Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/144 E. 2023/504 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/144 Esas
KARAR NO : 2023/504

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 01/03/2023
KARAR TARİHİ : 23/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkil şirket nezdinde … numaralı genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortalanmış olan … plakalı araca, 09.04.2021 tarihinde park halinde iken, davalı … LİMİTED ŞİRKETİ’nin ruhsat sahibi olduğu … plakalı aracın çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş ve bu kaza sonrası müvekkil şirket tarafından dava dışı sigortalısı …’a hasar tazminatı ödenmek zorunda kalındığını, Müvekkil şirketçe ödenmiş olan hasar tazminatı, söz konusu kazanın meydana gelmesinde kusurlu olan karşı taraftan rücuen talep edildiğini, 09.04.2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda, müvekkil şirkete yapılan hasar ihbarı üzerine açılan … numaralı hasar dosyası üzerinden gerekli tüm incelemeler gerçekleştirilmiş olup işbu hasarın nedeni ve miktarının tespiti amacı ile Sigortacılık Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca alanında uzman ve bağımsız eksper tayin edilmiş ve hazırlanan ekspertiz raporunda; sigortalı aracın sağ ön kısımlarında oluşan hasarın ifade tutanağı ile olumlu şekilde meydana gelmiş olabileceği, … plakalı araca rücu imkanı olduğu ve sigortalı araçta meydana gelen hasar miktarının toplamda 6.090,05 TL olduğu tespit edildiğini, bu nedenle Fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla, davalının … 6. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine alacak bedelinin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili kasko sigortası, kazaya ilişkin tutanaklar ve hasara ilişkin verileri dosyaya sunmuştur.
GEREKÇE
Dava, kasko sigortası poliçesinden kaynaklanan halefiyet esasına dayalı rücuan tazminat istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun, 3 Temmuz 1944 tarih ve 5746 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 22.3.1944 tarih ve 37 E. – 9 K. sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Somut olayda, uyuşmazlık, 6102 sayılı TTK’nın 1472. (6762 sayılı TTK’nın 1301) maddesi uyarınca, dava dışı sigortalı adına kayıtlı aracın hasarlanması nedeniyle oluşan hasar bedelinin halefiyet ilişkisine dayalı olarak davalıdan rücuan tahsili talebine yöneliktir. Davacı sigorta şirketi, sigortalısı yerine geçerek dava açmıştır. Davacı şirketin halefi olduğu sigortalının tacir olduğuna dair dosyada bir delilin bulunmadığı, sigortalının tacir olduğu kabul edilse dahi davanın ticari dava olarak kabul edilmesi için bu defa zararın sigortalının ticari işletmesini ilgilendirecek mahiyette olması gerektiği ancak yapılan incelemede sigortalı aracın da bizatihi davacı yanca sunulan delillerden ve sigorta poliçesinden de görüleceği üzere … marka … marka olan kullanım türü ve cinsi olarak hususi araç olduğu, sigorta ettirenin … adında gerçek kişi olduğu, ticari mahiyeti olan bir araç olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerekir.
Nitekim birebir somut uyuşmazlık ile aynı olan yakın zamanda verilen iki tarafın da tacir olduğu, konu ve türün aynı olduğu bir başka dava dosyasının yapılan istinaf incelemesinde iki taraf tacir olmasına rağmen dava dışı sigortalının tacir olmaması sebebiyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna ilişkin İstanbul BAM 37.H.D 2022/683 Esas, 2022/2833 Karar sayılı 16/11/2022 tarihli kararında “Somut olayda, uyuşmazlık, 6102 sayılı TTK’nın 1472. (6762 sayılı TTK’nın 1301) maddesi uyarınca, dava dışı sigortalı … adına kayıtlı… plakalı aracın hasarlanması nedeniyle oluşan hasar bedelinin halefiyet ilişkisine dayalı olarak davalılardan rücuan tahsili talebine yöneliktir. Davacı sigorta şirketi, sigortalısı … yerine geçerek dava açmıştır. Davacı şirketin halefi olduğu sigortalının tacir olduğuna dair dosyada bir delilin bulunmadığı, sigortalı aracın da hususi araç olduğu, anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerekir.” şeklinde karar mevcut olup, yukarıda tespiti yapılan hususlar çerçevesinde mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince, taraflardan birince süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle dava dosyasının görevli ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca tebliği müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Davaya yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 23/05/2023

Katip

Hakim

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*