Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/145 E. 2023/546 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/145 Esas
KARAR NO : 2023/546
DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 30/12/2009
KARAR TARİHİ : 30/05/2023
BİRLEŞEN ….ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2010/… E. 2010/… K. SAYILI DOSYASI
DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 10/05/2010
KARAR TARİHİ : 30/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
A- ASIL DAVA
Davacı şirket vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalılardan … … … … Ltd. arasında akaryakıt alımlarına ilişkin bir “Taşıt Tanıma Sistemi Sözleşmesi” akdedildiğini, sözleşme çerçevesinde davacının …’te mukim işyerine ait araçların (sekiz adet) 01.10.2007 tarihinden itibaren … istasyonlarından akaryakıt alımlarına başladıklarını, sözleşme çerçevesindeki akaryakıt alımlarının, …’in kayıtlarında “… 3” olarak kayıtlı bulunan diğer davalı …San.Tic.Ltd.Şti’ye ait akaryakıt istasyonlarından yapıldığını, diğer davalıların ise davacı şirketin …’deki işyerinde şoför olarak istihdam edilmiş kişiler olduğunu, “…- Müşteri Taşıt Tanıma Sözleşmesi” hükümlerine göre Davacı şirketin akaryakıt alımlarını … istasyonlarından yapacaklarını ve değinildiği üzere … işyerine kayıtlı araçların 01.10.2007 tarihinden sonra bu sistem çerçevesinde akaryakıt alımlarına başladıklarını, sözleşme hükümlerinde de belirtilen sisteme göre … tarafından Davacı şirket araçlarına takılan bir ekipman sayesinde, araçların sistemin uygulandığı … istasyonlarına girdiğinde, İstasyonda mevcut ekipmanın araçtaki ekipmanı tanıdığını ve alınan akaryakıt bedelinin bilfiil o anda ödenmediğini, ancak sistemin kayıtlarına, akaryakıt alan araç bilgileri (plaka), alınan akaryakıt miktarı, aracın akaryakıt alımı sırasında kaç km’de olduğu, akaryakıt bedeli bilgileri vs. girildiğini ve bu kayıtların yer aldığı bir fış çıktısının akaryakıt alana verildiğini, müşteri ile … arasında, belirli periyotlarda faturalama ve ödeme ilişkisi kurulduğunu, sözleşmesel ilişkisi kurulmadan önce … tarafından şifahen sisteme ilişkin tanıtıcı bilgilerin verildiğini, şifahi tanıtımlarda beyan edilen ve belgede de yazan …’in müşteriye sunduğu en önemli vaadin sistemin güvenilirliği olduğunu, temel taahhüde rağmen, akaryakıt alımlarında, suiistimallerin (hırsızlığın) olduğunun tespit edildiğini, Davacı şirketçe Davalı … …’nin kayıtlarında yer alan verilerden yararlanarak hazırlanan akaryakıt çizelgelerinden görüleceği üzere müvekkilinin bu usulsüz alımlar nedeniyle uğradığı zararın alım tarihindeki fiyatlar itibariyle 01.10.2001 tarihinden bu yana 227.317,60 TL olduğunu, iddia edilen hırsızlık fiillerinin, temel olarak iki yöntemle gerçekleştirildiğini, bunlardan ilkinde aracın depo kapasitesinin üzerinde alım yapıldığının görüldüğünü, ikincisinde ise araç akaryakıt aldıktan kısa süre sonra yeniden bir depo akaryakıt alımı yapıldığını beyanla, Davalılardan …San Tic.Ltd.Şti, … …, ve … …’a ilişkin olarak fazlaya dair haklarının saklılığı tahtında, Davacı şirketçe uğranılan zarar meblağı olan 227.317 ,60-TL’nin fiili ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte davalılarca müştereken ve müteselsilen ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … … … Ltd. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin işbu davada pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 38. maddesi ile 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu nun 274.ve 3143 Sayılı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 33. maddelerine istinaden Anonim ve Limited Şirketlerin kısmi bölünmelerine ilişkin usul ve esaslar 16/09/2003 tarihli ve 25231 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlandığı ve davalı şirketin anılan mevzuat hükümlerine uygun olarak … A.Ş. ile 2006 yılında kısmi bölünme yoluyla … & … A.Ş unvanlı bir ortak girişim şirketi kurduğunu, kısmi bölünme işlemi sebebiyle mevzuata uygun olarak; davalı şirketin ve diğer ortak şirketin varlığının bir kısmı, menkul ve gayrimenkul mal ve hakları, sözleşmeleri, bayilik ilişkileri, demirbaş malzemeleri, yeni kurulan bu ortak girişim şirketine devrolunduğunu, 01.07.2006 tarihinde ortak girişim şirketi olan … & … A.Ş nin faaliyetine başladığını, bu tarihten itibaren tüm bayilik ilişkilerinin ve petrol dağıtım işleminin … & … A.Ş. tarafından yapıldığını, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) da selef şirketlerinin bayilerini, Davalı Şirket bayii olarak sisteme dahil ettiğini, Davalı Şirketin tüzel kişiliği ve petrol dağıtım işin dışındaki faaliyetlerinin devam etmekte olduğunu ancak Davacının ticari ilişkisini yürüttüğü ve sözleşmesinin de diğer tarafı olan şirketin tamamen ayrı tüzel kişiliği bulunan … & … A.Ş olduğunu beyanla, davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu sebebi ile reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … & … A.Ş vekilinin cevap dilekçesinde; İş bu davada dayanak olarak gösterilen ve taraflar arasındaki sözleşme gereğince ifa edilen taşıt tanıma sisteminin işleyişi ve avantajları ile ilgili olarak web sayfalarında da bulunan bilgiler ışığında; davalı şirketin hiçbir müşterisine, kendisinin dahil olmadığı bir operasyonla ilgili herhangi bir taahhüdünün olmadığının aşikar olduğunu, sistemin çalışmasının ise; araçlara bir adet taşıt kimlik ünitesinin takılarak yapıldığını, bu ünitenin aracın bilgilerini içeren akaryakıt dolum anında pompa ile haberleşerek araç bilgilerini ve kilometre bilgilerini aktaran bir ünite olduğunu, sistemin avantajlarının ise; akaryakıt giderlerinin tam kontrolü, pratik çözümlü, hızlı akaryakıt ikmali, ödeme kolaylığı, muhasebe kolaylığı, kilometre/litre takibi sağladığını, öte yandan taraflar arasındaki “… Müşteri Taşıt Tanıma Sistemi Sözleşmesi”nin tarafların hak ve yükümlülükleri başlıklı maddesinde davalıya düşen hak ve yükümlülüklerin açıkça belirtildiğini, müvekkilinin bu yükümlülükleri yerine getirdiğini, Davacının dilekçesinde iddia ettiği usulsüzlük ve yolsuzluklar yapılmış olsa dahi bu sebeple meydana geldiği iddia edilen zararla müvekkilinin taahhüt, yükümlülük ve eylemlerinin bir ilgisi ve illiyet bağının bulunmadığını, müvekkiline bir sorumluluk yüklenemeyeceğini, davacının iddia ettiği usulsüzlüklerin bu sistem sayesinde tespit edebildiğini, müvekkilinin petrol tevzi şirketi olduğunu, akaryakıt istasyonu işletmediğini, akaryakıtla ve satışı ile ilgili sorumluluğunun malı bayiye teslimi ile sona erdiğini, davanın reddine, masraf ve ücreti vekaletinde davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … Ltd.Sti. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin olay tarihinde … ilçesinde “…” Şirketinin bayii olarak akaryakıt istasyonu işletmecisi olduğunu, davalı şirketin tarafları davacı … A.