Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/730 E. 2023/510 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/730 Esas
KARAR NO : 2023/510
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/10/2022
KARAR TARİHİ : 23/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı şirkete ait davaya konu mutfağın komple satın alınması hususunda görüşmeler yaptığını, belli prensiplerde mutabık kalındığını, bunun üzerine davalı tarafından bir kapora istendiğini, müvekkilinin kaporayı ödeyerek bir ekspertiz yaptıracağını beyan ettiğini, davalı tarafın da bu durumu kabul ettiğini, müvekkilinin de davalı şirkete ” … mutfak demirbaş ön ödemesi” açıklamalı 50.000,00 TL bedeli banka kanalı ile gönderdiğini, müvekkili tarafından ise ayrıca mutfağın uygunluğu hususunda ölçüm yaptırmak suretiyle havalandırma raporu alındığını, ancak alınan rapora göre, davaya konu mutfak müvekkilinin kalibrasyonuna hiçbir şekilde uygun olmadığını, ilgili raporda da uygun olmadığının açıkça tespit edildiğini, davaya konu mutfağın müvekkilinin ticari faaliyetlerini yürütmesini engelleyeceğini, müvekkilinin haliyle böyle bir durumda mutfağı satın alamayacağını ve alınmasının da kendisinden beklenemeyeceğini, zira, mutfağı satın alsa dahi hiçbir şekilde müşterilerine kaliteli bir hizmette bulunamayacağını, söz konusu durumun davalı borçlu şirket yetkilisi ile görüşüldüğünü, davalı tarafından da bu konuda haklı olduklarının ve ilgili bedelin ödeneceğinin belirtildiğini, müvekkilinin itirazın iptaline konu bedeli davalı yandan tahsil edemediğini ve … İcra Müdürlüğü 2022/… E. sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, ancak davalının haksız ve kötü niyetli olarak ilgili icra takibine itirazda bulunduğunu, söz konusu icra takibinin durması sonucunda arabuluculuk müessesine başvurulduğunu ancak herhangi bir anlaşma sağlanamadığını belirterek öncelikle ve ivedilikle, müvekkilinin alacağını korumak adına borçlunun herhangi bir malvarlığı üzerine alacağı karşılayacak düzeyde ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz konulmasına, davanın kabulü ile, davalı borçlunun ….İcra Müdürlüğü’nün 2022/…E. sayılı takip dosyasına ilişkin itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı borçlu aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı tarafın takip başlatmasında kötüniyetli olduğunu, davacı tarafın sözleşme kurulacağına ilişkin olarak müvekkilini inandırdığını, ön ödemede bulunduğunu, vaatleri ile müvekkilinin üretimine ara vermesine sebebiyet verdiğini beyanla açılan davanın reddine, % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İlgili yerlere müzekkereler yazılmış, cevabı yazılar dosya arasına alınmıştır.
Davacı vekili tarafından bildirilen tanıklar dinlenilmiş, ifadelerin yer aldığı tutanaklar dosya kapsamına alınmıştır.
Mahallinde keşif icra edilmiş, keşif sonrası dosya kapsamına alınan 24/02/2023 tarihli bilirkişi heyeti raporu taraflara tebliğ edilmiş, tarafların beyan ve itirazları alınmıştır.
GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında yazılı bir anlaşma bulunmadığı, davalı şirkete ait olan mutfağın satın alınmasına ilişkin olarak yapılan görüşmeler neticesinde davacı tarafından davalıya 50.000 TL gönderildiği, söz konusu ödeme dekontuna “ön ödeme” açıklamasının yazılı olduğu, mahkememizce mahallinde yapılan inceleme ve neticesinde alınan bilirkişi raporu ile dava konusu mecurun havalandırma sisteminin çalıştığı, davacı tarafça sunulan ekspertiz raporunun hatalı değerlendirmeler ihtiva ettiği, alınan raporun usul ve yasaya uygun olduğu, teslimi yapılacak mecurda ayıp ve eksiklik bulunmadığı, davacı taraf her ne kadar sunmuş olduğu ekspertiz raporu ile bilirkişi raporunun farklı olduğunu, çelişkiler içerdiğini ifade etmiş ise de, davacı tarafça yapılan ekspertiz incelemesinin, tek taraflı hazırlandığı gibi, somut ve bilimsel içerik ihtiva etmediği, içeriklerin dayanaklarının bulunmadığı ve hatalı görüşler içerdiği iş bu sebeple hükme esas alınamayacağı, mahkememiz dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunun ise ekspertiz raporu ile fiili durumun karşılaştırmasını yaptığı ayrıca hataların nelere ilişkin olduğunun rapora dercedilmesi sebebiyle denetime elverişli mahiyette hazırlandığı anlaşılmakla davacı tarafın dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunun teknik detaylarına ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir.
