Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/123 E. 2023/391 K. 25.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/123 Esas
KARAR NO : 2023/391
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/04/2014
KARAR TARİHİ : 25/04/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 02/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı tarafından devir alınan … Bank A.Ş. … Şubesinde vadeli hesap açtırmak istediğini, kendisine 17/12/1999 tarihinde 6.409,12-USD bedelli %18 faiz oranı olarak 17/12/1999 tarihinde 10.000-TL bedelli %71 faiz oranlı olarak, 17/12/1999 tarihinde 2.000-TL bedelli %71 faiz oranlı olarak hesap cüzdanı tanzim edilerek verildiği, daha sonra 22/12/1999 tarihinde bankaya … tarafından el konulmuş ve hesap bedellerinin ödenmediği, bu nedenle 12.000-TL’nin 17/12/1999 tarihinden itibaren %71 oranında, 6.409,12-USD’nin ödeme gününe kadar yıllık %18 faiz uygulanmak suretiyle ödeme günündeki TL karşılığının ve bundan sonraki işleyecek dönemsel mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … bünyesinde bulunan … A.Ş. … bankası A.Ş., … Bankası, … A.Ş., … T.A.Ş., T.A.Ş, devir ve birleşme suretiyle … A.Ş. Bünyesinde birleştirildiği, daha sonra … A.Ş. Hisselerinin 09/01/2001 tarihinde … ile … arasında yapılan hisse devri sözleşmesi ile …’a devredildiğini, …’nin hisse devri sözleşmesinde devirden önceki işlemlerden kaynaklanan borçları ve bu borçlara ilişkin her türlü mali ve hukuki sorumluluğu kendi üzerine aldığını, borcun yasa gereği nakledilmesi nedeniyle Mahkemenin resen taraf değişikliğine hükmetmesini, …’nin davalı sıfatı olması gerektiğinden husumet itirazlarının bulunduğunu, müvekkil banka ile … Limitedin farklı tüzel kişiliklere sahip olduğunu, başka bir kuruluş nezdindeki alacak için müvekkili bankaya husumet yöneltilemeyeceği, alacağın zaman aşımına uğradığını, hak düşürücü sürenin geçtiğini, belirtilen nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Feri Müdahil … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı … ‘ın müvekkilinin borcu üstlendiği iddiasını kabul etmediklerini, davacı tarafından … Limited aleyhine bir dava açılmaması nedeniyle davanın husumetten reddine, alacağın zamanaşımına uğradığı ve hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu, davacının iradesinin yanıltılmadığı, bankanın vekalet görevinin yerine getirdiğini, davacının offshore hesap cüzdanını aldıktan sonra itirazda bulunmadığını, bu nedenle müterafik kusurlu olduğunu, belirtilen nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Feri Müdahil … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davada husumete ilişkin sorumluluğunun bulunmadığını, 09/08/2001 tarihli hisse devir sözleşmesinde borçların …’nin üzerinde kaldığını, belirtilen nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın, davacının davalı bankaya yatırmış olduğu paranın isteminden ibaret olup, sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat davası olduğu,
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller, davalı bankanın kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış, bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda; Davacı tarafından 17/12/1999 tarihinde 12.000-TL tutara hesabın açıldığı tarihten itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca ticari faiz istenebileceği, yine 17/12/1999 tarihi itibariyle 6.409,12-USD tutara hesabın açıldığı tarihten itibaren 3095 sayılı yasanın 4a maddesi uyarınca mevduat faizi uygulanabileceği kanaati bildirilmiştir.
Davalı tarafça husumet itirazında bulunulmuş ise de, davalı bankanın mevduatı kabul eden…’ ın halefi olması sebebiyle husumet ehliyetinin bulunduğu kabul edilmiştir.
İlgili yerlere müzekkereler yazılmış, cevabi yazılar dosya arasına alınmıştır.
GEREKÇE:
Dava, davalı …A.Ş’nin külli halefi olduğu … A.Ş’de bulunan davacı mevduatının, davacının iradesi fesada uğratılarak … Ltd. hesabına gönderildiği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizce verilen karar yönünden yapılan temyiz incelemesi ile “Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 22/04/2022 Tarihli ve 2021/7 Esas, 2022/2 Karar sayılı kararı gereğince, mudilerin off shore alacaklarının tahsiline yönelik açtıkları davalarda zamanaşımının başlangıcının tespitinde off shore hesabına aktarma tarihi esas alınarak, daha önceden temyiz incelemesinden geçmiş dosyalar bakımından içtihadı birleştirme kararının, usuli kazanılmış hakkın istisnalarından biri olduğu gözetilerek, zamanaşımına ilişen temyiz itirazları konusunda bir değerlendirme yapılması ve davalı tarafça zamanaşımı hususunda bir temyiz sebebi ileri sürülmemiş olsa dahi, feri müdahil tarafından temyiz nedeni olarak getirilmek kaydıyla davalı yönünden zamanaşımı incelemesinin yapılması, dava konusu olay bakımından ceza mahkemesince banka yöneticilerinin eyleminin dolandırıcılık olarak nitelendirildiği gözetilerek uzamış ceza zamanaşımı süresinin bu suça göre belirlenmesi ve uzamış ceza zamanaşımı süresinin 10 yıllık zamanaşımı süresinden kısa olması halinde her halükarda 10 yıllık zamanaşımı süresinin esas alınması, zamanaşımı durduran ve kesen sebeplerden davacı tarafça daha önce açılmış olan bir dava bulunması halinde zamanaşımı süresinin, o davanın kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıl olarak kabul edilmesi gerekmektedir.” karar verilmiş olup;
Tüm bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlığa gelindiğinde, davacı yanın 17.12.1999 tarihinde … A.Ş’ye yatırdığı parası banka yetkilileri tarafından KKTC’de kurulan paravan … … Ltd. adlı kıyı bankası hesabına aktarılmış, işbu dava ise 22.4.2014 tarihinde açılmış olmakla 10 yıllık zamanaşımı süresi dolan işbu davada zamanaşımı süresi dolmuş olup; gerek usul ve yasaya uygun bozma ilamı gerekse de yukarıda bahsi geçen Yargıtay İçtihatı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu kararı nazara alınarak; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair karar verilmiştir.
Dava açıldığı tarihte dava değeri 15.500 TL olup, dava değeri karar tarihindeki kesinlik sınırı altında olması sebebiyle kesin olmak üzere karar verildi.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın zaman aşımı nedeniyle reddine,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcın, peşin alınan 264,75 TL peşin harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 84,85 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki tarifeye göre belirlenen 9.200-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Davalı tarafça yapılan 260 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Arta kalan gider ve delil avansının kararın kesinleşmesi ile yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*