Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/692 Esas
KARAR NO : 2022/994
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2022
KARAR TARİHİ : 20/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; 30.06.2019 tarihinde meydana gelen kazaya ilişkin olarak zararın tahsili amacı ile , müvekkil için davalı-borçlu sigorta şirketine başvuru yapılmış olmasına rağmen sigorta şirketi kanunun emrettiği 8 iş günü içerisinde ödemekle zorunda olduğu tazminatı ödemediğini , müvekkilin haklarını(tazminatını) sebepsiz yere ödemeyerek ihlal ettiğini, ödemekle zorunlu olduğu tazminatı sürümceme de bırakarak sebepsiz zenginleşmeye gittiğini tahsil edilmesi gereken tazminat alacağının yasal süresinde tahsil edilemediğini, alacağın zamanında tahsil edilememesinden ve faizi aşan zararın ortaya çıkmış olması sebebiyle aşkın zarar istemli iş bu davayı ikame etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlgili yerlere müzekkereler yazılmış, cevabi yazılar dosya arasına alınmıştır.
GEREKÇE:
Uyuşmazlığın; alacağın zamanında tahsil edilememesinden oluşan munzam zararının tazmini istemine ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Yukarıda tespiti yapılan davacı iddiası ve uyuşmazlık konusu birlikte değerlendirildiğinde; davacı yan, trafik kazasına bağlı olarak gerçekleşen zararın davalıdan yasal faizi ile tahsil edildiğini ancak alacağın zamanında tahsil edilememesi hasebi ile faizi aşan aşkın zararın olduğunu iddia etmektedir.
Ülkede yüksek enflasyon bulunması munzam zararın varlığı için yeterli değildir. Başka bir deyişle, enflasyonun varlığı munzam zararın tazmini için yeterli değildir Her şeyden önce, ülkede yüksek enflasyonun bulunması, temerrüt faizi dışında bir zararının olduğunu ispat anlamına gelmez. Munzam zararda alacaklı, zarannm, kendisine ödenen temerrüt faizinden fazla olduğunu ispat etmek zorundadır. Bu durum … HD.’nin bir kararında: “…Mücerret enflasyonun ya da bankalarda mevduat için ödenen faizin, temerrüt faizinden yüksek oranda olması munzam zararın gerçekleştiği ve kanıtlandığı anlamına gelmez. Burada davacının kanıtlaması gereken husus; enflasyon veya mevduat faizinin yüksekliği gibi genel olgular değil, kendisinin şahsen ve somut olarak geç ödemeden dolayı zarar gördüğü keyfiyetidir…” biçiminde açıkça ifade edilmiştir. Buna göre alacaklı, munzam zaran konusunda sadece yüksek enflasyona dayanmışsa, kendisinin uğradığı ve temerrüt faizi ile karşılanmayan zaran konusunda somut olgulan ispat etmiş değildir. Nitekim dava dilekçesi incelendiğinde davacı vekili sadece yüksek enflasyon ve enflasyonist değişikliklerden bahsetmiş olup her ne kadar gelen yazı cevaplarında enflasyondaki değişiklik ve artış söz konusu ise de, davacının kendisinin uğradığı ve temerrüt faizi ile karşılanmayan zaran konusunda somut olguları dava dilekçesinde ifade etmediği gibi davacı yanın sunmuş olduğu delil listesinde ;
“- … numaralı Sigorta Tahkim Hakem Heyeti Dosyası
– Merkez Bankası, İlgili Bankalar , TÜİK(Gerçekleşen enflasyon ve faiz miktarlarıyla ilgili müzekkere yazılmasını talep ederiz.)
– … A.Ş. (Türk Lirasının diğer döviz kurları karşısındaki değerinin düşüşüyle ilgili müzekkere yazılmasını talep ederiz.)
– … ( … ) (Enflasyon ve Alım gücünün değişmesiyle ilgili müzekkere yazılmasını talep ederiz.)
– İlgili Kamu Kurum ve Kuruluşlarından Gelecek Müzekkere Cavapları,
– Bilirkişi incelemesi, Tanık, Yemin, Keşif, ve her türlü yasal delil.”
Yukarıda belirtilen hususlarda delillere dayanılmış ancak belirtilen deliller tamamen ülkedeki enflasyonist değişikliğin ispatına yarar deliller olup, davacı faizi aşan zararının olduğuna dair somut bir açıklama dava dilekçesinde açıklamadığı gibi bu konuda bir delil ibrazı sağlamamış, salt tanık anlatımının da bu hususta ispat için yeterli olmadığı, vergi kayıtları, ticari kayıtlar gibi delillere de dayanılmadığı gibi davacının faizi aşan zararı olduğunu gösterir herhangi bir delil de sunulmuş değildir.
Tüm bu hususlar nazara alındığında davacının davasını ispat edemediği anlaşılmış, anılan sebeple davanın reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın reddine,
2-Harç peşin alındığından harç tahsiline yer olmadığına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden dava değeri olan 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Arta kalan gider ve delil avansının kararın kesinleşmesi ile yatıran tarafa iadesine,
6-1.560 TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/12/2022
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*