Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/63 E. 2019/840 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2011/63 Esas
KARAR NO : 2019/840

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 17/07/2008
KARAR TARİHİ : 03/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı … vekili tarafından İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasından müvekkiline karşı 15/07/2004 tanzim, 20/03/2006 ödeme tarihli, 200.000,00 Euro bedelli bonoya karşı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığını, iş bu bononun müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarında bulunmadığını, davalılardan …’ın hisselerini 2006 yılı içerisinde 3.kişilere devretmesine rağmen dava konusu senetleri hileli ve muvazaalı şekilde düzenlendiğini ve şirketi dolandırmak kastıyla hareket ettiğini, takibe konu bononun bedelinin yüksek olması ve 2004 tanzim tarihli bononun 2008 yılında işleme konulmasının da hayatın olağan akışına engel teşkil ettiğini, davalılardan …’ın bonoyu düzenlediği tarihte şirket yetkilisi olarak gözüktüğünü, şirket ile alacaklı arasındaki alacak borç ilişkisinin dayanağının da mevcut olmadığını, düzenlenen senedin şaibeli ve yasalara karşı hileli şekilde oluşturulduğunu beyan ederek; İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün…dosyasına konu bono ile ilgili davalılara borçlu bulunmadığının tespitine, kötü niyetli davalıların takip miktarının %40’ından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara çıkarılan usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gereken deliller de celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememiz dosyası açısından neticesi bekletici mesele yapılan İstanbul…Ağır Ceza Mahkemesi’nin… esas,…karar sayılı dosyasında sanıkların dolandırıcılık ve senet sahteciliği suçları sabit görülmüş olup, kararın 20/02/2019 tarihli kesinleşme şerhli gerekçeli karar örneği dosyamız arasına alınmıştır.
İstanbul … Ağır Ceza mahkemesi’nce anılı kararda “sanıklardan …’ın …nin sahibi ve yetkilisi iken 19/07/2004 tarihinde hissesinin büyük kısmını satarak devrettiği 2005 ve 2006 yılları içersinde de kalan az hissesini de devrettiği ve şirketle herhangi bir ilgisinin kalmadığı, yapılan muvazaalı işlemden 4 gün önce yani 15/07/2004 tarihinde düzenlenmiş gözüken 20/03/2006 vaadeli 200.000 Euro bedelli, 15/12/2005 vaadeli 165.000 Euro bedelli ve 20/01/2006 vaadeli 210.000 Euro bedelli senetlerin sanıklar … ve … ile fikir ve eylem birlikteliği içinde düzenleyip icraya koydukları, sanık …’un 200.000 Euro bedelli senedi vaadesinden 2,5 yıl geçtikten sonra 01/07/2008 tarihinde İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasıyla icra takibine koyduğu sanık…’nun da 165.000 ve 210.000 Euro’luk 2 adet senedi 24/03/2008 tarihinde…Ticaret Mahkemesine ihtiyati haciz başvurusunda bulunmak suretiyle akabinde Kocaeli …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibine koyduğu, şirketin defterleri üzerinde yapılan incelemede bu senetlere ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı, bu hususun mahkememizce görevlendirilen bilirkişi tarafından da rapor edildiği, sanıklar savunmalarında suçlamaları kabul etmeseler de; bu borcun bulunduğuna dair resmi ya da gayriresmi herhangi bir belge sunamadıkları, bu senetlerin neye istinaden düzenlendiğinin belli olmadığı, sanıklardan …’un yağma suçundan sabıkalı bir kişi olduğu, sanıkların bu miktarda senet alacaklısı olup da ödenmemiş bu senedi 2 sene takipsiz bırakmalarının hayatın olağan akışına uymadığı, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda yapılan araştırmaya göre senetlerin… Ltd. Şti’de basılmadığının tespit edildiği, şirket kaşeleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesine göre de suça konu senetlerdeki kaşelerin şirketin aynı tarihlerde kullanılan kaşeleriyle aynı olmadığının rapor edildiği, böylece sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek gerçekte bir ticari ilişkiye dayanmayan hukuki mesnedi olmayan senetleri iki ayrı tarihte icra takibine koymak suretiyle kamu kurumunu vasıta kılarak dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri sonuç ve vicdanı kanısına varılarak mahkumiyetlerine karar vermek gerekmiştir.” şeklindeki gerekçeye istinaden sanıkların mahkümiyetine karar verilmiştir.
Dava konusu senedin keşideci kısmında …nin kaşe ve imzası bulunan 15/07/2004 düzenleme tarihli 20/03/2006 vade tarihli 200.000 Euro bedelli … veyahut emri havalesine düzenlenmiş bono olduğu, arkasında …’un isim ve imzasını içeren ciro bulunduğu, İstanbul …İcra Müdürlüğünün… takip numaralı dosyasında takibe konu edildiği görülmüştür.
Dava; İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün…esas sayılı dosyasına konu 15/07/2004 tanzim, 20/03/2006 ödeme tarihli, 200.000,00 Euro bedelli bononun geçmişe yönelik sahte olarak düzenlendiğinden bahisle davacının davalılara borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalıların davaya yanıt vermemiştir.
Davaya konu; keşideci kısmında …nin kaşe ve imzası bulunan 15/07/2004 düzenleme tarihli 20/03/2006 vade tarihli 200.000 Euro bedelli … veyahut emri havalesine düzenlenmiş bononun davalı şirketin eski temsilcisi … ile diğer davalı …’un birlikte hareket ederek temel ilişkide borçlu olunmadığı halde davacı şirkete zarar vermek kastıyla geçmişe yönelik olarak düzenledikleri kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile sabit olup her ne kadar caza hakiminin kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de; maddi vakıa açısından bağlayıcı olmakla davacının menfi tespit istemi yerinde görüldüğünden davalı … yönünden davanın kabulüne ,davalı … Sezai Arslan davaya konu senette eski şirket temsilcisi sıfatıyla yer almakta olup alacaklı sıfatı bulunmadığından adı geçene yönelik davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanaat gereğince; davanın davalılardan takip alacaklısı … yönünden kabulü ile İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün…esas sayılı dosyasında takibe konu edilen 15/07/2004 tanzim tarihli, 20/03/2006 vade tarihli, 200.000,00Euro bedelli bono nedeniyle davacının, takip alacaklısı davalı …’a borçlu olmadığının tespitine, davalılardan …’un kötü niyetli olarak davaya konu bonoyu davacı şirketi zarara uğratmak kastıyla icra takibine konu ettiği sübuta ermekle davalı …’un %40 kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına, davalı … senettte ve takipte alacaklı sıfatı bulunmadığından adı geçene yönelik davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Davanın davalılardan takip alacaklısı … yönünden kabulü ile İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takibe konu edilen 15/07/2004 tanzim tarihli, 20/03/2006 vade tarihli, 200.000,00Euro bedelli bono nedeniyle davacının, takip alacaklısı davalı …’a borçlu olmadığının TESPİTİNE,
Davalı …’un %40 kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına, alacağın %40’ına isabet eden 130.120,00TL’nin davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Davalı … senettte ve takipte alacaklı sıfatı bulunmadığından adı geçene yönelik davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 22.241,24 TL karar harcından 4.391,60TL peşin harcın mahsubu ile arda kalan 17.849,64TL bakiye karar harcının davalı …’dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 4.407,90 TL toplam harcın davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 25.468,00TL ücret-i vekaletin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 32,50TL yargılama giderinin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzereoy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/10/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …