Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/142 E. 2023/600 K. 09.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/142 Esas
KARAR NO : 2023/600
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/02/2023
KARAR TARİHİ : 09/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; dava konusu trafik kazası sonucu müvekkilinin aracında oluşan değer kaybının belirlenmesini, kaza sonucu oluşan hasarın giderimine ilişkin olarak ve kasko sigortası tarafından karşılanmayan/ödenmeyen zarar miktarının belirlenmesini, müvekkilinin aracının tamiri için geçen süreler nedeniyle oluşan araç mahrumiyet bedelinin belirlenmesini, meydana gelen kazaya bağlı olarak, müvekkilinin kasko sigortası indiriminin kaybı yoluyla oluşan zarar miktarının belirlenmesini, bahsi geçen zarar kalemleri açısından belirlenen meblağların, kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari (avans) faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap verme süresi geçtikten sonra sunduğu cevap dilekçesi ile özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlgili yerlere müzekkereler yazılmış, cevabı yazılar dosya arasına alınmıştır.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sebebiyle davacıya ait araçta husule gelen maddi zararların tahsili istemine ilişkindir.
Dava konusu kazanın trafik kazası olduğu, davanın haksız fiil kaynaklı olduğu sabit olup, davanın konusu itibari ile mutlak ticari dava olmadığı anlaşılmaktadır.
İş bu davanın nisbi ticari dava olarak kabul edilmesi için iki tarafın da tacir olması yeterli olmayıp, davanın tarafların ticari iş ve işlemlerine ilişkin olması gerekmektedir.
Yapılan incelemede her iki şirketin de tacir olduğu sabit ise de, davaya karışan araçların ticari mahiyette araçlar olmadığı, her iki şirkete ilişkin bağlı oldukları Vergi Daireleri ile … tarafından gönderilen yazı cevabında dava konusu her iki aracın da gayri ticari olduğu, araçların ruhsat kayıtlarının bu şekilde olduğu anlaşılmaktadır.
Ve yine dava konusu araçların ticari faaliyetlerde kullanılıp kullanılıp kullanılmadığı hususuna ilişkin Vergi Dairelerinden gelen yazı cevaplarında böyle bir tespitin yapılamadığı cevabı verilmiş olup, her iki tarafın da böyle bir iddiasının da bulunmadığı anlaşılmakta olup ve yine davacı tarafça sunulan araca ilişkin fotoğraflarda aracın ticari faaliyette kullanıldığını gösterir araç üzerinde herhangi bir işyeri yahut reklam içerikli bir yazı olmadığı ve aracın fotoğraflarından ve modelinden aracın ticari amaç ile kullanılmadığı anlaşılmaktadır. Araçların şirket adına kayıtlı olması aracın ticari amaç için kullanıldığını göstermek için yeterli olmayıp, şirket üzerine araç alınmasının vergi avantajı ve bir takım kolaylıklar sağlaması hasebiyle şirket adına araç alınabildiği dolayısı ile aracın şirkete ait olmasının aracın ticari olduğu ve ticari faaliyette kullanıldığını göstermek konusunda yeterli olmadığı, aracın ticari faaliyette kullanıldığına dair Vergi Dairesi tarafından yapılan bir tespitin de bulunmadığı, ticari amaç ile kullanıldığına dair iki tarafın da iddia ve bu iddiayı tevsik eder nitelikte bir delilin de bulunmadığı ve yine araçların kullanım şeklinin gayri ticari olarak gösterilmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde dava konusu araçların ticari olmadığı, dava konusunun taraf malik şirketlerin ticari işlemesini ilgilendirmediği, davanın ticari dava olmadığı mahkememizce değerlendirilmiş, görevli mahkemenin genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleri’nde görülmesi gerektiği sonucuna varılmış, aşağıdaki hali ile hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince, taraflardan birince süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle dava dosyasının görevli ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca tebliği müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Davaya yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde … Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi.. 09/06/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*