Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/53 Esas
KARAR NO : 2023/937
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 24/01/2023
KARAR TARİHİ : 12/12/2023
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkil sigorta şirketi nezdinde modüler kurumsal sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan dava dışı … A.Ş.’ne ait otelde 17/03/2021 tarihinde davalının sorumluluğunda bulunan elektrik besleme kablolarının patlaması ve şehir şebekesi elektriğinde yaşanan kesinti nedeniyle sigortalı otelde hasarın meydana geldiğini, alınan ekspertiz raporu ile 199.593,55-TL zararın tespitinin yapıldığı, eksper tespiti akabinde müvekkil sigorta şirketi tarafından poliçe hükümleri gereği sigortalıya 07/01/2022 tarihinde ödemenin yapıldığı, TTK 1472.madde gereğince müvekkil sigorta şirketinin sigortalısının haklarına halef olduğunu, davalıya ihtarname gönderildiğini, sonuçsuz kalması neticesinde … İcra Müdürlüğü’nün 2022/…E sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından yapılan itiraz ile takibin durduğunu belirterek davanın kabulü ile … İcra Müdürlüğü’nün 2022/… sayılı dosyadan başlatılan icra takibine konu alacağın aslı ile ferilerine ilişkin olarak davalı muteriz borçlu şirket tarafından yapılan itirazın iptali ve icra takibindeki miktar üzerinden takibin devamı ile, takip konusu alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödenmesine, tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı taraf ve dava dışı sigortalının tazmin için müvekkili şirkete süresi içerisinde müracaat etmediğinden dolayı zararın müvekkili şirket tarafından karşılanması talebinin usul ve yasaya uygun olmadığını, dava konusu hasarın müvekkili şirketin dağıtım tesislerinden kaynaklı olarak meydana gelmediğini, davacının enerji aldığı koldaki akım değerlerini gösteren 16.03.2021 – 17.03.2021 – 18.03.2021 tarihlerine ait OSOS kayıtlarının normal standartlar dahilinde olduğunu, herhangi bir arıza veya kesinti oluşmadığının tespit edilmiş olduğunu, davacı tarafın dava konusu zarara müvekkili şirketin neden olduğu yolundaki iddialarını ispatlayabilecek nitelikte herhangi bir belge sunamadığını, hasarın müvekkili şirketin dağıtım şebekesinden kaynaklandığının davacı şirket tarafından ispatı gerektiğini, hasarın müvekkili şirketin dağıtım şebekesinden kaynaklanmış olması halinde aynı koldan enerji alan başka binalarda da yangın ve hasar olması gerektiğini, müvekkili şirket kayıtlarının incelenmesiyle anılan adreste hasar tarihinde dava dışı sigortalıyı etkileyen, müvekkili şirket kaynaklı herhangi bir arıza ve kesintinin olmadığının tespit edildiğini, abonelerin kendi sorumluluk alanı içinde olan dahili elektrik hatlarında kullanılan kablo, sigorta gibi elemanların gerekli olan standartlarda ve ölçülerde olmaması da arızaların hatta yangınların meydana gelmesinde etkili olabildiğini, elektrik iç tesisatına kaçak akım rölesi gibi kaçak ve aşırı akım korumalarının takılmasının Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği’ne göre malikinin sorumluluğunda olduğunu, Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliğinin 15. maddesinde; bağlantı noktasından kullanım yerine kadar olan tesis ve teçhizat tüketicinin mülkiyetinde, bağlantı noktası dahil olmak üzere bağlantı noktasından itibaren hattın geri kalan kısmı dağıtım tesisi olduğu belirtildiğini, mülkiyet sınırları içindeki kabloların güvenli şekilde işletilmesi, bakımı ve onarımından malik ve hukuki ilişki sebebiyle hukuki ilişkinin türü ve şartlarına göre malik olunan yeri işletenin müteselsilen sorumlu olduğunu, binanın elektrik kofra ve panosu ile bina içindeki kabloların müşteri tarafından tesis edilmiş ve müşterinin mülkiyetinde yani sorumluluğunda olan kısımlarında meydana gelen arıza ve yangın olaylarında müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, kusur sorumluluğunda mücbir neden, zarar görenin ve 3. kişinin ağır kusuru hallerinde illiyet bağının kesildiği, illiyet bağını kesen nedenlerin bütün sorumluluk halleri için (kusursuz sorumluluk da dahil) geçerli olduğunu, illiyet bağı ve illiyet bağını kesen nedenlerin dava konusu olayda var olup olmadığının tetkikinin gerektiğini, davacı tarafından sigortalısına yapılan ödemenin sigorta hukuku bağlamında kabul görür bir ödeme olup olmadığının da değerlendirilmesi gerektiğini, sigortacının yaptığı bir ödeme nedeniyle sigortalısına halef olabilmesi için yapılan ödemenin; gerçek hak sahibine, geçerli bir poliçe kapsamında, poliçe genel ve şartları ile çelişmeyen riziko nedeniyle yapılması gerektiğini, bu kapsamda sigorta poliçesinin genel ve özel şartları göz önünde bulundurularak bu şartlara uyar şekilde meydana gelen bir rizikonun varlığının araştırılması gerektiğini, dava dilekçesi ekinde sunulan poliçe genel ve özel şartları ihtiva eder şekilde sunulmamış olup davacıya kesin süre verilerek poliçenin tamamının dosyaya kazandırılması ve değerlendirilmesi gerektiğini, zira cihaz hasarları bakımından sigorta şirketlerinin sigortalılarına özel şartlar bağlamında herhangi bir hasarın meydana gelmemesi için pek çok yükümlülük yüklemekte olduğunu, bu kapsamda söz konusu şartların da göz önünde bulundurulması sureti ile davacı tarafından sigortalısına yapılan ödemenin poliçeye uyar bir ödeme olup olmadığı veyahut jest ödemesi mahiyetinde olup olmadığının tespiti gerektiğini, davacının talep konusu ettiği meblağın fahiş olup, davacı tarafça talep edilen değerin tespitinin hangi kriterlere göre yapıldığının belli olmadığını, meydana gelen hasardan dolayı fatura edilen hasar bedelinin davacı sigorta şirketince yeterince titizlikle inceleyip araştırmadan ödemiş olduğunu, davacı sigorta şirketinin sigortalısının kusuru ile meydana gelen hasardan kaynaklanan sigorta tazminatını öderken basiretli tacirin göstermesi gereken dikkati ve özeni göstermediği için malvarlığındaki eksilmeyi müvekkili şirkete fatura etmeye çalıştığından davacının taleplerine itiraz ettiklerini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İlgili yerlere müzekkereler yazılmış, cevabı yazılar dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce keşif yapılarak alınan 18/05/2023 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında; ”yapılan tespitler, incelemeler, değerlendirmeler ve ilgili mevzuat kapsamında; dosya arasında 17.03.2021 tarihinde aboneyi besleyen şebekede ve buna ait olan kablolarda herhangi bir arıza meydana geldiğini gösteren herhangi bir belge yer bulunmadığından, söz konusu olan ve çeşitli hasarlara neden olan arızanın Avantgarde Hotel işletmesinin iç tesisatında meydana geldiği, oluşan hasarın davalı … ’a ait olan yer altı dağıtım sistemine ait kablolarla herhangi bir ilişkisinin bulunmadığı” görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE:
Davanın; haksız fiilden kaynaklanan zarar nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil sigorta şirketi nezdinde modüler kurumsal sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan dava dışı … A.Ş.’ne ait otelde 17/03/2021 tarihinde davalının sorumluluğunda bulunan elektrik besleme kablolarının patlaması ve şehir şebekesi elektriğinde yaşanan kesinti nedeniyle sigortalı otelde hasarın meydana geldiğini, alınan ekspertiz raporu ile 199.593,55-TL zararın tespitinin yapıldığı, eksper tespiti akabinde müvekkil sigorta şirketi tarafından poliçe hükümleri gereği sigortalıya 07/01/2022 tarihinde ödemenin yapıldığı, TTK 1472.madde gereğince müvekkil sigorta şirketinin sigortalısının haklarına halef olduğunu, davalıya ihtarname gönderildiğini, sonuçsuz kalması neticesinde …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… E sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından yapılan itiraz ile takibin durduğunu ve huzurdaki davanın açıldığını beyan etmiştir.
Mahkememizce toplanan deliller, mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi heyetinin raporu ile 17/03/2021 tarihinde aboneyi besleyen şebekede ve buna ait olan kablolarda herhangi bir arıza meydana geldiğini gösteren bir emareye rastlanılmadığı, söz konusu olan ve çeşitli hasarlara neden olan arızanın … Otel İşletmesinin iç tesisatında meydana geldiği, oluşan hasarın davalı …’a ait yeraltı dağıtım sistemine ait kablolara ilişkin bulunmadığı mütalaası karar vermeye yeterli görülmüş, mahkememizce tüm bu hususlar değerlendirilerek davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının sübut bulmayan davasının reddine,
2-Davacı tarafça peşin yatırılan 2.457,40-TL peşin harçtan, Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL karar harcının mahsubu, artan 2.187,55-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.560-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 32.520,38-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/12/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*