Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/310 E. 2023/905 K. 28.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/310 Esas
KARAR NO : 2023/905
DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/05/2023
KARAR TARİHİ : 28/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili şirket ile davalı … A.Ş. arasında imzalanan 02.01 2013 tarihli “… Projesine İlişkin Anahtar Teslim İnşaat Sözleşmesi Hakkında Çerçeve İnşaat Sözleşmesi” ile taahhüt edildiği üzere taraflar arasında imzalanan 08.05.2013 tarihli “… Projesine İlişkin Anahtar Teslim İnşaat Sözleşmesi”nin davalı tarafından … Noterliğinin 14 Şubat 2014 tarih ve … yevmiye numaralı Fesih İhbarnamesi ile tek taraflı olarak haksız şekilde feshedilmesini takiben taraflar arasında yapılan görüşmeler neticesinde 01.03.2014 tarihli Protokolün imzalandığını ve yapılacak olan kesin hesap neticesinde ortaya çıkacak hak ve alacakların müvekkili şirkete ödeneceğinin kararlaştırıldığını, anılan Protokol uyarınca yapılan kesin hakediş hesaplamaları neticesinde ilgili 12 numaralı hakediş raporlarının hazırlandığını ve müvekkili şirket tarafından toplamda 6 adet fatura düzenlenerek müvekkili şirket tarafından davalı yana gönderildiğini, müvekkili şirket tarafından … Noterliğinin 01.12.2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve yine … Noterliğinin 30.01.2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı yana taraflar arasındaki cari hesap bakiyesinin ödenmesi hususunda ihtarda bulunulduğunu, herhangi bir ödeme yapılmaması akabinde müvekkili şirket tarafından alacağın faizi ile tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğünün 2015/… Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını ancak ilgili takibe davalı yanca 14.05.2015 tarihinde haksız olarak itiraz edilmek suretiyle icra takibinin durdurulduğunu, haksız itiraza karşı müvekkili şirket tarafından … Asliye Ticaret Mahkemesinin Eski 2015/… ve yeni 2017/… Esas sayılı dosyası üzerinden İtirazın İptali talepli dava açıldığını, yapılan yargılama neticesinde … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/… Esas sayılı dosyası üzerinden davanın esasına girildiğini, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları ve diğer deliller ışığında; davanın kabulüne ve alacağın likit (belirli) olması nedeniyle icra inkâr tazminatı ödenmesine karar verildiğini, karara karşı davalı yanca temyiz ve karar düzeltme kanun yoluna başvurulduğunu, ancak Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2021/… Esas ve 2022/ …sayılı dosyaları üzerinden yapılan incelemesi neticesinde Yargıtay tarafından Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek Yerel Mahkeme kararının onandığını ve ilgili kararın kesinleştiğini, tüm bu yargılama neticesinde müvekkili şirket alacaklarını …. İcra Müdürlüğü 2015/… Esas sayılı dosyası üzerinden ancak 8 yıl gibi çok uzun bir zaman sonra 03.11.2022 tarihinde tahsil edilebildiğini, davalı yanca müvekkili şirketin alacağına geç kavuşması adına kötü niyetle icra takibine itiraz edildiğini, kesinleşmiş bulunan … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/… Esas sayılı dosyası üzerinden verilen kararda İcra İnkar Tazminatına hükmedilmiş olmasıyla sabit hale geldiğini, bu itibarla, somut uyuşmazlık bağlamında munzam zararın oluşmasında borçlunun haksız itirazının temel teşkil ettiğinin ve borçlunun eylemleriyle müvekkili şirketin zararı arasında illiyet bağının bulunduğunun açık olduğunu belirterek haklı davanın kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 107. Maddesi kapsamında ileride talepleri artırılmak üzere şimdilik 10.000,00-TLnin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile tahsiline, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacının munzam zarar talebinde bulunabilmesi için öncelikle zarara uğradığını ispat etmesi gerektiğini, ancak davacının dava dilekçesinin hiçbir kısmında uğradığı somut zararlara ilişkin bir açıklamada bulunmadığını, zarara uğradığına ilişkin herhangi bir somut delil ibraz etmemiş olduğu gibi genel geçer enflasyon artışları örnekleri vermekten ileriye gitmediğini, davacının alacağını geç tahsil etmiş olması yönünden müvekkili şirketin herhangi bir kusuru bulunmadığını, bir an için bir munzam zararın var olduğu varsayımında varsa dahi bu sözde zararın oluşmasında bizzat davacının da kusuru bulunduğunu, zamanaşımı itirazlarının bulunmakta olup zamanaşımına uğrayan talepler yönünden davanın reddi gerektiğini, munzam zarara ilişkin güncel Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Yüksek Daire Kararları ile ortaya konulan Yerleşik Yüksek Mahkeme içtihadı ışığında, haksız, dayanaksız ve ispatlanamayan davanın herhangi bir tahkikata girişilmeksizin reddi gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İlgili yerlere müzekkereler yazılmış, cevabı yazılar dosya arasına alınmıştır.
GEREKÇE:
Davanın; eser sözleşmesinden kaynaklanan munzam zarara ilişkin tazminat davası olduğu anlaşıldı.
Davacı ile davalı şirketin inşaat sektöründe faaliyet gösterdikleri, taraflar arasında akdedilen sözleşme ile davalı şirkete ait … projesinin anahtar teslim inşaatının yapılmasının kararlaştırıldığı, davacı şirketin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini iddia ederek davalı şirketin hak ediş ödemesini kötü niyetli olarak yapılmadığını ileri sürerek gecikmeler sebebiyle uğranılan munzam zararın talep edildiği, taraflar arasındaki çekişme sebebiyle … Asliye ticaret Mahkemesinin 2017/…E sayılı dava dosyası ile davacı tarafından taraflar arasında yapılan 01/03/2014 tarihli protokol hükümlerinin farklı yorumlanması neticesinde uyuşmazlığın çözümü istenmiş, mahkemece davacı yan haklı bulunmuş, bu karara istinaden … İcra Dairesinin 2015/…E sayılı takip dosyası ile davacı şirkete tüm dosya konusu bedellerin ödendiği görülmüştür. Davacı bu kerre uğradığı munzam zararın tahsili talebiyle huzurdaki davayı ikame etmiştir. Davacının munzam zarar talebinde bulunabilmesi için öncelikle uğradığı zararı ispat etmesi şarttır. Ancak davacı dava dilekçesinin hiçbir kısmında uğradığı somut zarara ilişkin herhangi bir somut delil ibraz etmemiştir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında ve Hukuk Genel Kurulu kararları ile munzam zarar sorumluluğu kusura dayanan borçlu temerrütünün hukuki bir sonucu olduğu ve alacaklının faizi aşan bölümü olduğu, munzam zararın borçlunun temerrüte düşmeden borcunu ödemiş olsaydı alacaklının mal varlığını kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan ve oluşan durum arasındaki farktır. Diğer bir anlatımla temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğu kurallarına bağlı bir zarar şeklinde tanımlanabilir. Genel ve soyut nitelikteki enflasyonun yada bankalarda mevduat için ödenen faizin temerrüt faizinden yüksek oranda olması munzam zararın gerçekleştiği ve kanıtlandığı anlamına gelmez. Davacının kanıtlaması gereken husus enflasyon ve mevduat faizinin yüksekliği gibi olgular değil, somut olarak geç ödemeden dolayı uğradığı zarardır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı 13/06/2012 tarih, 2011/730E, 2012/373K sayılı kararı)
Tüm bu hususlar değerlendirilerek; davacı davasını somut delil ile ispat edemediğinden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının sübut bulunmayan davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL karar harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 179,90-TL’nin mahsubu, bakiye 89,95-TL harcın davacıdan alınarak, Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “… Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320-TL’sı arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 10.000-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/11/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*