Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1103 E. 2021/17 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1103
KARAR NO : 2021/17
BİRLEŞEN … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2015/… E. 2017/… K. SAYILI DAVADA;
DAVA : Alacak
ASIL DAVA TARİHİ : 16/09/2014
BİRLEŞEN DAVA T: 22/07/2015
KARAR TARİHİ : 14/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sermaye Piyasası Kurulu Denetleme Dairesi’nce, …ye ait … Dış Ticaret A.Ş hisselerinin satış işlemleri ve bu işlemlerin tarafı davalılar hakkında yapmış olduğu inceleme sonucunda 15.11.2013 tarih ve … sayılı denetleme raporunun hazırlandığı; bunun üzerine Kurul’un 21.11.2013 tarih ve 2013/37 sayılı bültenindeki karar doğrultusunda işbu davayı açma zaruretinin doğduğunu; …’ın 25.10.2011 tarihli Yönetim Kurulu toplantısında 500.000 TL sermayeli … Dış Tic. A.Ş/nin …’a ait 160.000,00-TL nominal sermayeye tekabül eden 160.000 adet payının 1 adet hisse bedelinin yaptırılan değerleme sonucuna göre %10 iskonto edilerek bulunan 187,60-TL değer üzerinden toplam 30.016.000-TL bedel ile satın alınmasına karar verildiği; bu satın alma ile birlikte Davacının pay oranının %32 olduğu, hisse alım bedelinin … A.Ş tarafından hazırlanan değerleme raporundaki toplam değere %10 iskonto uygulanarak belirlendiği; …’ın 06.07.2012 tarihli Yönetim Kurulu karan ile … Dış Ticaret A.Ş’nin geri kalan %67,99 ‘luk hisselerinin 79.325.041-TL bedel ile satın alınmasına karar verildiği; Nitekim … A.Ş’de bulunan, …’a 21.900 adet hissenin toplam 51.102.173,77-TL bedelle, …’a ait 6.900 adet hissenin toplam 16.100.684,88-TL bedelle, … ‘a ait 4.335 adet hissenin toplam 10.115.430,28-TL bedelle, …’a ait 360 adet hissenin toplam 840.035,73-TL bedelle ve …’ye ait 500 adet hissenin toplam 1.166.716,29-TL bedelle satın alındığı, bu satın alma ile birlikte davacının … A Ş’deki payının %99,99’a ulaştığı; hisse alım bedelinin … … A.Ş tarafından hazırlanan Haziran 2012 tarihli değerleme raporundaki toplam değerin kullanıldığı; davacı tarafından kamuoyuna yapılan 20.08.2013 tarihli Özel Durum Açıklaması İle Şirketin … A.Ş., ile birleşeceğinin ve bunun için birleşme yol haritasının belirlendiği; Davalılar ile … … … A.Ş’nin taraf olduğu 20.08.2013 tarihli birleşme yol haritasında … Dış Tic. A.Ş. paylarının en geç 15.10.2013 tarihine kadar davalılardan …’a 21.450.000-TL toplam bedel üzerinden devredileceği; bunun yanı sıra Davacının da yapmış olduğu özel durum açıklamasında kendisinin 500.000,00-TL sermayeli … A.Ş’de sahip olduğu %99,99 oranındaki paylarının eski hakim ortak olan …’a pay başına 42,9.- TL bedelden toplam 21.450.000 TL karşılığında satılmasına karar verildiği; böylece söz konusu Yönetim Kurulu kararları ile 109.341.041,00-TL bedelle satın alınan paylar, 13,5 ay sonra …’a 21.450.000,00-TL bedelle geri satıldığı; bu arada … tarafından hazırlanan değerleme raporu çerçevesinde 04.06.2013 tarihli Yönetim Kurulu raporu çerçevesinde satın alma bedelinin 85.855.452-TL’ye gerilemiş olduğu, ve 23.485.590,00-TL’lik nihai elde etme maliyetine bakıldığında Davacının malvarlığında 64.405.452,00-TL’lik bir azalmanın meydana geldiği; Davacının … A.Ş. hisselerinin satın aldığı 25.10.2011 tarihli satın alma İşleminde davalı …, davalı …, davalı …, … , … ve …’in imzalarının bulunmakta olduğunu; Davacının … A.Ş. hisselerinin geri kalanını satın aldığı 06.07.2012 tarihli satın aima İşleminde davalılar …, …, …, …, …, …’nun imzalarının bulunduğu, Davalıların tamamının …. A.Ş. paylarının satın alma fiyatlarının emsallerine göre bariz farklılık taşıdığını bilebilecek ve raporlardaki değerlemelerin mesnetsiz olduğunu anlayabilecek durumda olduğunu; Sermaye Piyasası Kurulu tarafından … Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan şikayet üzerine 2013/… Sor. No, 2014/… Esas no ve 2014/… İddianame No ile bir iddianame hazırlanarak ceza davası açıldığım, …Sulh Ceza Mahkemesi’nin 22.11.2013 tarih ve 2013/… D.İş sayılı karan ile davalılara ait malvarlıklarına el koyulmasına karar verildiğini; Sermaye Piyasası Kurulu’nun 35.11.2013 tarih ve … sayılı denetleme raporun’da somut olaydaki aykırılıklar ve çelişkilerin tüm ayrıntıları ile ortaya konduğu; sonuç olarak davalıların yönetim kurulu üyesi, hakim ortak, ilişkili taraf ve işlemden menfaat temin eden sıfatları ile yaptıkları işlemler sonucunda Davacı Şirketi 64.405.452,00-TL zarara uğratarak haksız kazanç elde ettikleri beyan ve iddia edilerek söz konusu zararın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekillerinin cevap dilekçelerinde özetle; Dava dilekçesinde belirtilen her iki satım işleminin gerçekleştiğini, ancak bedellerinin Davacı Şirket tarafından ödenmesine imkan olmadığından hisse satış bedellerinin tahsisli sermaye artırımı yolu ile ödenmesi hususunda anlaşmaya varıldığını, bu işlemlerin 12.10.2012 tarih ve 187 sayılı Yönetim Kurulu karan ile karar altına alındığım ve …’ya gerekli izinler için başvurulduğunu, … Dış Ticaret A.Ş.’ye ilişkin tüm işlemler … tarafından İncelenerek onaylandığını, davacı Şirketin 17.12.2012 tarih ve 191 sayılı Yönetim Kumlu kararı ile … tarafından uygun bulunan tahsisli sermaye artırımı işleminin ne şekilde gerçekleştirileceğine ilişkin hususları belirlediğini ve Davacı Şirket hisseleri o dönemde borsada 0.91 -0.93-TL aralığında işlem görürken» Davalıların iş bu hisselere 1.04-TL bedel ödeyerek sahip olduklarını, birleşme yol haritası sadece imzalayan taraflar arasındaki iradeyi ortaya koymakta olduğunu, zira Davacı Şirketin taraf olmadığını, İlgili belgenin sadece Davalılar ile Davacı Şirketsin halihazırda Yönetim Kurulu Başkam ve hakim ortağı olan … … ve … A.Ş. arasında imzalandığı, dolayısıyla davacı Şirket’in sözleşmeye taraf olmadığı düşünüldüğünde, kendisi açısından doğrudan hüküm doğurmasının mümkün olmayacağını, ayrıca bu birleşme yol haritasının Davacı Şirket Genel Kurulunda onaylanmadan hüküm doğurmayacağını, nitekim Davacı Şirket’in 24.12.2013 tarihli Genel Kurulunda da işlemin onaylandığını, bununla birlikte devir tarihi itibari ile hakim ortağı ve yönetim kurulu başkanı olan … … sözleşmenin tarafı olması dolayısıyla sorumluluğunun bulunduğunu, 24.12.2013 tarihli Genel Kurul’da da işlemin detaylıca açıklanmış olmasına rağmen kabul gördüğünü, davalıların bu işlemlerden herhangi bir menfaat elde etmediklerini, nitekim davalılara bugüne dek bir ödeme yapılmadığı, ayrıca tahsisli sermaye artırımı sırasında, 1-TL nominal değere sahip olan payların davalılara 1,04-TL den tahsis edildiğini yani normal şartlarda elde edeceğinden daha düşük miktarda paya sahip olunduğunu, birleşme işleminin gündeme gelmesi dolayısıyla … …’ya hisse devirlerinin yapıldığını, burada da 1.04-TL ödenen hisselerin bir kısmının satılarak, elde edilen geliri … Holding A.Ş kullanımına bırakmış, geri kalan hisseleri de 0.84-TL’den … …’ya satıldığım, dolayısıyla zarar edildiğini, … …’dan anılan bedellerin halen tahsil edilemediğini, … Dış Ticaret A.Ş’nin satın alınma bedelinden daha düşük bir bedelle …’a devri işlemi sırasında, Davalıların Yönetim Kurulu üyesi olmadıklarını ve işlemde dahli de bulunmadıklarını, … Dış Ticaret A.Ş.’nin devri işlemini yeni yönetim gerçekleştirmiş olup, zararın ortaya çıkmasından yeni yönetim sorumlu olduğunu, ancak zaten tahsisli sermaye artırımı yolu ile gerçekleştirilen işlem dolayısıyla şirket kasasından hiç nakit çıkışı olmadığını, dolayısıyla … Dış Ticaret A.Ş’nin … Holding tarafından devralınması işlemleri dolayısıyla şirket kasasından herhangi bir ödeme yapılmamış olması, nakdi bir zararın oluşmasının mümkün olmaması, eğer bir zarar var ise bu zararın ancak … Dış Ticaret A.Ş’nin …’a devri işlemi ile gerçekleşeceğinin kabulü karşısında, davalıların herhangi bir şekilde taraf olmadığı işlemden dolayı sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı beyan ve iddia edilmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesi ile; Holding tarafından kurulun 21/11/2013 ve 38/… sayılı kararına uygun olarak; Holding’in malvarlığında meydana gelen azalmak neticesinde (varsa) zarara uğrayan yatırımcıların, genel hukuk hükümleri çerçevesinde sorumluluğu bulunan Holding yöneticileri aleyhine dava açabilecekleri hususunun Holding’in 21/12/2013 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı’nda ortakların bilgisine sunulduğunu, holding tarafından kurulun 21/11/2013 tarih ve 38/… sayılı kararına uygun olarak; 12/08/2014 tarihinde …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde E.2014/… sayılı dosya üzerinden holdingin aktifinde bulunan … Dış Ticaret paylarının emsallerine göre bariz şekilde farklı fiyatlardan (toplam 85.855.452,00-TL) satın alınması ve aynı payların …’a 21.450.000,00-TL ‘ye satılması sebebiyle fazlaya ilişkin alacakları saklı kalmak kaydıyla Holding’in uğradığı 100.000,00-TL zararın, tahsisli sermaye aktarım işleminin gerçekleştiği 13.12.2012 tarihinden itibaren eşleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …, …, …, … ve …’dan tahsiline karar verilmesi talebiyle dava açıldığını, kurulun 21/11/2013 tarihli kararıyla; menfaat elde eden …, …, …, … ve … isimli şahıslardan, Holding’in malvarlığında meydana geldiği belirtilen 64.405,452-TL tutarlarındaki azalmanın, tahsili satış işleminin gerçekleştiğini 13.12.2012 tarihinden itibaren işletilecek kanuni faizi ile birlikte Holding’e ödenmesinin talep edildiğini ve söz konusu hususun, adı geçen şahıslara gönderilen 22.11.2013 tarihli bildirim yazıları ve kurulun 21.11.2013 Tarih ve2013/37 sayılı haftalık bülteninden yapılan duyurular ile ilgili şahıslara bildirilmiş olduğunu, işbu dilekçe tarihi itibariyle adı geçen şahıslar tarafından holdinge herhangi bir ödemede bulunulmadığını, bu nedenlerle 21/11/2013 tarih ve 38/… sayılı kurul kararının bildirimi üzerinden yaklaşık 17 ay geçmiş olmasına rağmen örtülü kazanç aktarımı yoluyla mal varlığı azaltılan halka açık şirket …’ye (eski unvanı … Holding A.Ş.) (Holding/Şirket) kurulca istenen iadenin yapılmaması nedeniyle, 6362 sayılı …n’nun 94’üncü maddesi uyarınca; Holding’ten kendilerine kazanç aktarımı yapılan …, …, …, … ve … isimli şahıslara aktarılan toplam 64.405.452,00-TL ile aktarım tarihi olan 13.12.2012 tarihinden itibaren işletilecek kanuni faizinin fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak şimdilik 600.000,00-TL’sinin mal varlığı veya karı azaltan holdinge iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesi ile; dava değerinin açıkça belli olup, kısmi dava açılmasının hukuken mümkün olmadığını, dava dilekçesinde belirtilen bütün işlemlerin … denetiminden geçtiğini ve davacı şirket genel kurullarında onaylandığını, birleşme yol haritasının sadece imzalayan taraflar arasındaki iradeyi ortaya koymakta olup, tek başına hüküm doğurmasının mümkün olmayan bir hukuki işlem olduğunu, … genel kurulu onaylamadan devir işlemlerinin ve dolayısıyla birleşme yol haritasının hüküm doğurmasının mümkün olmadığını, davalıların davaya konu işlemlerden dolayı herhangi bir menfaat etmediğini, … Dış Ticaret A.Ş.’nin devri işlemininin yeni yönetim tarafından gerçekleştirmiş olup, zararın ortaya çıkmasından yeni yönetimin sorumlu olduğunu, bu nedenle ve sunulan deliller ışığında, öncelikle talep miktarının kesin olarak belli olması nedeniyle, eksik yatırılan harcın davacıya tamamlatılması, süresi içerisinde tamamlanmaması durumunda dava şartı eksikliğinden davanın usulden reddine, diğer yandan huzurdaki dava ile aynı içerikte bir dava olan … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/… E. sayılı dosyasının derdest bulunduğundan ve ortada derdest bir dava bulunması nedeniyle huzurdaki davanın dava şartının yerine gelmediğinin açık olduğundan, davanın bu yönden de usulden reddine, esasa girilmesi durumunda davalıların davacı tarafın iddia ettiği zararın oluşmasına herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiş, ilgili dosyanın Mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilerek dosyamız arasına alınması sağlanmıştır.
Birleşen davaya esas alınan … kararına ilişkin … İdare Mahkemesi’nin 2016/… Esas ve 2017/… Karar sayılı ilamının incelenmesinde; … (eski unvan: … Holding) tarafından 25.10.2011 ve 06.07.2012 tarihlerinde … Dış Ticaret A.Ş. paylarının emsallerine göre bariz şekilde farklı fiyatlar üzerinden (toplam 85.855.452-TL) satın alınması ve aynı payların …’a 21.450.000-TL bedelle satılması neticesinde Holding malvarlığında 64.405.452-TL tutarında bir azalmanın meydana getirilmesine ilişkin işlemlere taraf olduğu ve bu işlemler neticesinde menfaat elde ettiği gerekçesiyle, 2499 sayılı Kanun’un 46/1-(c) maddesi ile 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 21/4 ve 92. maddeleri uyarınca “64.405.452-TL’nin, tahsisli sermaye artırımı işleminin gerçekleştiği 13.12.2012 tarihinden itibaren işletilecek kanuni faizi ile birlikte, davacı nezdinde takip ve tahsil edilebilmesi için gerekli tedbirlerin alınması hususunda holdingin, söz konusu tutarın Holding’e ödemesi hususunda ise; davacının uyarılmasına, (varsa) zarara uğrayan yatırımcıların genel hukuk hükümleri çerçevesinde (yasal koşulların oluşması halinde) mevzuata aykırılık teşkil eden bahse konu işlemlerde sorumluluğu bulunan Holding yöneticileri aleyhine dava açabileceklerinin Kurul’un haftalık bülteni ile kamuoyuna duyurulmasına ve söz konusu hususta Holding ortaklarının bilgilendirilmesini teminen konunun Holding tarafından yapılacak olan ilk genel kurul toplantısının gündemine alınmasının Holding’den istenilmesine” ilişkin Sermaye Piyasası Kurulu’nun 21.11.2013 tarih ve 38 nolu toplantısında alınan 1258 sayılı kararının iptali istemi ile açılan davada söz konusu …’nın idari işleminin; “…dava konusu işlemin “64.405.452-TL’nin, tahsisli sermaye artırımı işleminin gerçekleştiği 13.12.2012 tarihinden itibaren işletilecek kanuni faizi ile birlikte, davacı nezdinde takip ve tahsil edilebilmesi için gerekli tedbirlerin alınması hususunda holdingin, söz konusu tutarın Holding’e ödemesi hususunda ise davacının uyarılmasına” ilişkin kısmı ile “zarara uğrayan yatırımcıların genel hukuk hükümleri çerçevesinde mevzuata aykırılık teşkil eden bahse konu işlemlerde sorumluluğu bulunan Holding yöneticileri aleyhine dava açabileceklerinin Kurul’un haftalık bülteni ile kamuoyuna duyurulmasına ve söz konusu hususta Holding ortaklarının bilgilendirilmesini teminen konunun Holding tarafından yapılacak olan ilk genel kurul toplantısının gündemine alınmasının Holding’den istenilmesine” ilişkin kısmının iptaline karar verildiği, buna ilişkin temyiz incelemesini gerçekleştiren Danıştay … Dairesi’nin 2018/… E. ve 2019/… K. sayılı ilamı ile …’nın temyiz istemi reddedilerek mahkeme kararı onanmış olup, bu karara karşı … tarafından karar düzeltme yoluna gidilmiş, Danıştay … Dairesi’nin 2019/… E. ve 2020/… K. sayılı ilamı ile karar düzeltme istemininin reddine karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir.
Davalılar hakkında örtülü kazanç aktarımı suretiyle güveni kötüye kullanma suçunun işlendiğinden bahisle … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/… Esas ve 2016/… Karar sayılı dosyasında açılan davada; üzerinde el koyma tedbiri devam eden malvarlığının söz konusu suçun işlenmesinden elde edilip edilmediği hususunun tespiti amacıyla düzenlenen 18.06.2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Payları borsada işlem gören şirketlerde hisse alım satımının yapılabilmesi için öncelikle … tarafından lisanslandırılmış değerleme şirketleri tarafından değerleme yapılması gerektiği, suça konu … paylarının değerine ilişkin olarak … tarafından lisanslandırılmış değerleme kuruluşlarından … A.Ş., … … ve … şirketlerinden rapor alındığı, bu itibarla hisselerin tahsisli sermaye arttırımı yoluyla satımından önce mevzuata uygun olarak … A.Ş.’nin gerçek tespitinin yaptırıldığı, ayrıca …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12.09.2012 tarih ve D. iş;2012/ … sayılı kararıyla şirket değerinin 67.189.663,99-USD olarak tespit edildiği, Sermaye Piyasası Kurulunun 29.11.2012 tarih ve 2600 sayılı yazısıyla 85.000.000-TL bedel üzerinden tahsisli sermaye artışı yöntemiyle … paylarının devrine izin verildiği, aynı Kurulun 10.01.2013 tarih ve 49 sayılı yazısında ‘… Holding A.Ş.’nin 250.000.000-TL’lik kayıtlı sermaye tavanı içerisinde çıkarılmış sermayesinin 10.000.000-TL’den 85.000.000-TL’ye arttırılmasına ilişkin Sermaye Piyasası
Kanunu ve ilgili tebliğlerde belirtilen usule uygun olarak tamamlandığı anlaşılmıştır’ ifadesine yer verildiği, bu itibarla söz konusu izin çerçevesinde gerçekleştirilmiş olan satış/devir işleminin hukuka uygun kabul edilmesi gerektiği, bu eylem yönünden müsnet suçun unsurlarının oluşmadığı, ayrıca lisanslı değerleme şirketleri ile mahkeme tespit kararı doğrultusunda yapılmış olan tahsisli sermaye arttırımı yoluyla hisse devir işleminde ’emsallerine göre daha yüksek bedelle devir’ olgusundan söz edilemeyeceği, … hisselerinin … Holding A.Ş. tarafından 85.855.452,00-TL bedelle alınıp …’a 21.450.000,00-TL’den satılmasının tek başına örtülü kazanç aktarımının varlığını göstermeyeceği, hisselerin değerinin zaman içinde artıp azalabileceği, örtülü kazancın varlığından söz edebilmek için öncelikle bu değerlemenin esasen çok yüksek olması gerekirken düşük olarak gösterilmesinin gerektiği, ancak bu duruma ilişkin bir tespite rastlanmadığı, diğer taraftan 21.450.000-TL bedelli satım işlemine konu … Holding A.Ş.’nin 25.10.2013 tarihli yönetim kurulu kararında davadışı … …, … …, … …, … …, … … … ve … …’un imzalarının bulunduğu, sanıkların hiçbirinin imzasının bulunmadığı, o tarihte sanıkların yönetim kurulu üyeliklerinden ayrıldıkları, hisse devir işleminin nakdi olarak gerçekleşmediği, işlemin tahsisli sermaye artışı yoluyla şirketin devri niteliği taşıdığı, bu itibarla sanıkların bu işlem neticesinde taşınmaz hak ya da alacak elde etmelerinin mümkün olmadığı, bu nedenle el koyma kararı verilmemesi gerektiği” şeklinde, aynı ceza davasında, söz konusu hisse senetlerinin devrine ilişkin olarak yaptırılan değerleme raporlarının buna ilişkin mevzuat hükümlerine, ticari uygulama ve teamüllere göre oluşan kıstaslara uygun şekilde düzenlenip düzenlenmediği, belirlenen değerlerin işlem tarihi itibariyle hisse devrine esas almaya elverişli olup olmadığı hususlarının tespiti amacıyla düzenlenen 30.07.2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Sermaye Piyasası Kanununa tabi bir anonim şirketi, kayıtlı sermaye sisteminde sermaye arttırımı yapmak istediğinde, şirket yönetim kurulunca kayıtlı sermaye sistemine geçiş kararlarının alınması, ana sözleşme ve değişiklik metninin hazırlanması, Sermaye Piyasası Kurulu izinlerinin alınması, ana sözleşme değişiklik metninin genel kurulda görüşülerek karara bağlanması, kayıtlı sermaye sistemine geçişin mahkemece onanması, halka açık anonim şirketlerde sermaye arttırılırken yine arttırılan sermayenin %004’ünün Rekabet Kurulu adına bankaya yatırılmış olması, ana sözleşmede değişiklik metninin Ticaret Siciline tescil ettirilmesi ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilmesi gerektiği, somut olayda dava konusu işlemlerle ilgili 3 ayrı bağımsız değerleme şirketinden rapor alındığı, ayrıca …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12.09.2012 tarih ve D.İş;2012/ … sayılı kararı ile şirketin değer tespitinin yaptırıldığı, mahkeme kararı ile şirket değerinin 67.189.663,99-USD olduğunun tespit edildiği, Sermaye Piyasası Kuruluna tahsisli sermaye arttırımı ile … Dış Tic. A.Ş.’nin devralınması için müracaat edildiği, Sermaye Piyasası Kurulunun 29.11.2012 tarih ve 2600 sayılı yazısıyla 85.000.000-TL bedel üzerinden tahsisli sermaye artışı yöntemiyle bu devre izin verildiği, … Holding A.Ş.’nin kayıtlı sermaye tavanı içerisinden çıkarılmış sermayesinin 85.000.000-TL’ye arttırılmasının … kuralları çerçevesinde yapıldığı, bu nedenlerle yasal yollar takip edilerek yapılan şirket hisse devir ve satış işlemlerinde suçun maddi ve manevi unsurunun oluştuğunun söylenemeyeceği, suçun işlendiğine dair yeterli somut delil bulunmadığı” şeklinde tespit ve görüşlere yer verildiği, bahse konu Mahkemenin 22.11.2016 tarihli kararıyla sanıkların, yüklenen suçu işlediklerinin sabit olmaması nedeniyle ayrı ayrı beraatlerine karar verildiği, anılan kararın istinaf incelemesi neticesinde … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesi’nin 22.03.2017 tarih ve 2017/… Esas ve 2017/… Karar sayılı ilamıyla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi suretiyle 22.03.2017 tarihi itibariyle kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 09.12.2015 tarihli bilirkişi raporunda;
“…Yönetim Kurulu’nun Sermaye Piyasası Kanunu’na Tabi Anonim Ortaklıkların Uyacakları Esaslar Hakkında Yönetmelik uyarınca birden fazla defa değerleme yaptırdığı, Mahkeme eliyle de ayrıca Şirket değerini tespit ettirdiği, elde edilen değerleme verilerinin birbiri ile örtüştüğü ve bu doğrultuda tahsisli sermaye artırımı işlemi yapıldığı ve hisse devirlerinin gerçekleştiği göz önüne alındığında Türk Ticaret Kanunu kapsamında tanımlanan özen yükümlülüğüne uygun davramldığı, Şirket değerlemelerinin hatalı olduğu kabul edilse dahi Yönetim Kurulu üyelerinin yapılan bu çalışmalar haricinde kendi teknik bilgileri ile şirketin gerçek değerini bilmesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla üç farklı değerleme kuruluşu ve Mahkeme kararımn yeterli bulunmasının olağan olduğu, denetleyici kuruluş durumunda olan Sermaye Piyasası Kurulumun işlemi incelediği ve onayladığı ve bu sebeple yönetim kurulu üyesi olmaları sıfatı ile davalılara sorumluluk yüklenemeyeceği;
Kurul tarafından öne sürülen … Şirketi paylarının emsallerine göre bariz şekilde farklı fiyatlar üzerinden satın alınması iddiası, … Şirket paylarının emsal değerinin gerçekte ne olduğuna/olması gerektiğine ilişkin herhangi bir tespit yapılmamış olduğu ve Ayrıca Yönetim Kurulu tarafından farklı değerleme şirketlerinden alınan raporlar, Mahkeme karan, ve KuruTun onay yazısı gibi diğer etkenler birlikte değerlendirildiğinde, yalnızca … Ushfnun başkanlığını yaptığı ve Davalılann imzasının bulunmadığı 25.10,2013 tarihli Yönetim Kurulu tarafından alınan karar ile belirlenen 21.450.000,00-TL’lik satış bedelinin emsal değer olarak kabul edilmesinin söz konusu olamayacağı,
Satım işleminin Genel Kurul’da kabul edilmesi sonucu Sermaye Piyasası Kurulu’nun zarar gördüğü iddiası ile düzenlendiği rapordaki ilgili muhatap olan yatınmcıların ilgili “birleşme yol haritasında” birleşmenin ön şartı olarak kabul edilen ve 21.450.000,00-TL bedelle … Hisselerinin …’a satımı işlemine onay vererek zarar doğursa bile işlemi kabul ettiklerini açık ve net olarak ortaya koydukları ve bu durumda genel kurul tarihinden önce düzenlenen … raporundaki hususların geçersiz kaldığı ile yatırımcının (hissedarlann) iradesi ile Şirket genel kurul yetkileri üzerinde bir söz hakkının bulunamayacağı; ilgili hisse devir sözleşmelerinin Davalılardan yalnızca … ve … … arasında tanzim edildiği, diğer Davalılann yer almadığını, … ve … … arasında tanzim olunan kararın ise geçerli olmasının ancak Davacı Şirket Yönetim Kurulu karan ile mümkün olduğu ve 25.10.2013 tarihli YK kararında imzası olan Yönetim Kurulu Üyelerinin halen şirket Yönetiminde yer aldığı hususlan bîr arada gözetildiğinde, mevcut durumun Davacı Şirket Yönetiminin kendi tesis ettiği bir karar bakımından 3. Kişi Davalılardan talepte bulunmakta olduğunu sonucuna yol açtığı bu şekilde bakıldığında davalıların herhangi bir şekilde dahli bulunmayan bir karardan sorumluluğunun olması da mümkün olmadığından sorumlu olmayacaktan, zarara ilişkin şirket tarafından talepte bulunabilmesinin ancak işlemi gerçekleştiren 25.10.2013 tarihli kararda imzası bulunan yönetim kurulu üyelerinden ve yine ancak şirket genel kurulu alınması üzerine mümkün olabileceği,
Davalılardan … dışındaki davalıların bahse konu geri alım işlemine tarafta olmadıktan ve herhangi bir şekilde hisse alımı yapmadıkları, ilgili tarihlerde şirket ile ilgileri de bulunmadığından davalı olarak taraf olmalannın mahkemenin takdirinde olduğu,
Şirket kayıtlarının tetkikinde davalılardan …’a 20li yılında yapılan devir Üzerine 10 milyon TL ödeme yapıldığı ve bu ödemenin şirket kayıtlan uyannca …’a … A.Ş. payları karşılığı ödendiği ve bu işlemlerin şirket genel kurulunda onaylandığı,
… dışındaki davalılara, şirket kayıtlannın tetkikinde bahse konu İşlemlere ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığı ve davalılann şirket kayıtlarına göre herhangi bir borçlan bulunmadığı,
Davacı Şirket tarafından satım işlemine konu 25.10.2013 tarihli alınan Yönetim Kurulu Karannda Davalılann imzaları bulunmadığından ve satım işlemini kesinleştiren 24,12.2013 tarihli Genel Kururda da herhangi bîr sıfatla yer almadıklarından, bilanço ve ticari kayıtlann incelenmesi sonucu Şirket Malvarlığında tespit edilen 64.405 .452.- TL azalmanın yatınmcılar nezdinde bir zarar doğurduğunun kabul edilmesi halinde dahi Davacı Şİrket’in davalılann hiçbirisinin dahlî bulunmayan kendi eylemi ile sebebiyet verdiği zarara yönelik olarak Davalılardan talep haklannın bulunmadığı ” şeklinde mütalaada bulundukları görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan 21.05.2018 tarihli bilirkişi ek raporunda;
“…… Dış Ticaret A.Ş. hisse paylarının belirlenmesi için; … tarafından farklı değerleme kuruluşlarına müracaat edildiğini ve lisanslandırılmış tarafsız değerleme şirketleri tarafından değerleme yapıldığı ve …. Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığı ile de ayrıca belirlendiği, … A.Ş, tarafından (Ekim 2011) 63.179,017 USD; … … tarafından (Haziran 2012) 64.788.777 USD; … … tarafından (Ağustos 2012) 61.049.488 USD; … tarafından (Haziran 2013) 53.340,155 USD olarak değerleme yapıldığı (denetleme raporu, s.69), ayrıca dosya kapsamında konu ile ilgili olarak …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12.09.2012 tarih ve 2012/404 D.iş, 2012/419 kararı sayılı dosyası üzerinden yapılmış olan şirket değerinin 67.189.653,99 USD olduğuna ilişkin tespit kararının bulunduğu, buna göre, yargılama konusu olay yönünden hisselerin tahsisli sermaye artırım yoluyla satımından evvel mevzuata uygun olarak … A.Ş.’nin gerçek değer tespitinin yaptırıldığı, Kurul tarafından öne sürülen … Şirketi paylarının emsallerine göre bariz şekilde farklı fiyatlar üzerinden satın alınması iddiası, … Şirket paylarının emsal değerinin gerçekte ne olduğuna/olması gerektiğine ilişkin herhangi bir tespit yapılmamış olması ve ayrıca Yönetim Kurulu tarafından farklı değerleme şirketlerinden alınan raporlar, Mahkeme kararı, ve Kurulun onay yazısı gibi diğer etkenler birlikte değerlendirildiğinde, yalnızca … …’nun başkanlığını yaptığı ve davalıların imzasının bulunmadığı 25.10.2013 tarihli Yönetim Kurulu tarafından alınan karar ile belirlenen 21.450.000,00-TL’lik satış bedelinin emsal değer olarak kabul edilmesinin söz konusu olamayacağı, bu hususun takdirinin Sayın Mahkeme’nize ait olduğu, … tarafından lisanslandırılmış değerleme şirketleri ile Mahkeme tespit kararı doğrultusunda yapılmış olan tahsisli sermaye artırımı yoluyla hisse devir işleminde “emsallerine göre daha yüksek bedelle devir” olgusundan da söz edilemeyeceği, şirketin hisselerinin yüksek alınıp daha sonraki bir tarihte düşük bedelle satması, diğer bir deyişle satımın alımdan düşük bedelle gerçekleşmesi örtülü kazancın varlığını göstermeyeceği, bilindiği üzere, hisselerin değerinin zaman içinde artabileceği ya da eksilebileceği, bu nedenle ticaret hukuku literatüründe itibari değer ile gerçek değer arasında her zaman fark bulunmasının mümkün olduğundan bahsedildiği, nitekim 6102 sayılı Kanun’da m.493, m.531 gibi hükümlerde, gerçek değerden bahsedildiği, yine değerleme raporlarında kullanılan usuldeki farklılığında gözetilmesi gerektiği, … Dış Ticaret A.Ş. hisselerinin alımı öncesinde farklı Bağımsız Değerleme Kuruluşu ile …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne değer tespiti yaptırıldığı, bunun sonucunda şirketin %100’ü için 67.000,000-USD (109.000.000-TL) bedel belirlendiği, Davalılardan … dışındaki davalıların bahse konu geri alım işlemine tarafta olmadıkları ve herhangi bir şekilde hisse alımı yapmadıkları, ilgili tarihlerde şirket ile ilgileri de bulunmadığından davalı olarak taraf olmalarının mahkemenin takdirinde olduğu, … hisselerinin …’a 21.450.000-TL’den satılması da tek başına örtülü kazanç aktarımının varlığını göstermediği, örtülü kazancın varlığından bahsedebilmek için öncelikle bu değerlemenin esasen çok yüksek olması gerekirken düşük olarak gösterilmesinin şart kıldığı, Esasen örtülü kazanç aktarımı için ille de alım fiyatına gitmeye yani 85.855.452-TL’den hareket etmeye de gerek bulunmadığı, eğer …’a satım fiyatı olan 21.450.000,00-TL’lik fiyat … hisselerinin gerçek fiyatından bariz farklılık arz etse idi, bu durumda Örtülü kazanç aktarımı olmasının söz konusu olabileceği, söz konusu işlemlerin halka açık ortaklıklar ile yönetim, denetim veya sermaye bakımından ilişkide bulunulan kişiler arasında gerçekleştiği, farklı tarihlerde oluşan bedel farklılıklarının bizatihi ödülü kazanç aktarımı oluşturmayacağı” şeklinde mütalaada bulundukları görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan 12.03.2020 tarihli ek bilirkişi raporunda;
“…Sayın Mahkeme’nin takdirinde olmak ve kabulü halinde; Söz konusu işlemlerin halka açık ortaklıklar ile yönetim, denetim veya sermaye bakımından ilişkide bulunulan kişiler arasında gerçekleştiği, farklı tarihlerde oluşan bedel farklılıklarının bizatihi örtülü kazanç aktarımı oluşturmayacağı” şeklinde mütalaada bulundukları görülmüştür.
Dava; 25.10.2011 ve 06.07.2012 tarihlerinde, davacı …Ş.’ye (eski unvan: … Holding A.Ş.) ait … Dış Ticaret A.Ş. paylarının emsallerine göre bariz şekilde farklı fiyatlar üzerinden (toplam 85.855.452-TL) satın alınması ve aynı payların …’a 21.450.000-TL bedelle satılmasından bahisle holding malvarlığında 64.405.452,00-TL tutarında bir azalmanın meydana getirilmesine ilişkin işlemler neticesinde doğduğu iddia edilen zararın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı …Ş. (eski ünvan … Holding A.Ş.)’nin 25.10.2011 ve 06.07.2012 tarihli Yönetim Kurulu kararları ile dava dışı … Dış Ticaret A.Ş. hisselerinin davalılardan devralınarak, aynı hisselerin yine davalılardan …’a 25.10.2013 tarihli Yönetim Kurulu kararı uyarınca devri işlemleri neticesinde; …nin malvarlığında 64.405.452,00-TL azalmaya sebep olup olmadığı, azalma söz konusu ise davalıların iş bu azalmadan dolayı sorumlu olup olmadığı ve dolayısıyla oluşan zararın davalılardan tahsilinin mümkün olup olmadığı hususlarında toplandığı tespit edilmiştir.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi kök ve ek raporlarında da belirlendiği üzere; … Ticaret Odasına … sicil no ile kayıtlı, toplam 500.000,00-TL sermayeye sahip … Dış Ticaret A.Ş.’nin davaya konu hisseleri 25.10.2011 ve 06.07.2012 tarihli Yönetim Kurulu kararlarına istinaden iki ayrı işlem ile davacı şirket tarafından davalılardan devir alındığı, 25.10.2011 tarihli ilk işlem neticesinde davalılardan …’ın sahip olduğu … Dış Ticaret A.Ş.’nin sermayesinin %32’sine tekabül eden 160.000 adet pay, … A.Ş. tarafından hazır değeri üzerinden %10 iskonto uygulanması neticesinde tespit edilen 187,60-TL değer üzerinden 30.160.000,00-TL karşılığında devralındığı, devir bedellerinin dava dışı … … A.Ş. tarafından hazırlanan ve …’nın talebine uygun olarak revize edildiği belirlenen değerleme raporlarına uygun olarak belirlendiği, iş bu devir işlimine dayanak 25.10.2011 tarihli davacı şirket Yönetim Kurulu kararında; davalılardan …, … ve …’nin imzasının bulunduğu; ancak davalılardan … ve …’ın iş bu kararın alındığı tarihte davacı şirket Yönetim Kurulunda görev almadığı, 06.07.2012 tarihli Yönetim Kurulu Kararında ise; davalılardan …, …, … ve …’nin imzalarının bulunduğu anlaşılmıştır.
… Dış Ticaret A.Ş’nin %99.9 oranında hissesine toplam 109.341.041,00-TL bedel üzerinden iktisap edilmesine karar verildiği; ancak davacı şirket tarafından satın alma işlemi neticesinde davalılara nakdi bir ödeme yapılmadığı, bunun yerine Tahsisli Sermaye Artırımı yöntemi ile davalılara, davacı şirket hissesi tahsis edildiği, 25.10.2011 ve 06.07.2012 tarihli işlemler sonrası, davacı şirket Yönetim Kurulu’nun 12.10.2012 tarihinde aldığı karar ile … Dış Ticaret A.Ş’nin hisselerinin iktisabı amacıyla tahsisli sermaye artırımı yoluna gidilmesi ve bu işlem için … nezdinde başvurular yapılmasına karar verildiği, bu başvuru üzerine …’nın 21.11.2012 tarih ve … nolu kararı ile, tahsisli sermaye artırımı işleminin uygun bulunarak onaylandığı, …’nın iş bu onayı uyarınca şirketin 250.000.000,00-TL’lik kayıtlı sermaye içinde kalmak şartıyla 10.000.000,00-TL olan sermayesi 75.000.000,00-TL artırılarak 85.000.000,00-TL’ye çıkarılmış, sermaye artırımı nedeniyle ihraç edilecek 75.000.000,00-TL bedelindeki 75.000.000 adet her biri 1-TL nominal bedelli hisselerin 25.11.2011 ve 06.07.2012 tarihinde … Dış Ticaret A.Ş. nezdinde yapılan hisse devirleri sonucu devralınan hisse bedellerinin her biri 1-TL alım bedeliyle ve …, … dışındaki hissedarların yeni pay alım hakkı kısıtlanmak suretiyle, …’a 54.000.000-TL bedelinde toplam 54.000.000 adet, …’a 12.000.000,00-TL bedelinde toplam 12.000.000 adet, …’a 7.500.000,00-TL bedelinde toplam 7.500.000 adet, …’a 640.000,00-TL bedelinde toplam 640.000 adet, …’ye 860.000,00-TL bedelinde toplam 860.000 adet, olmak üzere tahsisli satış yöntemi ile satıldığı, davacı şirketin 17.12.2012 tarihli yönetim kurulu kararı ile tahsisli sermaye artırımı işlemin ne şekilde gerçekleştirileceği belirlenmiş olup, buna göre tahsisli sermaye artırımı işlemi sonucunda ihraç edilecek hisselerin 1.04 bedel üzerinden davalılara tahsis edilmesine karar verildiği, 25.11.2011 ve 06.07.2012 tarihli kararlar uyarınca … Dış Ticaret A.Ş. paylarının 109.341.041,00-TL bedel üzerinden devir alınmasına karar verilmişken, tahsisli sermaye artırımının 75.000,000-TL üzerinden yapılmasının nedeninin ise, tahsisli sermaye artırımı için … nezdinde yapılan görüşmelerde …’nın sermaye artırım miktarında revize talep etmesi neticesinde artırılacak sermayenin 75,000.000-TL olarak belirlenmesi ve buna uygun olarak …’ya başvuru yapılması olduğunun belirlendiği anlaşılmıştır.
… Holding A.Ş. ile … Jeneratör ve Ticaret A.Ş.’nin birleşmesi işlemine ilişkin olarak; 02.08.2013 tarihli özel durum açıklaması ile … A.Ş ile birleşme sözleşmesi imzalandığının kamuoyuna bildirildiği, akabinde 20.08.2013 tarihli açıklama ile Birleşme Yol Haritasının belirlendiği, davalılar ve dava dışı … … ve … A.Ş.’nin birleşme işleminin tarafları olarak yer aldığı, … Holding ortaklarının sahip oldukları toplamda 63.000.000 adet hisseden, …’ın sahibi olduğu 100.000 adet A grubu payların …’ye beher pay için 84 kuruş bedelle devredilmesi konusunda anlaşma yapıldığı, …’ın sahibi olduğu 43.580.000-TL nominal değerli payların, …’ın sahibi olduğu 11.200.000-TL nominal değerli B grubu payların …’ın sahibi olduğu 6.700.000-TL nominal değerli B grubu payların, …’nin sahibi olduğu 860.000-TL nominal değerli B grubu payların ve …’ın sahibi olduğu 640.000-TL nominal değerli B grubu payların toplamda 62.900.000-TL nominal değerli B grubu payların … …’ya beher pay için 84 kuruş bedelle devredileceği hususunda mutabık oldukları, hisse devir bedellerinin en geç 15.05.2014 tarihine kadar söz konusu şirket hissedarlarına ödeneceği ve şirketin kendi iştiraklerinde sahip olduğu tüm hisselerin (… paylarının) en geç 15.10.2013 tarihine kadar …’a 21.450.000-TL toplam bedel üzerinden devredileceği, bu işlem sonucunda şirketin …’dan oluşacak alacağının …’ın şirket hisselerinin devri nedeniyle … …’dan doğan alacağından mahsup edilmesi ve yapılacak borcun nakli ile alacağın temliki işlemlerinin sonucunda şirketin …’ı ibra edeceği, bu yol haritasının birleşme sözleşmesinin ayrılmaz bir parçası olduğu hususlarının belirlendiği anlaşılmıştır. Akabinde 21.08.2013 tarihinde davalıların sahip olduğu hisseler birleşme yol haritasında açıklandığı üzere; … … ve … A.Ş.’ye devredilmiş ve aynı zamanda davalılar davacı şirket yönetim kurulu üyeliklerinden de istifa ettikleri anlaşılmıştır.
