Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1258 E. 2019/1090 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1258 Esas
KARAR NO : 2019/1090
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/10/2014
KARAR TARİHİ : 05/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında akdedilen davalı şirketin grup şirketlerinden …’in yapmış olduğu ve yapacak olduğu muhtelif tesis inşaatları için gerekli etüt, proje ve mühendislik hizmetlerinin hazırlanması kapsamındaki sözleşme doğrultusunda müvekkilinin üzerine düşen edimlerini yerine getirmesine rağmen davalı tarafın ödemelerini yerine getirmediğini beyan ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.014.917,04 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde betimlenen yapıların İstemir’in özelleşmesinden önceki döneme ait olduğunu, anılı yapılara ilişkin olarak … Belediyesi’nce ruhsata tabi olduklarının bildirilmesi üzerine davacı tarafla ruhsatın kendilerince alınması hususunda anlaşmaya varıldığını, her bir projenin ayrı bir paket şeklinde kabul edildiğini ve karşılıklı müzakere edilerek protokole bağlandığını, ana sözleşmeye göre ruhsat alındıktın sonra ve belediye paftaları onaylandıktan sonra ayrı bir protokolle yapılacak müzakere sonrası paketin özelliklerinin belirlenmesi gerekirken dava dilekçesi ekinde sunulan 38 yapıya ait bir protokol sunulamadığını, davacı tarafın ruhsatı temin etme edimini yerine getirmediğini, ruhsatı alınamamasının nedeninin ise;davacının yükümlülüklerini yerine getirmemesi olduğunu, yaşanan süreçte bilahare müvekkilinin yaptığı başvurular üzerine bir kısım yapıların ruhsata tabi olmadığı yönünde encümen kararları alındığını ve davacı tarafından 8 nolu tutanak ile teslim aldığı ikinci kök kırma ve kok kuru söndürme toz toplama ruhsatının, ayrıca 9 nolu tutanak ile teslim edilen 56 adet yapının 17 adedinin ruhsatını alarak müvekkile teslim ettiğini, müvekkilinin de bunların bedelini eksiksiz ve tam olarak ödediğini, davacı tarafın ruhsatını aldığı işlerden dolayı hakedişlerini almasına rağmen bunlardan bahsetmediğini, ruhsatını alamadığı işlerden bahsettiğini, davacı tarafın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyan ederek; davanın reddini savunmuştur.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gereken deliller de celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce; tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda işletme iktisatçısı Prof. Dr. … ile hukukçu Yrd. Doç. Dr. … ve elektrikçi bilirkişisi …, ve … ve makineci bilirkişi … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 14/07/2015 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
“Dava dosyası kapsamında çözüme kavuşturulması gerekli husus, davacı şirketin davalı şirketten alacak talep edip edemeyeceğinin belirlenmesidir. Dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler incelendiğinde, davacı şirket ile davalı şirket arasında “… Sahasındaki Tesis inşaatlarına ait 2. Kısım Muhtelif Ruhsat Proje Hizmetlerinin Yaptırılmasına İşine Ait” sözleşmenin imzalanmış olduğu görülmektedir. Davalı şirketin …, davacı şirketin ise Mühendislik Firması olarak adlandırıldığı sözleşmenin konusu başlıklı 1. maddesinde, “…’nun yürütmekte olduğu Îsdemir’deki muhtelif projeler kapsamında, mülkiyeti … AŞ’ye ait olan fabrikalar sahasında yapılacak mutelif tesis inşaatları için gerekli etüt, proje, mühendislik ve ruhsat alma hizmetlerinin işbu sözleşmeye uygun olarak yapılması sözleşmenin konusunu oluşturmaktadır” denilmektedir. Sözleşmenin Mühendislik Firmasının sorumluluğu başlıklı 6. maddesinde ise, mühendislik firmasının … tarafından proje hizmetleri yapılacak tesislere ait projeleri, ilgili kuruluşlara onaylatarak alacağı inşaat ruhsatını …’ya teslim etmekle yükümlü olduğu belirtilmiştir.
Dava tarafları arasındaki sözleşme bir eser sözleşmesi niteliğindedir. Yapılan sözleşme ile davacı yüklenici …, davalı iş sahibine karşı etüt, proje vb. hazırlamak ve ruhsat alma yükümlülüğü altına girmiştir, Ruhsat alma yükümlülüğü, eser sözleşmesinden çok veklaet sözleşmesi benzeri bir edim yükümlülüğü ise de, sözleşmeye esas vasfını veren etüt ve proje hazırlanması, eser sözleşmesi olarak değerlendirilmesi gereken bir edim yükümlülüğüdür.
Davacı taraf, dava dilekçesinde, müvekkil şirketin görevinin mimari proje, statik proje, elektrik ve tesisat projeleri, resim ve hesaplarının yasal mevzuata uygun hazırlanması ile ilgili makama sunulması olduğunu, müvekkil şirketin üzerine düşen tüm sorumlulukları tamamlayarak ilgili mimarlar ve mühendislik odalarından onayları ve gerekli izinleri aldığını, harçları yatırdığını, … Belediyesi’ne projeleri teslim ettiğini, yapıların sahibi şirketin gerekli yasal başvuruları yapmadığını, ilgili Belediye’den ruhsatların dava yoluyla alındığı gerekçe gösterilerek davalı tarafça alacaklarının ödenmediğini ileri sürmekledir. Davalı şirket ise, davacı şirketin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini ifa etmediğinden bahisle tahakkuk etmemiş hak ediş bedellerini talep edemeyeceğini ileri sürmektedir.
Dava dosyası kapsamında, taraflar arasındaki asıl uyuşmazlık, davacı tarafın eser sözleşmesinde kendisine düşen eseri teslim borcunu yerine getirip getirmediği noktasında düğümlenmektedir. Taraflar arasında yapılmış olan eser sözleşmesi incelendiğinde, ruhsat alma yükümlülüğünün davacı tarafın uhdesinde olduğu görülebilmektedir. Davacı taraf, davalı şirketin imar cezasını ödemediğinden dolayı imar ruhsatının alınmadığın iddia etmekte ve bedeli talep edebilmesini de TBK m. 485 hükmüne dayandırmaktadır. Bu hükme göre, eserin tamamlanması, iş sahibi ile ilgili beklenmedik olay dolayısıyla imkansızlaşırca, yüklenicinin yaptığı işin değerini ve bu değere girmeyen giderlerini talep edebileceği düzenlenmiştir. Dava konusu somut olayda, eserin imkânsızlaşması söz konusu olmadığı için TBK m. 485 hükmünün uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
Davacı, para cezası davacı tarafından ödenmediği için ruhsatın alınamadığını ileri sürmektedir. Dava dosyasında yer alan ve … ‘nce gönderilen 31.12.2014 tarihli yazıda, davalı şirketin kok bölgesine ait 64 adet mevcut yapı ile alakalı müracaatları doğrultusunda yapılan incelemede 64 adet yapının 17 adedine 3194 sayılı İmar Kanunu gereğince para cezası kesildiğini ve yapı ruhsatı verildiğini, diğer 47 adet yapı için aynı kanun gereğince kesilen imar para cezalarını ödemeden mahkemeye verildiğinden dolayı yapı ruhsatları mahkeme sonucuna göre değerlendirileceği belirtilmiştir. Bu durumda, mahkemece yapılacak değerlendirme sonucu yapı ruhsatlarının durumu belli olacaktır. Eser sözleşmesinde davacı yüklenici şirketin eseri teslim borcunun vadesi, iş sahibinden kaynaklanan nedenle uzamış olmaktadır. Davacı yüklenicinin ruhsatı alma yükümlülüğünü yerine getirip getiremeyeceği, mahkemece verilecek karara göre netlik kazanacaktır. Bu durumda, ruhsatı alma yükümlülüğünün davacı yüklenici tarafından mahkeme sonucu ifa edilip edilemeyeceği netlik kazanmadığından, bu aşamada davacının bedel talep etmesinin süz konusu olamayacağı kanaatine varılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgeler ile ilgili mevzuata istinaden yapılan tüm inceleme, açıklama ve hesaplardan da görüleceği gibi;
1.Davacı tarafından, toplam KD V dahil, 290.271,04 TL Mekanik Tesisat Proje Ücreti talep edilmiş olduğu,
2.Davacı tarafından, toplam KDV dahil, 193.288,04 TL Elektrik Tesisatı Proje Ücreti talep edilmiş olduğu,
3.Ruhsat alma yükümlülüğünün davacı tarafın uhdesinde olduğu,
4.Eserin imkânsızlaşması söz konusu olmadığı için TBK m. 485 hükmünün uygulanma olanağı bulunmadığı,
5.Ruhsatı alma yükümlülüğünün davacı yüklenici tarafından mahkeme sonucu ifa edilip edilemeyeceği netlik kazanmadığından, bu aşamada davacının bedel talep etmesinin söz konusu olamayacağı” şeklinde beyan ve mütalaada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce; … Belediye Başkanlığı’na müzekkere yazılarak ruhsatları verilmeyen yapılara hangi nedenlere istinaden imar para cezası uygulandığı ve yine anılı yapıların bilahare encümen kararı ile ruhsata tabi olmayan yapılar kapsamına alınıp alınmadığı hususlarında yazılan müzekkereye yanıt verilmiş ve mahkememizce kök raporu hazırlayan bilirkişi heyetinin yanına bilirkişiler … ve …’in de eklenerek cevabi yazı ve davacı vekilinin itirazları doğrultusunda bilirkişilerden alınan 11/08/2017 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı ek raporlarında özetle;
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2011 yapı yaklaşık maliyet fiyattarı dikkate alınarak, TMMOB Mühendislik Hizmetleri ve Asgari Ücret-Asgari Çizim ve Düzenleme Esasları Yönetmeliğine (3. Bölüm, bendi) göre hesaplama yapılmıştır.
“a) Proje Ücreti
Proje asgari ücretleri aşağıdaki formül ile hesaplanır. YYA = Yapı Yaklaşık Alanı (m2), BM = Birim Mali Proje Asgari Ücreti (TL/m2)=YYA x BM x MMHK x HDO x HBO x İKS x YK “
Hesaplarda Hizmet Bölümü Oranı (HBO) sehven 1,41 olarak alınmış. Bu oranın 1,38 olması gerekir. Bu orana göre yapılan hesap 2.924.764,01/1,41 x 1,38 = 2.862,534,99 Tl. olarak bulunmaktadır.
Dosya incelendiğinde metraj ve diğer teknik bilgilerine rastlayabildiğimiz 58 adet binanın projenin mesleki kontrollük, kabul ve teslimi, mimari- fenni sorumluluk hizmeti dahil tamamlanmış haliyle bedelinin 2.862.534,99 TL olabileceği, bu bedelin %60 oranına isabet eden Proje Hizmet bedelinin ise 1.7 olabileceği hesap ve tespit edilmiştir.
Hukuki açıdan kök raporumuzdaki görüşlerimizden ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmadığı kanaatine varılmaktadır.” şeklinde beyan ve mütalaada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce; ek raporda önceki raporla gerekli bağlantı mekanik ve statik projesi ve elektrik projesi anlamında kurulmadığından ve sadece mimarlık ve inşaat projeleri açısından hesaplama içerdiğinden iş bu defa bilirkişilerden her iki rapor arasında gerekli bağlantı sağlanmak suretiyle ayrıca son ek raporda her ne kadar 58 adet binanın hesaplaması yapılmış ise de 17 adet bina ile ilgili ödemenin gerçekleştiği yönünde davalı savunması da irdelenerek tarafların itirazlarının karşılanması, özellikle davalının kısmi ödeme itirazının tarafların defter ve belgelerinin incelenmesi suretiyle değerlendirilmesi ve buna göre neticeten var ise davacı alacağının toplam olarak tespiti babında kök ve ek raporu hazırlayan mevcut heyet marifetiyle alınan 06/06/2018 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler 2.ek raporlarında özetle;
“Heyetimiz tarafından, kök rapor ve önceki ek raporda Mekanik Tesisat Proje Ücreti KDV dahil 290.271,04 TL- Elektrik Tesisatı Proje Ücreti KDV dahil 193.288,04 TL- İnşaat Proje Ücretinin KDV dahil 1,717.520,98 TL olarak hesaplanmıştır.
Ancak; dosyaya sunulan hak ediş belgelerinden 17 adet binanın ödemesinin yapıldığı ve proje bedelinin ‘yeni inşaat proje bedeli’ olmadığı, ruhsat alımı için olan teknik ressamlık proje çizim bedeli olduğu anlaşılmıştır.
1,13 ve 16 nolu binanın bilgisine dosyada rastlanamadığından bu binalara ait tutarlar toplam bedelden düşüldüğünde: 353.298,54TL-29.950,39TL=323.348,15’TL’dir.
İnşaat İşleri Bedeli: 165.295,99TL- 13.280,08TL =152.015,9TL’dir.
Heyetimizce belirlenen bu 17 binaya ait yeni inşa edilen İnşaat Proje Bedeli 423.606,80’dir. Ancak dosyaya sunulan 28.01.2011 tarihli doküman/teslim tutanağından ruhsat alınması için gereken teknik ressamlık çizim işi olduğu, bununda hak ediş tutarının ortalama %35’ine tekabül ettiği anlaşılmıştır. O halde; 1.717.520,99 TL(toplam yeni inşaat bedeli) x % 35= 601.132,34TL(proje çizim bedeli) olarak hesaplanmıştır.14 binanın proje bedeli düştüğünde;
İnşaat Proje Ücreti;
601.132,34TL – 152.015,9TL= 449.116,44TL + KDV = 529.957,40 TL
Mekanik Tesisat Proje Ücreti KDV DAHİL = 290.271,04 TL
Elektrik Tesisatı Proje Ücreti KDV dahil =193.288,04 TL olmak üzere toplam bedelin 1.013.516,48TL olabileceği takdir ve hesap edilmiştir.
Davalı şirket vekilinin 05.09.2017 tarihli dilekçesinde, dava konusu uyuşmazlık kapsamında yapıldığını ileri sürdükleri ödemelere ilişkin itirazları özetle aşağıda aktarıldığı gibidir;
…işyeri açmak ve ruhsata bağlama işi kamu düzeni ile ilgilidir. Sözleşmede bu husus esaslı koşul olarak belirlenmiştir. Protokolün I. maddesinde “etüt, proje, mühendislik ve ruhsat alma işlemlerinin davacı tarafından yapılması” ve yine protokolün 6. maddesinde davacı tarafın asıl yükümlülüğünün “… tarafından proje hizmetleri yapılacak tesislere ait projeleri, ilgili kuruluşlara onaylatarak, alacağı inşaat ruhsatını … ya teslim etmesi” gerektiğidir.
Sonuç olarak iş bu protokole göre davacının ücrete hak kazanabilmesi için açıkça ruhsat alması gerekmektedir. Zaten 57 adet yapı ile ilgili olarak yapılan işbu protokolde yapılması istenen 17 adet yapının ruhsatı alınması sonucunda ödemeleri de gerçekleştirilmiştir. Bu ödemeler de raporda mahsup edilmemiştir
Daha önce davalı tarafça dava dosyasına sunulu kayıt örnekleri ve belgeler, bu aşamada da 2010, 2011, 2012 vc 2013 yıllarına ait yevmiye defteri örnekleri ve davacı şirket ile olan cari hesap dökümleri olarak sunulmuştur.
Dava konusu uyuşmazlık çerçevesinde alacağın varlığının hukuki boyutları ile birlikte teknik yönden yapılacak tespit ve analizlere muhtaç bulunduğu değerlendirilmektedir. Nitekim, davalı taraf itirazları çerçevesinde “ödeme yapıldığı” şeklinde belirtilen binalar ile ilgili olarak hakkedişlerden mahsuben düşülerek dikkate alınması gerektiği anlaşılan tutarlar, yukarıda ek raporumuzun teknik inceleme bölümünde hesaplanmış olup, ulaşılan hesaplama sonuçları sayın mahkemenin takdirlerine sunulmuştur.
Kök raporumuzun hukuki değerlendirme kapsamında yapı ruhsatlarının durumunun mahkemece yapılacak değerlendirme sonucu netlik kazanacağı, buna göre değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir.
Davacı taraf, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde müvekkilinin üzerine düşen tüm sorumluluklarını tamamlayarak borcunu ifa ettiğini belirtmektedir. Taraflar arasındaki sözleşmenin mühendislik firmasının sorumluluğu başlıklı 6. maddesinde, mühendislik firmasının yani davacının davalı tarafından proje hizmetleri yapılacak tesislere ait projeleri ilgili kuruluşlara onaylatarak alacağı inşaat ruhsatını davalıya teslim edeceği belirtilmektedir. Burada belirlenmesi gereken asıl husus, davacı yüklenicinin sözleşme ile üzerine düşen projeleri ilgili kuruluşlara onaylatarak ruhsat alma yükümlülüğünü yani teslim yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğidir.
Teslim yükümlülüğünün yerine getirilip getirilmediği, inşaat ruhsatının davacı yüklenici tarafından sözleşmeye uygun olarak alınıp alınmadığına göre belirlenecektir. Dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler, bu bağlamda incelendiğinde Belediye’ce kesilen imar cezalarının ve Bölge İdare Mahkemesi’nce imar cezalarına ilişkin iptal kararlarının davacı yüklenicinin sözleşme ile yüklendiği proje hizmetlerini ifa etme ve ruhsat alma yükümlülüğü ile bir ilgisinin bulunmadığı görülmektedir. Belediye’ce kesilen cezalar, İmar Kanuna aykırı yapı oldukları gerekçesiyle kesilmiş ve Bölge İdare Mahkemesi’nce bu cezalar zamanaşımına uğradıkları için iptal edilmiştir. Belediye’ce kesilen cezalar ve İdare Mahkemesi iptal kararlarında yer alan hususların davacı yüklenicinin proje düzenleme ve ruhsat alma niteliğindeki eser teslim borcu ile bir alakasının bulunmadığı, davacı yüklenicinin eser teslim borcunu ifa ederek bedel talep etmeye hak kazanmış olduğu kanaatine varılabilmektedir.
Bilirkişi görev tanımı doğrultusunda ve uzmanlık alanlarımız itibarıyla yapılan ek inccleme çerçevesinde;
1-Dava konusu uyuşmazlık çerçevesinde, gerek kök ve önceki ek rapor, gerekse işbu ek raporumuzda teknik yönden yapılan tespit ve hesaplamalara dayalı olarak toplam inşaat proje bedelinin KDV dahil 1.013,516,48 TL olabileceği;
2-Davacı şirketin taleplerinde hukuken haklı bulunduğunun Sayın Mahkemece de benimsenmesi halinde hesaplanan KDV dahil 1.013.516,48 TL tutarındaki asıl alacak tutarının tahsilinin, dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte talep edilebileceği” şeklinde beyan ve mütalaada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce iş bu defa; öncelikle tarafların rapora vaki itirazlarının değerlendirilmesi, akabinde raporun diğer raporlarla gerekli bağlantıyı sağlamamış olması ve denetime olanak vermemesi nedeniyle özellikle ilk ek raporda toplam hak ediş 2.862.534, 99 TL olarak 58 bina için verilmiş iken 2. ek raporda mekanik tesisat proje bedeli 290.271,04 TL, elektrik tesisat proje bedeli 193.288,04 TL ve inşaat proje bedeli 1.717.520,99 TL olarak esas alınarak(toplam miktar 1. ek rapordaki miktara ulaşamamaktadır.) davalının ödeme savunması yönünden 3 bina için gerekli bilgi ve belge sunulmadığından bahisle 14 bina için bedel 323.348,15 TL olarak