Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/90 E. 2023/878 K. 16.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/90 Esas
KARAR NO : 2023/878
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 02/02/2022
KARAR TARİHİ : 16/11/2023

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA / Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Müvekkili … …’nun, davalı … şirketinin azınlık hissedarı (%10) ve alacaklısı olduğunu,
Davalı şirketin çoğunluk hissedarlarının ve yetkililerinin müvekkilini dolandırdıklarını, otel açacaklarından bahisle almış oldukları 250.000-TL borcu iade etmediklerini, bu sebeple açılan icra takibine de itiraz ettiklerini, itirazın iptali davasının …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… E. Sayılı dosyasında görüldüğünü, benzer bir diğer dosyada da davalı şirketin yönetim kurulu diğer bir hissedar olan … ‘i dolandırdıklarını, mahkeme ilgili hissedar lehine karar vermiş olsa da davalı şirket borca batık olduğu için tahsilat yapılamadığını,
Davalı şirketin iki yıldır kiracısı olduğu otel binasının kira bedelini de ödemediğini, davalının işyeri adresi kiraya verenler tarafından 06.01.2022 tarihinde cebri icra yoluyla tahliye edildiğini, dolayısıyla artık davalı şirketin otel açma, işletme gibi herhangi bir olanağı kalmadığını, şirket esas sözleşmesindeki amacının yerine getirilmesi imkanının tamamen yok olduğunu, davalı şirketin yöneticilerinin müvekkili dahil olmak üzere diğer şirket ortaklarını dolandırdıkları gibi piyasaya olan borçlarını ödemeye de yanaşmadıklarını, bu kapsamda şirketin iflasını istemeleri gerekirken mevzuat hükümlerine aykırı ve üçüncü şahıslara daha büyük zararlar vermek maksadıyla hareket ettiklerini beyanla:
TTK 531. Maddenin tatbik edilmesini, adresi dahi bulunmayan davalı şirketin feshine karar verilmesini,
Dava neticelenene kadar şirket yönetimine tedbiren kayyım atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle;
Davacının, müvekkili şirketin sermayesini temsil eden 3.050.000 paydan 305.000 payın sahibi olarak şirket ortağı olduğunu, Davacının, 21 Ekim 2019 tarihinde tescil ve ilan edilen 08 Ekim 2019 tarihli genel kurul ve aynı tarihli yönetim kurulu kararı ile Yönetim Kurulu Üyesi olduğunu,
Müvekkilİ şirketin tek faaliyet konusu olan otel işletmesinin 2020 yılında pandeminin başlaması ile kapatıldığını, davacıdan kira indirimi istendiğini, ancak davacının kabul etmediğini, davacının ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğu şirkete karşı, ortak olduğu ve otel işletmesinin bulunduğu binanın intifa hakkı sahibi olan şirket üzerinden ödenemeyen kira paralarının tahsili için icra müdürlüklerinden 30 gün ihtarlı ödeme emirleri göndermeye başladığını, gerek uyarlama davası gerekse intifa hakkı sahibinin tahliye talep etme hakkı olmadığı iddiaları ile itirazlar ettiklerini, davacının icra hukuk mahkemelerinde tahliye davaları açtığını, pek çok davanın reddedildiğini ancak iki ayrı davadan tahliye kararı aldığını, tahliye kararının kesinleşmesini beklemeden icra marifeti ile ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğu müvekkili şirketi tek faaliyet konusu olan otel işletmesinin bulunduğu binadan tahliye ettiğini,
Müvekkili şirketin anlaşmalı YMM’si olan … Yeminli Mali Müşavirlik Şirketinden alınan raporda da belirtildiği gibi 31 Aralık 2021 bilançosuna göre şirketin bilançosu artıda olduğunu ve en kötü senaryoda dahi öz varlığını %83 oranında koruduğunu, müvekkili şirket yönetim kurulu üyelerinden … , … veya … ‘in … ’i dolandırmadığını, böyle bir kasıtları olmadığı gibi kendilerinin de aynı dönemde şirkete finansman sağlamak için aktardıkları paraları geri alamadıklarını,müvekkili şirketin organsız olmadığını, davacının da aktif olarak içinde bulunduğu 4 kişilik yönetim kurulunun aktif olarak çalıştığını, yönetim kurulunda kötüniyetli olarak tanımlanabilecek tek kişi şirkete sadakat yükümlülüğünü ihlal eden ve daha fazla kira almak için sahibi olduğu binayı rakip bir otel işletme grubuna kiraya vererek büyük zarar ve ziyanın doğmasına yol açan davacı … … olduğunu,
Kayyum atanmasına ilişkin Türk Ticaret Kanununda aranan hiçbir şart gerçekleşmediği gibi sayın davacının kendi kötüniyetli girişimleri ve başlattığı takipler sebebiyle şirketin tasfiyesini talep edemeyeceği açık olduğundan kayyum talebinin de reddine karar verilmesinin gerektiğini,
Şirketin tasfiyesinin ancak şirket’in alacaklarının tahsili ve borçlarının ödenmesi, hukuki ihtilafların sona erdirilmesi ile mümkün olabileceğini, TTK 531. Madde ise ortağın haklı sebeplerle fesih talebi olduğunu, TTK 531. Maddenin son cümlesine göre, fesih yerine, davacı pay sahiplerinin şirketten çıkartılması veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebileceğini belirterek;
Davacı hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunularak tazminat talep edileceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava TTK 531 md gereğince Anonim şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Davacının azınlık hissedar ve alacaklı olduğu davalı şirketin, çoğunluk hissedar ve yetkililerinin diğer şirket ortaklarını aldatarak şirketin içini tamamen boşalttıkları, bu nedenle şirketin borca batık olduğu iddası ile TTK 531 maddesi uyarınca şirketin haklı nedenle feshi istemi olarak tespit edilmiştir.
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, davalı şirketin sicilde kayıtlı ” … cd no …-” adresinde ve davalı vekili tarafından 08/09/2022 tarihli dilekçe ile bildirilen “… mahallesi … caddesi … iş hanı no: … İstanbul” adresinde ” … ” işletmesinin devam edip etmediği adresteki binanın durumu, davalının dosyaya sunduğu 24/02/2022 tarihli … YMM tarafından düzenlenen tespit raporundaki envanter ve diğer tespitlerin karşılaştırılması, yapılan tespitler konusunda bilirkişi raporu düzenlenmesi için keşif yapılmış, birkişi … ün düzenlediği 25/10/2022 tarihli rapor alınmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle: Davalı şirketin ” … Cad. No: …” adresindeki taşınmazda faaliyette bulunmadığı, davalı şirketin adresi ” … Mahallesi … Cad. …No: … ” olup, gayrifaal olduğu, davalı şirketin ” … ” adresindeki taşınmazda yapmış olduğu yatırımların taşınmazın olmasa olmazı olup, bu yatırımlar olmadan taşınmazda Otel faaliyetinde bulunulması mümkün olmadığı, diğer bir değişle Taşınmaza yapılan yatırımlar taşınmazın mütemmim cüzileri olduğu, davalı şirket, taşınmaz da Otel işletmeciliği yapmak amacıyla yatırımlar yaptığı, Bilirkişilerce tespit edilen bu yatırımların tutarı 12.865.974,33 TL olup, taşınmazın mütemmim cüzileri olan bu yatırımlar dikkate alınmadığında, davalı şirketin özvarlığını tamamen kaybettiği, borca batık olduğu bildirilmiştir.
Tarafların yazılı beyanları gereğince davacının çıkma payının reel değerinin rapor tarihi itibariyle hesaplanması bakımından bilirkişiler Prof. Dr. … Dr. …, Doç. Dr. … ve … tarafından hazırlanan 29/09/2023 tarihli rapor alınmıştır.
Somut olayda
6102 sy madde 530- (1) Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli olan organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, pay sahipleri, şirket alacaklıları veya Gümrük ve Ticaret Bakanlığının istemi üzerine, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, yönetim kurulunu da dinleyerek şirketin durumunu kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler. Bu süre içinde durum düzeltilmezse, mahkeme şirketin feshine karar verir.
(2) Dava açıldığında mahkeme, taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir.
Hükmünü açıkladığı
Davalı … A.Ş nin incelenen ticaret sicil kaydından faaliyet konusunun ;” yurt içi ve yurt dışında turizm konusu ile ilgili olarak otel motel apart otel kamping tatil köyü konaklama tesisleri açık ve kapalı yat limanları restaurant kafeterya gibi tesisler kurmak kiralamak kiraya vermek işletmeciliğini ve danışmanlık ve temsilcilik hizmetlerini yapmak ve organize etmek turizm tahsisleri almak ……” olduğu ,
Yapılan keşif ve keşif sonunda alınan 25/10/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre davalı şirketin “… ” işletmesi faaliyetinin sona erdiği, şirketin bu otel işletmesi için yaptığı yatırımların ise kiralanan otel binasının mütemmim cüz ü haline geldiği, otel kiralama akdinin sona ermesi nedeniyle şirketin borca batık hale geldiği tespit edilmiştir.