Ş ile davalı … … … olan şirketlerin aralarında yaptıkları sözleşme uyarınca davacı şirketin bölgedeki akaryakıt ihtiyacının karşıladığını, sistemin elektronik tanıtım kartı aracılığı ile davacı şirketin firmalarına plakasını bildirdiği araçların akaryakıt taleplerini karşılama esası üzerine kurulduğunu, ancak sistemin güvenli olmadığının zaman içerisinde anlaşıldığını, tanıtım kartı taşıyan araca istasyon pompasından akaryakıt vermek üzere depoya tabanca temas edince akaryakıt girişi başladığını, ancak pompa tabancası depodan alınıp yedek bidona geçildiğinde akışın kesilmesi gerekirken petrol akışının devam ettiğini, şirket yetkililerinin bu durumu tespiti üzerine ilgililerin uyarıldığını, ancak “Yedek bidona alınan akaryakıtta şirketin diğer işlerinde kullanılıyor, sizin ne zararınız var” denilmek suretiyle çalışanlarının kandırıldığını, sonradan yapılan tespitlere göre davacı şirket şoförleri ve üst yöneticilerin yedek akaryakıt bidonu doldurmak suretiyle sistemin bu zaafından istifade ettiğini, bu durumun sadece davacı şirketin çalıştırdığı şoförlerle de sınırlı olmadığını, şirketin yönetici kadrosunun da bilgisi dahilinde yapıldığı şüphesinin davalı şirket yetkililerinde oluştuğunu ve ilgililerin uyarıldığını ancak “Siz tedarikçisiniz, gerisi sizi ilgilendirmez’ gibi yanıtlarla karşılaşıldığını, firmalarının satıştan haksız kazanç elde etmediğini, suiistimalin davacı … çalışanlarının kötü niyetlerini … firmasının uygulamaya koyduğu tanıtım sisteminin zafiyetinden istifade etmelerinden kaynaklandığını, bu itibarla kusurlarının olmadığı zarardan sorumlu olmadıklarını, cezai soruşturma aşamasında gelindiğinde konunun aydınlığa kavuşacağını ifade ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … (Şoför) cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ayrıca yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olduğunu, dava dilekçesinde Taşıt Tanıma Sistemi Sözleşmesi ve hırsızlık eyleminin gerekçe olarak gösterildiğini oysa şahsının hiçbir şekilde işbu sözleşme ile bir ilgisinin olmadığı gibi sözleşmenin tarafı da olmadığını, ayrıca iddia edildiği gibi hırsızlık eylemi ile ilgili soyut iddiadan başka ortada herhangi bir delil ve suç duyurusu ya da mahkeme kararı olmadığını, sözleşmenin tarafı da olmadığından davada taraf ehliyetinin olmadığını, ayrıca davacı şirket ile yapmış olduğu iş sözleşmesinin haksız ve hukuka aykırı olarak feshedildiğini, fesih ihtarına da … Noterliği’nin 11.08.2009 tarih ve … Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verildiğini, iş bu haksız feshe karşı … iş Mahkemesinde 2009/…E. Sayılı dava dosyası ile işe iade davası açtığını, ancak davacı şirket müdürünün baskı, hakaret ve tehdide varan baskısı sonucu iş bu davasından vazgeçtiğini, vazgeçtiğinin hemen ertesinde davacı şirket müdürünün kendi açıklarını kapatmak için iş bu davayı açtıklarını, öncelikle davacı şirket ile şahsı arasında yapılan 16/04/2001 tarihli iş sözleşmesine istinaden davacı şirkette 31/07/2009 tarihine kadar yaklaşık 8.5 yıl bilfiil araç şoförü olarak çalıştığını, verilen görevleri tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, yine bugüne kadar yaptığı iş dolayısı ile davacı şirketten hiç bir şekilde yazılı ya da sözlü uyarı almadığını, aleyhine açılan haksız hukuki dayanaktan yoksun davanın öncelikle yetki yönünden, husumet yönünden ve neticeten esastan reddi ile yargılama gideri ve ücreti vekaletin de davacıya yükletilmesine karar verilmesin talep etmiştir.
Davalılardan … … (Şoför) cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ayrıca yetkili mahkemenin de … Mahkemeleri olduğunu, dava dilekçesinde Taşıt Tanıma Sistemi Sözleşmesi ve hırsızlık eyleminin gerekçe olarak gösterildiğini, oysa şahsının hiçbir şekilde işbu sözleşme ile bir ilgisinin bulunmadığını, sözleşmenin tarafı da olmadığını, ayrıca iddia edildiği gibi hırsızlık eylemi ile ilgili soyut iddiadan başka ortada herhangi bir delil ve suç duyurusu ya da mahkeme kararı olmadığını, sözleşmenin tarafı da olmadığından davada taraf ehliyetinin olmadığını, ayrıca davacı şirket ile yapmış olduğu 02.11.2004 tarihli iş sözleşmesine istinaden davacı şirkette 31.07.2009 tarihine kadar yaklaşık 4,5 yıl bilfiil araç şoförü olarak çalıştığını, verilen görevi tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, bu güne kadar yaptığı iş sebebi ile davacı şirketten yazılı yada sözlü uyarı almadığını beyan ederek, aleyhine açılan haksız hukuki dayanaktan yoksun davanın öncelikle yetki yönünden, husumet yönünden ve neticeden esastan reddi ile yargılama gideri ve ücreti vekaletin de davacıya yükletilmesine karar verilmesin talep etmiştir.
Davalılardan … … (Şoför) cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ayrıca yetkili mahkemenin de … Mahkemeleri olduğunu, dava dilekçesinde Taşıt Tanıma Sistemi Sözleşmesi ve hırsızlık eyleminin gerekçe olarak gösterildiğini, oysa şahsının hiçbir şekilde işbu sözleşme ile bir ilgisinin olmadığı gibi sözleşmenin tarafı da olmadığını, ayrıca iddia edildiği gibi hırsızlık eylemi ile ilgili soyut iddiadan başka ortada herhangi bir delil ve suç duyurusu ya da mahkeme kararı olmadığını, sözleşmenin tarafı da olmadığından davada taraf ehliyetinin olmadığını, ayrıca davacı şirket ile yapmış olduğu 15.09.2000 tarihli iş sözleşmesine istinaden davacı şirkette 31.07.2009 tarihine kadar yaklaşık 9,5 yıl bilfiil araç şoförü olarak çalıştığını, verilen görevi tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, bu güne kadar yaptığı iş sebebi ile davacı şirketten yazılı yada sözlü uyarı almadığını, aleyhine açılan haksız hukuki dayanaktan yoksun davanın öncelikle yetki yönünden, husumet yönünden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B- BİRLEŞEN DAVA
(BİRLEŞEN ….ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2010/… E. 2010/… K. SAYILI DOSYASI)
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı … … … … Ltd şirketi arasında “Taşıt Tanıma Sistemi Sözleşmesi” imzalandığını, bu sözleşmeye göre müvekkilinin akaryakıt alımlarını 01/10/202007 tarihinden itibaren … İstasyonlarından yapacağını, …’in kayıtlarında sözleşme uyarınca akaryakıt alımları, … ” … ” olarak kayıtlı olan diğer davalı …San. Tic. Ltd. Şti’ne ait akaryakıt istasyonlarından yapıldığını, müşteri ile … arasında belirli periyotlarda faturalama ve ödeme ilişkisi kurulduğunu, … …’in müşteriye sistemin güvenirliğini ve suiistimalleri, hırsızlığı vb. önlemeyi taahhüt ve vaat ettiğini, ancak akaryakıt alımlarında hırsızlığın olduğunu, müvekkilinin hırsızlık nedeniyle uğramış bulunduğu zararın alım tarihindeki fiyatlar itibariyle 01/10/2007 tarihinden bu yana 227.317,60 TL olduğunu, ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/1155 sayılı dosyasında alacak davası açtıklarını, bu davanın ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmekte olan dava ile birleştirilmesini, 227.317,60 TL’nin fiili ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gideri ve vekillik ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… e., 2021/1K. Sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, anılan karara temyiz yoluna başvurulmuş olup, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin ESAS NO : 2021/… , KARAR NO : 2022/… sayılı karar ile,” …Asıl ve birleşen dava, davacı ile davalı şirketler arasındaki akaryakıt taşıt tanıtım sistemi sözleşmesine dayalı olarak davacı şirket araçlarına gerçeğe aykırı şekilde fazla akaryakıt verildiği iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece verilen 12/11/2013 tarih 2009/… Esas-2013/… Karar sayılı davanın reddi kararı davalı … … A.Ş. ve … Ltd. yönünden davacı yararına bozulmuş diğer davalılar yönünden davanın reddi kararı kesinleşmiştir. Mahkemece Bozma İlamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı %40 müterafik kusurlu kabul edilerek asıl ve birleşen davanın davalılar …ve … … yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda her ne kadar davalı tarafından davacı şirket çalışanlarının fazla akaryakıt verilmesinde kusurlu olduğu iddia edilmişse de, mahkemece 12/11/2013 tarihli karar ile davacı şirket şoförlerine ilişkin davacı şirketi zarara uğrattıklarına dair somut delil sunulamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair karar bu yönüyle kesinleşmiştir.Bu durumda, zararın gerçekleşmesinde davacı şoförlerinin kusurlarının bulunduğunun ispat edilemediği hususu kesinleştiğinden davacı şoförlerine kusur isnad edilerek davacı şirketin müterafik kusurlu olduğu gerekçesiyle tazminat miktarından tenkisat yapılması doğru olmamıştır.
O halde mahkemece TBK 50. maddesi uyarınca (818 Sayılı Borçlar Kanunu 42. md.) zarara birlikte sebebiyet veren davalılar …ve … …’ın “… Müşteri Taşıt Tanıma Sistemi Sözleşmesi 1.1. maddesi” ve “Tanıtım Broşürü”nde belirtilen yakıt dolum sisteminin özellikleri de gözetilerek zararın tamamından müşterek borçlu müteselsil sorumlu olduğu kabul edilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.” gerekçeleri ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA karar verilmiştir.
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Asıl ve birleşen dava, davacı ile davalı şirketler arasındaki akaryakıt taşıt tanıtım sistemi sözleşmesine dayalı olarak davacı şirket araçlarına gerçeğe aykırı şekilde fazla akaryakıt verildiği iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce verilen 12/11/2013 tarih 2009/ … Esas-2013/ … Karar sayılı davanın reddi kararı davalı … … A.Ş. ve … Ltd. yönünden davacı yararına bozulmuş diğer davalılar yönünden davanın reddi kararı kesinleşmiştir. Mahkemece Bozma İlamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı %40 müterafik kusurlu kabul edilerek asıl ve birleşen davanın davalılar …ve … … yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda her ne kadar davalı tarafından davacı şirket çalışanlarının fazla akaryakıt verilmesinde kusurlu olduğu iddia edilmişse de, mahkememizce 12/11/2013 tarihli karar ile davacı şirket şoförlerine ilişkin davacı şirketi zarara uğrattıklarına dair somut delil sunulamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair karar bu yönüyle kesinleşmiştir.Bu durumda, zararın gerçekleşmesinde davacı şoförlerinin kusurlarının bulunduğunun ispat edilemediği hususu kesinleştiğinden TBK 50. maddesi uyarınca (818 Sayılı Borçlar Kanunu 42. md.) zarara birlikte sebebiyet veren davalılar …ve … …’ın “… Müşteri Taşıt Tanıma Sistemi Sözleşmesi 1.1. maddesi” ve “Tanıtım Broşürü”nde belirtilen yakıt dolum sisteminin özellikleri de gözetilerek zararın tamamından müşterek borçlu müteselsil sorumlu olduğu kabul edilerek (Davalı …Şirketi’nin istihdam ettiği kişilerin haksız fiil işlemek suretiyle davacıya vermiş oldukları zararın tamamından 818 sayılı Borçlar Kanunu 55.madde 1.fıkra (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 66.maddesi l.fıkrası) hükmü uyarınca zararın tamamından sorumlu olacağı, Davalı … ve … Petrol A.Ş. Şirketi’nin, davacı ile arasındaki sözleşmeden kaynaklanan borçlarını, bayisi durumunda olan davalı …Şirketi vasıtasıyla ifa etmiş olduğu anlaşılmakla davalı … ve … Şirketinin ifa yardımcısı olan davalı …Şirketi’nin davacıya verdiği zararın tamamından davacıya karşı 818 sayılı Borçlar Kanunu 100.madde 1.fıkra (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 116.maddesi l. fıkrası) hükmü uyarınca zararın tamamından sorumlu olduğu kanaatine varılmakla) karar verilmesi gerekmiş (bozma ilamında yazan hususlar yönünden sınırlı olmak kaydıyla) ve buna göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A) ASIL DAVADA:
1-) Davalı … … … … Ltd. hakkındaki davanın husumet yönünden REDDİNE,
2-) Davanın KISMEN KABULÜNE, 147.707,89-TL’sının ödeme tarihlerinden başlayacak yasal faizi ile birlikte davalı …San. Tic.Ltd.Şti.’den (birleşen dava davalısı … A.Ş ile birlikte müştereken ve müteselsilen, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla), tahsili ile davalıya verilmesine,
3-) …, … …,ve … … hakkında açılan davanın REDDİNE,
4-) Fazlaya dair istemin REDDİNE,
B) BİRLEŞEN DAVADA:
5-) Davanın KISMEN KABULÜNE, 147.707,89-TL’sının ödeme tarihlerinden başlayacak yasal faizi ile birlikte davalı … A.Ş.’den (asıl dava davalısı …San. Tic.Ltd.Şti. ile birlikte müştereken ve müteselsilen, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla), tahsili ile davalıya verilmesine, Fazlaya dair istemin REDDİNE,
A-ASIL DAVADA:
6-) Asıl dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 10.089,92-TL karar ve ilam harcının davacıdan peşin alınan 3.068,80-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 7.021,12-TL harcın davalı … San. Tic.Ltd.Şti.’den tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Asıl dava yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesap ve takdir olunan 23.156,18-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-) Asıl dava yönünden davalı … … … … Ltd. kendisini vekille temsil ettirdiğinden, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/11/2013 tarih ve E. 2009/… K.2013/… sayılı kararının … … … … Ltd. yönünden kesinleşmiş olması nedeniyle, (…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/11/2013 tarih ve E. 2009/… K.2013/… sayılı kararı ile hüküm altına alınan miktar dikkate alınarak) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesap ve takdir olunan 1.320,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … … … … Ltd.’ne verilmesine,
😎 Asıl dava yönünden davalı … … ve … … kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/11/2013 tarih ve E. 2009/ … K.2013/… sayılı kararının … … ve … … yönünden kesinleşmiş olması nedeniyle, (…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/11/2013 tarih ve E. 2009/… K.2013/… sayılı kararı ile hüküm altına alınan miktar dikkate alınarak) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3/2. maddesi gereği hesap ve takdir olunan 18.089,06-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … …, … … a verilmesine,
9-) Asıl dava yönünden davacı tarafından yapılan ilk gider, bilirkişi ücreti ve posta gideri olmak üzere toplam 9.954,70-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 6.470,55-TL’sinin davalı …İthalat İhracat San. Tic.Ltd.Şti.’den alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
– Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereği, yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatıran tarafa iadesine,
B) BİRLEŞEN DAVADA:
10-) Birleşen dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 10.089,92-TL karar ve ilam harcının davacıdan peşin alınan 3.375,70-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 6.714,22-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
11-) Birleşen dava yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesap ve takdir olunan 23.156,18-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Birleşen dava yönünden davacı tarafından yapılan 5.875,70-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 3.819,20-TL’sinin davalı … A.Ş.den alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
12-) Birleşen dava yönünden davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesap ve takdir olunan 12.737,55-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
13-) Birleşen dava yönünden davalı … Petrol A.Ş. tarafından yapılan 142,20-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 49,77-TL’sinin davacıdan alınarak davalı … Petrol A.Ş.ye verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davalı … Petrol A.Ş. üzerinde bırakılmasına,
14-) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereği, yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi nezdinde Temyiz yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/05/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*