Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1129 E. 2018/168 K. 06.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1129
KARAR NO : 2018/168
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 16/09/2014
KARAR TARİHİ: 06/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 01.05.2014 tarihli … ve …’in de ortaklığını içeren ve hisseleri belirtilen bir sözleşme yaptığını, ardından 12.06.2014 tarihli bir ortaklık sözleşmesi yaparak çok ağır cezaî şartlar içeren ve hukuki açıdan yok kabul edilecek dikte ettirilen bir sözleşme yaptıklarını ve müvekkilinden hissesine tekabül edecek miktar için de 17.000,00-TL nakit + 88.400,00-TL’lik 6 ay içersinde ödeme taahhütlü bir teminat senedini aldıklarını, ilerleyen zamanda bu tarihler arasında bu işleri hukuki manada takip için “Avukatımız var ona vekalet vermen gerekiyor”diyerek dava ve takipler için ..’a Bakırköy 8. Noterliğinden 08.05,2014 tarihli münferiden tüm genel yetkileri haiz bir vekalet verdiklerini, müvekkili …’ın 2. defa Bakırköy 8. Noterliğinden 22.05.2014 tarihli ve .. yevmiye nolu düzenleme şeklinde özel yetkileri havi ve özel olarak belirtilen İstanbul ili Amavutköy ilçesi ve köyleri hudutları dahilinde bir cümle gaynmenkullerdeki her türlü hak ve hisselerin alım ve satımını içeren bir vekaleti Av. …’a tekrar verdiklerini, aynı gün Av …, … ve …’in şahit olarak geçtikleri kendi aralarında yaptıkları adi sözleşme ile de noterde yapılan sözleşmenin konusunun daraltıldığını, sadece dava takibine münhasır olan, satma tasarrufunu içermeyen, masraf ve ücret konusunu içine alan bir sözleşme daha yaptıklarını, müvekkilinin bu sefer bir hafta sonra 29.05.2014 tarihinde …yevmiye no ile Büyükçekmece 2. Noterliğinde tekrar düzenleme şeklinde bir vekaletle İstanbul ili Çatalca ilçesi ile Fatih ilçesi hudutları dahilinde bir cümle gayrimenkullerdeki her türlü hak ve hisselerin alım ve satımını içeren 2. vekalet içeriğini havi 3. bir vekaleti Av….’a tekrar verdiklerini, satma tasarrufunun engellendiğini, sadece dava takibi için aralarında adi sözleşme olmasına rağmen ve ilk olarak Av …’a Bakırköy 8. Noterliğinden 08.05.2014 tarihlî münferiden tüm genel yetkileri haiz bir vekalet varken ve yeterli İken diğer davalılar … ve …’in telkinleri ile alınan bu vekaletlerin şimdiye kadar herhangi bir davada kullanıldığı hakkında müvekkilinin bilgi sahibi olmadığını, müvekkilinin duyduğu bir haberle Fatih’teki dairesinin bilgisi haricinde Av … tarafından 09.06.2014-12.06.2014 tarihleri arasında önce …a 2 gün aradan sonra ise … tarafından …’e satıldığını bir şekilde öğrendiğini, söz konusu … ve ..’e müvekkilinin bir vekalet vermesi söz konusu olmadığı gibi şahsen de tanımadığını, davalıların tümünün ortak ve müteselsilen gerçekleştirdikleri yukarıda anlatılan bilgi ve belgeler ışığındaki vakıalar zımmında ortaklık sözleşmesi adı altında alınan teminat senedi ve bu vekaletlerle satışı yapılan dairesinin satımını ilerde yapmayı düşündükleri ticari faaliyetin konusunun başka amaçlara müncer olduğunu ortaya koyduğunu, fiilen başlayan ve devam eden herhangi bir ticari faaliyetin ortada olmadığını, dolayısı ile müvekkilinin amiyane tabirle tezgaha gelmiş olduğunu, tüm malvarlığını ortaya koymasına rağmen ortaklıkla ilgili bir gelişmenin şimdiye kadar mümkün olmadığını, yukarıda arzolunduğu üzere iyiniyetin suistımali neticesinde müvekkilinin uğradığı haksız edimin geri iadesi zımmında davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline yönelik olarak taraflar arasındaki sözleşme içeriğinde yazılı olan, karşı edimi yerine getirilmeyen 88.400 TL bedelli senedin ve 17.000 TL’nin iadesine, borçlu olmadığının tesbitine, icraya ve ihtiyati hacze konu olmak üzere tahsili ihtimaline binaen bu senedin tahsilinin ve icraya konu edilmesinin dava sonuçlanıncaya kadar teminatsız tedbir yolu ile durdurulmasına, dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesinin …Karar sayılı dosyasına davacı asilin ibraz etmiş olduğu 13/08/2014 tarihli talep dilekçesinde; Davalılar aleyhine açılan davadan feragat ettiğini, davalı taraftan dava masrafları ve vekalet ücretinin talebinin olmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Karar sayılı dosyasına davacı vekilinin ibraz etmiş olduğu 26/08/2014 tarihli beyan dilekçesinde; Müvekkili tarafından açılan dava hakkında Mahkemeye verilen feragat beyanı öncesinde hileyi barındıran, dava esnasında ise ikrah ve tehditle verilmiş olduğunu, müvekkili hakkında Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesi …Esas sayılı dosyasına kayıtlı vesayet davasının oğlu …’ ın vasi adayı olması sebebiyle açıldığı, davanın derdest olduğunu, vesayet davasına dair evrakların ikmali ve sonucunun beklenilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Karar sayılı dosyasında; 14/07/2014 tarihli kararı ile görevsizlik kararı verildiği, tarafların kararı temyiz etmemesi üzerine hükmün 09/09/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmış olup, dosya Mahkememizin (Kapatılan 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin) 2014/301 Esas sayılı dosyasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin… Karar sayılı dosyasında 28/09/2017 karar tarihinde davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava; Taraflar arasında akdedilen ortaklık sözleşmesi gereğince verildiği beyan edilen 88.400,00-TL’lik senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile ödendiği iddia edilen 17.000,00-TL’nin istirdadı istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan deliller bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça; taraflar arasında 12/06/2014 tarihinde ortaklık sözleşmesi akdedildiğini, ancak bu sözleşme gereğince başlayan veya devam eden herhangi bir ticari faaliyetin olmadığı gibi ortaklıkla ilgili bir gelişme ve ilerlemenin mümkün olmadığından bahisle ortaklık sözleşmesine de bahsi geçen 88.400,00-TL’lik senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile 17.000,00-TL’nin istirdadı talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı asil 09/07/2014 tarihinde bu davayı açtıktan sonra 13/08/2014 tarihinde İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesine başvurarak aynı tarihli feragat dilekçesi sunmuş, sunulan feragat dilekçesi taranarak UYAP sistemine kaydedilmiştir.
Davacı vekili 26/08/2014 tarihli dilekçesi ile 13/08/2014 tarihinde sunulan feragat dilekçesinin davalıların hile ve tehtit baskısı ile imzalatıldığını ileri sürerek geçerli bir feragat iradesi bulunmadığını bildirmiştir.
Çatalca 1. Noterliği’nin 13/03/2017 günlü mirasçılık belgesine göre davacı asilin yargılama sırasında 27/02/2017 tarihinde vefat ettiği belirlenmiş, yasal mirasçıları olan … dahili davacı olarak duruşmaya katılmış ve yargılamayı sürdürmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı asilin vermiş olduğu feragat dilekçesinin geçerli olup olmadığı, yine taraflar arasında akdedilen ortaklık sözleşmesi gereğince verildiği beyan edilen 88.400,00-TL’lik senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile ödendiği iddia edilen 17.000,00-TL’nin istirdadının mümkün olup olmadığı hususunda toplanmıştır.
Davacı asil … tarafından Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na davaya konu feragat ile ilgili davalı avukat … hakkında şikayet dilekçesi verildiği, ilgili savcılık tarafından … Soruşturma … Karar numaralı kararı ile şüpheli hakkında kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacının bu kez İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Genel Soruşturma Bürosuna 09/07/2014 tarihindeki şikayet dilekçesi vererek; davadan feragat etmesi için tehdit eden şüpheliler … hakkında suç duyurusunda bulunduğu, ilgili savcılık tarafından … Soruşturma …Karar sayılı kararı ile şüpheliler hakkındaki atılı suçlardan delil yetersizliği sebebiyle Kamu Adına Kavuşturma Yapılmasına Yer Olmadığına karar verildiği, davacı vekili tarafından itiraz edildiği, İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği’nin … D.iş sayılı kararı ile müşteki vekilinin itirazlarının CMK’nın 173/3. Madde ve fıkrası uyarınca reddine kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır.
Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesinin … Karar sayılı dava dosyasına göre davacı …’ın … aleyhine savurganlık nedeniyle kısıtlanması için 15/07/2014 tarihinde dava açtığı, yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verildiği, temyiz üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin 2015/16516 Karar sayılı ilamıyla onanarak kesinleştiği belirlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
6100 sayılı HMK’nın 310. maddesine göre davadan feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK’nın 311. maddesinde ise feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı ve irade bozukluğu hallerinde feragat ve kabulün iptali istenebileceği belirtilmiştir. Feragatin kesin bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır.
Davaya son veren taraf işlemlerinden olan feragat davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı ile olur. Feragatin geçerliliği için bunun davalı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine gerek yoktur. Çünkü davacı davasından feragat etmekle, yalnız davasını geri almakla yetinmemekte, dava konusu yapmış olduğu haktan da vazgeçmektedir.
Davacının davasından feragat etmesi ile, dava konusu uyuşmazlık sona erer. Bu nedenle mahkemece henüz feragat nedeniyle davanın reddine karar vermemiş olsa bile, davacı feragatten dönemez; feragati ile bağlıdır. Fakat davacı, feragatin hata, hile veya ikrah nedeniyle geçersiz olduğunu aynı davada ileri sürebilir veya feragatin feshi için ayrı bir dava açabilir. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2016/8037-2016/5225 sayılı kararı)
Somut olayda; dava davacıların münhasıran üzerinde tasarruf edebilecekleri bir hakka ilişkindir. Her ne kadar davacı taraf feragatin baskı ve tehdit ile alındığını iddia etmişlerse de; davacı tarafça ileri sürülen ve toplanılan delillerin değerlendirilmesinde bu yönde bir delil bulunmadığı, davacı asilin davalılar hakkında gerek Küçükçekmece gerekse İstanbul Cumhuriyet Başsavcılıklarına yaptığı şikayetler sonucunda yeterli delil bulunmadığı için şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve kararın kesinleştiği, bu feragat dilekçesinin cebir, şiddet ve tehdit altında verildiğine ilişkin yeterli delil bulunmadığı, bu nedenle murisin feragatinin gerçek iradesini yansıtmadığına ilişkin iradesinin zorlama suretiyle fesada uğratıldığının ispatlanamadığı nazara alınarak, davacı tarafın davadan feragat etmesi nedeniyle davaya devam edilemeyeceği anlaşılmış olup, bu nedenle aşağıdaki şekilde davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm oluşturulmuştur
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 1.509,70-TL harçtan 35,90-TL’in mahsubu ile artan 1.473,80-TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalıların yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/03/2018

Katip …

Hakim …