belirlenmiş, daha sonra denetlenemeyen bir şekilde inşaat işleri bedeli şeklinde 165.295,99 TL’den 13.280,08 TL mahsup edilerek 152.015,9 TL’ye ulaşılmış ,akabinde de yine denetlenemeyen bir şekilde 17 bina için yeni inşa edilen inşaat proje bedeli 423.606,80 TL olarak belirtilmiş ancak bu miktar kullanılmaksızın ruhsat alınması için gerekli teknik ressamlık çizim işinin hak edişin %35’ine tekabül ettiği belirtilerek İnşaat proje bedeli olan 1.717.520, 99 TL nin %35 tekabül eden 601.132,34 TL ulaşılmış, bu miktardan da 17 adet binanın inşaat proje bedeli 152.015, 9 TL olarak mahsup edilerek 449.116, 44 TL, KDV dahil 529.957,40 TL inşaat proje bedeli tespit edilerek bu miktar diğer proje bedelleri de eklenerek toplamda 1013.516, 48 TL’ye ulaşılmış ve başka bir ifadeyle her ne kadar proje bedeli 1.717.521, 99 TL olarak benimsenerek bunun %35’ine tekabül eden 601.132,34 TL ‘den rapor içeriğinde 14 bina yönünden toplam hak ediş 423.606,80 TL belirlenmesine rağmen daha sonra 17 binaya ilişkin 152.015, 9 TL proje bedeli ifadesi kullanılmak suretiyle çelişkide oluşturacak şekilde 601.132,34 TL teknik ressamlık çizim bedelinden mahsuplaşması yapılarak 449.116, 48 TL ye ulaşılmış ve bu miktara KDV eklenmiş ise de; öncelikle diğer raporlarla gerekli bağlantının çelişkileri giderecek şekilde sağlanarak 2. ek raporda ki hesaplamaların denetime olanak verecek şekilde yapılması ve davalı vekilinin 17 bina yönünden savunmasının tüm hak edişin ödendiği yönünde olması da nazara alınarak sadece inşaat proje bedelinden mahsuplaşma yapılmasından ziyade ruhsatın alınamamış olması nedeniyle toplam 1.717.521,99 TL inşaat proje bedeli üzerinden hesaplanan 601.132,34 TL teknik ressamlık çizim bedeline davalı tarafın yaptığı tüm ödemeler ilave edildikten sonra elde edilecek miktarın var ise; talep edilebilecek toplam hak ediş miktarından mahsubu suretiyle hesaplama yapılarak neticeten var ise; davacının talep edebileceği hakedişten kaynaklanan alacak miktarının tespiti ve ruhsat alınmamış olmasının davacıdan kaynaklı sebeplere dayanıp dayanmadığı hususları ile birlikte teslim olgusuna etkisi, ayrıca davacı tarafın hak edişten kaynaklı alacak talebinin yerinde olup olmadığı hususlarının temerrüt haliyle birlikte mütalaası için hükme esas Yargıtay denetimine uygun olarak kök ve ek raporları hazırlayan bilirkişi heyeti marifetiyle inceleme icra edilmiş ve konuya ilişkin 29/05/2019 havale tarihli 3. ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler 3. ek raporlarında özetle;
“Kök ve ek raporlardaki belirtilen düşünce tavrını değiştirecek hususlar bulunmamaktadır.
Dava konusu somut uyuşmazlıkta davacı yüklenici, kendisine ödenmediği iddia ettiği proje bedellerinin kendisine ödenmesini talep etmektedir. Dava dosyasında yer alan … Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nce gönderilmiş yazıda toplam 64 yapı için ilgili dökümanların Belediye’ye teslim edildiği belirtilmiştir. İlgili dökümanların ruhsat başvurusu amacıyla belediyeye teslim edilmiş olması, davacı yüklenicinin sözleşmeden doğan işgörme borcunu yerine getirmiş olduğu anlamına gelmektedir. İlgili Belediye yazısından 17 adet yapı için ruhsat bedeli verildiği anlaşılmış olup, bu husus davalı ikrarıyla da sabittir.
Dava konusu somut uyuşmazlıkta, eser sözleşmesi ve vekalet sözleşmelerinin birleşiminden oluşan bir sözleşme söz konusudur. Bu sözleşmede yüklenicinin bedel ödeme borcu, işgörme borcunun ifa edilmesiyle muaccel olabilecektir. Davalı taraf, mahkemece ruhsat verilmiş olması nedeniyle işgörme borcunun ifa edilmediği ve dolayısıyla bedel ödenmesine gerek olmadığını ileri sürmektedir. Yalnız Belediye’ce ruhsat verilebilmesi ilgili projelerin hazırlanması ve ona göre başvuru yapılmasıyla mümkün olabilmektedir. Diğer bir deyişle yüklenici işgörme borcunu ifa etmiş olması koşuluyla ruhsat verilecektir. Buna göre somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde ilgili projelerin hazırlandığı ve ruhsat alma hizmetlerinin davacı şirket tarafından yerine getirildiği görülebilmektedir. Bu durumda işgörme borcunu ifa eden davacı yüklenici, sözleşmede kararlaştırılan bedeli talep edebilir.
Yüklenici … Mühendislik … binalarının ruhsat alımı için sözleşme gereği gerekli proje, belge ve bilgileri belediyesine sunmak üzere işveren firması ile sözleşme yaptığı görülmektedir.
… Belediyesi’nin mahkemeye sunmuş olduğu yazılardan yüklenici … Mühendislik’in dilekçe ekinde tüm bilgi, belge, projelerle belediyeye sunduğu görülmektedir. Sunulan projelerden 17 Adetine imar para cezası ödenmesi nedeniyle ruhsat verildiği belirtilmektedir.
İşveren … ile yüklenici … Mühendislik arasında yapılan sözleşme gereği ruhsat alımıyla ilgili ödemelerin işveren tarafından ödeneceği görülmektedir. Önceki hakediş ödemelerinde bedel hesapları 2011 yılı mühendis odalarının proje bedellerine göre yapıldığı görülmektedir. Dosya eki bedel hesapları dikkate alınmıştır. Belgelerin inceleme sonucunda maddi hatalardan oluşan düzeltmeler yapılarak söz konusu bina bedelleri 2011 proje bedellerine göre yeniden hesaplanmıştır. Bedellerin toplamı 696.614,59-liradır. Bu bedelden %7 eksiltme tenzilatı 48.763,02-Lira düşüldüğünde 647.851,57-Lira bulunmaktadır. Bu bedele %18 KDV. tutarı 116.613,28-Lira eklendiğinde 764.464,85-Lira davacı yüklenici … Mühendislik alacaklı bulunmaktadır.” şeklinde beyan ve mütalaada bulundukları görülmüştür.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; davacı şirket ile davalı şirket arasında “… Fabrikalar Sahasındaki Tesis inşaatlarına ait 2. Kısım Muhtelif Ruhsat Proje Hizmetlerinin Yaptırılmasına İşine Ait” sözleşme mülkiyeti … A.Ş.’ye ait olan fabrikalar sahasında yapılacak muhtelif tesis inşaatları için gerekli etüt, proje, mühendislik ve ruhsat alma hizmetlerinin alınması işi kapsamında bakiye hizmet bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir. Davalı yan; davanın reddini savunmuştur.
Yanlar arasında; “… Fabrikalar Sahasındaki Tesis inşaatlarına ait 2. Kısım Muhtelif Ruhsat Proje Hizmetlerinin Yaptırılmasına İşine ait” imzalanan sözleşme kapsamında “…’nun yürütmekte olduğu …’deki mutelif projeler kapsamında, mülkiyeti … A.Ş.’ye ait olan fabrikalar sahasında yapılacak mutelif tesis inşaatları için gerekli etüt, proje, mühendislik ve ruhsat alma hizmetlerinin işbu sözleşmeye uygun olarak yapılması” işinin davacı tarafça üstlenildiği, 64 adet binaya ait ilgili projelerin hazırlanarak … belediyesi’ne sunulduğu, 17 adet binaya ait para cezalarının ödenerek ruhsatlarının alındığı, diğer binaların para cezalarının ödenmediği, ruhsatının alınamadığı hususlarında herhangi bir ihtilaf yoktur.
Yanlar arasındaki ihtilaf; davacının bakiye hakediş bedeli alacağına hak kazanıp kazanmadığı ve miktarına ilişkindir.
Davacı taraf; müvekkil şirketin görevinin mimari proje, statik proje, elektrik ve tesisat projeleri, resim ve hesaplarının yasal mevzuata uygun hazırlanması ile ilgili makama sunulması olduğunu, müvekkil şirketin üzerine düşen tüm sorumlulukları tamamlayarak ilgili mimarlar ve mühendislik odalarından onayları ve gerekli izinleri aldığını, harçları yatırdığını, … Belediyesi’ne projeleri teslim ettiğini, yapıların sahibi şirketin gerekli yasal başvuruları yapmadığını, davalı şirketin imar cezasını ödemediğinden dolayı imar ruhsatının alınmadığı ilgili Belediye’den ruhsatların dava yoluyla alındığı gerekçe gösterilerek davalı tarafça alacaklarının ödenmediğini ileri sürmektedir. Davalı şirket ise; davacı şirketin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini ifa etmediğinden bahisle tahakkuk etmemiş hak ediş bedellerini talep edemeyeceğini, bir kısım binaların ruhsata tabi binalardan olmadığını, ruhsatı alınanların hak ediş bedellerinin ödendiğini ileri sürmektedir.
Davalı taraf; bir kısım binaların ruhsata tabi olmadığını savunmakta ise de; yanlar arasındaki sözleşmeye 64 adet binanın konu edildiği ve davacı yanın 64 bina yönünden hizmet gereğini yerine getirip projelerini ilgili Belediye’ye sunduğu hususları tartışma dışı olmakla; bilahare Belediye ile davacı arasında meydana gelen bazı binaların ruhsata tabi olup olmadığı yönündeki hukuki tartışmanın davacıya karşı ileri sürelemeyeceği, nitekim para cezaları ödenen 17 adet bina yönünden Belediye tarafından ruhsatların verildiği, diğer binalar yönünden ise; Belediye tarafından tahakkuk ettirilen para cezaları davalı tarafça dava konusu edildiğinden konuya ilişkin Belediye cevabi yazısından da anlaşılacağı üzere ruhsatlarının verilmesi hususunun bu yöndeki idari davaların neticesine bağlandığı, anılı davaların ruhsatlara ilişkin olmayıp tahakkuk ettirilen para cezalarının iptali istemine ilişkin olduğu, davacının; eser ve vekalet sözleşmesi hükümlerinden oluşan yanlar arasındaki karma sözleşme de üstlendiği edimlerini yerine getirdiği, ruhsatların davacının sözleşmeye aykırı eylemi nedeniyle alınamadığı hususlarının davalı tarafça kanıtlanamadığı, para cezalarının ödenip ödenmemesi veya dava konusu yapılması hususunun davalıya ait bir tercih olduğu,bu hususun neticesinin davacıya yüklenemeyeceği, davacının ücrete hak kazandığı, mahkememizce hükme esas alınan son ek raporda hesaplanan bedellerin projelere ilişkin olduğu, ücrette hak ve nesafete göre indirime gidilmesini gerektirir haklı bir sebep bulunmadığı, davacının bu miktarı talep edebileceği kanaati mahkememizde hasıl olmakla; davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiştir.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanaat gereğince; davanın kısmen kabulü ile 764.464,85TL’nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile 764.464,85TL’nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 52.220,59 TL ilam harcından peşin alınan 17.332,25TL’nin mahsubu ile bakiye 34.888,34TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 17.332,25TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 44.528,59TL ücret-i vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 20.977,13TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 9.506,00TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlanması neticesinde 7.160,20TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 50,00TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlanması neticesinde 12,30TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzereoy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/12/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …