Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/275 E. 2023/370 K. 17.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/275 Esas
KARAR NO : 2023/370
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/04/2023
KARAR TARİHİ : 17/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkil şirketin uzun yıllardır emlakçılık (taşınmaz simsarlığı) yaptığını, emlakçılığın hukuki niteliği simsarlık olup taşınmaz simsarlığı; “bir taşınmazın üzerinde ayni veya şahsi bir hakkın kurulması amacıyla gerçekleştirilen aracılık faaliyetidir.” Simsarlık sözleşmesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 520-525. Maddeleri arasında düzenlenmiş olup, maddesinde simsarlık sözleşmesinin tanımı “…simsarın taraflar arasında bir sözleme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir” seklinde açıklandığını, Davalı şirketin, Kırklareli İli, … İlçesi, … Mah. … Mevkii … Ada 1 Parselde yer alan 5.375,55 m2’lik arsayı, müvekkilin aracılık etmesi ile … isimli kişiden 27.09.2021 tarihinde satın aldığını, Müvekkil şirket tarafından sosyal platformlarda ilana konulan taşınmaz, davalı şirket yetkililerince öncelikle ilanda görülmüş ve akabinde müvekkille bir araya gelinerek gezildiğini, . Davalı şirket, taşınmazı satın almak istemesi üzerine müvekkil şirketle taşınmaz satışına aracılık etmesi karşılığında satış bedelinin %2’si kadar ücret ödeyeceği konusunda anlatıklarını, Müvekkil de bu anlaşma üzerine, satıcıyla, ekspertizle, bankalarla birden fazla görüşme sağlamış, tapu işlemi için başvurular yaptığını, Nihayetinde mesai harcayarak iki tarafı bir araya getirmiş ve taşınmaz satış işleminin gerçekleştirilmesine aracılık ettiğini, Müvekkil şirketin, taraflar arasında söz konusu taşınmaz satışına aracılık ettiği ve müvekkil ile davalı arasında taşınmaz simsarlığından doğan ticari iş ilişkisi kurulduğunu, müvekkilin şirketin ücreti hak etmiş olduğu izahtan vareste olduğunu, Taşınmazın 2.200.000,00 TL bedelle satılmış olup tarafların anlaştığı üzere müvekkilin hak etmiş olduğu ücret olan 44.000,00 TL’nin ödenmesi konusunda davalı tarafa birçok kez başvurulmuşsa da davalı taraf müvekkilin ücretini ödemeye yanaşmadığını, Taraflar arasındaki bu ticari ilişkiden kaynaklanan ve davalı şirketin müvekkil şirkete olan borcu müvekkil şirket tarafından tahsil edilemeyince, 44.000,00 TL asıl alacak olmak üzere borçlu şirket hakkında … İcra Müdürlüğü 2022/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, … İcra Müdürlüğü 2022/… E. Sayılı dosyasında gönderilen ödeme emri borçlu şirkete 07.03.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlu şirket tarafından 09.03.2022 tarihinde borca itiraz edildiğini, tüm bu nedenlerle davalarının kabulüne, … İcra Müdürlüğü 2022/… E. Sayılı sayılı icra takibinin iptaline, davalı aleyhine dava değerinin yüzde yirmisinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile Avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
MAHKEMENİN GEREKÇESİ
Dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yönelik yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Görev hususu 6100 sayılı HMK 1. ve devamı maddelerde düzenlenmiştir. HMK 1 maddesine göre ” Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. ”
Görevsizlik kararı kamu düzenine ilişkin olmakla yargılamanın her aşamasında re’sen nazara alınması gerekir.
Simsarlık sözleşmesi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 520 ila 525. maddelerinde düzenlenmiş olup; her iki tarafın tacir olup ticari işletmesini ilgilendirmesi halinde simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan davalar ticari dava niteliğinde olacak, uyuşmazlığı çözmekle görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi olacaktır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nun 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6098 sayılı TBK’nın 532 vd maddelerindeki düzenlemeye göre komisyon sözleşmesi “ücret karşılığında kendi adına ve vekalet verenin hesabına kıymetli evrak ve taşınırların alım satımını üstlendiği sözleşmedir.” Aynı yasanın 520–525 maddelerinde düzenlenen simsarlık sözleşmesi ise “simsarın (tellalın), taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkanını hazırlamasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması halinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. Simsar, ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır”. TTK 4/1-c. maddesine göre, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın komisyon sözleşmesinden (532-545 maddeler)doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Tellalık (simsarlık) sözleşmesinden doğan hukuk davaları ise TTK 4 anlamında ticari dava sayılmamıştır.
Bu tespit ve yasal çerçeve içerisinde tüm dosya kapsamına göre; dava konusu somut olayda davacının simsar olarak sözleşme ile kararlaştırılan simsarlık ücreti alacağının tahsili istemiyle simsarlık hizmetinden yararlanan diğer taraf davalı hakkında icra takibi başlattığı, davacının ise itirazın iptali için huzurda ki iş bu davayı açtığı somut uyuşmazlıkta, sözleşme emlak alıcısına yapılan aracılık karşılığında ve satış sözleşmesinin gerçekleşmesi halinde hak edilcek ücrete ilişkindir. Davacı, emlak satışı gerçekleştiği halde sözleşmede kararlaştırılan ücretin kendisine ödenmediğini iddia etmekte ve bu ücretin tahsili için yaptığı ilamsız icra takibine borçlu tarafından yapılan itirazın iptalini istemektedir.
Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, emlak satışına yapılan aracılık karşışığında sözleşme ile kararlaştırılan ücretten kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Buna göre taraflar arasında 6102 sayılı TTK 520 vd maddelerinde düzenlenen simsarlık (telallık) sözleşmesi bulunmaktadır. TTK. 4.maddesi anlamında ticari iş sayılmayan tellalık sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerektiğinden davanın HMK 114/1-c, 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince, taraflardan birince süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle dava dosyasının görevli ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca tebliği müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Davaya yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde … Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 17/04/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*