Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/161 E. 2023/426 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/161 Esas
KARAR NO : 2023/426
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/11/2016
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/09/2017
KARAR TARİHİ : 02/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA:
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı taraf ile Rusya’nın Sibirya bölgesinden 1. Sınıf Sibirya çamı ürünü Türkiye’ye getirip tüm masrafları davalı şirket yetkilisi … ‘in üstleneceğini, … … ile Temmuz 2015 tarihinde Rusya’nın Sibirya bölgesindeki … şirketine gidilerek sipariş yapılacak ürünün tespit edildiğini, davalı tarafın kendisini arayıp “müşterilerin hangi ölçüleri istiyor, 2-3 tır mal alacağım” dediğini ve bunun üzerine müşterileriyle görüşerek ölçü ve ebatlarını aldığını daha sonra davalıya bildirdiğini ancak davalının siparişi yaptıramamasının kendisini müşkül duruma soktuğunu, müşterilerinin gözünde değerinin zedelendiğini, davalı tarafın 2. Kez kendisini arayarak yine aynı şekilde 2-3 tır ürün yaptıracağını söylediğini, davavalı tarafın 26/11/2016 tarihinde teslim edeceğini söylemesi üzerine kendisinin davalı tarafa depozito olarak 15.000,00-TL verdiğini, davalı taraf Türkiye’nin Rusya uçağını düşürmesini bahane ederek 3.045,00-TL iade edip ürünü ise teslim etmediğini, daha sonra davalı taraf kendisini arayıp 2.000,00-USD ödendiği takdirde ürünlerin geleceğini beyan etmesi üzerine … Bankası aracılığıyla davalı … Şirketi adına 2.000,00-USD havale yapıldığını, davalı tarafın sipariş yapılan birlikte görülüp anlaşılan ürün yerine ayıplı ürün getirdiğini, malların ayıplı olması sebebiyle herkes tarafından reddedildiğini, ürünü kötü niyetli olarak başka bir firma … Ltd. Şti’ne sattığını ve parayı hesabına aldığını, sipariş ürünün asıl sipariş olan … Ltd. Şti’ne hazırlandığını ve 1075+KDV+Nakliye ve Gümrük masrafları olarak anlaşmış olduğundan bahisle uğranılan zararın karşılanması sipariş ürünün geç gelmesi ve ayıplı gelmesi, kötü niyetli olarak başka bir firmaya satılmasından kaynaklı uğranılan zararın şimdilik 500 TL sinin tanziminin geri istenmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı …- … Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının belirsiz alacak davası olarak açtığını, davacı taraf müvekkil şirkete başvurarak müvekkil şirket yetkilisi … ‘den kendisi için Sibirya’dan sarıçam ithal etmek istediğini, bunun üzerine tarafların Sibirya’ya giderek davacının aradığı ve istediği sarıçam ağacının satışı için bir firma ile anlaşma yaptıklarını, ancak bu sırada Türkiye’nin Rus savaş uçağını vurması üzerine iki ülke arasında duran ticaret yüzünden ürünlerin ithalinin gerçekleşmediğini, davacının malların gemi yoluyla getirtilmesini istemiş, mallar ilk önce gemiyle İstanbul’a getirtilmiş ise de bu defa davacı tarafça gerekli liman ve vergi ödemeleri yapılmadığından bir müddet de İstanbul’a limanda beklemek zorunda kaldığını, davacının ürünleri limanda gördüğünü ve hiçbir ayıp ihbarında bulunmadığını, davacı tarafından müvekkiline toplamda 24.847,18-TL ödediğini, müvekkil tarafından davacıya iade edilen meblağnın ise 9.645,00-TL olduğunu, ithalat nedeniyle oluşan masrafların ise 35.551,06-TL olduğununu, malın ayıplı olduğu yönündeki iddanın asılsız olduğundan bahisle husurdaki davanın usul ve esas bakımından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … … Ltd. Şti’nin tarafına teslim etmesi gereken ürün yerine çok kalitesiz inşaatlık kereste olan sarıçam ürününü Rusya ile olan uçak krizini gerekçe göstererek teslim etmediğini, sonrasında tarafınca yapılan baskı ve ısrarlar neticesinde Mayıs Haziran 2016’da ürünü … A.Ş liman tesislerine gelen ürünün sağlık sertifikasının 11.maddesinin yasalarımıza uymadığından dolayı ürünün ithalatına izin verilmediğini, ürünün limanda bekmeleye başladığını ardiye demuraj vs. masraflar oluşturduğunu, ancak her nasılsa … … Ltd. Şti’nin dava konusu ürünün sağlık sertifikasının 11.maddesini yasalara göre düzenlemek sureti ile suç işleyerek ürünün ithalatına izin belgesini aldığını ve ürünü kendisine teslim etmesi gerekirken …. Ltd. Şti’ne 18.990-TL karşılığında kötü niyetli olarak sattığını, tarafınca davalılara defalarca ikazda bulunulmasına rağmen davalıların ürünü gasp ettiklerini, ürünün tespitinin … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/ … D.İş dosyası ile iddia edilen firma adresinde yapıldığını, davalı … Ltd. Şti’ne … noterliğinden ihtarname çekildiğini, akabinde … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/… E sayılı dosyası ile davalının ihbar edildiğini, ancak davanın ilk duruşmasında ara kararın 1.maddesinde belirtilen neden ile reddedildiğini, … noterliğinden çekilen ihtar ve dava dilekçesinde ve … Asliye Ticaret Mahkemesinin dosyasındaki tüm delillere istinaden tarafınca ödenen 600 TL nakliye, 300 TL iç boşaltım ve … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/… D.İş dosyasındaki bilirkişi raporunda 2500 TL ürün bedeli farkının tanziminin istendiğini, sonuç alınamadığını, daha önce yapılan ihtarlarında davalı tarafından olumsuz sonuçlandırıldığını, ürünü kullanan davalının eyleminin BK. 49.maddesine girdiğini, … … Ltd. Şti ile ürünün pinus sibirica olacağı konusunda anlaşıldığını, ancak gelen ürünün sarıçam olduğunu, iki ürün arasında büyük fiyat ve kalite farkı olduğunu, bu ndenle davalı … … Ltd. Şti’nden aradaki fark ve zamandan kaynaklanan zarar ve gerekse BK belirtilen satıcı sonumlulukları ve ayıptan sorumlulukların hiçbirine riayet etmeyip hukuksuz bir fiilin faili olarak davalından bu zararların tanzimini istediğini, … Ltd. Şti’den ise tarafınca ödenen nakliye ve konteynır iç boşaltım bedeli ve … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/… D.iş sayılı dosyasında bilirkişi raporunda 500-TL olarak belirlenen ürün bedelinin … … Ltd Şti tarafından 475-TL ile satıldığını bu aradaki 25-TL farkın (m3 başına) istendiğini belirterek, tüm hakları saklı tutularak, bu davanın … Asliyet Ticaret Mahkemesinin 2017/… E sayılı dosyası ile birleştirilmesine, sonrasında yapılacak yargılama sonucunda … seri nolu faturada belirtilen 4.305,82-TL asıl alacağın, uğranılan maddi zarar olan 4.305,82-TL’nin ve uğranılan manevi zarar olan 10.000-TL’nin davalı … Ltd. Şti’nden tanzim edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Ticaret Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurda görülen davanın her türlü hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, Müvekkilinin davacı taraf ile herhangi bir ticari ilişkisinin olmadığını, Davacının dilekçesinden anlaşıldığı kadarı ile yurtdışından kereste ithal etmek istendiğini, birtakım problemler yaşayınca da olayla alakası olmayan müvekkiline dava açtığını, müvekkili firmanın ithalatçı olmadığını, bu nedenle aralarında bir iş sözleşmesinin de söz konusu olmadığını, bu nedenle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Asıl dava, davacının ayıplı ürün teslimi nedeniyle uğranılan zararın davalıdan tazmini istemine ilişkindir.
Birleşen dava ise; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle oluşturulan faturada belirtilen tutarın, uğranılan maddi zararın ve uğranılan manevi zararın davalı … Ltd. Şti’nden tanzim edilmesi talebine ilişkindir.