Davacı şirketin 2021 – 2022 ve 2023/3 yıllarına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, davalı şirketin adresi ” … Mahallesi … Cad. … No: … ” olmasına rağmen, gayrifaal olduğu,
Dava dosyasında bulunan … A.Ş. tarafından düzenlenmiş Şirketin 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 376’ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliği kapsamında davalı şirketin öz kaynakları 31 Aralık 2021 tarihinde 3.117.988,14.-TL olarak değerlendirilmiş olduğu, ancak davalı şirket taşınmazda otel faaliyetinde bulunmadığı, Otelin farklı bir firma tarafından işletilmekte olduğu, Davalı şirketin yapmış olduğu yatırımların mülk sahibine kaldığı dikkate alındığında, bilirkişilerce tespit edilen yatırım tutarı KDV dahil 12.865.974,33 TL harcamanın özvarlık tespitinde dikkate alınmaması gerektiği, bu durumda şirketin borca batık durumda olduğu, davalı şirketin 31.03.2023 tarihli mali tablolarında öz varlığının -15.333.609,55.-TL ( kayıtlı değerli) ile borca batık olduğu,
Şirketin karar tarihine en yakın tarihteki mal varlığının gerçek değeri saptanarak buna göre davacı şirket ortağının ortaklıktan çıkma payının belirlenmesi gerektiği, ancak davalı şirket borca batık olduğundan ayrılma akçesinin hesaplanmasının mümkün olmadığı bilirkişi raporu ile anlaşılmıştır.
Davalı şirket faaliyet konusu “… Otel” işletmesini kaybetmiş olup, gayri faal durumdadır. Şirketin faaliyet amacı kalmamış şirket ortakları, borç ve işletme konusu yapılan otele yapılan harcamalar nedeniyle birbirleriyle davalı hale gelmiştir. Bu haliyle faaliyet konusu ortadan kalktığı için TTK 531 anlamında haklı sebep gerçekleşmiştir. Şirket yöneticileri; şirket öz sermayesini kaybetmiş olmasına rağmen kendiliğinden tasfiye kararı almamıştır. Mahkememizce TTK 530 ve 531 koşulları oluştuğu gözetilerek davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /.
1- … nün … sicil numarasında kayıtlı … Anonim Şirketi nin TTK 531 gereğince FESHİ VE TASFİYESİNE,
Davacının davalı şirkete tedbiren yönetim kayyımı atanması isteminin şirket gayri faal olduğu için reddine,
Davalı şirketin tasfiye işlemlerini başlatıp sonuçlandırmak üzere SMM … ün aylık 10.000 TL ücretle TTK’nın 536/3. maddesi uyarınca davalı şirkete tasfiye memuru olarak atanmasına,tasfiye memuruna ücretinin davalı şirket tarafından aylık ve peşin olarak ödenmesine, bu hususta dosyaya tasfiye memuru sıfatıyla eklenerek Mahkeme kararı kesinleştikten sonra gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde görevine başlamak üzere tasfiye memuruna yetki verilmesine, tasfiyesine karar verilen davalı şirketin TTK’nın 533/2. maddesi uyarınca ticari unvanını “Tasfiye Halinde” ibaresi eklenmiş olarak kullanmasına ve şirket organlarının yetkilerinin tasfiye amacıyla sınırlı olduğunun bilinmesine, karar kesinleşince bir suretin tescil ve ilanı için ayrıca bilgi mahiyetinde derhal İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne gönderilmesine,
2-Davalı tarafın yeni rapor, ek rapor taleplerinin dava dosyasında alınan ve birbirini teyit eden iki rapor olduğundan reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 269,85-TL karar harcının davacıdan peşin alınan 80,70-TL harçtan mahsubu ile bakiye 189,15-TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 17.900-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 161,40-TL ilk gider, 16.163,50-TL bilirkişi, tebligat ve müzekkere gideri, keşif harcı ve keşif araç ücreti olmak üzere toplam 16.324,90-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
6-HMK. 333. md. uyarınca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde … BAM da istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/11/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır