Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/188 E. 2023/671 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/188 Esas
KARAR NO : 2023/671

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2023
KARAR TARİHİ : 07/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili firmanın reklam, matbaa, tabela ve çeşitli dekoratif ürünlerin tasarım, üretim ve kurulum faaliyetleri alanında hizmet vermekte olduğunu, davalı firma tarafından siparişi verilen 5 adet ürünün tasarımını yaparak atölyede hazır hale getirmiş daha sonra kendisinden istenilen yere montajını yaptığını, siparişi verilen ürünler 3 adet tabela, dekoratif oyma kapı ve restaurant girişi için istenilen dekoratif harfler olduğunu, istenilen ürünleri hazır hale getirmiş ve restaurantın bulunduğu adreste montajını eksiksiz bir şekilde yapıldığını, müvekkilinin davaya konu 5 adet ürün için verdiği hizmet karşılığında, davalı şirkete 12.05.2022 tarihli fatura kesildiğini, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkilin istenilen hizmeti eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davalı firmanın, 12.05.2022 tarih 9.440,00 TL bedelli fatura bedelinin temini için İstanbul …İcra Dairesi’nin… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı vekilince 18.06.2022 tarihinde icra takibine itiraz edildiğini, itirazın tüm yönleriyle haksız ve mesnetsiz olduğunu, alacağın tahsilini geciktirmek amacını taşımakta olduğunu, itirazda mal/hizmet alınmadığı ve iade faturası kesilerek müvekkile tebliğ edildiği belirtildiğini, müvekkile tebliğ edilen bir iade faturası olmadığı gibi itiraz dilekçesi ekinde sunulan iade faturası, icra takibinden sonra kötü niyetli düzenlenmiş olduğunu, fatura içeriğine karşı TTK madde 21 de anılan yasal sürede herhangi bir itirazda bulunulmadığını, taraflar arasındaki whatsapp konuşmaları, işin yapımına ilişkin fotoğraflar ve tanık anlatımları ile davalının alınan hizmetin karşılığını ödemediğinin sabit olduğunu, davacı tarafından kesilen faturaları ticari defterlerine işleyen ve hizmetin alındığı konusunda tereddüt bulunmayan davalının itirazlarının kabulünün mümkün olmadığını belirterek Davalı vekili tarafından İstanbul … İcra Dairesi’nin… Esas sayılı dosyasına yapılan haksız ve mesnetsiz tüm itirazların İptali ile takibin devamına, Faturalardan kaynaklanan 9.440,00 TL (Fazlaya İlişkin Hakları Saklı Kalmak Kaydı İle) alacağın temerrüt tarihinden itibaren TTK m.1530/7 gereğince işleyecek ticari temerrüt faizi (değişen oranlarda) ile Davalı’dan alınarak Davacı’ya verilmesine, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafına yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkili ile davacı arasında bahsi geçen 5 adet ürünün imalatı ve kurulum hizmetinin sağlanması konusunda yazılı bir sözleşme akdedilmediğini, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmaksızın sözlü anlaşmalar teamül haline gelmiş olup dava konusu ürün ve hizmete ilişkin de müvekkilinin davacıya sözlü olarak ve mesaj yoluyla sipariş verdiğini, taraflar daha önce çok kez birlikte çalıştıkları için dava konusu ürün ve hizmetlerin siparişi davalı müvekkil tarafından verilmişse de fiyat konusunda herhangi bir anlaşma yapılmadığını, davacı tarafın davaya konu konu ürünleri imal edip kurulumunu tamamladıktan sonra davalı müvekkile fiyat bilgisi verdiğini, müvekkilinin de bu bedelin piyasa koşullarına göre çok yüksek olduğunu, bunu kabul etmesinin mümkün olmadığını daha önce de çok defa ürün ve hizmet aldığını, ödediği bedellerin her zaman piyasa rayici olduğunu bildirdiğini, fiyat konusunda bir anlaşma sağlayamamasına rağmen davacı tarafından kötüniyetli olarak 12.05.2023 tarihinde 9.440TL bedelli e-arşiv faturası düzenlendiğini, davalı müvekkil fiyat konusunda anlaşma bulunmadığından 17.06.2022 tarihinde elektronik iade faturası kestiğini, davacı tarafın söz konusu ürün ve hizmetlerin bedeli olarak 9.440 TL üzerinden anlaşıldığını da ispat edemediğini, dava konusu ürün ve hizmetlerin bedeli belirli olmadığından dava konusu alacağın likit alacak olduğundan söz edilemeyeceğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile reddedilen miktar yönünden davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı olarak başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Somut olayda, davacının tacir olmadığı, esnaf olduğunun tespit edildiği, davanın da mutlak ticari davalardan olmadığı anlaşıldığından, davanın usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulen reddine, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Dosyanın görevli İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
5-İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde talep halinde HMK 20. maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtaratına,
6-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul BAM ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/07/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*