Her ne kadar mecurda eksik ve ayıbın söz konusu olmadığı mahallinde yapılan inceleme ve sonrasında alınan bilirkişi raporu ile de saptansa da; somut olay yönünden tartışılması gereken konunun, bilirkişi raporunda da bahsi geçen davalı şirket yetkilisi tarafından gönderilen mesajın ikrar mahiyetinde olup olmadığına ilişkin olduğu, yapılan tetkik ve incelemede, davalı şirket yetkilisinin davacı tarafa ön ödeme olarak gönderilen paranın iade edileceğinin açık bir şekilde ifade edildiği, aynı mesajda 50.000 TL paranın davacı tarafa ait olduğu da kabul edilmiş olup, söz konusu mesajın davalı şirket yetkisi tarafından atıldığı konusunda niza olmadığı, nitekim davalı vekili bilirkişi raporuna ve esasa karşı beyan dilekçelerinde bahsi geçen mesajların sonrasında devamının da var olduğunu, söz konusu mesajların açık bir vaat ve taahhüt içermediğini, devam eden mesaj kayıtları ile önceki konuşmaların müvekkilince yok sayıldığını beyan ederek esasen davacı yanca sunulan mesajlaşma içeriğini zımnen ikrar etmiş olup nitekim dinlenen tanık anlatımlarının da mesajlaşma kayıtlarının içeriğini de doğruladığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda davalı tarafın dava konusu ön edeme miktarını geri iade edeceğine ve paranın davacı tarafa ait olduğunu içeren mesajlarının ikrar mahiyetinde olduğu, davalı yan her ne kadar iş bu mesajların dışında başkaca mesajlaşmanın varlığına işaret etse de, cevap dilekçesi ekinde bir böyle delil sunmadığı gibi tensip zaptı 4. Maddesindeki “Ön inceleme hazırlık tutanağı, dava dilekçesi ve eklerinin davalıya tebliğine, 6100 sayılı HMK 317 maddesi uyarınca tebliğ tarihinden itibaren davalıya davaya karşı cevap dilekçesi ile birlikte varsa ilk itirazlarını bildirmek delillerini yazılı olarak bildirip hangi vakıanın delili olduğunu açıklamak, ellerindeki delilleri delil dilekçesine eklemek, başka yerlerden getirilecek belge ve dosyalar için bunların bulunabilmesini sağlayacak bilgileri vermek ve delillerini davacı tarafa tebliğ ettirmek üzere iki hafta kesin süre verilmesine, (6100 sayılı HMK 318 MADDE)” madde gereğince verilen kesin süre içerisinde de böyle bir delil sunmadığı ve celbi sağlanacak yere dair de bilgi vermediği, dolayısı ile sonradan sunulan mesaj içeriğine davacı tarafın muvafakati olmadan delil olarak dayanamayacağı mahkememizce değerlendirilmiş ve yine mahkememizce ön inceleme duruşmasının 2. Maddesinde “Davalı tanık deliline dayanmakla var ise tanık listesini sunmak ve tanıklarını hangi konularda dinleneceğini bildirmek ve her bir tanık için 70-TL delil avansı yatırmak üzere 2 hafta kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde işbu ara karar gereği yerine getirilmediği takdirde tanık deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtarına, (ihtarat yapıldı)” verilen ara karara göre davalı tarafın kesin süre içerisinde tanık listesi sunmaması ve tanıkların hangi konularda dinleneceğine dair açıklama içeren dilekçe bulunmaması, dinlenilmesi istenilen konuların tanık ile ispat kapsamında olup olmadığının belirlenememesi ve tanık için mahkeme ara kararında belirtilen delil avansının yatırılmaması sebebiyle davalı tarafın keşif mahallinde hazır etmiş olduğu tanıkları dinlenmemiş olup, kesin süre içerisinde tanık listesi sunulmasa bile bir sonraki celse tanıkların dinleneceğine dair HMK 243. Maddesi mevcut ise de; aynı kanunun 324. Maddesinin 2. Fıkrasında da delil avansının süresi içerisinde yatırılmaması halinde söz konusu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı yazılı olup, HMK 324. Maddesinin açık hükmü ayrıca davalı tarafın tanıklarının hangi konularda dinleneceğine dair beyanının bulunmaması hususları nazara alınarak tanıklar dinlenilmemiş olup, esasen ikrar mahiyetindeki mesaj içeriği nazara alındığında artık tanık dinlenilmesini gerektiren bir durumun da kalmadığı anlaşılmış, ikrar sebebiyle davacının dava konusu ödenen paranın iadesini istemekte haklı olduğu anlaşıldığından açılan davanın kabulü ile … İcra Müdürlüğünün 2022/…E sayılı takip dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin aynı koşullar ile devamına, 50.000-TL asıl alacağa faiz türünün icra takibinde belirtilmemesi, arabuluculuk son tutanağı uyuşmazlık içeriğinde de yasal faiz talebinin bulunması sebebiyle takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, alacağın likit ve belirli olması sebebiyle 50.000-TL asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, dava konusu alacağın geri ödeneceği ve borcun kabulünü ihtiva eden ikrar mahiyetindeki mesaj içeriği nazara alınarak davalı tarafın takas- mahsup taleplerinin reddine, dair aşağıdaki hali ile hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın kabulü ile ….İcra Müdürlüğünün 2022/…E sayılı takip dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin aynı koşullar ile devamına,
2-50.000-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
3-50.000-TL asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davalı tarafın takas- mahsup taleplerinin reddine,
5-Alınması gereken 3.415,50 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 853,88 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.561,62 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafça yapılan başvurma harcı, peşin harç, bilirkişi ücretleri, posta masrafları, keşif harcı, ATGV araç ücretinden oluşan toplam 6.171,98 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki tarife gereğince hesaplanan 9.200-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Arta kalan gider ve delil avansının kararın kesinleşmesi ile yatıran tarafa iadesine,
9-1.560 TL zorunlu arabuluculuk ücreti giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*