Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/738 E. 2023/890 K. 21.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/738 Esas
KARAR NO : 2023/890
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 15/05/2007
KARAR TARİHİ : 21/11/2023

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Almanya’da yaşayan müvekkilinin … T.A.Ş. nin dövize yüksek faiz verdiği şeklindeki reklamın etkisiyle 22.01.1999 ve 12.10.1999 tarihlerinde … A.Ş.ndeki hesabına döviz bazında mevduat yatırdığını, takiben kendisine üzerinde … yazan ve logosu koşan at olan 11 adet hesap cüzdanı teslim edildiğini, logo ve isim benzediğinden müvekkilinin başka bir bankaya para yatırıldığını aklına bile getirmediğini, 03.07.2003 tarihinde bankaya el konularak … ye devredildiğini, intikal sonunda müvekkiline faiz ödenmediği gibi anaparasının … … hesaba yatırıldığı belirtilerek ödenmediğinden bu davanın açılma gereğinin doğduğunu, davalının paranın … … … Ltd. bankasına yatırıldığını iddia ettiğini, halbuki müvekkili parasının buraya aktarılmasının müvekkili talimatı dışında gerçekleştiğini, …A.Ş. ile … … … Ltd.’in her ikisinin de … grubuna bağlı olduğunu, her ikisinin de logolarının koşan at olduğunu, hesap cüzdanları ve kayıtlarının aynı formatta oldukları ve aynı şubeden işlem yaptıklarını, halbuki … … … Ltd.’in paravan olarak kurulmuş bir şirket olduğunu, müvekkilinin …A.Ş. ne para yatırdığından doğan zarardan birinci derecede sorumlu olduğunu, ayrıca … … … Ltd.’in hâkim ortağı sıfatıyla … …’ın da doğan zarardan birinci derecede sorumlu olduğunu, bankaları denetlemek için kurulmuş olan … nun da zarardan sorumlu olduğu, kurumun bankanın yönetim kurulu üyeliğine atanan … … ve … Başkanı sıfatıyla … …’nın da … … işlemlerinden doğan zararlardan sorumlu olduklarını, parasının diğer mevduatlarda olduğu gibi … tarafından müvekkiline iade edilmesi gerektiğini beyanla, açıklanan nedenlerle mal kaçırma tehlikesi nedeniyle ihtiyati tedbir konulmasına, yapılacak tespiti takiben dava konusu 759.600,-TL’lik doğan zarardan sorumluluğu bulunan … …’dan, … T.A.Ş.’den, denetim yükümlülüğünü ihlal ettiğinden … ve davalı yöneticilerinden, bu tür durumlarda doğan zararı karşılamak üzere kurulmuş olan …’den ve diğer davalılarla birlikte zarara ortak olan … … … Ltd.’den alınarak faiziyle birlikte müvekkiline verilmesine ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /
Davalı Müflis … İflas İdaresi vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; …A.Ş.’nin 08.06.2005 tarihi itibarıyla iflasına karar verilmiş olması nedeniyle bu şirketin artık hukuki sıfatının iflas idaresi tarafından üstlenilmesi nedeniyle davanın sıfat yokluğundan reddinin gerektiğini, davacının Köln şubesi aracılığıyla … … … Ltd. hesabına para yatırarak … … … Ltd. hesap cüzdanları aldığını, müvekkilinin bu işlemlere aracılık hizmeti verdiğini, yani davacının birikiminin bizzat … … hesaba yatırılmasını istediğini, bu nedenle müvekkili iflas idaresine bir talep yöneltemeyeceğini, zira müflis şirketten herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını, müvekkilinin sadece havale hizmeti sunduğunu, hatta davacının … Şubesindeki mevduat hesabında bulunan parasının … A.Ş. aracılığıyla … … … Ltd. e aktarılması için 20.12.1995 tarihli dilekçe ile talimat verdiğini, sonraki para yatırma işlemlerinin de Köln temsilciliği aracılığıyla … … … Ltd.’ye havale yapılarak gerçekleştirildiğini, davacının daha fazla faiz getirisi nedeniyle … … … Ltd.’i kendi iradesi ve talimatıyla tercih ettiğinden talebini … … … Ltd.’e yöneltmesi gerektiği, yargı kararları ve Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğunu beyanla, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddin, aksi taktirde davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu işlemlerin idare tarafından ihdas edilen işlemlerden olduğundan görev itirazında bulunduklan ve idari yargıda görülmesi gerektiğinden davanın reddinin gerektiğini, … nin devletin ilgili kurumlarının yaptığı bütün işlemlerden sorumlu bir devlet güvence kurumu olmadığı gibi fona devrinden önce bankalarda denetim ve gözetim yetkisinin de bulunmadığını, müvekkilinin sigorta kapsamındaki mevduat hesap sahiplerine ödeme yapabildiğinden husumet yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, davacının … … … Ltd. nezdinde hesap açılmak üzere 11 ayrı işlemde havale gönderdiğini, … … … Ltd. nezdindeki mevduatlar sigorta kapsamında olmadığından fona devrinden bahisle … mevduatı kapsamında olmayan … … hesapların ödenmesinin istenilmesinin kanuna uygun olmadığından davanın reddinin gerektiğini, davacının mevduatlarını bilerek ve isteyerek … … hesaplara gönderdiğini, müflis şirket ile … … … Ltd. ayrı tüzel kişilikleri bulunduğunu, banka ile mudi arasındaki sözleşmesel ilişkinin fonun sorumluluğunu doğuracak bir bağlayıcılığı bulunmadığını, davacının parasına faiz de istediğini, ancak anapara ödeme sorumlulukları bulunmadığı gibi faiz için de bir ödeme sorumlulukları bulunmadığını beyanla, davanın husumetten reddine, aksi halde hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine ve yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesinde … … … Ltd. Şti.nezdindeki mevduatının ödenmemesi sebebiyle açtığı bu davanın hukuki temeli bulunmadığını, … … hesapların … mevduatı güvencesi dışında olduğundan fondan istenemeyeceğini, ayrıca yurt dışında kurulmuş olan … …aların 4389 sayılı Bankalar Kanunu kapsamında da olmadıklarından müvekkili kurumun düzenleme ve denetleme görevi kapsamında da olmadığını, davanın adli yargıda görülmesi mümkün olmadığından görev itirazında bulunduklarını, yetki itirazları bulunduğu davanın Ankara Mahkemelerinde görülmesi gerektiği, … ve …’nin ayrı tüzel kişilikleri bulunduğundan müvekkili kuruma husumet yöneltilemeyeceğini, davacının alacağını iflas masasına yazdırması gereğini yerine getirmediğini, müvekkili kurumun hizmet kusurundan bahsedilmekte ise de somut herhangi bir tespitte bulunulmadığından illiyet bağı oluşturulmaya çalışıldığını, müvekkilinin denetim ve gözetim faaliyetlerini yerine getirmediği iddiasının gerçekle ilgisinin bulunmadığını beyanla, öncelikle görevsizlik ve yetkisizlik nedeniyle davanın reddine, aksi halde husumetten ve esastan reddine, avukatlık ücreti ile yargılama masraflarının karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … tarafından bankaya verilen talimatların eksiksiz uygulanması ve gerçekleşme derecesini takip etmek üzere Yönetim Kurulu Üyesi olarak atanarak kararlan veto yetkisi verildiğini, adı geçenin yönetim kurulunu toplantıya daveti üzerine kurulun topluca istifa ettiği, bu nedenle 3 hafta süre ile yönetim kurulu toplantısı yapılamadığını, takiben yönetimin … ye devri üzerine yönetim kurulu üyesi ve genel müdür olarak görevinin devamına karar verildiğini, dava dilekçesindeki iddianın aksine müvekkiline verilmiş bir denetim yetkisi bulunmadığını, … tarafından atanan görevlilere 4389 sayılı yasanın 24/6 maddesi hükmü gereği husumet yöneltilemeyeceğinden davanın husumetten reddinin gerektiğini, müvekkilinin bu esnada görevini yerine getirdiği ve …’ya verdiği bilgilerle durumu izah ettiğini, davacı zararının oluşmasında müvekkilinin hiçbir kusurlu işlemi ve ihmali bulunmadığını, zira … tarafından banka yöneticileri için yapılan suç duyurusunda müvekkilinin suçlanmadığı gibi görevini yaptığının ifade edildiğini, kusursuzluk durumunun Yeminli Murakıp mütalaalarında da yer aldığını, … … … Ltd. Şti. hesaplarının müvekkili sorumluluğunda olmadığını beyanla, davanın husumet yönünden reddine, aksi halde esastan reddine, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … … … Ltd. Ve … …’ya tebligat yapılmış, ancak davaya cevap vermemişlerdir.
Dava dilekçesinde yer alan … hakkındaki dava mahkememizin 28/09/2018 tarihli celsesinde bu davalı yönünden tefrik edilip yeni esasta davanın devamına karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava davalı … aracılığıyla diğer davalı … LTD bankasında açılan hesapta bulunan davacının parasının ödenmemesi nedeni ile uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir
… Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/… Esas sayılı dosyasında ceza yargılaması yapıldığı, davalı …, … ve Müflis …’nın müşteki, davalı … …’ın ve … ortaklarının sanık olduğu, dolandırıcılık iddiası ile açılan kamu davasında … … yönünden dava dosyasının tefrik edilerek aynı mahkemenin 2008/… sayılı esasına kaydedildiği, bir kısım sanıklar hakkında mahkumiyet kararı verildiği, mahkumiyet kararında … yöneticilerinin diğer davalı … …. LTD ye paraları aktararak dolandırıcılık yaptıklarının sabit görüldüğü anlaşılmıştır.
Mahkememizce … Ağır Ceza Mahkemesi nin tefrik kararı dikkate alınarak davalı … … yönünden dava dosyasının tefriki ile diğer davalılar yönünden davanın devamına karar verilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda mahkememizce 20/09/2018 tarih ve 2014/… esas- 2018/… karar sayılı karar verilmiştir. Mahkememiz kararını davacı ve davalı müflis … istinaf etmiştir. … BAM … HD 2019/… esas- 2023/… karar sayılı ve 05/10/2023 tarihli kaldırma kararında;
“Mahkemece müflis … hakkındaki kayıt kabul davası ile diğer davalılar hakkındaki alacak davası birlikte görülmüşse de, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davası basit yargılama usulüne tabi olup (İİK 235/3), HMK’nın 103/1-e bendi uyarınca adli tatilde de görülebilecek ve özellik arzeden işlerdendir. Ayrıca kayıt kabul davasında karara karşı istinaf kanun yoluna başvuru süresi İİK’nın 164. maddesi uyarınca 10 gündür. Diğer davalılar yönünden açılan davada böyle bir özellik bulunmadığı ve istinaf süresi farklı olduğu gibi, alacak ve kayıt kabul davasının istinaf ve temyiz incelemesinde görevli BAM ve Yargıtay daireleri de farklılık arzetmektedir. Bu itibarla müflis banka yönünden tefrik kararı verilip ayrı bir esasa kaydedilerek yargılamanın yürütülmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Yargıtay … HD’nin 2015/… Esas ve 2016/… Karar sayılı kararı da bu doğrultudadır. Açıklanan nedenler ile davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.a.5 bendi gereğince kabulü ile esası incelenmeden kararın kaldırılmasına “
Gerekçesini açıklamıştır. Mahkememizce 2023/… esası alan dava dosyasında 15/11/2023 tarihli tefrik kararı verilerek Müflis … AŞ yönünden dava dosyası ayrılmış ve mahkememizin 2023/… esasına kaydedilmiştir.
Somut olayda;
Davalı … tarafından … AŞ yönetimine el konulup , bankanın güçlendirilmesi için yönetim ve denetiminin … …na devredildiği anlaşılmıştır. Davalılar … ve … yönünden; ” görülen Kamu hizmetinin yöntemi , kanuna uygun olarak yürütülüp yürütülmediği , zararın doğumunda hizmet kusuru veya başka nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığı ” nın belirlenmesi gerekecektir. Bu hususlar ancak idari yargıda çözümlenebilecektir, mahkememizce … ve … yönünden açılan davada davalıların Yargı yolu itirazı kabul edilmiştir.
Davalı … … ve … … nın müflis … TAŞ nin yönetim kurulu üyeliği ve genel müdürlüğüne … tarafından atandıkları tespit edilmiştir.Davalıların görev yaptığı dönemde görevin ifası sebebi ile açılmış bulunan davalar … aleyhine açılmış sayılacaktır ( 5411 sayılı Bankalar Kanunun 127/5 mad gereğince ) bu nedenle davalıların davada taraf ehliyeti yoktur . Bu nedenle husumet itirazı kabul edilerek dava şartı yokluğundan haklarındaki davanın usulen reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce Prof. Dr. … , Prof. Dr. … ve emekli banka müdürü … ‘dan davacının iddiaları ile davalıların sorumlulukları var ise her bir davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu iseler sorumluluk miktarları değerlendirilerek rapor tanzim etmeleri istenmiş, bilirkişilerden 24/06/2009 tarihli kök rapor, 15/09/2010 tarihli 1.ek rapor ve 04/04/2011 tarihli 2.ek rapor aldırılmıştır.
Mahkememizce davacının delil olarak bağlı olduğu davalı Müflis … AŞ ve … … … Ltd nin … de bulunan 1996 ila 2007 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, bilirkişi emekli banka Müdürü …, Prof. Dr. … ve Doç. Dr. …’ın hazırladığı 29/05/2018 tarihli rapor alınmıştır.Raporda özetle;
” Davacının gönderdiği havale tutarı 262.696,96 DEM olarak belirlenmiş olup, bu paranın 01/01/2002 tarihindeki Euro geçişi ile karşılığı 134.314,82 Euro olacaktır.
a- Müflis … T.A.Ş.nın iflas tarihi olan 08.06.2005 tarihinde davacının yatırdığı 134.314,82 Euro nun istenebilir alacak tutarının TL.sı karşılığının 224.601,24 TL. sı olup,iflas masasından istenen 759.600TL nin tamamı reddedildiğinden alacağın 224.601,24 TL. olarak kayıt ve kabulünün yerinde olacağı,
b- Diğer davalılar Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, … …nun ve çalışanları … …, … … ve hissedarı … … ve … … … Limitet’in hukuken sorumlu sayılmaları halinde dava tarihi olan 15.05.2007 itibarıyla sorumluluk tutarlarının 242.827,76 TL. olarak hesaplandığı,
Dava tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar 242.827,76 TL. matrah üzerinden T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli krediler avans faiz oranı üzerinden hesaplanacak faiz isteminde bulunmasının mümkün olduğu” sonucuna varılmış, rapor mahkememizce de benimsenmiştir.
… TAŞ nin davalı … …. LTD nezdinde davacı adına hesap açılmasına aracılık edip, davacıyı yönlendirdiği , bu hususun … Ağır Ceza Mahkemesi nin 2006/… Esas sayılı dosyasında tespit edilen maddi vakıa olduğu, mahkememizin ceza dosyasında tespit edilen maddi vakıa ile bağlı olacağı sabittir.
Ayrıntısı hükme esas alınan 29/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda açıklandığı üzere ; davalı … Ltd yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere 242.827,76 TL’nin dava tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /.
1-Kaldırma ilamı doğrultusunda Davalı Müflis … yönünden dosyanın tefriki ile başka bir esasa kaydına,
2-İş bu esastan davanın davalılar …, …, … … ve … … yönünden devamına,
3-Davalılar … ve … yönünden davanın reddine,
4-Davalılar … … ve … … yönünden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine,
5-Davalı … … … Ltd. Yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere 242.827,76 TL’nin dava tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı avans faizi ile e birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Harçlar kanunu hükümlerine göre alınması gereken 16.587,56 TL harçtan peşin alınan 10.254,60 TL harcın mahsup edilerek 6.332,96-TL harcın davalı … …. Limited’den alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan 16.587,56-TL yargılama giderinden davanın kabul nispetine göre 12.279,11-TL yargılama giderinin davalı … …. Limited’den alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 38.424,16-TL nispi ücreti vekaletin davalı … …. Limited’den alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalılar … ve … vekil ile temsil edildiklerinden yürürlükte olan AAÜT gereğinde 17.900-TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılar … ve …’ya verilmesine,
10-Davalı … … vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 17.900-TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı … …’a verilmesine,
11-Artan avansın karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu tebliğden itibaren 10 günlük süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/11/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır