Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/343 E. 2023/534 K. 29.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/343 Esas
KARAR NO :2023/534

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:16/05/2023
KARAR TARİHİ:29/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle;” Davalı sigortalı … … Limited Şirketi’ne ait, müvekkil şirkete Z.M.M sigortalı bulunan … plakalı araç, 27.11.2021 tarihinde olay yerini terk eden kusurlu sürücü sevk ve idaresinde iken … plakalı araç üzerinde hasara sebebiyet vermiştir. Meydana gelen kaza sonrasında müvekkil şirkete trafik sigortalı bulunan … plaka no’lu aracı sevk ve idare eden şahsın olay yerinden firar ettiği anlaşılmıştır.
Dava konusu trafik kazası sonrasında hukuki bir mazeret bulunmaksızın olay yerinden firar edilmesi ile “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının” B.4.-F maddesi ihlal edilmiş olup, ilgili maddenin ihlali ile müvekkil sigorta şirketinin sigortalı davalıya rucu hakkı doğmuştur. Nitekim ilgili maddeye göre “Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,” sigorta şirketinin sigortalısına rucu hakkı vuku bulmaktadır
Meydana gelen trafik kazası neticesinde … plakalı araç üzerinde hasara sebebiyet vermiş ve sigortalımız/davalının kusuruna tekabül eden kısım 7.581,59 TL müvekkil şirket tarafından karşı tarafa ödenmiştir. Müvekkil şirket tarafından dava konusu trafik kazasına ilişkin hasar dosya örneği delil listesi ekinde ayrıca sayın mahkeme dikkatine sunulmuştur.
Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle; müvekkil şirket tarafından ilgilisine ödenen toplam 7.581,59 TL ’nin sigortalımızdan Türk Ticaret Kanununun halefiyet ilkeleri uyarınca rücuen tahsili amacıyla davalı aleyhine … İcra Dairesi … E. sayılı dosyası ile yasal takip başlatılmış ise de, davalının süresi içerisindeki itirazı ile takip durmuş ve huzurdaki davanın açılması zorunluluğu doğmuştur.” şeklinde beyanda bulunmak suretiyle itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; dava öncesi icra takibine konu ödemenin yapıldığını, davanın açılmasında hukuki yarar bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlgili yerlere müzekkereler yazılmış, cevabı yazılar dosya arasına alınmıştır.
GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya kapsamı incelendiğinde, davalı tarafın iş bu dava ikame edilmeden önce icra dosyası borcunu ödediği, buna dair kapak hesap ile borç bakiyesinin sıfırlandığına ilişkin delilleri sunduğu, mahkememizce uyap üzerinden yapılan incelemede dosya borcunun dava tarihinden önce yapıldığının teyit edildiği anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası açılmadan önce borçlu tarafından ödeme yapılması halinde, Takipten sonra, ancak dava açılmadan önce yapılmış olan ödemeler yönünden dava açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede, borçlunun, itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkündür ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü yoktur. Borçlu, itirazın iptali davası açılmamış iken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira, itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır. Takibin devamı yoluyla elde edilecek olan sonuç ( alacağın tahsili ), borçlunun tüm borcu ödemesiyle zaten gerçekleşmiş olacağına göre, gerçekleşmiş olan bu sonucu sağlamak üzere bir dava açılmasında hukuki yarar bulunmayacaktır.
Somut olay yönünden de davacının davacı açmasında hukuki yarar olmayıp, hukuki yararın dava şartı olması, dava şartının yargılamanın her aşamasında gözetilebileceği hususu nazara alınarak, usul ekonomisi ve yargıda hedef süre uygulaması nazara alınarak dosya üzerinden Davacının açmakta hukuki yararı bulunmayan iş bu davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, davalı yanın kötü niyet tazminatı için koşulların oluşmaması, davacı tarafın takip açmada kötüniyetli olmaması hususları nazara alınarak kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki hali ile hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle REDDİNE, davalı yanın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki tarifenin 7/2 maddesi nazara alınarak dava ön şartı sebebiyle ret kararı verilmesi hasebiyle dava değerinin %16’sı oranında hesaplanan 1.321,92 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Arta kalan gider ve delil avansının kararın kesinleşmesi ile yatıran tarafa iadesine,
6-3.120-TL zorunlu arabuluculuk ücreti giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, tarafların yokluğunda dava değeri itibari ile kanun yolu kapalı olmak üzere karar verildi. 29/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır