Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/246 E. 2023/697 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/246 Esas
KARAR NO:2023/697

DAVA:Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
DAVA TARİHİ:04/04/2023
KARAR TARİHİ:13/07/2023

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA /Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Dava dışı … Tic. Ltd. Şti.nin … nünne … mersis numarasında kayıtlı olduğunu, davacı … un … Tic. Ltd. Şti.’de %40 hissedar olduğunu, şirkette davacının haberi olmadan gerçekleşen genel kurul toplantısında alınan sermaye artırım kararları sonucu, davacının hissesinin 0,001 oranına düşürüldüğünü,
Davacı … un “limited şirketin esas sermaye artırımına ilişkin genel kurul kararlarının yokluğunun tespiti ile payının tespiti” talepli …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. sayılı dosyasında dava açtığını,
Yargılama neticesinde …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20.01.2020 tarih ve …. sayılı ilgili genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğuna ve …’un davalı şirkette %40 oranında pay sahibi olduğuna karar verildiğini, kararın, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 08.03.2022 tarih, 2021/11-701 E. ve 2022/275 K. sayılı kararı ile 10.01.2023 tarihinde kesinleştiğini,
Davacının …. Asliye Ticaret Mahkemesi kararı gereğince … Tic. Ltd. Şti.’deki %40 oranındaki hissedarlığının kayıt ve tescilini 13.01.2023 tarihinde …’ne yaptığı başvuru ile istediğini
Ticaret Sicil Müdürlüğü nün; ilgili mahkeme kararı gereğince sicil kayıtlarının değiştirilmesinin mümkün olmadığı, kararın icrası için son yapılan hisse devri ile 2022 tarihli iki sermaye artırımı kararının iptal edilmesi ve ayrıca, kararı veren mahkeme tarafından, pay oranlarının 23.10.1995 tarihli ortaklar kurulu kararındaki son ortaklık yapısına uygun hale getirilecek şekilde değiştirilerek maddi hatanın düzeltilmesi gerektiği açıklaması ile talebi reddettiğini belirterek; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 24.03.2023 tarih, … sayılı ve “… hk. / Sc. …-0 / … Ticaret Limited Şirketi hk.” konulu kararının kaldırılmasına müvekkilin şirket bünyesinde sahibi olduğu %40 hissesinin kayıt ve tescilinin yapılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana tahmiline,karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP /Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle;
Huzurdaki davada davacının aktif husumet ehliyetinin olmadığını ve bu nedenle de davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesinin gerektiğini,
Tescil isteminin ilgililer, temsilcileri veya hukuki halefleri tarafından istenebileceği düzenlendiğinden (TTK m. 28/1) itirazın da yine ancak ilgililer tarafından yapılabileceğini yalnızca şirket ortağı sıfatına haiz olan/olduğu iddia edilen davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığının açık olduğunu,
Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin 22. maddesi, “Başvuruya yetkili kişiler” başlığını taşımakta ise de; maddenin içeriğinde açıkça ilgililerden bahsedildiğini, ayrıca da maddenin içeriği, TTK m. 28 ile aynı doğrultuda olup; açıkça ilgilileri yani tescil başvurusu yapmaya yetkili kişilerin ve Ticaret Sicili Müdürlüğünün kararına itiraz edebilecek kişilerin aynı kişiler olduğunun düzenlendiğini,
Buna göre gerek TTK’nın 622. Maddesinin atfıyla cari olan TTK 450’ye göre gerekse de Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin aşağıda aynen yer alan ilgili maddesi gereğince dava konusu mahkeme kararının tescilinin ancak ilgili şirketin müdürlerince talep edilebileceğini beyanla;Davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Esas yönünden ise ….Asliye Ticaret Mahkemesi kararı ile iptal edilmiş tescilli kararlar ve iptal edilmemiş tescilli genel kurul kararları arasında uyumsuzluk bulunduğu için, anılan mahkeme kararının fiilen tescili veyahut da bu tescille kayıtların düzeltilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın esastan da reddi gerektiğini bildirmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava ticaret sicil müdürlüğü kararına itiraza ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; ” İstanbul ticaret sicil müdürlüğünün 24/03/2023 tarih ve … sayılı red kararının kaldırılması ve …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20.01.2020 tarih …. sayılı kararı gereğince … Ticaret Ltd Şti nin %40 hissesinin davacı … adına kayıt ve tesciline karar verilmesi istemi” olarak tespit edilmiştir.
Tarafların bildirdiği deliller toplanmıştır.
Yargıtay 11. HD nin 13.06.2013 tarihli, E. 2013/7686 K. 2013/12362 sayılı ilâmı;
“Davacı, … Tic. A.Ş.’ nin pay sahibi olduğunu, şirketin 16.02.2017 tarihli olağan genel kurul toplantısı ve alınan kararların butlan ile malul olmasına karşın ticaret sicil müdürlüğünce tescil edildiğini ileri sürerek, buna ilişkin ticaret sicil işlemine itiraz etmiştir. Yargıtay 11.HD.’nin 2013/12420 E- 2014/2593 K. sayılı, 14.02.2014 tarihli ve yine aynı Dairenin 2015/12786 E- 2017/665 K.sayılı, 08.02.2017 tarihli emsal kararları da dikkate alındığında, 6102 sayılı TTK.’nın 34. madde metninden de açıkça anlaşılacağı üzere, ticaret sicil memurluğu kararlarına karşı ancak ilgililer itiraz edebilir. Somut olayda davacı, tüzel kişinin ilgilisi konumunda olmadığından ve ilgililerin kim olduğu aynı yasanın 28. maddesinde gösterilmiş olduğundan, davacı vekilinin müvekkilinin davada aktif dava ehliyeti bulunduğunun kabulü gerekeceği yönündeki istinaf nedenleri yerinde değildir.”
Ticaret Sicil Yönetmeliği’nin 22. maddesinde “Başvuruya yetkili kişiler” başlığı altında ilgililerden söz edildiği
TTK md 622 göndermesiyle TTK md 450’ye göre: tescili ancak ilgili şirketin müdürlerinin talep edebileceği
Açıklanan Yargıtay ilamı ve yasal düzenlemeye göre; tescil isteminin ilgililer, temsilcileri veya hukuki halefleri tarafından istenebileceği (TTK m. 28/1)sabittir.
Bu nedenle …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20.01.2020 tarih …. sayılı kararı gereğince yalnızca şirket ortağı sıfatına haiz olan davacının tescil talebinde bulunmasının mümkün olmadığı, kaldı ki tescilin gerçekleşebilmesi içinde iptal edilen genel kurul kararları dışında ve sonraki tarihte yapılan sermaye artırımı kararlarının da iptali, pay oranlarının yeniden belirlenmesi gerekmektedir. Bu haliyle davacının talebinde aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmış, davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /.
1-Dava şartı itirazının kabulü ile davacının aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın HMK 114/1-d ve 115 md gereğince dava şartı yokluğundan reddine,
2-Karar tarihinde alınması gereken 179,90-TL karar harcı peşin alınmış olduğundan bu konudan yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 9.200-TLmaktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Davacı Vekilleri Av. … ve Av. …, Müdahele Talep Eden … Vekili Av. …’in yüzlerine karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul BAM da istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/07/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır