Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/9 E. 2023/6 K. 05.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/9 Esas
KARAR NO : 2023/6

DAVA : İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2023
KARAR TARİHİ : 05/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili … tarafından … şirketi kurulduğunu, davalı tarafın bu şirkette çalışan konumunda olduğunu, bir dönem hisse ortaklığı yaptığını, müvekkili ile borçlu arasında hem söz konusu şirket üzerinden hem de ayriyeten arkadaşlık bünyesinde ilişkiler kurulduğunu, taraflar arasında bir çok para transferi gerçekleştirildiğini, bunların kimi zaman şirket adına kimi zaman ise kendi hususi borç alımları şeklinde gerçekleştirildiğini, müvekkili ile davalı yan arasındaki ortaklık ilişkisinin 30/04/2020 tarihinde noter huzurunda yapılan limited şirket pay devri sözleşmesi ile tüm paylarını müvekkiline devir etmesi sonucunda sona erdiğini, aradaki ticaret ilişkisi sona erdikten sonra müvekkili ile aralarında alacak – verecek kalmasın diye davalı tarafa vermiş olduğu borçları ödemesini istemiş fakat davalı yanca olumlu bir dönüşün olmadığını, borcunu ödemeyen borçlu hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü …Esas numarası ile takip başlatıldığını, davalı/borçlunun takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, borçluların yapmış olduğu borca itirazın yerinde olmadığını, bu sebeple, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik; davalının, İstanbul… İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası ile başlatılmış olan icra takibine 13.000-TL miktarla sınırlı olarak yaptığı itirazın iptalini ve takibin kısmen devamını, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davalıya borç verildiği ve borcun ödenmediği iddiasına dayalı İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür. Somut olayda davalının tacir olmaması, havalenin gerçek kişiler arasında yapılması, dava dilekçesinde de arkadaşlık ilişkisinden dolayı yapıldığının belirtilmesi karşısında uyuşmazlık konusunun ticari dava olmadığı anlaşıldığından, mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince, taraflardan birince süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle dava dosyasının görevli İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca tebliği müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Davaya yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda karar verildi. 05/01/2023

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)