Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/865 E. 2023/645 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/911 Esas
KARAR NO : 2023/621

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2022
KARAR TARİHİ : 20/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalı borçlu , müvekkili şirket ile arasında münakit 20.12.2017 tarihli Bayilik Sözleşmesi ile müvekkili şirket ürünlerinin belirlenen bölgede satışı işini üstlendiğini işbu ticari ilişki, sözleşme gereği müvekkili şirket nezdinde … müşteri numarası ile cari hesapta takip edilmekte olduğunu, davalı, davacı şirketten aldığı mal bedelleri ile oluşan cari hesap borcunu ödemediğini ve müteaddit defalar yapılan ikazlara ve görüşmelere rağmen ödememekte ısrar ettiğini, davalı borçlu bayiinin müvekkili şirkete oluşan cari hesap borcu 107.661,29.-TL olup bu borç üzerinden İstanbul … İcra Md.lüğünün … E. sayılı dosyasından icra takibi başlatılmış, borçlu söz konusu takibe yetki ve alacak yönünden itiraz etmiş ise de itirazlarında esasen hiçbir gerekçeye dayanmadığını beyanla itirazın iptali ile icra inkar tazminat
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
ına karar verilmesini talep etmiştir.
İlgili yerlere müzekkereler yazılmış, cevabı yazılar dosya arasına alınmıştır.
Dosya kapsamı itibariyle bilirkişi incelemesi yapılmış, hazırlanan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı tarafın, Vergi Dairesi’nden gelen yazı cevabında 2016 yılından bu yana süt ürünleri toptan ticareti yaptığı, bilanço usulüne göre defter tuttuğu, davalının yaptığı iş itibari ile tacir sıfatının mevcut olduğu gibi davalı yanın tacir olmadığına ilişkin iddiasının da bulunmadığı anlaşılmakta olup, davanın iki tarafı da tacir olan kişiler arasında husule gelen ticari ilişkiye dayanan cari hesap alacağına ilişkin olması hasebiyle ticari bir dava olup, mahkememiz görevlidir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği mahkememizin bulunduğu yargı çevresi yetkili kılınmış olup, davalı yanın icra takibine yapmış olduğu yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı taraf, taraflar arasındaki ticari ilişkiyi inkar etmemiş, cevap dilekçesi ile davacının belirttiği tutarda bir alacağın olmadığını savunmuştur.
Yapılan incelemede, dosya kapsamındaki sözleşme ve yine sözleşme kapsamında tek taraflı kesin delil olarak olarak kabul edilen davacı ticari defter kayıtları ve davalının zimnen ikrarı ile taraflar arasında ticari ilişkininin var olduğu, cari hesap ilişkisinin olduğu izahtan varestedir.
Mahkememizce cari hesap alacağının belirlenmesi amacı ile bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalı yan kesin ve ihtaratlı kesin süreye rağmen ticari defter kayıtlarını sunmamış, mahkememizce ticari defter kayıtlarının sunulması için verilen kesin süre içerisinde yerinde inceleme talebinde de bulunmamış, bu konuda mazeret de bildirmediği gibi gereken masrafı da yatırmamıştır.
Davacı tarafça sunulan ticari defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede, davacı ticari defter kayıtlarının sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, yapılan incelemede davacı tarafın takip tarihi itibari ile alacağının 107.661,29 TL olduğu belirlenmiş her ne kadar bilirkişi tarafından defter kayıtlarının dayanağı olan faturaların bulunmadığına işaret edilmiş ise de, faturaların davacı vekilince sunulduğu, sunulan faturalar ile ticari defter kayıtlarının uyumlu olduğu ve faturaların kayıtlarda var olduğu anlaşılmış bir an için faturaların bulunmadığı varsayımında dahi davacı ticari defter kayıtlarının tek taraflı kesin delil vasfına haiz olacağının önceden kararlaştırılması ve yine davalı tarafın defter ibrazından kaçınması, davacı ticari defter kayıtlarının delil vasfına haiz olması durumu nazara alındığında, davacı ticari defter kayıtları ile de davasını ispat etmiştir.
Davalı rapora itiraz dilekçesinde her ne kadar sözleşme kapsamında kesin delil olarak kararlaştırılan maddenin geçerli olmadığını, hüküm ifade etmediğini beyan edip, örnekleme yolu ile banka-müşteri arasındaki ilişki üzerinden savunma yapmış ise de, davalının tüketici olmadığı, taraflar arasında böyle bir sözleşme yapılmasında usul ve yasaya aykırı yön bulunmadığı, davalı yanın basiretli tacir olarak öngörülebilir iş bu durum karşısında sözleşme maddesine bu maddenin eklenmemesini sözleşme tanzim tarihinde de isteyebileceği, davalı yanın imzası ile sabit bu durum karşısında rapora itiraz dilekçesinin yerinde olmadığı mahkememizce değerlendirilmiştir.
Yukarıda tespiti yapılan değerlendirmeler ışığında; davacının takip tarihi itibari ile 107.661,29 TL alacaklı olduğu, takip talebindeki takip tarihinden itibaren avans faizi istenmesinde de tarafların tacir olması yapılan işin ticari mahiyette olması sebebiyle isabetsizlik bulunmadığı, takibin sadece 107.661,29 TL asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmakla; Açılan davanın tam kabulü ile İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı takip dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin aynı koşullar ile devamına, alacağın likit ve belirli olması, davalı yanın itirazında haksız olması sebebiyle takip konusu asıl alacak miktarı olan 107.661,29-TL nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki hali ile hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın kabulü ile İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün…E sayılı takip dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin aynı koşullar ile devamına,
2-Takip konusu asıl alacak miktarı olan 107.661,29-TL nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 7.354,34 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.300,28 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 6.054,06 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan başvurma harcı, peşin harç, posta masrafları ve bilirkişi ücretinden oluşan 3.685,98 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki tarifeye göre hesaplanan 17.149,19 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6- 3.120- TL zorunlu arabuluculuk ücreti giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Arta kalan gider ve delil avansının kararın kesinleşmesi ile talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/06/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*