… Asliye Ticaret Mahkemesine ait 2017/… E. sayılı dosyası ile davalı … Ltd Şti aleyhine açılan davanın mahkememize ait 2017/… E. sayılı dosya numarası üzerinde Birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 4.311,12-TL asıl alacak, 830,90-TL işlemiş faiz, 1.356,08-TL asıl alacak ve 257,55-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6755,65-TL alacağın tahsili amacıyla 09/04/2018 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
Mahkememizce Bam kaldırma ilamı ışığında dosya yeniden ele alınmış, yapılan tetkik ve incelemede; Davacı tarafından alacak davası olarak açıldığı anlaşılan asıl davanın, somut olaydaki icra takip tarihi itibariyle ıslah suretiyle itirazın iptali davasına dönüşüp dönüşmeyeceği değerlendirilmeden karar verilmesi sebebi ile mahkememizce verilen karar kaldırılmış olup, Islah ile davaya konu edilmek istenen icra takibi, dava tarihinden sonra başlatıldığından ve davadan sonra gerçekleşen vakıalar ıslah suretiyle dahi davaya dahil edilemeyeceğinden, ortada geçerli bir ıslahın bulunduğu söylenemez. Islah, mahkemenin ya da karşı tarafın kabulüne bağlı olmamakla birlikte, geçerli bir ıslahın bulunup bulunmadığını mahkeme denetlemeli ve ancak geçerli bir ıslah varsa ıslah beyanı dikkate alınarak dava sonuçlandırılmalıdır. Somut olayda ıslah geçerli olmadığından, davacının dava dilekçesindeki talebi doğrultusunda, asıl davanın alacak davası olarak görülüp sonuçlandırılması gerekir. Nitekim bam ilamı da bu yönde olup, anılan sebeple asıl dava yönünden dava ilk açıldığı hali ile olan alacak davası olarak görülmüştür.
Yukarıda tespiti yapılan değerlendirmeler ışığında asıl dava yönünden; kaldırma ilamı öncesi mahkememizce aşağıdaki şekilde tespit ve değerlendirme yapılmış;” Davalı şirket ile davacı arasında Rusya’dan davalı tarafça Sibirya Çamı ithal edilmesi ise bunun pazarlamasının ise davacı tarafından yapılacağı hususunda sözlü bir akit yapıldığı, bir tır kereste siparişi karşılığı davacı tarafından 15.000 TL depozit bedeli ödeme yapıldığı,ödenen 15.000 TL depozit bedelinden 17.11.2015’te 200 TL, 01.12.2015’te 2645 TL ( 200+200+2645 =3045 TL) iade edildiği, Malın teslim tarihi olan 26.11.2015’te gelmemesi üzerine malın gelmesi için Garanti Bankası aracılığıyla 2000 dolar daha 29.03.2016’da ödeme yapıldığı, malın 10.05.2016’da Kumport Limanına teslim edildiği, malın vergisi + ordino masrafı 1397 dolar daha alındığı,
Ürün ihraç eden firmanın ve … …’ın gümrük işlerini yürüten yetkililerin hataları ile ürünün bir kez daha gecikmeye uğradığı ve gelen ürünün 1. sınıf Sibirya Çamı(pinus sibirica) olmayıp inşaatlık kereste vasfında olduğu, Bu nedenle Sipariş aldığı ve pazarlamasını yaptığı 1075 TL/m3+KDV+nakliye+gümrük masrafları için anlaştığı … firma yetkilisi … ‘un ürünün vasfının istediği doğrultuda olmadığı nedeniyle vazgeçtiği, Mallar limanda olduğundan Ardiye parası 6833 TL ve demoraj parası ile 1836 dolar olduğu, KDV için şirkete ödemiş olduğu 1397 dolardan ordino masrafı 332 dolar ödendiği beyan olunarak ,Malın kötü olması nedeni ile görüştüğü firmaların talep etmemesi ve anlaşılan teslim tarihinden yaklaşık 7 ay geç ulaşması nedeniyle ticari itibarının zedelendiği, müşterilerinin güven kaybına uğradığı, malın ayıplı olmasından bahisle malı çekmediği ayrıca gecikme olduğunu ileri sürerek; bu ticari ilişkide yaptığı ödemeler de gözetilerek uğranılan maddi zararlarının tazminini talep etmekte; davalı ise söz konusu ticari ilişkide zarar oluştuğunu, zaten davalıda kalan davacı ödemelerinin iade edildiğini savunmaktadır.
Dosya kapsamına ibraz edilen Gümrük Beyannamesi ile , davalı …-… firmasının ithalatı kendi adına yaptığı, … Gümrük Müdürlüğünden mal mukabili ithalat yapıldığı , … Liman Hizmetleri firmasınca liman masrafları ve sair giderler için 6.869,36 TL fatura düzenlendiği, muhatabının davalı olduğu, konişmento incelendiğinde yükün ihracatçısı ise … firması olup; … firmasınca bir adet Konteyner taşıması şeklinde gerçekleştiği davalı malı kendi adına taşıttığı, gerek davacı tarafından ve gerekse davalı tarafından ödemelerde bulunulduğu ,yurt dışı gönderen-taşıtan navlunu peşin ödediği, “CPT-carriage paid to” teslim şekli ile taşıma yapıldığı buna göre satıcı-ihracatcı navlunu ödeyerek yükü gemiye verdiği, bundan sonra yükteki menfaat ve risklerin davalıya ait olmasının kararlaştırıldığı taşımada varma yerinde masrafların davalı tarafından ödenmesi somut olaya uyduğu anlaşılmıştır.
Bu çerçevede, tüm taşıma süreci, varma yeri liman masrafları ve sair her türlü harcamadan öncelikle sorumluluk davalı … firmasına ait olup; … firması bu ödemeler dahil dava dışı alıcılara malı satma hakkını haizdir. Zararına da satış yapması mümkün olmakla birlikte, davalının ticari karlılık esası ve basiretli işadamı özeni, satışta malın yurt dışı satın alma bedel, liman masrafları ve sair giderlerini dahil ederek satış yapacağı anlamına gelmektedir.
Davalı … firması, kendi adına yükü taşıtırken, aslında davacı hesabına taşıtmış, ondan taşıma- ithalat-gümrük ve sair gerekçelerle ödeme aldığı. Burada, davalının konumu davacı hesabına, kendi adına ithalat işleri yapması-ithalat-satınalma komisyoncusu olarak hareket ettiği anlaşılmaktadır.
Davacı ürünün ayıplı geldiği esaslı vasıflarında hata olduğu iddiası ile yükü almayıp, malı çekmeyince, davalı da malı başka müşteri … firmasına satmış olup bu firma ile davacı arasında akdi bir ilişkinin ve yükümlülüğün söz konusu olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı hem gecikme ve hem de hata sebebi ile tazminatı birlikte talep edemez. Gecikmeli de olsa gelen ürünü davacı kabul etmemiş, malın kendi iradesine uygun gelmediği ileri sürerek ürünü, hatalı-talep edilenin dışında olmasından dolayı almadığını beyan ederek liman masraflarını ödemediği anlaşılmış Bu durumda, davacı bağlı kalmadığını beyan ettiği sözleşme konusu malın gecikmesi sebebi ile tazminat talebinde bulunamayacak, ancak sözleşme ile bağlı kalmamasından dolayı yaptığı doğrudan masrafları ve ödemelerini iade talep edebilecektir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde 24.847,18 TL davacının ödeme yaptığını kabul etmiş bu miktarın 9.645,00 TL kısmı davacıya iade edildiği beyan edilmiştir. Davacı da 3.045,00 TL iade aldığını kabul etmektedir.
Davacı hataya düştüğü, anlaşma konusu ürünün ithal edilmediği iddiası ile ödemelerini iade talep etmekte haklı olup ,bu çerçevede, davacının toplam ödemesi miktarından bir kısmını geri aldığı, kalan miktarın 24.847,18 TL – 9.645,00 TL = 15.202,18 TL alacağının kaldığı anlaşılmıştır.
Ancak davacı işbu davada bu alacaklarını talep ettiği gibi ayrıca icra takiplerine konu etmiş olup, … İcra Müdürlüğü 11.08.2016 tarihli 2016/12968 Esas sayılı icra dosyasında, 11.08.2016 tarihi itibarı ile davacının; 11.955,00 TL ve 2.000,00 USD olmak üzere takibe giriştiği … İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/… E 2018/… Karar sayılı kararı ile … İcra Müdürlüğü 11.08.2016 tarihli 2016/… Esas sayılı icra dosyasına yönelik itirazın kesin olarak kaldırılmasına takibin aynen devamına karar verildiği ve davacı tarafından sunulan 26.06.20121 tarihli beyanı ile alacağın haricen tahsil edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Davacı asıl davada belirsiz alacak davası olarak 500 TL alacak istemi ile açtığı davasını tam ıslah yaparak ….İcra müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı icra dosyasına yönelik itirazın iptali davası olarak ıslah etmiş olup alacak kalemi olarak ürün KDV si ve ordino masrafı için ödenen 1065 USD ve 335 USD talep edilmekte ise de davacının konşimentoda yer almadığı ve deniz taşıması sözleşmesinin tarafı olmaması nedeni ile mahkememizin davaya bakmaya görevli olduğu anlaşılmıştır.” mahkememizce de tespiti yapıldığı üzere ve yine dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporlarından da anlaşılacağı üzere asıl davada davacı ile davalı arasındaki sözleşme ilişkisinin sözleşme konusundaki esaslı hata sebebi ile sona erdiği, davacının menfi maddi zararlarının karşılandığı icra takibi ve yürütülen hukuki süreç kapsamında alacağın tahsil edildiği anlaşılmakla davacının sözleşme konusunda yanılma kaynaklı ithal edilen malın alınmasından vazgeçmesi karşısında artık malın gecikmeli ifası veya malın 3.kişi diğer davalıya satışından kaynaklı taleplerin somut olaya uymadığı eğer davacı sözleşme konusu hatalı ürüne rağmen sözleşmeyi ifa ve müspet zararların tazmini yönünde tercihte bulunsaydı bu defa icra takibine konu ettiği alacak iddialarında bulunmaması gerektiği, bu durumda asıl davada davacının davasında haklı olmadığı değerlendirilmiş, ıslah dilekçesinin geçerli olmaması sebebiyle asıl davadaki ilk dava değeri olan 500 TL asıl dava yönünden vekalet ücreti ve yargılama giderleri kapsamında ölçüt olarak değerlendirilmiş, asıl davanın reddine dair aşağıdaki hali ile hüküm tesis edilmiştir.
Birleşen dava yönünden ise davacının iddiası, birleşen davadaki davalının, asıl davadaki kereste ürününü davacının satın aldığını bildiği halde davacıyı devre dışı bırakarak satın aldığını ve bu surette zarar verdiğini iddia ettiğine göre, davacının davalıya atfettiği eylem haksız fiil niteliğindedir. İddianın içeriğine göre davalının pasif husumet ehliyeti ( davalı sıfatı) mevcut olup iş bu sebeple esasi yönden incelemeye geçilmiştir.
Asıl dava yönünden yapılan tespit ve değerlendirmelerden de anlaşılacağı üzere; Davacı ile davalı arasındaki sözleşme ilişkisinin sözleşme konusundaki esaslı hata sebebi ile sona erdiği, davacının menfi maddi zararlarının karşılandığı icra takibi ve yürütülen hukuki süreç kapsamında alacağın tahsil edildiği anlaşılmakla davacının sözleşme konusunda yanılma kaynaklı ithal edilen malın alınmasından vazgeçmesi karşısında artık malın gecikmeli ifası veya malın 3.kişi diğer davalıya satışından kaynaklı taleplerin somut olaya uymadığı mahkememizce değerlendirilmiş, anılan sebeple birleşen davanın da reddine karar verilmiş, ıslah işleminin geçerli olmaması sebebiyle birleşen davanın ilk açıldığı hali ile dava değeri olan maddi tazminat için 500 TL(davacı yan birleşen dava dilekçesinde maddi zararının 4.305,82 TL olduğunu ancak şimdilik 500 TL üzerinden maddi tazminat davası açtığını fazlaya ilişkin hakkını saklı tuttuğunu ifade etmiş, 500 TL değer üzerinden harç ikmal etmiştir.), manevi tazminat davası için birleşen davada davacı 10.000 TL dava değeri göstermiş, her ne kadar ilk aşamada manevi tazminata ilişkin harç yatırılmamış ise de bilahare davacı yan birleşen davadaki diğer talebi olan manevi tazminat davası yönünden harç ikmalini yapmış olup iş bu sebeple 10.000 TL manevi tazminat davası için dava değeri olarak esas alınmış, aşağıda hali ile hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı esastan reddine,
2-BAM kaldırma ilamı da nazara alınarak davacı tarafça yapılan ıslah beyanının geçerli olmadığının tespitine,
ASIL DAVA;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcından peşin harç ve tam ıslah işlemi yönünden yatırılan harç toplamı olarak alınan (31,40+116,00) 147,40-TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 32,50 TL karar ve ilam harcının tahsilde tekerrür olmayacak şekilde davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davalı …-… LİMİTED ŞİRKETİ vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 500-TL nispi vekalet ücretinin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davacıdan tahsili ile davalı …-… LİMİTED ŞİRKETİ’ne verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
BİRLEŞEN DAVA;
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince maddi tazminat istemli dava yönünden alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 148,50 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, manevi tazminat davası için alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcından iş bu davaya hasreten yatırılan 171,00 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 8,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davalı … … LİMİTED ŞİRKETİ vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan maddi tazminat davası için 500-TL, manevi tazminat davası için 9.200 TL olmak üzere toplam 9.700 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … LİMİTED ŞİRKETİ’ne verilmesine,
8-Davalının yapmış olduğu 50-TL tebligat giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı asilin ve taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*