Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/95 E. 2023/613 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/83 Esas
KARAR NO :2023/692

DAVA:Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ:28/01/2022
KARAR TARİHİ:13/07/2023

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA /Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
… … Holding A.Ş.’nin halka açık anonim şirket olduğunu, Müvekkili … ın grubun uzun yıllar yönetim kurulu başkanlığını yaptığını, müvekkili …’ın babası müteveffa … … ın ise …’ın kurucusu olduğunu, …’da hakim hissedar olarak görünen …in müvekkilin ablası, kurucu … …’ın kızı olduğunu,… Yönetim Kurulu başkanı … ile davacı … ve baba müteveffa … … arasında Şirket hissedarlığı nedeniyle ihtilaf bulunduğunu, … … ın yaşadığı sağlık problemleri ve yaşının verdiği hassasiyet gereği iki çocuğu arasında adil bir paylaşım yapmak istemesi üzerine hisseler hakkında …ile 05.06.2015 tarihli Hisse Devir Sözleşmesi akdettiğini, Anılan Sözleşmeye rağmen, …’in kendi babası ve erkek kardeşini yok sayarak tüm hisselere tek başına sahip olduğunu iddia ettiğini, hisseleri devrettiğine dair tescil işlemlerini yerine getirmeyi reddettiğini, bunun üzerine …. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde … Esas Numaralı Pay Defterinin Düzeltilmesi davası ikame edildiğini, anılan dava …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E., … K. ve 28.03.2019 tarihinde karara çıktığını ve hisselerin baba … … ve müvekkili … adına tesciline karar verildiğini, kararın istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 2019/1493 E. 2021/449 K. Numaralı dosyasında 25.04.2021 tarihli “Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine,” karar verildiğini, kararın davalı …tarafından temyiz edildiğini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tebligat eksikliği nedeniyle dosyayı Bölge Adliye Mahkemesi’ne iade ettiğini,
Davacı …’ın …’da 206 adet, diğer davacı … Holding A.Ş.’nin ise 132.101 adet hisseye sahip olduğunu ,Davalı şirketin 2013 yılında halka açıldığını, Yargıtay ilamı beklenmeden huzurdaki davaya konu genel kurulun yapıldığını, Şirket tarafından 14.10.2021 tarihinde yapılan Kamuyu Aydınlatma Platformu açıklamasında 12.11.2021 tarihinde … Cad. No:31 … … … / İstanbul adresinde saat 10:00’da Şirket’in 2019 ve 2020 yılları olağan genel kurulunun yapılacağı duyurulduğunu, İlgili toplantıya müvekkili … ve … Holding AŞ. adına katılım sağlanmak üzere toplantı için yola çıktığını ancak Gündemin 4. Maddesi görüşülmekteyken saat 10:39’da toplantı salonuna varmış olduğunu, müvekkilleri adına toplantı salonunda bulunmalarının kabul edildiğini ancak hazirunun çekilmiş olduğundan bahisle toplantıda görüşülen maddeler hakkında oy kullanma, şerh koyma ve müvekkilleri adına beyanda bulunma hakkının engellendiğini,
Müvekkilleri … Holding A.Ş. ve …’ın 12.11.2021 tarihli genel kurul toplantısında temsiline izin verilmediğini, müvekkilleri adına toplantıya katılmak üzere gelen temsilciler Av. … ve Av. …’un toplantıya katılma ve oy kullanma haklarının toplantı başkanlığı ve Bakanlık Temsilcisi tarafından hazirunun saat 10:00 a çekilmiş olması gibi yalnızca teknik bir nedene dayalı olarak ellerinden alınmış olması şeklinde gerçekleştiğini, pay sahibinin genel kurula katılma ve oy kullanma hakkının vazgeçilmez ve alınamaz nitelikte bir hak olduğundan, genel kurulda alınan kararların iptalinin gerektiğini, Şirket’te aktif olarak yıllarca yönetim kurulu başkanlığı yapmış …’ın temsilcisinin kasten ve hukuka aykırı bir şekilde toplantı odasına alınmaması, toplantıda ileri süreceği şerhleri tutanağa geçirememiş olması başlı başına Müvekkil …’ın paydaşlık haklarım zedelemişken bunun yanında toplantının …başkanlığındaki yönetim kurulu üyelerinin çoğunluğu ile gerçekleştirilmesi, hali hazırda Şirket hakkında doğru bilgilendirme yapılmadan toplantıya katılan yatırımcıların Şirket yönetim kurulunun faaliyetlerine ilişkin olarak tek yanlı bilgilendirilmesine neden olduğunu,
2019 ve 2020 yılı bağımsız denetim raporları incelendiğinde denetim şirketinin görüş vermekten imtina ettiğini, bu suretle hazırlanan 2019 ve 2020 yılları şirket finansal tabloları ve bu tablolara bağlı alınan tüm genel kurul kararlarının sakatlandığını,
… A.Ş. tarafından hazırlanan Şirket ve bağlı ortaklıklarına ait; 01 Ocak- 31 Aralık 2019 Hesap Dönemine Ait Finansal Tabloların ve … …A.Ş. tarafından hazırlanan 01 Ocak- 31 Aralık 2020 Hesap Dönemine Ait Finansal Tabloların incelendiği Bağımsız Denetim Raporlarında konsolide fınansalda tabloların bağımsız denetimi yapılmış ancak sonuç olarak denetim şirketlerince ilgili finansal tablolara yönelik görüş vermekten kaçınıldığını,
TTK 449. madde uyarınca 12.11.2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlarin yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verilmesi zorunlu hale geldiğini,
Müvekkillerinin pay sahipliğinden doğan hakları yalnızca toplantıya geç kalınması sebebiyle haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli bir şekilde engellenerek toplantıya katılımı engellenmiş ve oy kullanma, bilgi alma ve soru sorma hakları ellerinden alındığını, denetim şirketlerince 2019 ve 2020 yıllarına ait finansal tablolar için görüş vermekten kaçınıldığını, mevcut yönetimin gerçekleştirmekte olduğu muvazaalı tüm işlemler göz önünde bulundurulduğunda 12.11.2021 Tarihli Genel Kurul Toplantısında alman kararların yürütülmesinin geri bırakılmasını talep etme zarureti doğduğunu, belirterek ;
Davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla,telafisi zor ve imkansız zararların meydana gelmemesi açısından dosya üzerinden; TTK madde 449 uyarınca 12.11.2021 tarihli… a.ş. 2019 ve 2020 yılları olağan genel kurul toplantısında alınan kararların yürütülmesinin geri bırakılmasına, genel kurulun ve genel kurulda alınan kararların iptaline,her halükarda toplantıda alınan 5., 6., 12., 13. ve 20. maddedeki kararların butlanla batıl olduğunun tespitine,re’sen göz önünde bulundurulacak sebepler uyarınca genel kurulda alınan kararların yokluğunun ve butlanının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle;
Davacıların aktif husumet ehliyetine haiz olmadıklarını, dava dilekçelerinde hissedar olduklarını gösterir şekilde delil sunmadıklarını, huzurdaki davada esasa girilmeksizin davanın aktif husumet yokluğundan usulden reddi gerektiğini,
Müvekkili şirket’in muhtemel zararları nazara alınarak, 6102 sayılı kanun’un 448/3. maddesi kapsamında davacıların ayrı ayrı teminat göstermesine karar verilmesini, teminatın yatırılmaması halinde ise davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini,
Davacıların huzurdaki davayı açmakta hiçbir şekilde menfaati ve hukuki yararı bulunmadığını, Davacıların hissedar olduklarını ispat edemediklerini, Bakanlık temsilcisinin de yer aldığı 12.11.2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında, müvekkili Şirket aleyhine hiçbir borç veya zarar yaratılmadığından, hukuki yarar yokluğundan bu davanın reddedilmesi gerektiğini
Somut uyuşmazlıkta da emsal içtihatlarda değinildiği üzere, fiilen genel kurul kararlarının uygulanmaması, dava sonucuna tedbir yoluyla baştan ulaşılması anlamına geleceği gibi, aksine talep gibi tedbir kararı verilmesi halinde de telafisi güç zararlar oluşabileceğinden, kararların yürütmesinin geri bırakılmaması halinde 6100 sayılı Kanun’un ilgili maddesinde öngörülen hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağı hususu ispat edilemediğinden ve davanın kabulü halinde geriye dönük olarak talep edilen hakların elde edilmesi her zaman olanaklı bulunduğundan, dahası, geri bırakma talebi menfaatler dengesine de aykırı düştüğünden, bu talep haksız ve usule aykırı olduğundan emsal içtihatlar da nazara alınarak geri bırakma talebinin reddini
Davacıların genel kurula katılma haklarının engellenmediğini, davacıların genel kurul toplantısına, toplantı başladıktan 40 dakika sonra, hazirun cetveli oluşturulduktan ve ayrıca elektronik genel kurul da başladıktan, gündem maddeleri oylanmaya başladıktan sonra, 6102 sayılı kanun, buna bağlı çıkartılan yönetmelikler ve ayrıca şirket iç yönergesine aykırı olarak ve vekaleten katılım için gerekli evrak ve belgeler olmaksızın katılmak istediklerini, bu sebeple, söz konusu iddia hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olup kimsenin, kendi kusurundan menfaat elde edemeyeceği kuralı da göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu iddianın dinlenebilirliği bulunmadığını,
Müvekkil Şirket’in “… … Holding Anonim Şirketi Genel Kurulu’nun Çalışma Esas Ve Usulleri Hakkında İç Yönerge’sinin”Toplantı yerine giriş ve hazırlıklar” başlıklı 5. maddesi;
“(1) Toplantı yerine, yönetim kurulu tarafından düzenlenen hazır bulunanlar listesine kayıtlı pay sahipleri veya bunların temsilcileri, yönetim kurulu üyeleri, var ise denetçi, görevlendirilmiş ise Bakanlık temsilcisi ve toplantı başkanlığına seçilecek veya görevlendirilecek kişiler girebilir.”

Şeklinde olduğunu, Müvekkil Şirket’in hisseleri borsaya kote olup, MKK tarafından kayden izlendiğini,
Genel kurula toplantı saatinden bir hayli geç gelen ve Şirket İç Yönergesi’ne uygun hareket etmeyen davacılar, genel kurula elektronik ortamda katılma hakları da bulunmasına karşın elektronik genel kurula da katılmadıklarını
Davacıların müvekkil şirket’te hiçbir şekilde hisse sahibi olduğunu kabul anlamına gelmemekle beraber davacılar, genel kurulda gündem maddelerinin oylamasına katılmış olsaydı dahi, davacıların sahip olduklarını iddia ettikleri hisse adetlerinin çok düşük, fakat müvekkil şirket’in hakim hissedarı olan dava dışı …ise %62,06 oranında hisse sahibi olması sebebiyle alınan kararlara herhangi bir etkisi bulunmayacağından, etki kuralı nazara alınarak davanın reddi gerektiğini,
Davacıların kullanabileceği oy ile alınan kararlar arasında nedensellik bağı bulunmadığını, Zira, davacılar tarafından her ne kadar müvekkil Şirket’te pay sahibi olduklarına dair herhangi bir delil ibraz edilmemiş ise de dava dilekçesinde belirtilmiş olması hasebiyle; davacılardan …’ın 206 adet, diğer davacı … Holding A.Ş.’nin ise 132.101 adet hisseye sahip olduğu iddia edilmekte olup bu oylar, genel kurulda görüşülüp kabul edilen gündem maddeleri yönünden kullanılan olumlu oylardan düşüldüğünde, davacılar söz konusu gündem maddelerine olumlu oy vermemiş olsa bile, toplantıda oy çoğunluğu ile alınan kararlar her halükarda geçerli olmaya devam edeceğinden ortada yokluk/butlan veya iptali gerektirir hiçbir durum bulunmadığını belirterek ;
Aktif Husumet Yokluğundan, hukuki yarar bulunmadığından ve de dava şartı gerçekleşmediğinden davanın reddine,davacılardan teminat alınmasına , aksi halde davanın esastan reddi ile yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, Anonim şirket genel kurul toplantısının ve bu toplantıda alınan kararların hükümsüzlüğü/butlanının tespiti veya kararların iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; “davalı … … Holding AŞ’ nin 12.11.2021 tarihinde yapılan 2019 ve 2020 yıllarına ait olağan Genel kurulunun ve genel kurulda alınan tüm kararların TTK 447 md gereğince yokluğunun ve butlanla batıl olduğunun tespiti, bu kabul edilmez ise genel kurulda alınan tüm kararların TTK 445 ve 446 md gereğince iptali, özellikle 5., 6., 12., 13. ve 20. numaralı gündem maddelerindeki kararların TTK 447 md gereğince butlanla batıl olduğunun tespiti ” olarak belirlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 445. maddesinde; 446’ncı maddede belirtilen kişilerin, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilecekleri, aynı yasanın 446. maddesinde; toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, yönetim kurulu, kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her birinin iptal davası açabileceği,
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 447. Maddesinde ise; genel kurulun, özellikle; pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan kararlarının batıl olduğu, düzenlenmiştir.
Somut olayda,
Taraflarca bildirilen deliller dosyaya alınmış, … ATM … esas sayılı dava dosyasında verilen kararın , bu kararın İstanbul BAM 12 HD tarafından incelenmesine ilişkin kararın, Yargıtay 11 HD nin geri çevirme kararının dosyaya sunulduğu, davalı şirketin İTO dosyasının CD halinde alındığı, iptali istenen genel kurul toplantısına ait hazirun cetvelinin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü nden getirtildiği, davacılar vekili tarafından ara karar gereğince MKK dan alınan hissedar olunduğuna dair kaydın sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosya içeriği deliller ve davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davalı… AŞ nin 12.11.2021 tarihinde yapılan 2019 ve 2020 yıllarına ait olağan genel kurul toplantısının ve toplantıda alınan kararların, veya 5., 6., 12., 13. ve 20. Numaralı gündem maddeleri kararlarının TTK 447 md gereğince butlanı , tüm kararların TTK 445 ,446 md gereğince iptali konusunda SMM … , Akademisyen … , Akademisyen …’ın 12/02/2023 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Davalı tarafın HMK 114/1-d gereğince taraf sıfatı (aktif husumet ehliyeti) TTK 446 gereğince dava şartı itirazının MKK kayıtları gereğince reddine, davalı tarafın HMK 114/1-h gereğince hukuki yarar dava şartı itirazının TTK 446 gereğince reddine karar verilmiştir. Ayrıca davacı tarafın kararların icrasının durdurulması isteminin reddine, davalı tarafın teminat alınması isteminin de reddine karar verilmiştir.
Davacılar toplantıya haksız yere alınmadıkları iddiasıyla davayı açmış olup, başkaca bir iptal sebebi ileri sürmemişlerdir.Davacıların
toplantıya belirlenen günde ancak belirlenen saatten sonra geldikleri sabittir.
TTK toplantıya
katılma usulüne ilişkin olarak md. 419 f. 2 de; ” Anonim şirket yönetim kurulu, genel kurulun çalışma esas ve usullerine ilişkin kuralları içeren,
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından, asgari unsurları belirlenecek olan bir iç yönerge hazırlar
ve genel kurulun onayından sonra yürürlüğe koyar. Bu iç yönerge tescil ve ilan edilir. “
demek suretiyle toplantı düzenine ilişkin yönetim kurulu tarafından hazırlanacak iç yönergeye atıf yapmıştır.
Yine Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmelik’in Toplantıya Katılma Hakkı başlığını taşıyan 18. maddesinde; “(1) Genel kurul toplantısına yönetim kurulu tarafından hazırlanan genel kurula katılabilecekler listesinde yer alan bütün pay sahiplerinin katılma hakkı vardır. ” düzenlemesine yer vermiştir.
Buradan hareketle her şirket düzenleyeceği yönerge ile genel kurul toplantısına ilişkin emredici düzenlemeye aykırı olmayan usul ve esasları belirleyebilir. Davalı Şirketin de iç yönergesinde toplantı usulüne ilişkin olarak 5. maddede toplantıya yönetim kurulu tarafından düzenlenen hazır bulunanlar listesinde kayıtlı olan kimselerin veya temsilcilerinin katılabileceği açıkça düzenlenmiş olup, iç yönerge yönetmelik ile aynı olup, kanuna uygundur. (İstanbul BAM.14 HD. 2018/943Esas, 2019/63Karar)
Somut olayda, hazirun cetveli toplantının başında imzalanmış olup, davacıların isimleri yazılı değildir. Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, toplantı saati ve giriş kontrolü kapalı tip şirketlerde büyük bir soruna yol açmaz ise de çok sayıda ortağı olan ve halka açık şirketlerde toplantıya katılacak kimselerin giriş çıkışı ve kontrolü bağlamında bir düzen kurulması ve buna uyulması önem taşır. Bu noktada yetki iç yönergeyi de hazırlayan yönetim kurulundadır. Sonuç olarak somut olayda, davacıların toplantıya izleyici olarak alınmasında kanuna aykırılık yoktur. Bu nedenle davacıların toplantıya katılmayan pay sahibi gibi değerlendirilmesi gerektiği, toplantıya katılmayan pay sahibinin TTK md. 446 (1) b de sayılan unsurlardan birisine dayanmaksızın iptal davası açamayacağı, davacıların haksız yere toplantıya alınmama dışında başkaca bir iptal sebebi ileri sürmediği, butlan ve yokluk koşullarının da oluşmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-İstanbul ticaret sicil müdürlüğü nün 1352-4 sicil numarasında kayıtlı davalı … … Holding AŞ nin 12.11.2021 tarihinde yapılan 2019 ve 2020 yıllarına ait olağan
Genel kurulda alınan tüm kararların TTK 447 md gereğince yokluğunun ve butlanla batıl olduğunun tespiti talebinin ve genel kurulda alınan tüm kararların TTK 446, TTK 445 maddesi gereğince iptali talebinin ve 5,6,12,13 ve 20 numaraları kararların TTK 445 md gereğince iptali talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 179,90-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 80,70 TL harçtan mahsubu ile eksik 99,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,davalı tarafından yapılan 5,35 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
5-HMK. 333. md. uyarınca taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde yatıran taraflara iadesine,
Davacı Vekilleri Av. … ile Av. … ve Davalı … Vekili Av. …’in yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul BAM da istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/07/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye ..
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır