Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/13 E. 2019/274 K. 04.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2013/13
KARAR NO : 2019/274
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/01/2013
KARAR TARİHİ : 04/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankada mevduat hesapları bulunduğu, 1995 yılında … Şubesi çalışanı olarak göreve atanan banka elemanı …’in vekil edenin banka işlerini takip etmeye başladığı, 1999 yılından 2003 yılı ortalarına kadar vekil edenin kendisinin, şirketinin, oğlunun ve yakınlarının paralarını da davalı bankaya aktarmaya başladığı, yaklaşık 750.000.00 USD parası olduğu, … Şubesinden … şubesine tayini çıkan …’ın hesaplarını … şubesine aktarması için ricacı olunca vekil edenin döviz hesaplarının … şubesine aktarılması talimatı verdiği, banka çalışanının düzenli olarak vadeli döviz hesapları ile … hesaplarına yatırım yapıldığı bilgisi verildiği, vekil edenin bu verileri esas alarak sonraki talimatlarını verdiği, davalı bankanın, talimatlardaki hataları düzeltme talimatlarını işleme almadığı, talimatların üzerinin çizildiği, talimatlara eklemeler yapıldığı ve bütün bunların vekil edeninden saklandığı, müvekkilinin 2003 yılına kadar hesaplarına para yatırmaya ve paralarını USD ve vadeli hesapta tutmaya devam ettiği, vekil edeninin 23.01.2003 tarihinde … şubesine gittiği ve şubeden hesap dökümü istediği, çalışan …’ın paranın… vadeli hesapta olduğunu söylediği ve vade başı 17.01.2003, vade sonu 17.02.2003 olan 28 gün vadeli 550.371.00 USD tutarlı 23.01.2003 çıktı tarihli “Vadeli Ana Hesap Durumu” belgesini yazıcıdan yazdırarak vekil edenine verdiği ve vekil edeninin şubeden ayrıldığı, verilen “Vadeli Ana Hesap Durumu” belgesinin, vekil edeninin davalı bankadaki parasının varlığını çok net olarak gösterdiği, yine şube tarafından 17.01.2003 tarihinde vekil edenin adına …-… nolu hesabına ait 550.371.00 USD tutarlı dekontta, vekil edenin parasının varlığını açık olarak ispat ettiği, hesabı açan-onaylayan görevlinin imzasının dekontta görüldüğü, davalı bankanın, bu hesabı yanlışlıkla açıldığından dolayı aynı gün … sayılı dekont ile kapanışın yapıldığını iddia etse de, bu savın kabulünün mümkün olmadığı, hesapta para olmadan hesap açılamayacağı, mümkün olmadığı, vekil edenin onayı alınmadan da hesabın kapatılamayacağı, müvekkilinin, hesabını tekrar … Şubesine taşımaya karar verdiği, 17.03.2003 tarihinde … nolu 185.384 USD + Faiz hesabının hemen … nolu 551.763 + Faiz hesabının ertesi sabah … şubesine virman yapılması ve hesabının kapatılması için talimat faksladığı, … şubesinin aynı gün 185.384 USD tutarı virman yaptığı, ertesi gün 551.763 USD tutarın virmanı yapılmaması üzerine vekil edenin şubeyi arayıp paranın neden virman yapılmadığını sorunca hiç para olmadığının söylendiği, davalı banka elemanının 17.03.2003 tarihli talimatı açıkça tahrif ettiği, sonradan edinilen bilgilere göre görevli … tarafından 17.03.2003 tarihli talimatın 551.763 USD olan kısmın gelişigüzel çizildiği ve işleme alınmadığı, (…’ın ifadelerinde çizilme işlemini kabul ettiği raporlarda da bu tespit yapıldığı) verilen talimatta tahrifat yapılması ve vekil edenden talimat alınmaması, bilgi verilmemesi, bu konuda tutanak dahi tutulmaması suretiyle gerçeklerinin gizlenmeye çalışıldığı, davalı bankada hiç parası olmadığı söylenmesi üzerine vekil edenin dolandırıcılık suçlaması ile banka ve çalışanı … ile işbirlikçileri hakkında Kartal Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayetçi olduğu, … dışındakiler hakkında ek takipsizlik kararı verildiği, … için hizmet nedeni ile emniyeti suistimal suçlaması ile iddianame düzenlendiği, …. Ağır Ceza Mahkemesinin … E. … K. Sayılı dosyasında …’in zimmet suçundan beraatine kararı verildiği, kararın temyiz edildiği, Yargıtay … Ceza Dairesinin 01.12.2010 tarihli kararı ile kararın istem gibi bozulmasına, ancak asli dava zamanaşımına uğramış olduğu için davanın ortadan kaldırılması yerine beraat kararı verilmesinin yasaya aykırı olduğu, kamu davasının zamanaşımı nedeni ile ortadan kaldırılmasına karar verildiği, davalı banka müfettişleri tarafından … sayılı idari soruşturma raporu ve … inceleme raporu ile BDDK tarafından 29.01.2004 tarihli R-2,1,1, rapor düzenlendiği, Ceza Mahkemesi bilirkişilerinin de bu raporları esas alıp rapor düzenledikleri, birbirinin aynı olan bu raporların ciddiye alınmasının olanaksız olduğu, zamanaşımı süresinin dolmuş olması nedeniyle sonlandırılmış olan ceza yargılaması süresince ulaşılabilen bazı bilgi ve belgelerin ise davalı bankanın sorumluluğunu açıkça ortaya koyduğu hususlarını beyanla; 978.559.00 TL alacağın 17.01.2003 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile davalıdan tahsili ile davacı müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taleplerinin müvekkili banka yönünden haksız fiil hükümleri uyarınca zamanaşımına uğradığı, davacının 551.763 USD miktarındaki hesabının kasıtlı olarak kapatıldığını iddia ettiği olayı öğrenme tarihi olarak en geç müvekkili bakmaya bildirimde bulunduğu 17.03.2003 tarihi esas alınması gerektiği, davacının hiçbir zaman talep ettiği miktarda mevduatı bulunmadığı, böyle bir paranın karşılığı müvekkili bankada hiçbir zaman bulunmadığı gibi, sehven yapılan bir işlem dolayısıyla davacının kötü niyetinin aşikar olduğu, hazırlanan raporlarda müvekkili banka çalışanı … ve diğer ilgili çalışanların beyanları alındığı, davacının kendisine şirketine yakınlarına ait hesapların tümü incelendiği, davacının, hesaplarından aksini iddia etmekle birlikte pek çok kez nakit çekimi gerçekleştirdiği, hiç para çekmediği kabul edilse dahi … şubesi nezdinde hesap açılması amacı ile yatırılan tutarların toplam 306.093 USD olabileceği, 17.01.2003 tarihine kadar iddia edildiği gibi 550.371 USD tutarına ulaşmanın faiz oranları dikkate alındığında mümkün olmadığı, verilen 23.01.2003 tarihli sistem görüntüsünde hesabın kapalı olarak belirtildiği, davacının bu durumun fakına varmayarak 2 ay sonra talepte bulunmasının şüphe uyandırdığı, sehven açılan hesap dökümünün, davalı banka çalışanı ile aralarında özel güven ilişkisi doğrultusunda elde eden davacının yalnızca bu belgeye dayanarak dolandırıldığı iddiasında bulunmasının gerçeği yansıtmadığı, Sayın Mahkeme tarafından görevlendirilecek uzman bilirkişiler nezdinde dava konusu olaya ilişkin belgelerin incelenmesi sonucunda davacı iddialarının haksızlığının ortaya çıkacağı, davacının tek dayanak noktasının, sehven açılıp 5 dakika sonra kapatılmış bir hesaba ilişkin döküm üzerinden kurguladığı ve delil olarak gösterdiği varsayımlardan ibaret olduğu, sehven açılan hesabın kapalı olduğunu bildirir belgenin bankaya gelen davacının talebi üzerine verildiği, dava dışı …’ın yakınlarının hesaplarının incelenmesinden müvekkili banka aleyhine bir sonuç doğması iddiasının aksine, … ile iş ilişkisinin ötesinde bir ilişki içinde bulunan, annesini doktora bizzat götürecek kadar …’ın çevresine yakın davacının, … ile birlikte müvekkili bankayı zarara uğratma kasıtlı kötü niyetli planlar kurgulamış olduğu izlenimi dahi doğabileceği, en önemli hususun, böyle bir paranın bu tarihte karşılığının olduğuna dair banka kayıtlarında hiçbir kayda rastlanamadığı, hesabın açılmasından yalnızca 5 dakika sonra yapılan kapama işlemi ve dekont üzerine yazılan sehven şerhi işlemin niteliğini açıkça ortaya koyduğu, işleme alınmayan ve … tarafından üzerinin çizildiği ikrar edilen talimatların hiç var olmayan bir meblağa ilişkin olarak verildiğinden …’ın “aralarındaki ilişkiye binaen bu talimatları işleme almadığını, üzerini çizdiğini, yeni ve doğru talimat alma konusunda ise ihmalkar davrandığını” beyan ettiği, dava dışı …’ın bankacılık uygulamalarına uymayan ihmalkar davranışlarının ise banka nezdinde ayrıca soruşturma konusu olduğu ve kendisine disiplin cezası verildiği, olayda hesabın sehven açılmasının olanaklı olduğu, bankacılık uygulamaları bakımından mümkün olmakla birlikte gerek dekont asıllarının bulunmaması, gerekse izah edilemeyen hesap hareketleri gibi tespitler, davacı ve dava dışı …’ın aralarındaki ilişki nedeniyle müvekkili banka yönetiminin ve denetim mekanizmalarının adeta kasıtlı olarak işlevsiz bırakılmasının bir sonucu olduğu, bu konuda müvekkili bankanın sorumluğundan ziyade davacı ve … arasındaki ilişkinin şüphe uyandıran yönlerine işaret eden hususlar olarak kaldığını beyan ederek; öncelikle davanın zamanaşımı itirazları değerlendirilerek reddine, devamı halinde davanın esas bakımından reddine, yargılama giderleri ile birlikte avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gereken deliller de celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce öncelikle davalı banka vekili zaman aşımı itirazı incelenmiştir. Dava; alacak davası olup 10 yıllık genel zaman aşımı süresine tabidir. Davalı banka nezdinde olduğu beyan edilen mevduatın davalı bankanın … şubesinden … şubesine aktarılmasına yönelik 17. 03. 2003 tarihli talimat gereğinin yerine getirilmediği tarih zaman aşımı başlangıcına esas alındığında dava tarihi itibariyle dava yasal zaman aşımı süresi içinde açıldığından zaman aşımı itirazı yerinde görülmemiştir. Davalı banka çalışanı … hakkında …. Ağır ceza mahkemesinin … esasına zimmet suçundan kamu davası açılmış olup her ne kadar yargılama süreci içinde Yüksek mahkemenin suç vasfının emniyeti suistimal olduğu yönündeki tespite istinaden kamu davası 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102-4. maddesi gereğince ortadan kaldırılmasına karar verilmiş ise de davanın zimmet suçundan açılmış olması ve zimmet suçuna ilişkin ceza zaman aşımı süresi nazara alındığında dava zaman aşımı süresi içinde açılmış olmakla dosyanın esastan incelenmesine geçilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bankacı bilirkişiler …, … ve … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler 22/11/2017 tarihli raporlarında özetle;
”Bankacılık uygulamalarında, banka şubesi ile yoğun biçimde çalışan müşterilerinin işlemleri, banka şubesi müşteri temsilcileri tarafından özel olarak takip edilebilmektedirler.
Taraf beyanlarından; davacının, davalı banka … Şubesinde Yabancı para ve TL. hesaplarının bulunduğu davacının, davalı banka şubesi nezdindeki hesaplarının dava dışı … tarafından gerçekleştirdiği, …’in davalı banka … şubesine atanmasının ardından, davacının … Şubesi nezdindeki hesaplarının … şubesine devredildiği anlaşılmıştır. Davalı banka şubesi tarafından davacı adına 17.01.2003 tarihinde 550.371 USD tutarında … nolu bir hesap açılmış ve aynı tarihte söz konusu hesabın kapatıldığı görülmüştür.
Davacı, 23.01.2003 tarihinde … şubesine giderek müşteri temsilcisi …’den hesaplarının durumunun bildirilmesi talebinde bulunmuş ve … tarafından davacıya 23.01.2003 tarihli vade sonu 17.02.2003 ve faizin yıllık %3.50 oranlı 28 günlük davacının … ana hesabına bağlı olarak … nolu 550.371 USD tutarlı “Vadeli Ana Hesap Durumu” adlı bir dekont verilmiştir. Şube nezdinde söz konusu vadeli hesabın haricinde … nolu ve 185,384 USD tutarında bir döviz hesabının daha mevcut olduğu görülmüş olup, davacı, davalı banka … şubesine hitaben 17.03.2003 tarihli talimat yazısı ile 185.384 USD hesabın çok acil olarak vc 551.763 USD hesabının ertesi gün … Şubesindeki … nolu USD hesabına virman yapılması talimatı vermiştir. 185.384 USD tutarın 17.03.2003 tarihinde davacının … şubesindeki hesabına virman yapılmasının ardından 17.03.2003 tarihinde 551.763 USD hesap tutarının … Şubesindeki hesaba virman yapılmaması, işbu dava konusunu oluşturduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde yer alan davacının 17.03.2003 tarihli talimat suretinde 551.763 USD’nın virman yapılması bölümünün üzeri çizilmiş olduğu görülmüş olmasına rağmen, davalı banka vekilinin davaya cevap dilekçesi ekinde sunulan söz konusu talimat suretinde 551.763 USD’ nin virman yapılması bölümünün üzeri çizili olmadığı görülmüştür. Ayrıca, davalı banka vekili dilekçesi ekinde davacının … şubesi Müdürlüğüne hitaben sunulan 14.03.2003 tarihli ayrı bir talimatında davacı, 185.384 USD ve 551.763 USD hesaplarının … Şubesindeki hesabına virman yapılmasını talebinde bulunmuştur. Davacının, davalı banka nezdindeki şikayetleri ve davalı banka ve çalışanı … ile işbirlikçileri hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığına şikayeti neticesi …. Ağır Ceza Mahkemesinin … E, sayılı dosyasına sunulan Bilirkişi Raporlarındaki tespitler aşağıda ayrı ayrı sunulmuştur.
Davalı Banka Teftiş Kurulu Başkanlığının 08.12.2003 Tarihli İnceleme Raporu; söz konusu inceleme raporunda dava konusu olayla ilgili herhangi bir inceleme yapılmamış olup, sadece davacının şikayeti üzerine davacının diğer TL ve döviz hesapları ile ilgili incelemeler yapılmıştır.
Dava dışı …’in davalı banka Müfettişi …’e vermiş olduğu 04.04.2003 tarihli yazılı ifadesinde özetle “Müşterinin telefon açtığı, bir aylık faiz oranının ne olduğunu sorduğu, faiz hesaplanmasını istemediği, sadece oran istediği, oran konusunda defter verip veremeyeceğini sorduğu, böyle bir şey olamayacağını söylediği, bu esnada masasında …’nın olduğu, onun, vadesi dolan hesabı için para ekleyerek hesap açtırmak istediği, telefonda konuşurken bir yandan masada bekleyen müşteriye hesap açtığını düşünürken telefonda konuştuğu … adına onun söylediği rakam üzerinden dalgınlıkla hesap açtığı, zaten …’ün yaklaşık 550.000 USD tutarından bahsedince kendisinin de …’ün hesap hareketlerine baktığı, acaba böyle bir parası başka bir yerde mi diye, bu nedenle satış pazarlamada da onun bilgileri çıktığı, o nedenle …’e hesap açtığı, daha sonra işlem yetkilisi …’ye seslenerek hesap numarasını söyleyerek hesabı aktiflemesini söylediği, onun da onayladığı, onaylandıktan sonra …’nin, …’ün hesap karşılığının nerede olduğunu sorduğu, kendisinin de şaşırdığı ve yanlış olduğunu söylediği, hemen kapadığı, hesabın … adına açılacağı, tamamen dalgınlıkla böyle bir işlem olduğu, gelen talimatta müşterinin yanlışlıkla yazdığını, başka bankadaki hesabı ile ilgili olduğunu düşünerek çizdiği ve operasyona verdiği” ifadesinde bulunmuştur. Dava dışı …’in davalı banka Müfettişi …’e vermiş olduğu yazılı savunmasında özede “…’ün 2003 Ocak tarihinde … şubesine gelerek 550.000 USD civarında bir meblağın bankanın diğer şubeleri veya başka bankalarda sahip olabileceği düşüncesi ile ve bu parayı bankaya kazandırmak çabası ile 17.01.2003 tarihinde telefon açarak 550.371 USD tutarın 17.02.2003 tarihine kadar bankada değerlendirilmesi durumunda yüzde kaç faiz oranı verilebileceğini gösteren defter istemesi üzerine tarafınca sehven ve o anki müşteri yoğunluğu … adına hesap açılışı yapıldığı ve yanlışlığın işlemin hemen akabinde fark edilmesi üzerine sehven açılan hesabın kapatıldığı” savunmasında bulunmuştur.
BDDK Bankalar Yeminli Murakıpları Kurulunun 29.01.2004 Tarih ve R-2.1.1 Sayılı Raporunda; davacıya ait … Nolu USD hesabı ile ilgili olarak … adına 550.371 USD hesabın …’in sözlü talimatı doğrultusunda işlem yetkilisi olarak görev yapan … tarafından saat 15.04’de herhangi bir tahsilat yapılmadan açıldığı belirlendiği, açılan bu hesabın karşılığının …’e sorulması üzerine, hesabın yanlış kişiye açıldığını söyleyen …’in yine sözlü talimatı ile hesabın saat 15:09’da kapatıldığı, kapama şifresinin … tarafından girildiği tespit edilmiştir. İşlem yetkilisi …’nin 17.01.2003 tarihli balansının incelenmesi sonucunda … adına açılan ve kapatılan … numaralı hesabına ilişkin dekontların, aynı tarihte 15:19’da … hesap numarası ile şube müşterisi … adına açılan 57.000 USD vadeli hesap açılış dekontu ile zımbalı şekilde muhafaza edildiği saptanmıştır. (davacı adına açılıp kapatılan hesap 550,371 USD olmasına karşın … adına açılan hesap 57.000 USD’dır.) davacının, 550.371 USD tutarın 17.01.2003 tarihinde bir kerede yatırılan tutar olmadığını, aksine bankaya muhtelif tarihlerde yatırdığı tutarların toplamından oluştuğu, zaman içinde biriktiğini, hesaplarında 06.06.2002 tarihinde çekilen 57.590.28 EUR dışında hiç para çekmediği ifade edilmiş olmakla birlikte davacının 1995 yılından başlamak üzere ağırlıklı olarak 2000 yılı içinde olmak üzere 1.660 USD ile 221.000 DEM tutarları arasında değişen montanlarda pek çok nakit çekilişi gerçekleştiği, davacı …’c … tarafından verilen 550.371 USD tutarındaki hesabın bilgisayar sistemine ait görüntüsünün olduğu dökümde hesabın statüsünün kapalı yazılı olduğu halde …’ün bu durum farkına varmaması ve o gün itirazda bulunmaması, söz konusu iddialarda bulunmak için 2 ay beklemesinin şüphe çekici bulunduğu, neticede …’ün iddialarının asılsız olduğu kanısına varıldığı, belirtilmiştir. Bir banka personelinin, müşteriye duyduğu güven nedeniyle olmayan bir hesabın dökümünü, hesap kapalı dahi olsa müşteriye vermesinin, gerekçesi ne olursa olsun doğru olmadığı, …’in banka hesaplarının doğruluğu prensibine uygun hareket etmeyerek bankanın haksız taleplerle karşı karşıya kalmasına sebep olabilecek bankaya ait bir belgeyi müşteriye vermesinin büyük bir hata olarak değerlendirildiği, …’in yanlış not içeren talimattaki söz konusu kısımları çizerek işleme almasının, müşteriden doğru olarak hazırlanmış talimat temin etmeyerek bu konuda banka talimatlarına aykırı hareket etmesi de görevinin gereği ile bağdaşmayan hatalar olduğu belirtilmiştir. Davacı vekilleri tarafından sunulan 14.04.2014 havale tarihli dilekçesinde özetle ” Davalı taraf vekilinin, … nolu hesaba ait olarak üretilen … sayılı 550.371 USD tutarlı hesap açılış dekontu ile belgelediği ve kabul ettiği, sonradan davalı tarafın sorumluluktan kurtulmak için sehven açıldığı iddiasına sığındığı ve vekil edenin parasını saklamaya çalışmış ise de; böyle bir işlemin telefon talimatı ile yapılmasının mümkün olmadığı, bu hususun bilirkişi incelemesinde, hukuksal olarak değerlendirilmesi, irdelenmesi halinde, davadaki haklılıklarının ortaya çıkacağı, zamanaşımı süresinin dolmuş olması nedeniyle sonlandırılan ceza yargılaması sürecinde ulaşılabilen bazı bilgi ve belgeler, davalı bankanın sorumluluğunu, yönetim zafiyetini ve davalı bankadan vekil eden davacının hesabının varlığını ortaya koyduğu, ceza yargılamasında sadece dosya üzerinde yapılan eksik, yetersiz ve copy-paste incelemelerin gerekli ve yeterli şekilde değerlendirilmesi için bilirkişi incelemesinin Ek-I olarak arz edilen doğrultuda yapılmasını talep ettikleri, bilirkişi incelemesinde dikkate alınmasını istedikleri hususların Ek-2 olarak sunulduğu, izah edilen nedenlerle, bilirkişi incelemesi yapılmasına, kapsamının yukarıda arz ve talep edilen şekilde yapılmasına karar verilmesi” talebinde bulunmuşlardır.
Dilekçe ekinde sunulan Ek-l de özetle “Davacının, davalı bankadaki özellikle … ve … şubesindeki tüm hesaplarının hesap akışının (mutlaka … hesap akışının) belge asılları ile birlikte saptanması, tüm karmaşık hesap hareketlerinin, toplam para hareketinin ve toplam para miktarının belge asılları ile birlikte saptanmasına, müvekkili hesapları ile ilgili tüm belgelerin, karşılaştırmalı olarak incelenerek saptanmasına,
Sayılan belgelerin ve bunlardan eksik olanların, kayıp olanların, tahrifat yapılmış olanların, talimatsız yapılan işlemlerin ve mutlaka işlemi yapanların denetime elverişli olacak bir şekilde bilirkişi heyeti ile bu bilgi ve belgelerin sunulması, özellikle … hesaplarının ve vadeli YP hesaplarının tüm döviz hesaplarının belge ve dekont asılları ile birlikte tam ve eksiksiz olarak tespitini, 06.06.2003 tarihli idari soruşturma raporundaki … hesaplarının ve vadeli … hesaplarının ve dekontlarının sonradan üretilip üretilmediğinin tespiti, idari soruşturma raporundaki … hesaplarının ve vadeli YP hesaplarının ve dekontlarının, bilgisayarlar bizzat incelenerek hangi tarihte ve hangi bilgisayarlardan türetildiğinin tespiti, yukarıdaki inceleme ve tespitler sonrasında uzman bilirkişiler heyeti tarafından müvekkilinin davalı bankadaki toplam mevduatının, parasının, alacağının tespit edilmesini talep ettikleri” talep ve beyanlarında bulunmuştur.
Sayın Mahkemenin talimatı ile Bilirkişi … ve … ile birlikte davalı Banka … şubesine dava konusu olay ile ilgili olarak 14.08.2014 tarihinde incelemeye gidilmiş olup, inceleme esnasında davacı vekili yer almayıp sadece davalı vekili katılmıştır. İncelememiz esnasında davalı banka Şubesi yetkililerinden dava konusu olay ile ilgili herhangi bir belge sunulmamış olması sebebi ile incelemelerimiz gerçekleştirilememiştir. Bu nedenle 29.09.2014 tarihinde Sayın Mahkemeye hitaben sunmuş olunan ön raporumuzda denetlenebilir ve hükme esas rapor tanzimi için tüm belge, kayıt ve hesap cüzdanlarının dosyaya sunulması gerektiği belirtilmiştir. Akabinde, yine Sayın Mahkemenin talimatı ile heyet halinde davalı banka …/Gebze’de bulunan Bankacılık Merkezine keşfe gidilmiş ve uzun süre yapılan bilgisayar incelemelerimizde dava dışı …’in davalı banka nezdindeki mevduat hesaplarına ulaşılabilmiştir. Ekte sunulan mevduat hesap ekstrelerde yapılan incelemelerimizde; …’in hesapları olağan şekillerde kullandığı ve dava konusu tutarlar açısından büyük montanlarda borç ve alacak işlemlerine rastlanamamıştır.
Diğer bankalar nezdindeki araştırmalar; dosyaya sunulmuş olan belgelerin ve dilekçelerin incelenmesinde; …’in annesinin …, eşinin …, kardeşinin … ve oğlunun … olduğu anlaşılmıştır. Davacı vekilinin talebi ile Sayın Mahkemece …’in akrabalarının çeşitli bankalar nezdinde yer alan hesaplarının dökümleri talep edilmiş ve dosya bankalar tarafından gönderilen hesap ekstreleri aşağıda sunulduğu gibi incelenmiştir.
a- … A.Ş.; …’e ait … şubesi nezdindeki … numaralı hesabın, dava konusu olay tarihinden sonra 16.06.2005 tarihinde açıldığı görülmüştür. …’in 17.12.2014 tarihinde … şubesinden … numaralı 4.200.00 TL. kredi kullanmıştır,
b- … A.Ş.; Sunulan CD’de kayıtlı işlemlerin incelenmesinde; Banka nezdinde …’e ait düşük tutarlarda bireysel emeklilik fon hareketlerinin yer aldığı görülmüştür.
c- … A.Ş.; Banka nezdinde …’e ait dava konusu olaydan sonra 31.03.2010 tarihinde vadesiz mevduat hesabı açıldığı, 05.06.2007, 19.07.2007 tarihinde krediler kullandırıldığı görülmüştür.
d- … A.Ş.; Banka tarafından sunulan dilekçede … ve akrabalarının hesabı bulunmadığı bildirilmiştir.
e- … A.Ş.; Gönderilen ekstrede, …’in … A.Ş. … şubesinde 30.07.1998 tarihinde 180.00 TL. yatırdığı ve hesabın 06.08.19% tarihinde 147.60 TL. çekilerek kapatıldığı görülmüştür.
Sayın Mahkemenin 18.05.2017 tarihli duruşmasında vermiş olduğu yetkiye istinaden davacı vekili ile birlikte heyet halinde 24.08.2017 tarihinde … A.Ş., … A.Ş. ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu nezdinde incelemelerimiz yapılmıştır.
… A.Ş.; …’in kardeşi …’ün Menkul Değerler şirketinde Yatırım Hesabın bulunduğu görülmüş ve yatırım hesabı 01.01.1999 tarihinde açılıp hesaba “… Hav.” açıklaması ile 28.04.1999 tarihinde 1.045.00 TL., 06.05.1999 tarihinde 850.00 TL, 26.05.1999 tarihinde 4.500.00 TL., 20.09.1999 tarihinde 32.00 TL., 24.11.1999 tarihinde 530.00 TL. havaleler gelmiş, yatırım hesabında 19.04.2002 tarihine kadar Repo ve hisse senedi alım satımları yapılmıştır. Hesaba çeşitli tarihlerde gelen tutar miktarlarının çok yüksek olmadığı kanısına varılmıştır.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu; İncelememiz esnasında Fon yetkilisi, Müflis … T.A.Ş. … Şubesinde …’e (…) hesapların tespit edildiği, banka kayıtlarında kimlik bilgileri yer almadığından belirtilen şahıs olup olmadığı tespit edilemediği, 1999 depremi nedeni ile … Şubesinin evrakları zayi olduğundan arşiv belgelerinin bulunamadığı beyan edilmiştir.
… A.Ş. Genel Müdürlüğü’nde Yapılan İnceleme; Banka Genel Müdürlüğünde yapmış olduğumuz incelememizde; elde edilip dosyaya sunulan hesap ekstrelere göre; …’in annesi …’e ait; … Numaralı Vadesiz Türk Lirası, … Numaralı Alman Markı, … Amerikan Doları hesaplanılın ve bu hesaplar dışında Vadeli Türk Lirası hesaplarının bulunduğu tespit edilmiştir.
…’e Ait Hesaplar; … Nolu TL. Hesap; hesabın 10.08.2000 tarihinde açıldığı, söz konusu hesabın borcu ile çeşidi havaleler, nakit çekimler ile bu hesabın borcu ile vadeli hesaplar açılıp kapatıldığı görülmüştür. hesaba 17,09.2001 tarihinde nakit olarak yatırılan 57.215.00 TL tutar, 04,12.2001 tarihine kadar vadeli hesap, repo ve yatırım hesabında değerlendirildiği görülmüştür.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03,11.2009 tarihli tebliğnamesinde …’in annesi …’ün hiçbir bankada açılmış hesabının bulunmadığı beyanında bulunduğu görülmüştür. …’ün söz konusu beyanı ile başka biri tarafından … adına hesap açıldığı ve onun adına 3. şahıs tarafından hesabın takip edildiği anlaşılmıştır.
… Nolu DEM ve … USD Hesaplar; hesabın 10.08.2000 tarihinde açıldığı, aynı tarihte … USD hesaptan 2.000.000 USD karşılığı 4.343.400 DEM virman yapılmış, yine aynı tarihte hesaba 4.340.800 DEM borç kaydedilerek karşılığı USD olarak … USD hesaba virman yapılmıştır. Bu şekilde her iki hesap arasında arbitraj işlemleri 31.01.2001 tarihine kadar devam etmiş ve 31.01.2001 tarihinde … USD hesabında 1.000.000 USD kalmış ve söz konusu tarihten sonra … USD hesaba ait ekstre yer almaması sebebi ile bu tutarın ne şekilde değerlendirildiği tespit edilememiştir.
…’e Ait Hesaplar; … Nolu TL. Hesap; Hesap, 10.08.2000 tarihinde açılmıştır. Bu tarihten sonra … bankadan aşağıda sunulduğu kredileri kullandığı, kullanılan kredi tutarları, hisse senedi, alım ve satımları için kullanılmıştır. İşlemler borç- alacak kaydı ile hisse senedi alış ve satışları yapılarak kullanılan krediler kısa sürelerde kapatılmıştır.
Çekilen kredilerin haricinde, hesaba yatırılan nakit tutarlar, gelen EFT havaleleri ve bozulan döviz tutarları hesaba alacak kaydedilmiş ve 07.09.2000 tarihi ile 31.03.2003 tarihleri arasında 62.000.00 TL. tutara kadar, hisse senedi alım satımı, repo ve vadeli hesap şeklinde değerlendirmiştir.
… Nolu USD Hesap; Hesap 13.09.2001 tarihinde açılmış vc aynı tarihte hesaba 40.067 USD nakit yatırılmış ve yine aynı tarihte, 40.000 USD bozularak …’ün … Nolu TL. hesabına 62.000.00 Tl., olarak alacak kaydedilmiş ve bu tutarın 57.215.00 TL.’İlk kısmı 17.09.2001 tarihinde nakit çekilerek …’ün … TL. mevduat hesabına 57.215.00 TL. olarak yatırılmıştır.
Sunulmuş olan banka dökümlerinin incelenmesinde; …’in ve akrabalarının bir kısım hesap hareketleri, günün olağan akışına uygun olduğu görülmüş olmasına rağmen, …’ün … A.Ş. nezdindeki … nolu TL. mevduat hesabı, … DEM ve … USD numaralı hesapları ile …’ün … TL: numaralı hesap ve … USD numaralı hesaplarındaki olağan dışı hesap hareketlerinin kaynağının araştırılması gerektiği anlaşılmıştır. Söz konusu hesap hareketleri, dava konusu olay tarihinden önceki tarihlerde olmasına rağmen, hesap hareketlerinin dava konusu olay ile bağlantılı olduğu kanısına varılmıştır.
Birleşen … Bankası A.Ş. Kayıtları; Davacı banka vekili, … vc akrabaları …, …, … ve …’in davalı banka ile birleşen … Bankası A.Ş, nezdindeki mevduat hesap ekstrelerini sunmuş olup, söz konusu hesaplar ile ilgili incelemelerimiz aşağıda sunulmuştur.
a- … Hesaplan; …-… Nolu Vadesiz Türk Lirası Hesap; Vadesi, mevduat hesabı, 15.10,2002 tarihinde 180.00 TL. yatırılarak açılmış ve 06.03.2003 tarihinden yatırılan en yüksek tutar 250.00 TL. olup, yatırılan tutarlar ve nakit çekimler sonrasında 21.07.2003 tarihinde hesapta 2.50 TL. kalmıştır.
…-… Nolu Vadesiz Türk Lirası Hesap; Söz konusu vadesiz hesabın, …’in davalı bankada çalıştığı sürede maaş bedellerinin hesaba alacak kaydedildiği görülmüştür. Hesap, ilk olarak 01.01.1999 tarihinde 154.48 TL. maaş bedeli hesaba alacak kaydedilerek açılmış ve bu tarihten sonra hesaba yatırılan maaş bedelleri, nakit çekimler ve diğer borç kayıtlan neticesinde hesapta cn son 31.03.2003 tarihinde 3.03 TL. kaldığı görülmüştür.
… Nolu Vadesiz Türk Lirası Hesap; …’in, …-… nolu mevduat hesabına 31.12.2001 tarihine kadar maaş bedelleri yatmış ve 01.01.2002 tarihinden itibaren maaş bedelleri … hesabına yatırılmaya başlamıştır, Hesap, ilk olarak 01.01.2002 tarihinde 483.84 TL. maaş bedeli hesaba alacak kaydedilerek açılmış ve bu tarihten sonra hesaba yatırılan maaş bedelleri, nakit çekimler ve diğer borç kaydı neticesinde hesapta en son 30.12.2003 tarihinde 284.95 TL. kaldığı görülmüştür.
…-… Nolu Vadesiz USD Hesap; hesap ilk olarak 24.09.1999 tarihinde 3.300 USD yatırılarak açılmış ve hesap 16.10.2001 tarihinde kapatılmıştır.
…-… Nolu Vadesiz USD Hesap; Hesap ilk olarak 24.04.2002 tarihinde 7.000 USD yatırılarak açılmış ve en son 05.03.2003 tarihinde 1.500 USD çekilerek hesap sıfırlanmıştır.
…-… Nolu Vadesiz USD Hesap; Hesap ilk olarak 14.01.1999 tarihinde 7.000 USD yatırılarak açılmış ve en son 05.03.2003 tarihinde 1.500 USD çekilerek hesap sıfırlanmıştır.
…-… Nolu Vadesiz DEM Hesap; Söz konusu hesap, 15.02.2000 tarihinde 5.500 DEM yatırılarak … ve … adına müşterek olarak açılmış ve hesap 10.08.2001 tarihinde 685 DEM nakit çekilerek sıfırlanmıştır,
b- … Hesapları; …-… Nolu Vadesiz USD Hesap; Hesap, 14.01.1999 tarihinde 700 USD yatırılarak açılmış ve hesaba yatırılan en yük tutarın 6.000 USD olduğu görülmüş ve hesaptan 11.06.2001 tarihinde 10 USD nakit çekilerek hesap sıfırlanmıştır. (Yukarıda da belirtildiği gibi; …’in, … ile birlikte …-… nolu müşterek vadesiz DEM hesabı mevcuttur.)
c- … Hesapları; …-… Nolu Vadesiz Türk Lirası Hesap; Hesap ilk olarak 485.39 TL. nakit yatırılarak açılmış ve son hesaba 24.10.2002 tarihinde 5.809.18 TL, yatırılmış ve aynı tarihte hesaptan 5.809.28 TL. çekilerek hesapta 0.49 TL. kalmıştır.
…-… Nolu Vadesiz USD Hesap; Hesap ilk olarak … tarafından 6.500 USD havale gönderilerek 30.06.2000 tarihinde açılmış, hesaba yatırılan nakit ve çekilen nakit çekim işlemler sonrasında en son 06.07.2001 tarihinde 9.950 USD nakit çekilerek kapanmıştır.
d- … hesapları; …-… Nolu Vadesiz Türk Lirası Hesap; Söz konusu hesap, 22.04.2002 tarihinde …’ün göndermiş olduğu 59.000.00 TL. havale ile açılmış ve aynı hesap 24.04.2002 tarihinde 59.000.00 TL. çekilerek kapatılmıştır.
…. Nolu Vadesiz Türk Lirası Hesap; hesap, 25.04.2002 tarihinde 79.079.26 TL. nakit yatırılarak açılmış ve aynı tutar, aynı tarihte hesaba borç kaydedilerek yatırım hesabına aktarılmış ve yatırılan tutar yatırım hesabında değerlendirilmiş ve hesaptan en son 17.01.2003 tarihinde 8.337.00 TL. nakit çekilerek hesap bakiyesi 0.07 TL. kalmıştır.
…-… Nolu Vadesiz DEM Hesap; hesap ilk olarak 11.02.1999 tarihinde 1.100 DEM yatırılarak açılmış ve hesap 02.09.1999 tarihinde 1.300 DEM çekilerek kapatılmıştır.
…- Nolu Vadesiz USD Hesap; sunulan ekstreye göre, hesabın hangi tarihte açıldığı belirlenememiştir. Hesaba yatırılan en yüksek 8.600 USD, 10.03.1999 tarihinde yatırılmış ve en son hesaptan 24.06.1999 tarihinde 950 USD nakit çekilerek kapatılmıştır.
e- … Hesapları; …… Nolu Vadesiz Türk Lirası Hesap; hesaba ilk olarak 27.11.2002 tarihinde 1.600.00 TL. yatırılarak açılmış ve bir sonraki gün 28.11.2002 tarihinde hesaba 90,897.66 TL. havale gönderilmiştir. 28.11.2002 tarihinde 92.497.00 TL. tutar yatırım hesabına aktarılmış ve yatırılan tutar yatırım hesabında değerlendirilmiş ve hesaptan en son 28.07.2003 tarihinde 0.70 TL. nakit çekilerek hesap bakiyesi sıfırlanmıştır.
…-… Nolu Vadesiz Türk Lirası Hesap; sunulan ekstreye göre, hesabın hangi tarihte açıldığı belirlenememiştir. Ekstrede 02.01.1999 tarihindeki bakiye 7.46 TL. olup, çeşitli tarihlerde hesaba yatırılan nakit tutarlar, 3. Şahıslar ve 3. Şirketler tarafından gönderilen havaleler vc nakit çekimler sonrası en son 31.12.2003 tarihinde 7.500.00 TL. çek ödemesi ile hesapta 17.94 TL. kalmıştır. Hesaba yatırılan en yüksek nakit tutarın 09.10.2001 tarihinde 19.550.00 TL. olduğu görülmüştür.
…-… Nolu Vadesiz Türk Lirası Hesap; hesaba 25.11.1999 tarihinde çeşitli tutarlarda havaleler gelmiş ve 01.12.1999 tarihinde 1.005.00 TL. nakit çekilmiş ve hesap 28.07.2003 tarihinde 0.90 TL. çekilerek kapatılmıştır
…-… Nolu Vadesiz USD Hesap; hesap, 27.11.2002 tarihinde 58.380 USD yatırılarak açılmış ve aynı tutar 28.11.2002 tarihinde nakit olarak çekilmiştir. Akabinde, 27.12.2002 tarihinde …, hesaba 2.800 USD havale göndermiş ve bu tutar, 05.03.2003 tarihine kadar parça parça çekilmiş ve hesap bakiyesi sıfırlanmıştır.
…-… Nolu Vadesiz USD Hesap; hesap, 25.01.1999 tarihinde 3.200 USD nakit yatırılarak açılmış ve bu tarihten sonra hesaba nakit tutarlar yatırılıp çekilmiş ve en son hesaptan 22.04.2002 tarihinde 1.150 USD nakit çekilerek hesap sıfırlanmıştır. Hesaba yatırılan en yüksek tutarın 05.11.2001 tarihinde 28.400 USD olduğu görülmüştür.
…-… Nolu Vadesiz EURO Hesap; hesap, 25.01.1999 tarihinde 500 DEM yatırılarak açılmıştır. Bu tarihten sonra hesaba nakit tutarlar yatırılıp çekilmiş ve en son hesaptan 19.04.2002 tarihinde 3.58 EUR nakit çekilerek hesap sıfırlanmıştır. Hesaba yatırılan en yüksek tutarın 26.12.2000 tarihinde 77.000 DEM olduğu görülmüştür.
Sunulmuş olan … Bankası A.Ş. ekstre dökümlerinin incelenmesinde, …’in ve akrabalarının bir kısım hesap hareketleri, günün olağan akışına uygun olduğu görülmüş olmasına rağmen;
…’e ait …-… Nolu TL. hesabında 22.04.2002 tarihinde 59.000.00 TL. ve 25.04.2002 tarihinde 79.079.26 ‘TL. …’e ait …… Nolu TL, hesabında 28.11.2002 tarihinde 90.897.66 TL., …-… Nolu USD hesabında 58.380 USD, …-… nolu EURO hesabında 26.12.2000 tarihinde 77.000 DEM olağan dışı hesap hareketlerinin araştırılması gerektiği anlaşılmıştır. Söz konusu hesap hareketleri, dava konusu olay tarihinden önceki tarihlerde olmasına rağmen, hesap hareketlerinin dava konusu olay ile bağlantılı olduğu kanısına varılmıştır.
Sonuç olarak; davacının, davalı banka … Şubesinde Yabancı para ve TL. hesaplarının bulunduğu, davacının davalı banka şubesi nezdindeki hesap işlemlerinin dava dışı … tarafından gerçekleştirdiği, …’in davalı banka … şubesine atanmasının ardından, davacının … Şubesi nezdindeki hesaplarının … şubesine devredildiği, davalı banka şubesi tarafından davacı adına 17.01.2003 tarihinde 550.371 USD tutarında … nolu bir hesap açılmış ve aynı tarihte söz konusu hesabın kapatıldığı, Sayın Mahkemenin verdiği talimat doğrultusunda; yukarıda dökümleri yapılan şirket ve bankalar nezdinde yapmış olduğumuz incelemelerimizde …’in ve akrabalarının bir kısım hesap hareketleri, günün olağan akışına uygun olduğu görülmüş olmasına rağmen; bir kısım olağan dışı hesap hareketlerinin araştırılması gerektiği, söz konusu hesap hareketleri, dava konusu olay tarihinden önceki tarihlerde olmasına rağmen, hesap hareketlerinin dava konusu olay ile bağlantılı olabileceği,17.01.2003 tarihinde yanlışlıkla açıldığı belirtilen hesabın ne şekilde açıldığı, kasa yolu ile mi yoksa muhasebe karşılığı mı açıldığı, yanlışlığa neden olan diğer müşteri …’na iptal işleminden sonra neden 57.000 USD tutarında hesap açıldığı hususları davalı banka tarafından ispatlanmadığı, … tarafından bilerek yanlış hesap açmış olabileceği, davacı, 14.01.2003 tarihinde 550.000 USD hesaptan bahsederek faiz oranı talep etmiş, (çünkü 14.01.2003 tarihinde … kendisine 550.000 USD hesabın olduğu bilgisini vermiştir.) …, 17.01.2003 tarihinde davacıya 550.371 USD tutarlı hesap dökümü vermiş olmakla, …’ın davalı bankayı zor durumda bırakmamayı amaçlayabileceği, dava dışı …’in, davacı hesaplarında uygulama dışı yapmış olması vc davacıya ait 17.01.2003 tarihinde 550.371 tutarında hesap açmadığı ispatlanamadığı, aksi bir kanaat oluşturulduğunda, davacının, dava bankadan 17.01.2003 tarihinden itibaren 550.371 USD’nın TL. karşılığı üzerinden avans faizi talep edebileceği hususunun sayın mahkemenin takdirlerinde olduğu” şeklinde beyan ve mütalaada bulunmuşlardır.
Mahkememizce tarafların rapora vaki beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi özellikle dava konusu edilen USD bazlı hesabın davalı bankanın … şubesinden aktarıldığının davacı tarafça dava dilekçesinde ileri sürmüş olması karşısında … şubesindeki hesabın da incelenerek ve ayrıca dava dilekçesinde bilahare hesaba para aktarıldığının beyan edilmiş olması karşısında aktarılan bu paraların da denetlenerek iddia edildiği gibi davacı tarafça davalı bankanın … veya sair şubelerinden … şubesine para aktarımı yapıp yapmadığının aktarılmış ise bu paranın akıbetinin araştırılarak neticesine göre davalı tarafın sorumluluğunun ve davacı tarafın davalı bankadan alacak talebinde bulunup bulunamayacağının ve var ise miktarının temerrüt haliyle birlikte tespiti babında kök raporu hazırlayan bilirkişiler marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 23/05/2018 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi anılı ek raporlarında özetle;
“… şubesinde yer alan davacıya ait USD döviz hesabından … Şubesinde davacıya ait …-… numaralı USD döviz hesabına 17.03.2003 tarihinde 185.727.02 USD havale geldiği görülmüş ve aynı tarihte 185.000 USD’nin nakit olarak çekildiği ve bu havalenin dışında davacının … şubesindeki hesaplarına yapılan herhangi bir havaleye rastlanamadığı, davacının, … şubesindeki … nolu vadeli USD hesap ekstresinde vade sonu 17.02.2003 olan %3.5 faiz oranlı 550.371 USD tutarında vadeli hesap açıldığı ve hesabın “kapalı” olduğu belirtilmiştir. Söz konusu ekstrede hesap kapama tarihi yer almadığı, buna göre, davalı banka … şubesindeki 17.01.2003 tarihinde davacı adına açılan hesap sadece dekont üzerinde yer almayıp, davalı banka kayıtlarında da yer aldığı, dava dışı …’in, davacı hesaplarında uygulama dışı yapmış olması ve davacıya ait 17.01.2003 tarihinde 550.371 tutarında hesap açmadığı ispatlanamadığı, bu nedenle davalı bankanın, 550.371 USD tutardan tamamen sorumlu bulunduğu, davacının davalı bankadan 550.371 USD alacak talebinde bulunabileceği ve davacının, davalı bankadan 17.01.2003 tarihinden itibaren 550.371 USD’nın TL. karşılığı üzerinden avans faizi talep edebileceği” şeklinde beyan ve mütalaada bulunmuşlardır.
Mahkememizce; ek rapor mahkememiz ara kararındaki hususları karşılamadığından iş bu defa aynı heyetten öncelikle davalı tarafın itirazlarının değerlendirilmesi akabinde davacı tarafın davalı bankanın … şubesindeki hesap dökümünün mahkememizce denetlenmeye olanak verecek şekilde incelenerek söz konusu hesapta … şubesine aktarıldığı iddia edilen bakiyenin bulunup bulunmadığı, mevcut ise hesap bakiyesinin akıbetinin takip edilerek davalı bankanın … şubesine iddia edilen miktarın virmanlanıp virmanlanmadığı, paranın bankaya fiilen girip girmediği hususları ile … yatırım hesapları da incelenerek neticeten iddia edilen paranın varlığı ve akıbetinin tespiti, ceza dosyası ile davalı bankanın denetim raporları ve BDDK raporları ile gerekli karşılaştırma da yapılarak davacının davalı bankadan alacak talebinde bulunup bulunamayacağı hususlarının gerektiğinde alternatifli olarak var ise tarafların mueterafik ve müşterek kusurları ile kusur oranları da belirlenmek suretiyle İstinaf ve Yargıtay denetimine uygun hükme esas, temerrüt halini de değerlendirilir nitelikte mütalaa içerir şekilde kök ve ek raporu hazırlayan bilirkişiler marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 19/11/2018 tarihli 2.ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler 2.ek raporlarında özetle;
“Davalı banka vekili tarafından sunulan 29.06.2018 tarihli dilekçesinde özetle ” Bilirkişi ek raporu ile davacının iddia ettiği gibi bir hesabın açıldığının ispatlanamadığı, bir hesabın müvekkili banka nezdinde bulunmadığı tespit edildiği, bu yüzden de iddiasını ispatlayamayan davacı tarafın davasının reddi gerektiği, ancak bilirkişi raporunda davacı tarafından açıldığını iddia ettiği banka hesabının aslında açılmadığını müvekkili bankanın ispatlaması gerektiği iddia edildiği, ek raporda ispat yükünün müvekkili bankada olduğu iddia edildiği, bu yüzden bilirkişi ek raporundaki maddi hukuk ile mantık kurallarına tamamen aykırı olan bu tespite itiraz ettikleri, Ceza Mahkemesinin …’in davacının parasını zimmetine geçirmediği tespiti işbu dava için de kesin delil teşkil edeceği, ancak bu kararın ek raporda incelenmediği, davacı tarafın, …’e sözlü yetki verdiğini, verdiği talimatları bankaya bildirmediğini de açıkça itiraz ettiği, bu yüzden dava konusu olayın tamamının, davacı ile davacının vekili olarak hareket eden … arasında yaşandığı, davacı kendi isteği ile çalışan ile aralarındaki hesap sahibi-banka çalışanı ilişkisini kaldırdıklarını, yerine de vekalet ilişkisini ikame ettiklerini ifade ettiği, davacının iddia ettiği gibi yüksek bir meblağın hesabına yatırılıp yatılmadığını kontrol etmemesi ve hesaplarında işlem yaparken de mevcut miktarı kontrol etmemesi ve yatırdığını iddia ettiği bu derece yüksek bir miktarın hesabında olmadığını fark etmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacı tarafça dava konusu talepleri ispatlanamadığı, davacı ile … arasındaki ilişki vekalet ilişkisi olduğundan yardımcı kişi çalıştıran sıfatı ile müvekkili bankanın sorumluluğuna başvurulamayacağı, müvekkili banka nezdinde davacı adına açılmış bu miktarda bir hesap bulunmadığı, bilirkişi ek raporunda davacı tarafın açıldığını iddia ettiği banka hesabının açılmadığı tespit edildiği, kısacası davacının dava konusu talepleri ispatlanamadığı tespit edildiği, ancak bilirkişi ek raporunda TMK, HMK ve TBK’ya aykırı bir şekilde ispat yükü müvekkili banka üzerine bırakıldığı, ek raporda davacının … şubesindeki hesabından … Şubesindeki hesabına havale yapıldığı görüldüğü belirtildiği, ancak devamında 2. cümlede ise bu sefer davacının … Şubesindeki hesabından … şubesine yapılan herhangi bir havaleye rastlanamadığı belirtildiği, şimdi havale yapılmış mıdır? Yoksa yapılmamış mıdır? Bilirkişilerin burada ne demek istedikleri anlaşılamadığı, bu yüzden bilirkişi raporunun bu haliyle incelemeye açık olmadığı, iddia edildiği gibi müvekkili banka nezdinde 550.371 USD hesabının bulunduğunu ispat edemediğini tespit etmekle aslında davacı tarafın haksız, müvekkili bankanın ise haklı olduğunu tespit ettikleri, bu tespit rağmen, bir sebepten ötürü bilirkişilerin usul hukukunun ispata dair hükümlerini ters düz ederek adeta davacıyı haklı çıkarma gayesine düşerek ispat külfetinin müvekkili bankada olduğunu iddia ettikleri, davacı tarafın neredeyse 4 yılı aşan bir süre zarfında hesabım bir kez bile kontrol etmemesinin, hesabında yer alan paraları çekmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, Ceza Mahkemesinin, haksız fiilin işlenmediğini tespit eden beraat kararının, Hukuk Mahkemesine de kesin delil teşkil edeceği, Ceza Mahkemesi Kararının da ışığında davanın reddine karar verilmesi gerektiği, sunulan bilirkişi kök ve ek raporlarında kesin delil teşkil eden Ağır Ceza Mahkemesi Kararının dikkate alınmadığı, dava dışı …’in banka dışında para tahsil etme gibi bir yetkisi bulunmadığı, davacı iddiaları bir an için kabulü halinde dava dışı … ile aralarında müvekkili banka ile olan bankacılık ilişkisini ikame eden vekalet ilişkisi kurulmuş demektir ki bu durumda da doğduğu iddia edilen zarardan dolayı kişi çalıştıran sıfatı ile müvekkili banka sorumluluğuna gidilemeyeceği, söz konusu zarara davacının müvekkili bankaya olan güvenden değil davacının müvekkili banka çalışanı aşan bir şekilde duyduğu güvenden dolayı uğradığı sonucu çıkardığı, bilirkişi kök raporunda şüpheli işlem olarak gösterilen kalemler ile davacı iddiaları arasında nedensellik ilişkisine bağlı bir bağ tespit edilemediği, ek bilirkişi raporunda davacı tarafın haklı bulunması halinde 17.01.2003 tarihinden itibaren avans faizi talep edilebileceği belirtildiği, dava konusu talepleri kabul etmemekle beraber, davacının ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceğinden ötürü ek raporda yer alan faiz tespitine de itiraz ettikleri, yukarı belirtilen ve sayın mahkemece de re’sen dikkate alınacak gerekçelerle, 23.05.2018 tarihli bilirkişi ek raporunda yer alan lehe hususları, kabul, aleyhe olan hususlara ise itiraz ettikleri, itirazları doğrultusunda yeni bir bilirkişi heyetinden yeni bir bilirkişi raporu alınmasına karar verilmesi ” talebinde bulunmuştur. Kök raporumuzda davacının … şubesinde … nolu ve 185.384 USD tutarında bir döviz hesabının daha mevcut olduğu, davacı, davalı banka … şubesine hitaben 17.03.2003 tarihli talimat yazısı ile 185.384 USD hesabın çok acil olarak ve 551.763 USD hesabının ertesi gün … Şubesindeki … nolu USD hesabına virman yapılması talimatı verdiği, 185.384 USD tutarın 17.03.2003 tarihinde davacının … şubesindeki hesabına virman yapılmasının ardından 17.03.2003 tarihinde 551.763 USD hesap tutarının … Şubesindeki hesaba virman yapılmaması, işbu dava konusunu oluşturduğu” belirtilmiştir. 23.05.2018 tarihli Ek raporumuzda da belirtildiği gibi; davacının … şubesindeki USD hesabından yine davacının davalı Banka … Şubesinde …-… numaralı USD vadesiz hesabına 17.03.2003 tarihinde 187.727.02 USD havale gelmiş buna rağmen, davacının … Şubesinden … şubesindeki hesabına yapılan herhangi bir havaleye rastlanamamıştır.
Davalı banka tarafından dosyaya davacıya ait … vadeli hesaplarına ait bir kısım dökümler sunulmuş olup, davalı banka Şubelerinde yapmış olduğumuz incelemelerimiz söz konusu vadeli hesaplar ile ilgili ekstreler talep edilmiş olmasına karşın, ellerinde sadece söz konusu dökümlerin yer aldığı, bunun haricinde herhangi bir belge sunulamadığı belirtilmiştir. … hesap dökümlerinin incelenmesinde; vadeli hesapların temditler sonucunda kalan mevduat tutarının davacının … şubesine aktarıldığı ve bunun neticesinde de davacı talimatı ile … Şubesindeki hesabına 17.03.2003 tarihinde 187.727.02 USD virman yapılmıştır. Ceza dosyası ile davalı bankanın denetim raporları ve BDDK raporları ile gerekli karşılaştırmalar, kök raporumuzda yapılmıştır.
Davalı banka vekilinin iddiasının aksine, gerek kök ve gerekse ek raporumuzda; davalı banka … şubesi tarafından davacı adına 17.01.2003 tarihinde 550.371 USD tutarında … nolu bir hesap açılmış ve aynı tarihte söz konusu hesabın kapatıldığı ve davalı banka Bankacılık üssünde yapmış olduğumuz incelemelerimizde söz konusu hesabın aynı gün açılıp kapatıldığı yönünde banka sistemine kayıtlı olduğu belirtilmiştir. Kök ve Ek raporlarımızda söz konusu hesabın bulunmadığı yönünde herhangi bir tespitimiz mevcut değildir. Sadece, davalı bankanın, bu tespitimize rağmen söz konusu davacı adına açılan 550.371 USD tutarlı vadeli hesabın açılmadığını ispatlayamamıştır. 550.371 USD tutarında dekont ve banka bilgisayar sistemine göre, hesap açılıp kapatılmış olduğu tespitine karşı, davalı bankanın, söz konusu hesabın açılıp kapatılmadığını ispatlaması gerektiği anlaşılmıştır. Davalı banka vekili, üretilen 550.371 USD tutarlı vadeli hesap dekontundan ve banka sistemde hesabın açılıp kapatıldığına dair kayıtların varlığı konusunda herhangi bir açıklamada bulunmamıştır.
Davalı banka vekili, dilekçesinde; ek raporda bilirkişilerin, “davacının … şubesindeki hesabından … Şubesindeki hesabına havale yapıldığı görüldüğü belirtildiği, ancak devamında 2. cümlede ise bu sefer davacının … Şubesindeki hesabından … şubesine yapılan herhangi bir havaleye rastlanamadığı belirtildiği, şimdi havale yapılmış mıdır? Yoksa yapılmamış mıdır? Bilirkişilerin burada ne demek istedikleri anlaşılamadığı, bu yüzden bilirkişi raporunun bu haliyle incelemeye açık olmadığı” belirtilmiştir. Yukarıda ve ek raporumuzda da açık ve anlaşılır şekilde belirtildiği gibi, davacının Şubesindeki hesabından … şubesindeki USD hesabından yine davacının davalı Banka … Şubesinde …-… numaralı USD vadesiz hesabına 17.03.2003 tarihinde 187.727.02 USD havale gelmiş ve akabinde … Şubesindeki hesaptan … şubesindeki hesaba yapılan herhangi bir havaleye rastlanamamıştır. … şubesinde hesaptan … şubesindeki hesaba havale yapmış ve devamında … Şubesindeki hesaptan … şubesindeki hesaba yapılan herhangi bir havaleye rastlanamamıştır. Bu nedenlerle, davalı banka vekilinin dilekçesinde bu şekilde neden soru sorduğu anlaşılamamıştır.
Davalı banka vekili, beyan ettiği gibi; davalı banka dava tarihinden temerrüte düşürülmemiş olması nedeni ile davacının, davalı bankadan dava tarihinden itibaren avans faiz talep edebileceği anlaşılmıştır.” şeklinde beyan ve mütalaada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce; davacı taraf itirazları ile davalı tarafça da rapora itiraz edilmesi halinde davalı tarafın itirazları ve dosya üzerinde ve ayrıca mahkememiz önceki ek inceleme kararında vurgulanan hususun davalı bankanın … şubesindeki hesabın açılmadığı veya … şubesinden … şubesine geri dönüş havalelerinden ziyade ki bu hususların da denetimi zaten yapılması gerekli olmakla; paranın ilk defa … şubesinden … şubesine aktarıldığı iddiası karşısında bu havale öncesindeki … hesabının denetlenerek bu hesapta mevcut bakiyenin mevcut olup olmadığı ve bu bakiye mevcut ise takip edilerek bu bakiyenin … şubesine virmanlanıp virmanlanmadığı, paranın … şubesine aktarılıp aktarılmadığı da denetlenerek özellikle 19/11/2018 tarihli ek raporun 3.sayfası 3 nolu bendinde yer alan (… şubesinden … şubesindeki hesaba yapılan herhangi bir havaleye rastlanmamıştır.) cümlesiyle anlatılmak istenilen ne olduğu bu anlatımın hangi dönemi kapsadığı hususları da izah edilip, gerekli muğlaklık giderilmek suretiyle mahkememizin inceleme ara kararına uygun olarak incelemenin icra edilip ara kararda belirtilen hususların herhangi bir çelişkiye meydan vermeyecek şekilde yanıtlanması neticeten davacının davalı bankadan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise temerrüt hali ve faiz başlangıcı ile ilgili hususlar da belirtilmek suretiyle kök ve ek raporu hazırlayan bilirkişiler marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 26/02/2019 tarihli 2.ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı 3.ek raporlarında özetle;
“Davalı banka tarafından dosyaya davacıya ait … vadeli hesaplarına ait bir kısım dökümler sunulmuş olup, davalı banka Şubelerinde yapmış olduğumuz incelemelerimizde söz konusu vadeli hesaplar ile ilgili ekstreler talep edilmiş olmasına karşın, ellerinde sadece söz konusu dökümlerin yer aldığı, bunun haricinde herhangi bir belge sunulamadığı belirtilmiştir. … hesap dökümlerinin incelenmesinde; vadeli hesapların temditler sonucunda kalan mevduat tutarının davacının … şubesine aktarıldığı ve bunun neticesinde de davacı talimatı ile … Şubesindeki hesabına 17.03.2003 tarihinde 185.727.02 USD virman yapılmış ve USD hesaptan aynı tarihte 185.000 USD nakit çekilerek hesapta 727.02 USD bakiye kalmıştır. 19.11.2018 tarihli ek raporumuzun 3. Sayfa 3 nolu bendinde ” davacının … şubesindeki USD hesabından yine davacının davalı Banka … Şubesinde …-… numaralı USD vadesiz hesabına 17.03.2003 tarihinde 187.727.02 USD havale gelmiş buna rağmen, davacının … Şubesinden … şubesindeki hesabına yapılan herhangi bir havaleye rastlanamadığı” belirtilmiştir. (Söz konusu havale tutan 185.727.02 USD olup, ek raporumuzda havale tutan sehven maddi hata olarak 187.727.02 USD olarak yazılmıştır. Havale sonrası hesapta 187.727.02 USD bakiye oluşmuştur.) Davalı banka … Şubesi nezdinde yapmış olduğumuz incelemelerimiz esnasında, davacının gerek … vc gerekse … şubesindeki tüm Türk Lirası ve Yabancı para mevduat hesap ekstreleri talep edilmiş ve tarafımızda verilen ekstreler dosyaya sunulmuştur. Daha önceki ek raporlarımızda da belirtildiği gibi; davacının tüm mevduat hesap ekstrelerinde yapmış olduğumuz incelemelerimizde; sadece davacının … şubesindeki USD hesabından yine davacının davalı Banka … Şubesinde …-… numaralı USD vadesiz hesabına 17.03.2003 tarihinde 185.727.02 USD havale gelmiş buna rağmen, davacının … Şubesinden … şubesindeki hesabına yapılan herhangi bir havaleye rastlanamamıştır.
Kök ve ek raporlarımızda belirtildiği gibi; davacı, davalı banka … şubesine hitaben 17.03.2003 tarihli talimat yazısı ile 185.384 USD + faiz tutarının çok acil olarak vc 551.763 USD hesabının ertesi gün … Şubesindeki … nolu USD hesabına virman yapılması talimatı vermiştir. 185.384 USD tutarın faizi ile birlikte 185.727.02 USD 17.03.2003 tarihinde davacının … şubesindeki hesabına virman yapılmasının ardından 551.763 USD tutar, davacının … Şubesindeki hesabına havale yapılmamıştır.
Dava konusu 551.763 USD tutar, davacının … şubesinden … şubesine aktarılan tutarlardan kaynaklandığı tespit edilememiştir. 551.763 USD tutar, yine, kök raporumuzda da belirtildiği gibi, Davalı banka … şubesi tarafından davacı adına 17.01.2003 tarihinde 550.371 USD tutarında … nolu bir hesap açılmış ve aynı tarihte söz konusu hesabın kapatıldığı ve davalı banka Bankacılık üssünde yapmış olduğumuz incelemelerimizde söz konusu hesabın aynı gün açılıp kapatıldığı yönünde banka sistemine kayıtlı olduğu belirtilmiştir. Sadece, davalı bankanın, bu tespitimize rağmen söz konusu davacı adına açılan 550.371 USD tutarlı vadeli hesabın açılmadığını ispatlayamadığı belirtilmiştir. 550.371 USD tutarında dekont ve banka bilgisayar sistemine göre, hesap açılıp kapatılmış olduğu tespitine karşı, davalı bankanın, söz konusu hesabın açılıp kapatılmadığını ispatlaması gerektiği anlaşılmıştır. Davalı banka vekili, üretilen 550.371 USD tutarlı vadeli hesap dekontundan ve banka sistemde hesabın açılıp kapatıldığına dair kayıtların varlığı konusunda herhangi bir açıklamada bulunmamıştır.
Kök ve ck raporumuzda belirtildiği gibi; dava dışı …’in, davacı hesaplarında uygulama dışı işlemler yapmış olması ve davacıya ait 17.01.2003 tarihinde 550.371 tutarında hesap açmadığı ispatlanamadığı, bu nedenle davalı bankanın, 550.371 USD tutardan tamamen sorumlu bulunduğu, davacının davalı bankadan 550.371 USD alacak talebinde bulunabileceği ve davalı bankanın, dava tarihinden önce temerrüte düşürülmemiş olması sebebi ile davacının, davalı bankadan 17.01.2003 Dava tarihinden itibaren 550.371 USD’nın TL. karşılığı üzerinden avans faizi talep edebileceği anlaşılmıştır.” şeklinde beyan ve mütalaada bulundukları görülmüştür.
Dava; davalı bankanın … şubesindeki hesabından … şubesindeki hesabına havalesini talep ettiği USD cinsi mevduatın havale edilmediği ve kendisine ödenmediğinden bahisle tahsili talebine ilişkindir. Davalı yan davanın reddini savunmuştur.
Davacının davalı bankanın … şubesinin müşterisi olduğu ,bilahare davalı bankanın … şubesiyle de çalışmaya başladığı, davacının 17.01.2003 tarihinde … şubesinde hesaplarındaki paranın … şubesine aktarılması yolunda talimat verdiği, davacı yanın; davalı banka … şubesine hitaben 17.03.2003 tarihli talimat yazısı ile 185.384 USD hesabın çok acil olarak ve 551.763 USD hesabının ertesi gün … Şubesindeki … nolu USD hesabına virman yapılması talimatı verdiği, 185.384 USD tutarın 17.03.2003 tarihinde davacının … şubesindeki hesabına virman yapılmasının ardından 17.03.2003 tarihinde 551.763 USD hesap tutarının … Şubesindeki hesaba virman yapılmadığı bu konuda herhangi bir itiraf yoktur.
Taraflar arasındaki ihtilaf; davacının davalı banka nezdinde 551.763 USD hesabının mevcut olup olmadığı ve alacak talebinde bulunup bulunamayacağı hususlarına ilişkindir.
Davacının, davalı banka … Şubesinde Yabancı para ve TL. hesaplarının bulunduğu, davalı banka şubesi nezdindeki hesaplarının dava dışı … tarafından gerçekleştirdiği, …’in davalı banka … şubesine atanmasının ardından, davacının … Şubesi nezdindeki hesaplarının … şubesine devredildiği anlaşılmıştır. Davalı banka şubesi tarafından davacı adına 17.01.2003 tarihinde 550.371 USD tutarında … nolu bir hesap açılmış ve aynı tarihte söz konusu hesabın kapatıldığı, davacı yanın, 23.01.2003 tarihinde … şubesine giderek müşteri temsilcisi …’den hesaplarının durumunun bildirilmesi talebinde bulunmuş ve … tarafından davacıya 23.01.2003 tarihli vade sonu 17.02.2003 ve faizin yıllık %3.50 oranlı 28 günlük davacının …-9 ana hesabına bağlı olarak … nolu 550.371 USD tutarlı “Vadeli Ana Hesap Durumu” adlı bir dekont verildiği, şube nezdinde söz konusu vadeli hesabın haricinde … nolu ve 185,384 USD tutarında bir döviz hesabının daha mevcut olduğu görülmüş olup, davacı, davalı banka … şubesine hitaben 17.03.2003 tarihli talimat yazısı ile 185.384 USD hesabın çok acil olarak ve 551.763 USD hesabının ertesi gün … Şubesindeki … nolu USD hesabına virman yapılması talimatı vermiştir. 185.384 USD tutarın 17.03.2003 tarihinde davacının … şubesindeki hesabına virman yapılmasının ancak 17.03.2003 tarihinde 551.763 USD hesap tutarının … Şubesindeki hesaba virman yapılmadığı hususlarının mübrez kök ve ek raporlarla mütalaa edildiği, ayrıca davalı banka çalışanı … hakkında zimmet suçundan kamu davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde beraat kararı verildiği ancak hükmün temyizen yapılan incelemesinde suç vasfının emniyeti istimal olarak değerlendirilmesi neticesinde zamanaşımı dolduğundan bahisle kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verildiği dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Davacı taraf vekili; davalı banka çalışanı … tarafından 23.01.2003 tarihinde müvekkiline verildiği beyan edilen vade başı 17.01.2003, vade sonu 17.02.2003 olan 28 gün vadeli 550.371.00 USD tutarlı… nolu vadeli hesaba ilişkin “Vadeli Ana Hesap Durumu” belgesine dayanmış,davalı banka vekili ise ; davalı banka … şubesi tarafından davacı adına 17.01.2003 tarihinde 550.371 USD tutarında … nolu bir hesap açılmış ve aynı tarihte söz konusu hesabın kapatıldığı,dava konusu edilen paranın gerçekte bankaya yatırılmadığını savunmuştur. Davalı banka çalışanı … hesabın hatalı olarak açıldığını, fark edilir edilmez hemen kapatıldığını beyan etmiştir.
Her ne kadar kök ve ek raporlarda bilirkişiler davalı bankanın hesabına açılmadığını kanıtlayamadığından bahisle davacı tarafın alacak talebinin yerinde olduğunu beyan etmiş iseler de; mahkememizce bu görüşüne iştirak etmek mümkün olamamıştır.
Davacı tarafın; davalı bankanın … şubesiyle çalıştığı,şubede parasının olduğu bilahare … şubesinde hesap açtığı ve … şubesindeki hesaplarındaki parayı … şubesindeki hesaplarına havale ettiği tartışmasız olup davacı taraf havalesini talep ettiği 551.763 USD’ nin davalı bankanın … şubesinde mevcut olduğunu kanıtlayamadığı gibi bu paranın … şubesinden … şubesine havale edildiğini de kanıtlayamamıştır. Davacı taraf paranın … şubesinden … şubesine havale edildiğini iddia etmesine rağmen böyle bir havale yoktur. Yine davacı taraf … şubesine bu miktarda parayı nakit olarak yatırdığı da kanıtlayabilmiş değildir. Mübrez raporlarda; … hesap dökümlerinin incelenmesinde; vadeli hesapların temditler sonucunda kalan mevduat tutarının davacının … şubesine aktarıldığı ve bunun neticesinde de davacı talimatı ile … Şubesindeki hesabına 17.03.2003 tarihinde 187.727.02 USD virman yapıldığı belirlenmiştir. Dolayısıyla davacının dayandığı dekonttaki 550.371.00 USD nin kaynağını,paranın fiilen bankaya girdiğini kanıtlayamadığı, işlemin hataya dayalı kaydi nitelikte olduğu, salt dekontun davacının alacaklı olduğunu ortaya koyamayacağı ,ayrıca davacının yüksek bir meblağ paranın hesabına yatırılıp yatılmadığını teyit etmemesi, iddia edilen paranın vade sonunun iddia edildiği şekilde 17.02.2003 tarihi olmasına rağmen 17.03.2003 talimat tarihine kadar sessiz kalması, hesaplarını kontrol etmemesi, bu dönem içinde hesabında başka hareketin olmaması ve yatırdığını iddia ettiği bu derece yüksek bir miktarın hesabında olmadığını fark etmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu anlaşılmakla yerinde görülmeyen davanın reddi cihetine gidilmiştir.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya mündericatından edinilen vicdani kanaat gereğince; davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 16.711,35TL peşin harçtan 44,40TL maktu harcın mahsubu ile arda kalan 16.666,95 TL’lik kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 53.092,36 TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/04/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …