Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/217 E. 2023/273 K. 27.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/217 Esas
KARAR NO : 2023/273

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/03/2023
KARAR TARİHİ : 27/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; … 19. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından müvekkili hakkında davalı tarafından lehtar olarak kambiyo takibi yapıldığını, müvekkili tarafından yapılan hukuki mücadele ile … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası kararı gereği müvekkili adına olmayan bir evraktan dolayı müvekkilin borçlu konumuna sokulup mahkeme kararı ile müvekkilin borçlu olmadığı sabit bir borçtan dolayı haksız ve hukuksuz icra takibi davalı yanca müvekkil aleyhine yapıldığını, bu işlemin müvekkili açısından haksız fiil niteliğinde olduğunu, borçlu olmadıkları davalının dava aşamasındaki kabul ve mahkeme kararı ile sabit olduğunu, icra takibinin yapıldığı yer ve menfii tespit davasının görüldüğü yer itibarı ile mahkemenin yetkili olduğunu, menfi tespit davasına dayalı manevi tazminat davalarında haksız fiil kesinleşme ile sabit olduğundan davanın kesinleşmeden sonra süresinde açıldığını, dava konusu hususta … arabuluculuk dosyasından arabuluculuğa başvuru yapıldığını ancak anlaşılamadığını bu sebeplerle borçlu olmadığının kesin mahkeme ilamına bağlı kambiyo evrakının haksız olarak; lehtar sıfatı ile haksız ve kötüniyetli icra takip ve mumalelerinden dolayı davalının 10.000,00-TL (on bin) manevi tazminat ödemesini, hükmedilecek tazminata haksız icra takibi (08.05.2018) tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi faiz işletilmesini, yargılama gider ve avukatlık ücretinin davalı yana yükletilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, kambiyo senedine dayalı takipten dolayı borçlu olmadığı tespit edilen davacının haksız icra takibi nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda; … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı kararında, … 19. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu 24/04/2014 düzenleme tarihli keşide tarihli, 30/09/2014 vade tarihli, 5.000- TL bedelli bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, davacının isteminin ise haksız icra takibi/haksız fiil nedeniyle manevi tazminat olduğu, tarafların tacir olduğuna dair dosyada delil bulunmadığı, uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları niteliğinde bulunmadığı gibi mutlak ticari dava da olmadığı, haksız icra takibi sebebiyle açılacak manevi tazminat davalarında görevli mahkemenin genel olarak tazminat davalarında görevli olan asliye hukuk mahkemesi olduğu anlaşıldığından, mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulen reddine, mahkememizin görevsizliğine,
2-Dosyanın görevli İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar serileceğinin İHTARATINA,
4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
5-İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde talep halinde HMK 20. maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtaratına,
6-HMK nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul BAM ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar tarafların yokluğunda karar verildi. 27/03/2023

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)