Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/805 E. 2023/339 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/805 Esas
KARAR NO : 2023/339
DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 09/02/2022
KARAR TARİHİ : 11/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin 12.04.2020 tarihinde … plakalı 2017 model … aracı ile seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek … mahallesinde bulunan inşaat halindeki villanın kenar duvarına çarptığını, müvekkilinin çarpma sonrası aracı hareket ettirmeden doğrudan polise haber verdiğini ve jandarma tarafından kaza tutanak altına alındığını, tutanakta kazanın meydana gelişinde kasıt olmadığı ayrıca belirtildiğini, ve olay yerinde hasarlı aracın fotoğrafları çekilerek Müvekkilinin sigortalı olarak üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini, müvekkilinin olayı, aracın kasko şirketi davalı şirkete haber vererek aracın onarım bedelinin karşılanmasını talep ettiğini, davalı şirkete gerekli tüm evraklar gönderildiğini, dosyanın … no ile işleme alındığını, davalı şirketinin vermiş olduğu 30.04.2020 tarihli cevabında, araç üzerinde meydana gelen hasar ile beyan edilen kazanın uyumsuz olduğundan bahisle hasarı tazmin kapsamına alamadıklarını belirttiklerini, olay yeri fotoğraflarından da anlaşılacağı üzere araç duvar kenarına çarparak sağ ön kısımlarından hasar aldığını, Müvekkilinin onarım için aracını … ya teslim ettiğini, burada davalı sigorta şirketi eksperi tarafından düzenlenen 29.04.2020 tarihli hasar tespit tutanağına göre genel hasar, kdv ve işçilik dahil toplam onarım tutarının 22.263,80 TL olduğu tespit edildiğini, bu tutarın sigorta şirketince karşılanması gerektiğini beyan ederek; HMK 107.maddesi uyarınca yapılacak tahkikat sonucunda hasar onarım bedelinin tam ve kesin belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere belirsiz alacak davalarının kabulü ile müvekkilinin sahibi olduğu … plakalı araçta oluşan hasar bedelinin şimdilik 500 TL’sinin 30.04.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile karşı taraftan tahsilini, ıslahtan sonra tam avukatlık ücreti ile yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Davanın konusunun kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olması sigortacı müvekkil şirket ile sigortalı arasındaki işlemin bir tüketici işlemi olması sebebiyle tüketici mahkemesinde iş bu davanın görülmesi gerekmekte olup Mahkememizin görevsiz olması sebebiyle görevsizlik kararı verilmesini, davacı tarafından talep edilen ekspertiz ücretinin reddinin gerektiğini, alınan ekspertiz faturası proforma niteliğinde olduğunu, kanunen fatura sayılmayan teklif mahiyetinde bulunan proforma faturanın reddinin gerektiğini, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Dava dilekçesinde ibraz edilen, kaza tutanak sureti, ruhsat fotokopisi, poliçe sureti, eksper rapor sureti, onarım ve hasar fotoğrafları dosya içerisine alınmış,… Tüketici Mahkemesi’nin 2020/… E. Sayılı dosyası incelenmiştir.
Davacıya ait … plakalı aracın Motorlu Kara Taşıtları “Genişletilmiş Kasko” Poliçesi, davalı … Sigorta AŞ. tarafından … poliçe numarası üzerinden 15.02.2020 vade başlangıç 15.02.2021 vade bitiş tarihi ile tanzim edilmiş ve yürürlüğe alınmıştır. Dava konusu 12.04.2020 tarihinde meydana gelen hasar, davalı sigorta şirketi tarafından tanzim edilen Genişletilmiş Kasko Poliçesi vadesi içerisindedir. Genişletilmiş Kasko sigorta poliçesinin kaza tarihindeki limitleri; araç hasar tarihi itibariyle rayiç değerine kadar teminat altına alınmıştır. Dava konusu poliçede sigortalı … plakalı davacıya ait araç, hasar tarihi itibariyle rayiç değerine kadar teminat altına alındığından Kasko Poliçesi limit açısından yeterlidir.
Sigortalı ve/veya sigorta ettiren, rizikonun gerçekleşmesi halinde aşağıdaki hususları yerine getirmekle yükümlüdür.
“1.1.Rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği tarihten itibaren en geç beş iş günü içinde sigortacıya bildirimde bulunmak
1.2.Sigortalı değilmişçesine gerekli kurtarma ve koruma önlemlerini almak ve bu amaçla sigortacı tarafından verilen talimata elinden geldiği kadar uymak,
1.3. Aracın çalınması halinde, durumu öğrenir öğrenmez derhal yetkili makamlara bildirimde bulunmak,
1.4. ZorunIu haller dışında, rizikonun gerçekleştiği yer veya şeylerde bir değişiklik yapmamak,
l.S.Sigortacının isteği üzerine rizikonun gerçekleşmesi nedenlerini ayrıntılı şekilde belirlemeye-, zarar miktarıyla delilleri saptamaya ve rücu hakkının kullanılmasına yararlı, sigortalı ve sigorta ettiren için sağlanması mümkün gerekli bilgi ve belgelen gecikmeksizin sigortacıya vermek,
1.6. Tazminat yükümlülüğü ve miktarı ile rücu haklarının saptanması için sigortacının veya yetkili kıldığı temsilcilerinin sigorta kapsamında yer alan şeylerde ve bunlarla ilgili belgeler üzerinde yapacakları araştırma ve incelemelere izin vermek,
1.7. Üçüncü kişilerin haksız veya kusurlu fiili sonucu meydana gelen kazalar varsa tanıkların kimlikleri ile adreslerini en yakın yetkili makama bildirmek ve mümkün olan hallerde bir görgü tutanağı sağlamaktır.”
Alınan 06/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle, Dosya içerisinde 12.04.2020 tarihinde saat 15:50’de Jandarma tarafından tanzim edilen tutanakta; “12.04.2020 günü saat 15:30 sıralarında komutanlık sorumluluk sahasında bulunan … mahallesinde ikamet eden … isimli şahıs aracı alan … plakalı araç ile meskun mahal inden çıkarken direksiyon hakimiyetini kaybederek kendi mahalinin içinde bulunan inşaat halindeki villanın kenar duvarına çarptığı, arabasında maddi hasar oluştuğu, aracının kaskosunun bulunduğu, şahsın kazadan sonra aracı bulunduğu yerden hareket ettirmediği kazanın karayolları üzerinde bulunmadığı ve aracın hareket haline geçmesinin üzerinden çok kısa bir süre geçtiğini, Olay ile ilgili olarak araç sürücüsünde kasıt bulunmadığının tespit edildiği, tarafımızdan olay yerine gelerek tespit yapıldığı ilgili olarak iş bu tutanak tarafımızca tanzim edilerek hazırda bulunan/arca müştereken imza altına alınmıştır” şeklinde olduğunu, … plaka sayılı aracın maruz kaldığı kaza neticesinde, aracın ön tampon, kaput ve radyatör bölgelerinden hasar aldığının anlaşıldığı, meydana gelen hasarın sebebi olarak keskin bir kenardan noktasal darbe olabileceği, ancak dava dilekçesinde iddia edildiği üzere vuku bulan hasarın aracın duvara çarpması neticesinde gelmesinin, (hasarın boyutu dikkate alındığında duvarda herhangi bir hasar meydana gelmemesi) mümkün görülemeyeceği; Resimlerde de görüleceği üzere keskin bir kenarın aracın tampona çarpmasının oluşturduğu darbe neticesinde radyatörün içe gömülerek hasarın meydana geldiği, ancak resimde de görüldüğü üzere motor kaputunun 3 farklı bölgesinde dikey hasarın oluşmasının düzlemsel bir yüzey olan duvara çarpmasıyla meydana gelmesinin mümkün görülemeyeceği; Dava konusu hasarın, kasko poliçesi teminat kapsamında olmadığı tespit edilmiştir.
GEREKÇE
Dava; gerçekleştiği iddia olunan riziko karşısında taraflar arasında düzenlenen poliçe uyarınca teminat kapsamına aldığı iddia olunan rizikonun meydana gelmesi nedeniyle davacının oluşan hasar bedelinin davalı şirketten tazmini istemidir.
TTK’nın 1409. maddesinde;” (I) Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. (2) Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin ispat yükü sigortacıya aittir.” hükmü bulunmaktadır. Diğer taraftan TTK’nın 1409/1 maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı yasanın 1409/2 maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
Sigortalı, Kasko Poliçesi Genel Şartlarının B.l.5.maddesi ve 6762 sayılı Kanun’un 1292/3. maddesi (6102 sayılı TTK’nın 1446.) uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan rizikonun teminat içinde imiş gibi ihbar ederse ispat külfeti yer değiştirip oluşan rizikonun teminat içinde kaldığını ispat külfeti sigortalıya geçer.
TTK.’nın 1447 maddesinde ise, “Sigorta ettirenin, rizikonun gerçekleşmesinden sonra, sözleşme uyarınca veya sigortacının istemi üzerine, rizikonun veya tazminatın kapsamının belirlenmesinde gerekli ve sigorta ettirenden beklenebilecek olan her türlü bilgi ile belgeyi sigortacıya makul bir süre içinde sağlamak zorunda olduğu” belirtilmiştir. Anılan madde gerekçesinde, sigorta bir zenginleşme aracı olmadığından sigortacının gerçek zararı ödemesi gerektiği, iyi niyet ve azami güven esasına dayanan sigortada sigortacının, riziko gerçekleştiğinde sorumluluğunun doğup doğmadığını, doğmuşsa kapsam ve sınırını belirleyebilmesi için rizikoyla ilgili tüm bilgilere sahip olması gerektiği belirtilmiştir.
Dava konusu olayda Dosya kapsamında sunulan dava konusu araca ait hasar resimlerinin incelenmesinde, … plaka sayılı aracın maruz kaldığı kaza neticesinde, aracın ön tampon, kaput ve radyatör bölgelerinden hasar aldığının anlaşıldığı, meydana gelen hasarın sebebi olarak keskin bir kenardan noktasal darbe olabileceği ancak dava dilekçesinde iddia edildiği üzere vuku bulan hasarın aracın duvara çarpması neticesinde gelmesinin mümkün görülemeyeceği, Kaza Resimleri İncelemesinde de sigortalıdan alınan kaza resimlerinin 11.04.2020 Cumartesi 20.46 ‘da çekildiği. Diğer resimlerin, müracaat ettikleri ve hasar dosyasında belirtikleri 12.04.2020 / 12.44’de çekildiği, Her iki resimde aracın hasar noktasından geride durduğu görüldüğünden, aracın kaza noktasına yaklaştırılmak suretiyle resimlenmiş olduğu, Aracın görüldüğü şekil ile duvardaki hasar yönünün farklılık gösterdiği, Hasar ile kaza yerinin boyut ve şekil açısından uyumsuz olduğu kanaatine varılmakla olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde gerçekleşmediği, hasarın uyumsuz olduğu, sigortalı davalının hasar akabinde yükümlülüklerine yerine getirmediği, ispat yükümlülüğünün sigortalı üzerinde olduğu, oluşan zararın kasko poliçesi teminat kapsamında olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre, dava konusu olayın yapılan incelemeler ve değerlendirmeler sonucu … plaka sayılı aracın maruz kaldığı kaza neticesinde, aracın ön tampon, kaput ve radyatör bölgelerinden hasar aldığının anlaşıldığı, meydana gelen hasarın sebebi olarak keskin bir kenardan noktasal darbe olabileceği, ancak dava dilekçesinde iddia edildiği üzere vuku bulan hasarın aracın duvara çarpması neticesinde gelmesinin, (hasarın boyutu dikkate alındığında duvarda herhangi bir hasar meydana gelmemesi) mümkün görülemeyeceği anlaşılmakla davacının davalı sigorta şirketinden talep edebileceği bir tazminat miktarı bulunmadığı (teminat dışı kalmakla) kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 80,70-TL den 179,90-TL karar harcının mahsubu ile kalan 99,20-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 500,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesine istinaf nezdinde istinafı kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/04/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*