… Dış Ticaret A.Ş. hisselerinin …’a devri ile davalıların, davacı şirket nezdinde sahip oldukları hisselerin … … ve … A.Ş.’ye devri sonrasında, davacı şirket tarafından 25.10.2013 tarihinde yapılan açıklama ile … Dış Ticaret A.Ş.’de sahip olduğu %99,9 oranındaki hissenin …’a 21.450.000,00-TL üzerinden devredildiğinin kamuya açıklandığı, ilgili yönetim kurulu kararı altında dava dışı … …, … …, … … …, … …, … …, … …’un imzalarının yer aldığı, birleşen davada davacı …’nın iş bu devir sonrası davacı şirketten devir bedelinin ne şekilde belirlendiğine ilişkin bilgi istendiği, davacı şirket tarafından …’ya gönderilen 02.10.2013 tarihli yazı da devir bedelinin en son değerleme raporu olan … A.Ş raporunda belirtilen FAVÖK değerlerinin dikkate alındığı, alıcı ve satıcı tarafın kendi aralarında müzakere ederek bedeli belirlediğinin açıklandığı, birleşen dosya davacısı …’nın 21.11.2013 tarih ve 2013-37 sayılı kararında … Dış Ticaret A.Ş.’nin devir işleminin önemli nitelikte bir işlem olduğu ve dolayısı ile genel kurulda şirket hissedarlarının onayına sunulması gerektiği, devir işleminin; ancak genel kurulda onaylanması durumunda hukuken uygulama alanı bulacağı, ilgili genel kurulda olumsuz oy kullanan hissedarlara 0.67-TL bedel üzerinden ayrılma hakkı kullandırılması gerektiğinin davacı şirkete bildirildiği, …’nın bu kararı üzerine davacı şirket genel kurulunun 24.12.2013 tarihinde toplanarak … Dış Ticaret A.Ş.’nin …’a devri işleminin görüşüldüğü, genel kurul bilgilendirildikten sonra genel kurul tarafından hem söz konusu satın alma işlemi hem de devir işleminin genel kurulda onaylandığı, ilgili kararda herhangi bir muhalefet şerhi bulunmadığı, davalıların genel kurulda bulunmadığı ve oy kullanmadığı belirlenmiştir.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi kök ve ek raporları ile tüm dosya kapsamından edinilen vicdani kanaat gereğince; Somut olaydaki hisse değerleme işlemlerini gerçekleştirilen kuruluşların, esasları … tarafından belirlenen ve değerleme yapabilmeleri konusunda yetkilendirilmiş uzman kuruluşlar olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun teşekkül ettikleri, ayrıca …. Asliye Ticaret Mahkemesi kanalı ile de değerleme yaptırıldığı ve bu raporların tamamının …’ya sunulduğu ve … tarafından tespit edilen eksikliklerin giderilmesinin sağlandığı, … Dış Ticaret A.Ş.’nin gerçek değerinin tespiti açısından, Kanun ve ilgili mevzuata uygun hareket edildiği ve ilgili tarihte yönetim kurulu üyesi olan kişilerin kanunda belirli özen yükümlülüğünü yerine getirdiğinin belirlendiği, Tahsisli Sermaye Artırımı işleminin …’nın onayına tabi bir işlem olduğu ve bu doğrultuda …’nın 21.11.2012 tarih ve … sayılı kararı ile bu işleme onay verdiğinin belirlendiğinden tahsisli sermaye artırımı işlemi açısından herhangi bir hukuka aykırılık tespit edilemediği, davaya konu hisselerin 21.450.000,00-TL bedel üzerinden …’a satımı işlemine ilişkin olarak ise; hisse değerlerinin zaman içerisinde artıp azalabildiği, devir işleminin nakdi olarak değil, tahsisli sermaye artışı yöntemiyle gerçekleştirildiği dikkate alındığında da; anılan hisselerin …’a satışının 21.450.000-TL bedel üzerinden yapılması hususunun tek başına örtülü kazanç aktarımının varlığı için yeterli olmadığı, bir başka ifadeyle sadece alım ve satım bedeli arasındaki farka dayanılarak örtülü kazanç aktarımının gerçekleştirildiği sonucuna varılamayacağı, dolayısıyla tüm bu işlemler neticesinde davacı … malvarlığında 64.405.452,00-TL tutarında bir azalmanın meydana getirilmesi suretiyle davalıların bir menfaat elde ettiğinden bahsedilemeyeceği, bir an için bir zararın varlığı kabul edilse bile; kamuoyuna 20.08.2013 tarihinde açıklanan … A.Ş. ile olan birleşme yol haritasında ön şart olarak yer alan satış işleminin ‘önemli miktarda şirket malvarlığının toptan satışı’ kapsamında olduğu ve 24.12.2013 tarihli Olağanüstü Genel Kurulu’nda onaylandığı, davacı holdingin genel kurulu tarafından da işleme onay verilmesi karşısında artık Birleşme Yol Haritası ile belirlenen devir bedelinden dolayı davalılara sorumluluk yüklenemeyeceği, diğer yandan devir işleminin de; davacı şirket tarafından alınan 25.10.2013 tarihli Yönetim Kurulu Karan ile gerçekleşmiş olduğu, söz konusu Yönetim Kurulu kararını … …, … …, … … …, … …, … …, … …’un imzaladığı, davalıların bu yönetim kurulu kararında imzalarının bulunmadığı, Türk Ticaret Kanunu 408. maddesi hükmü gereğince; genel kurulun devredilemez yetkileri arasında bulunan bu devir işleminin genel kurulda onaylanması için 24.12.2013 tarihinde davacı şirket tarafından olağanüstü genel kurul yapıldığı, işleme onay verilen ilgili genel kurulda da davalılar hissedar olmadığı için yer almadıkları, bu bağlamda söz konusu işlemin davacı şirketin her iki organında da bizzat kabul edilerek kesinleştiği göz önüne alındığında; artık bu işleme dayanılarak davalılardan ya da 3. kişilerden herhangi bir şekilde zarar talebinde bulunulmasının söz konusu olamayacağı nazara alınarak asıl ve birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiş, buna ilişkin aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın ve Mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/… Esas ve 2017/… Karar sayılı davalarının REDDİNE,
2-Asıl davada; peşin olarak alınan 1.707,75-TL harçtan 59,30-TL karar ve ilam harcının düşümü sonucu başkaca harç alınmasına yer olmadığına, kalan 1.648,45-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Birleşen davada; peşin olarak alınan 10.246,50-TL harçtan 59,30-TL karar ve ilam harcının düşümü sonucu başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 10.187,20-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Asıl davada; davalı … … ve … kendilerini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 47.050,00-TL vekalet ücretinin davacı … şirketinden alınıp davalılara ödenmesine,
5-Birleşen davada; davalı … … ve … kendilerini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 13.450,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınıp davalılara ödenmesine,
6-Davacılarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair ; taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/01/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …