Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/12 E. 2019/72 K. 30.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2012/12 Esas
KARAR NO : 2019/72

BİRLEŞEN DAVA TARİHİ :16/01/2012
DAVA/BİRLEŞEN DAVA : Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi
KARAR TARİHİ : 30/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; teminat mektuplarının her an tazmin olarak riskine binaen İhtiyatı Haciz taleplerinin kabulünü, 2 adet mer’i teminat mektubu tutarı olan 43.721,91.-TL’nın müvekkili bankanın … ticari şubesinde faiz getirmeyen bir hesapta bloke edilmek üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, teminat mektuplarının davanın ikame edildiği tarihten sonra tazmin olmaları halinde bedellerinin tazmin tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek %72 temerrüt faizi, faizin %5’i oranında B.S.M vergisi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; ayrıntılı olarak açıklanan ve re’sen dikkat alınacak nedenlerle; takibe konu edilen sözleşmelerden, borçtan ve ticari ilişkiden dolayı her türlü takas, mahsup ,ödeme, zamanaşımı ,hata ,hile ,ikrah , hükümsüzlük ve başkaca def’i ve itirazlar ile doğmuş ve doğacak her türlü itiraz, şikayet ve fazlaya ilişkin tüm talep, dava ve beyan haklarının saklı kalması kaydını, davacının haksız iş bu davasının reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava ve birleşen dava; banka teminat mektuplarının depo edilmesi, tazmini halinde tahsili istemine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, davalı şirklet ile ilgili iflas kararlarının kesinleşmesi ve ikinci alacaklılar toplantısının yapılması beklenilmiştir.
Yargılama sırasında davacı ve birleşen davacı bankaya iflas mamasına başvuru yapması ve akıbeti hakkında mahkememize bilgi vermesi istenilmiş, bunun üzerine 30/01/2019 tarihli celsede davacı birleşen davacı vekilinin alacak taleplerinin tümünün iflas masasına kaydının yapılması nedeni ile davaya konu taleplerinin karşılandığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır. … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … esas, … karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; ”492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 123. maddesi önce; 06/06/2008 Tarihinde yürürlüğe giren 5766 Sayılı Kanunu’nun 11/ç bendiyle 123.maddesinin son fıkrasında yer alan “harca tabi tutulmaz.” ibaresi “bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.” şeklinde sonra; 15/06/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6322 Sayılı Kanunu’nu 19. maddesiyle 492 sayılı Kanunun 123 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında(başka fıkralar eklenmesiye son fıkra olmaktan çıkan) yer alan “kredilerin temini ve bunların teminatları ile geri ödenmelerine ilişkin işlemler” ibaresi “kredilere, bunların teminatlarına ve geri ödenmelerine ilişkin işlemler (yargı harçları hariç)” şeklinde değiştirilmiştir. Bir an için 4603 Sayılı Kanunun geçici 4,4842 Sayılı Kanunun geçici 3 ve 5230 Sayılı Kanunun 11.maddesi gereğince harçtan muafiyet olduğu düşünülse bile 5411 Sayılı Kanunla muafiyet şartları yeniden belirlenmiştir.
Bu şartlar:
a-Davanın banka tarafından verilen kredi,teminat mektubu,sınırlı ayni hak tesisine ilişkin sözleşmeye dayalı olması,
b-Hak ve alacağın 26/12/2003 tarihinden önce doğmuş bulunması,
c-06/06/2008 tarihinden sonra verilen kredilerin bankanın kendi öz kaynaklarından veya diğer kredi kurumlarından temin ettikleri nitelikte olmaması (5766 ve 6322 Sayılı Kanunla değişik 492 Sayılı Harçlar Kanunu 123/3 fıkrası gereğince) (yurtdışından temin edilen kredi olması),
Ayrıca ve önemle belirtmek gerekir ki 4603 Sayılı Kanunun 2/2.fıkrasında belirtilen, sonradan 10 yıla çıkarılan yapılandırma süresi 06/10/2010 tarih 27751 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Bakanlar Kurulu kararıyla 25/12/2015 tarihine uzatılmakla bu tarihin geçmesiyle sona ermiştir.
Yargıtay HGK’nun 2010/12-685 E.-2011/43 K Sayılı 09.02.2011 Tarihli kararında “Bankaların Harçlar Kanunu’nun 123/son (şimdi 123/3) fıkrasında yer alan yargı harçlarından istisna tutulma keyfiyeti dar tutulmuştur” , “alacağının 26/12/2013 tarihinden önce doğup doğmadığının belirlemek gerekir” denmiştir. Yargıtay HGK’nun 2010/12-443 E – 2010/471 K sayılı 06/10/2010 tarihli kararında; 06/06/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5766 Sayılı Kanunun 11-ç maddesiyle Harçlar Kanunun 123/son (şimdiki 123/3) maddesinin yeniden düzenlendiğini, bu düzenlemenin bankalar, yurtdışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırmak üzere temin edilen kredilere ait bazı işlemlerden harç alınmayacağını belirttiğine göre; bankaların kendi öz kaynaklarından veya diğer kurumlardan temin ettikleri kredileri, genel kredi sözleşmesiyle gerçek veya tüzel kişilere teminatlı veya teminatsız olarak kullandırmaları halinde istisnadan faydalanmaları olanaklı değildir, denilmiştir. Aynı ilkeler Anayasa Mahkemesi’nin 14/01/2010 tarih 2008/81-2010/8 sayılı kararında da benimsenmiştir.
Asıl dava birleşen davalarda davacı pozisyonunda olan bankalar Harçlar Kanunu’nun 123/3 fıkrası gereğince harçtan muaf olmadığı gibi Fon bankası olmadığı, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın özellikle 5411 Sayılı Kanunun 13.maddesinde açıkça tanımı yapılan nitelikte bir alacak olmadığı belirgindir ve alacağı bu bankalardan temlik alan varlık şirketleri için de bu husus geçerlidir. Bu itibarla; harç eksiğinin yargılama aşamasında tamamlanması doğru olmuştur.” tespitleri kapsamında davacı bankanın harç ile sorumlu olduğu, uyuşmazlık konusunun ortadan kalktığı ve davanın konusunun kalmadığı anlaşılmakla; konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın ve mahkememizin birleşen dava dosyasının konusuz kaldığı anlaşılmakla, karar tesisine yer olmadığına,
2-Davacı vekilinin talebi doğrultusunda yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, vekalet ücreti konusunda karar tesisine yer olmadığına.
3-Asıl ve birleşen davada ayrı ayrı alınması gerekli 44,40’ar-TL başvuru ve peşin harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/01/2019

Katip …

Hakim …