Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/823 E. 2023/620 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/823 Esas
KARAR NO : 2023/620
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/12/2015
KARAR TARİHİ : 20/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davalı tarafından poliçe ile trafik sigortası temin edilmiş olan … plakalı aracın 05/06/2009 tarihinde müvekkilinin oğlu yaya … …’ya çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, kazanın meydana gelişinden … plakalı araç sürücüsünün 8/8 oranında kusurlu olduğunu, kaza sonrasında müvekkilinin müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını ve tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; 05/06/2009 tarihli kazaya karışan … plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde 07/06/2008-2009 tarihleri arasında geçerli olmak üzere KMZMS Trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu yönündeki iddialarını kabul etmediklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla kusur tespiti için ATK … İhtisas Dairesinden rapor alınarak aktüerya bilirkişisine tazminat hesabı yaptırılması gerektiğini, davacının destekten yoksun kalıp kalmadığının da tespiti gerektiğini, davaya konu eylemin haksız fiil olması ve ayrıca haksız fiile maruz kalan kişinin gerçek kişi olması nedeniyle söz konusu eylem TTK kapsamında ticari iş niteliğinde olmadığından davacı tarafça yasal faiz talep edilebileceğini ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle davacının destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; trafik kazası nedeniyle desteğini kaybeden davacının bu zararını davalıdan tazminini talep edip edemeyeceği ve miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Yüksek Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere, maddi tazminatların, kazanın kaza tarihinden itibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlere göre tespit ve hesaplanması gerekmektedir. Yine Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince, kişinin vücut bütünlüğünün ihlali nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazmitanı olarak ifade edilmektedir. Bu durum her ne kadar sorumluluk hukukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de, burada vücut bütünlüğü ihlal edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durum ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir.
Taraflarca delil olarak; … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/… Esas sayılı dosyası, kaza tespit tutanağı, poliçe, araç ruhsatı, veraset ilamı, nüfus kayıt örneği, otopsi tutanağı, defin ruhsatı, iddialar, savunmalar, bilgi ve belgeler ile bilirkişi incelemesine dayanılmış olup gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmalar ile tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu, İstinaf ilamı ile birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizce evvela davanın kabulüne dair karar verilmiş, Bam kararı sonrasında, yeniden yapılan yargılama sonucunda, kazanın meydana gelmesinde, davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kararın eksik inceleme sonucu verildiğini, dosyadaki kusur oranının usulünce araştırılmadığını, ATK’dan rapor alınması gerektiğini, kararın bu nedenle usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir.
HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda:
Dosyanın Bam ilgili dairesince yapılan incelemesinde, … Ulaştırma Mühendisliği bölümünde görevli bilirkişi kurulundan çelişkiyi giderecek şekilde rapor alınması gerektiği belirtilmesine karşılık, Mahkemece, tek kişilik Adli … Uzmanı tarafından düzenlenen 23/11/2020 tarihli bilirkişi raporuna dayanılarak karar verildiği gerekçesiyle karar kaldırılmış, mahkememizin iş bu esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce kaldırma ilamı gereğince … Ulaştırma Mühendisliği bölümünde görevli bilirkişi heyetinden çelişkilerin giderilmesi için rapor aldırılmış, dosya kapsamına alınan bilirkişi raporu ile ” Görme özürlü olduğu anlaşılan ölen yaya, kavşak veya yaya geçidi bulunmayan mahalde, gece karanlığında, aydınlatma bulunmayan yolda, koyu renkli giysili olarak, üzerinde araç sürücülerine karşı görünürlüğünü sağlayacak reflektif aksesuar veya ışık tertibatı bulunmaksızın, yerleşim yeri dışında, karşıdan karşıya geçmek için, kontrolsuz bir şekilde, davalıya sigortalı kamyonun önüne çıkmış, bu suretle, kendi can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü gibi, motorlu araçların ilk geçiş hakkını da ihlal etmiştir. Heyetimizce, ölen yaya … …’nun, tedbirsiz, dikkatsiz, dikkat ve özen yükümlülüklerine ve yaya hareketlerini düzenleyen kurallara aykırı şekilde hareket ettiği, bu hatlı davranışının, olayda, birinci (asli) derecede etkili bulunduğu mütalaa olunmaktadır.
Yerleşim yeri dışında, yaya hareketleri sürücüler açısından çok beklenmedik bir durum olmakla birlikte, kamyon sürücüsünün, gece karanlığında, aydınlatılmamış yolda, farların ışığı altında seyrederken, trafik güvenliği gereği, ön ilerisini sürekli ve etkin biçimde kontrol altında tutması ve çift platform bölümlü bölünmüş yolda, sol platform bölümünü/karşı yön trafiğine ait taşıt yolunu katederek orta röfüje ulaşmış olan ölen yayayı, tesirli şekilde korna çalmak suretiyle uyarması, derhal etkin fren ve direksiyon manevrası tedbirlerine başvurması gerekirken, bu hususlara riayet etmemiş, yola gereken dikkati vermemiş, gidişine göre, soldan yaklaşan ölen yayayı hiç farketmemiş, hiçbir tedbir almadan yayaya çarpmış, hatta savunmasında belirttiği gibi, bir hayvana çarptığını zannederek olay yerini terketmiştir. Dava dışı sürücü … ’un, tedbirsiz, dikkatsiz, trafik düzeni ve güvenliği ile ilgili dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı şekilde hareket ettiği, bu hatalı sevk ve idaresinin, olayda, alt düzeyde tali derecede etkili olduğu kanaatine varılmakta, dosyalarda mevcut tüm bilirkişi raporlarında, kamyon sürücüsünün, kusursuz sayılmasının, yukarıdaki açıklamaların ışığında isabetsiz bulunduğu mütalaa olunmaktadır. ” şeklinde beyan ve tespitler yapılarak, davacının oğlu ölen yaya … …’nun hatalı davranışının, birinci (asli) derecede ve takdiren % 85 (yüzde seksenbeş) oranında etkili olduğu, Davalı … Sigorta A.Ş.’ye Trafik sigortalı, 45-L-1999 plaka numaralı kamyonun dava dışı sürücüsü … ’un hatalı sevk ve idaresinin ise, alt düzeyde tali derecede ve takdiren % 15 (yüzde onbeş) oranında etkili bulunduğu, sonuç ve kanaatine varılmış, alınan rapor Bam ilamına ve somut olaya uygun, objektif değerlendirmeler yapılmak suretiyle hazırlanan çelişkilerin giderildiği, denetime elverişli bir rapor olduğu mahkememizce değerlendirilmiş ve hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce tespiti yapılan kusur oranı üzerinden güncel asgari ücrette yapılan değişiklere göre hesaplama yapılması için bilirkişi raporu aldırılmış, 26/04/2023 tarihli bilirkişi raporu ile mahkememizin ilk karar verdiği zaman hükme esas alınan bilirkişi rapor tarihindeki veriler ile en son karar verilen tarih baz alınmak suretiyle ikili hesaplama yapılmış, yapılan hesaplamalar yerinde bulunmuş ise de; 1. Alternatif hesaplamanın eski tarihli olması, yerleşik yüksek mahkeme kararlarına göre asgari ücrette yapılan değişiklerin kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle güncel verilerin nazara alınarak hesaplama yapılması yönündeki kararları ve yine yargılamanın uzun sürmesinin davacıdan kaynaklı olmaması, eski tarihli verilerin nazara alınmasının hakkaniyete de uygun düşmemesi nazara alınarak güncel verilerin esas alındığı 2. Alternatif mahkememizce yerinde görülmüş, davacının, karşı taraf sigortalısının kusur oranına göre hak sahibi olduğu destekten yoksun kalma tazminatının 59.779,93 TL olduğu olduğu, dava tarihi öncesi usulüne uygun temerrüdün sağlanmadığı, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olduğu, sigortalı aracın ticari mahiyette olması sebebiyle avans faizi somut olay yönünden uygun görülmüş, anılan sebeplerle açılan davanın kabulü ile 59.779,93-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 24/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine dair aşağıdaki hali ile hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın kabulü ile 59.779,93-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 24/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine,
2-Davanın kabulüne konu değer üzerinden alınması gereken 4.083,56 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 27,70 TL peşin harç, biri 18,00 diğeri 116,00 TL olmak üzere toplam 134,00 TL ıslah harcının toplamı olan 161,70 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 3.921,86 TL karar ve ilam harcının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan başvurma harcı, peşin harç, ıslah harçları toplamı, bilirkişi ücretleri ve posta masraflarından oluşan 8.662,85 TL yargılama giderinin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki verilere göre hesaplanan 9.564,78 TL vekalet ücretinin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Arta kalan gider ve delil avansının kararın kesinleşmesi ile yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/06/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*