Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/93 E. 2022/375 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/93
KARAR NO : 2022/375
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/02/2022
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket … Ticaret ve Sanayi Türk A.Ş. 1949 yılında kurulmuş olup 1951-1994 yılları arası … ve … markalarının Türkiye temsilciliğini yaptığını, müvekkili şirket otomotiv sektöründe temsilciliklerinin yanı sıra ayrıca 1954 yılından itibaren son zamanlara kadar bir kısım … marka araçları ürettiğini, bir yandan … marka kamyonet ve minibüslerin montaj işlerini Türkiye’deki fabrikasında gerçekleştirdiğini, kurulduğu günden beri faaliyetlerine aralıksız devam etmekte olan müvekkili şirketin bugün … marka araçların birinci el ve ikinci el satışı ile tamirat ve bakım servisi hizmetlerini müşterilerine sunduğunu, müvekkili şirket eski çalışanı davalı …’nun 02.10.2017 ile 08.11.2021 tarihleri arasında müvekkili şirkette çalıştığını, Davalı müvekkili şirkette çalışmış olduğu süre içerisinde müvekkili şirketin nitelikli müşteri portföyü ile birebir iletişim halinde çalışmış olup, işletmeye dair sırları bilen eski çalışanı olduğunu, Davalı, müvekkili şirketten ayrılmadan önce veya en azından ayrılır ayrılmaz müvekkili şirket ile aynı iş kolunda, aynı marka araçlara yönelik hizmet veren bir işyeri açtığını, bu şekilde iktisadi rekabet iyi niyet kurallarına aykırı olarak suiistimal edildiğini, bu durumun sonucu olarak müvekkili şirket müşterilerini ve işçilerini teker teker kaybettiğini, bu sebeple bir çok zarara katlanarak küçülmek zorunda kaldığını, davalının haksız rekabete konu eylemleri hala devam ettiğini, söz konusu aykırılığın giderilmesi için müvekkil tarafından davalıya …. Noterliği 26.11.2021 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini, davaya konu aykırılıkların giderilmemesi durumunda yasal yollara başvurulacağı ihtar edildiğini, müvekkili şirketin aksine davaya konu şirket/işyeri kayıt dışı faaliyet gösterdiğini, davalının kayıt dışı faaliyet göstermesi; fatura kesip vergi ödememeleri, SGK’sız işçi çalıştırması, kısaca vermiş olduğu hizmet karşılığı devlete karşı olan mali yükümlülüklerini yerine getirmemesi, müvekkilinin de faaliyet göstermiş olduğu kısıtlı bir piyasada müvekkiline karşı haksız rekabet oluşturduğunu, söz konusu hususlar davaya hazırlık aşamasında yapılan araştırmalar sonucu tespit edildiğini, davalı …’nun müvekkili şirket ile imzalamış olduğu iş sözleşmesinin haksız rekabet hükümlerine aykırı olarak müvekkili şirkete rakip olmak üzere işyeri açtığını, davalının müvekkilinin zararına olarak rekabeti ihlal ettiği de ortada olduğunu, söz konusu tespitlerin dava açılması sırasında yapılan araştırmalar sonucu öğrenildiğini beyanla;
Davanın kabulü ile Davalı …’nun müvekkili şirket ile aynı faaliyet kolunda aynı marka araçlara hizmet vermek ve haksız rekabete neden olacak çeşitli işlem ve eylemlerle, müvekkili şirketin müşterilerini ayarttığının tespitine, davalının haksız rekabeti neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına ve … marka araçların özel servisi olarak çalışmasının sona erdirilmesine, haksız rekabetın men’ine, davalının haksız rekabeti sonucu müvekkili şirketin zarar ve ziyanın tazminini ve kar kaybı sebebiyle şimdilik 1.000 TL maddi, 5.000 TL manevi zararın davalının kendi iş yerinde çalıştığı tespit edilebilen en erken tarih olan 16.11.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlığın; davalının 02/10/2017-08/11/2021 tarihleri arasında davacıya ait şirket bünyesinde belirsiz süreli iş sözleşmesi uyarınca hizmet ilişkisi kapsamında işçi olarak çalıştığı, iş yerinden kendi rızası ile ayrılıp kısa süre sonra aynı sektörde faaliyet gösteren kendisine ait iş yerinde faaliyete başladığından bahisle davalının çalıştığı süre boyunca davacıya ait müşteri listesi tedarikçi firmalar, ham madde fiyatları gibi ticari sırra vakıf olduğu bu nedenle davalının haksız rekabet teşkil eden davranışları iddiasına dayalı olarak haksız rekabetin tespiti ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi istemi olduğu görüldü.
Taraflar arasında hizmet (iş) sözleşmesi bulunduğu ve bu sözleşmenin 08/11/2021 tarihinde sona erdiği ihtilaf konusu değildir.
Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 444/1. maddesinde, fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebileceği düzenlenmiştir.
Taraflar arasında 02/10/2017 tarihinde süresiz iş sözleşmesi akdedilmiş ve bu sözleşme davalının 08/11/2021 tarihinde sona ermiştir.
25/10/2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğü giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5/1-a maddesindeki düzenleme ile, (…) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına ilişkin dava ve işlere iş mahkemelerinin bakacağı hüküm altına alınmıştır. Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümü hizmet sözleşmelerine ilişkin olarak 393 ve 469. maddeler arasındaki düzenlemelerden oluşmaktadır. İşçinin rekabet yasağına ilişkin 444. Madde de bu bölümde düzenlenmiştir.
İşçinin hizmet akdinin sonlanmasından sonra oluşan rekabet yasağının, haksız rekabet ve gizlilik yükümlülüklerine aykırılık nedeni ile açılan tazminat davalarına, Yargıtay’ın istikrarlı içtihatlarına göre ticaret mahkemelerinin bakmakla görevli olduğu kabul edilmekteydi. Ayrıca, Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 4/1-c maddesinde Türk Borçlar Kanununun rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447 maddelerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava olarak kabul edilmiş ve TTK’nın 5/1. Maddesinde de aksine hüküm bulunmadıkça, tüm ticari davaların asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiş durumdadır. Ancak Mahkemelerin görevi davanın açıldığı durum ve koşullara göre belirlenir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5/1-a maddesine göre işçinin rekabet yasağının da yer aldığı TBK’nın Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine ilişkin işçi ve işveren arasındaki ilişkiden kaynaklanan davalarda iş mahkemelerinin görevli olduğu düzenlenmiştir. 7036 sayılı yasanın 5. Maddesinin gerekçesinde, yapılan değişiklikle, iş mahkemelerinin görev alanının genişletildiği ve böylece iş mahkemelerinin işçi ve işveren arasındaki tüm ihtilafları çözmekle görevlendirilerek tam bir ihtisas mahkemesi olarak kabul edildiği, bu yaklaşımla işçi ve işveren arasındaki iş ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda istikrarlı kararların verilmesinin sağlanacağı ve uzmanlık sebebiyle kısa sürede daha güvenilir sonuçlar elde edileceği ve yargı yoluna başvuranların haklarının daha iyi korunacağı belirtilmiştir. Taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesi her ne kadar iş sözleşmesinden sonraki döneme ilişkin ise de TBK’nın 444/2. Maddesinde açıkça rekabet yasağı kaydının, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerli olduğu düzenlenmiştir. Buna göre rekabet yasağının konusunu işçinin iş ilişkisi içinde öğrendiği işverene ilişkin bilgiler oluşturmaktadır. TBK’nın 446. maddesinde de, rekabet yasağına aykırı davranan işçinin, bunun sonucu olarak işverenin uğradığı bütün zararları gidermekle yükümlü olduğu ve işçinin kararlaştırılmışa cezai şarttan da sorumlu olduğu düzenlenmiştir. Anılan bu düzenlemeler karşısında rekabet yasağının işçi ile iş veren arasındaki iş ilişkisinden kaynaklandığı açıktır.
Yürürlük tarihi Türk Ticaret Kanunundan daha sonra olan ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan özel nitelikteki 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 5. maddesi uyarınca iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde asliye ticaret mahkemesi görevli olmayıp, iş mahkemesi görevlidir. (BAM 43. Hukuk Dairesi 2021/1195 /1594 EK)
HMK.nun 1. Maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır. Dava dilekçesi ve eklerinin incelenmesinden tarafların arasındaki uyuşmazlık konusunda mahkememiz davaya bakmakla görevsiz olup, davanın saptanan dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK.nun 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine, karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, temel ilişkinin hizmet ilişkisi olması sebebiyle mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. Maddasi uyannca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulen REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli İstanbul İş Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar serileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır