Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/689 E. 2023/150 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/689 Esas
KARAR NO :2023/150

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:22/07/2019
KARAR TARİHİ:08/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkilinin 12/05/2016 tarihinde sevk ve iradesindeki … plakalı motosiklette …, …, … Caddesini takiben … Mağazası istikametine seyir halinde iken davalı … …’nin sevk ve idaresindeki …plakalı otomobilinin yol kenarındaki araç cebine girmek üzere önüne kırması sonucu çarpması sonucu müvekkilinin ağır yaralandığını, … … Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi altına alındığını, belinin karıldığını, ameliyatla platin takıldığını, Trafik Kazası tespit tutanağında ve … Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan bilirkişi raporunda ve ceza davası safahatında alınan diğer raporlarda davalı … …’nin asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusursuz olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin kaza sebebiyle büyük acılar çektiğini, uzun süre kişisel gereksinimlerini yerine getiremediğini, ailesinin bakımına muhtaç olduğunu, kazanın müvekkilini yatağa bağladığını ve psikolojisinin bozulduğunu, müvekkilinin kaza tarihinde moto kuryelik yaptığını, işine devam edemediği gibi kazadan beri işsiz olduğunu, ailesinin yardımı ile hayatını idame ettirdiğini, kazanın fiziki ve ruhsal izlerini ömrünün sonuna kadar taşıyacağını, davalılardan …’nin … …’nin annesi olduğunu ve kullandığı ve kazayı yaptığı aracın maliki olduğunu, tazminat taleplerinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, Davalı … …’nin kullandığı …plakalı aracın Kasko ve Zorunlu Mali Sorumluluk sigortası Davalı … Sigorta A.Ş tarafından yapıldığını, davalı sigorta şirketine kazaya ilişkin evraklar ile maddi tazminat talebiyle başvuruda bulunulduğunu ve sigorta şirketince sağlık kurulu raporu talep edildiğini, gerekli muayenelerin yapıldığını, Sağlık Bakanlığı … …Üniversitesi … Eğitim ve Araştırma Hastanesince rapor tanzim edildiğini, raporda müvekkilinin 28603 Sayılı Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında yönetmeliğe göre özür oranının % 22 olduğu ve özürlülük durumunun kalıcı olduğunun tespit edildiğini, sigorta şirketinin bir kısım ödeme yaptığını, ancak bu ödemenin müvekkilinin ömür boyu katlanması gereken maddi zarar ziyanın oldukça altında olduğunu, müvekkilinin hayatın geri kalanında bir daha asla aktif olarak hareketli çalışma yaşamı içinde olamayacağını, davalı şahısların tazminat ödememek için mali durumlarının bozulduğunu, …’den taşındıklarını, memleketlerine göre dönmek zorunda kaldıklarını söylediklerini, bu sebeplerle davalı şahısların mal varlıkları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını ve üçüncü kişilere devir ve temlik edilmesinin önlenmesi talep ettiklerini, müvekkilinin dava konusu trafik kazasından sonra çalışamadığını, kaza sonrası çalıştığı işten çıkarıldığını ve bir daha çalışmadığını, müvekkilinin hayatı boyunca fiziksel olarak tam manası ile çalışamayacağını, kendi ihtiyaçlarını bile giderirken zorlanacağını belirterek adli yardım taleplerinin kabulüne, ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne, fazlaya ilişkin talep , dava ve ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000- TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalı şahıslardan, dava tarihi itibariyle davalı sigorta şirketin reeskont faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 100.000-TL manevi tazminatın şahıs davalılardan kaza tarihinden itibaren yasal faizleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … vekilinin cevap dilekçesi özetle; Dava konusu kaza sonrasında aracın sigortalı olması nedeniyle sigorta şirketi tarafından 97.420,00 TL ödeme yapıldığını, davacı tarafın maddi yönden herhangi bir alacağının kalmadığını, tarafların kusur oranı hususunun irdelenmesi gerekmekte olduğunu, müvekkilinin aracı kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu bulunsa da bu kusur oranı yeterli inceleme yapılmadan ve objektif unsurları göz önüne alınmadan ortaya konulduğunu, davacının kullandığı motosikletin hızının dikkate alınmadığını, davacının tarafın kullandığı motosikletin kazanın yaşandığı bölgenin hız sınırını aştığını, kazanın meydana geldiği anda motosikletin hız nedeniyle kontrolünü kaybetmesi sonucu kazının yaşandığını anlaşıldığını, davacının kaskının kafasında değil yerde olduğunun görüldüğünü, olay yerine anında müdahalede bulunan kişilerinde aynı beyanda bulunduklarını, davacının kaskını takmadığını, kaskı takılı olsaydı kaza anında kafasından çıkamayacağını, somut olaydaki tüm etmenler dikkate alınarak kusur oranları hesaplanması gerektiğini, müvekkilinin ambulans çağırdığını, ambulansın gecikme ihtimaline karşı en yakın sağlık kuruluşundan olay yerine doktor çağırdığını, davacının zarar görmemesi için bütün çabayı sarf ettiğini, davacının hastanede bulunduğu sürece müvekkilinin ve ailesinin davacı tarafın maddi ve manevi bütün desteklerini sunduğunu, müvekkilinin davacı hastaneye kaldırıldıktan sonra, motosikleti kaza yerinde bırakmadığını, karakolun önüne kadar kendi imkanları ile götürdüğü ve davacının mağduriyet yaşamaması için elinden gelini yapmaktan çekinmediğini, davanın tarafın işbu davayı haksız kazanç sağlamak ve kötüniyetli olarak ikame ettiğinin açık olduğunu, müvekkilinin esnaf ve maddi durumunun çok iyi olduğu iddiasının doğru olmadığını, müvekkilinin asgari ücret ile çalışan biri olduğunu, davacının motosikleti ile trafiğe çıktı andan itibaren kullandığı aracın niteliklerine uygun davranma sorumluluğunda olması gerektiğini, müvekkilinin aracın olay anında kazadan kaçınmak için elinden gelini yaptığını ama motosikletlerin manevra kabiliyetlerinin daha üstün olması nedeniyle kazadan kaçınmaya yetecek hızda veya reflekste davranmadığının olayın özellikleri göz önüne alındığında aşikar olduğunu, davacının mevcut sosyal durumu ve sağlık durumuna ilişkin tam teşekküllü bir hastaneden doktor raporu aldırılması gerektiğini, davacıya 97.420,00 TL sigorta şirketi tarafından ödendiğini, mahkemece alacağın ıslahına ilişkin yapılacak inceleme ve yargılama süreci sonucunda ödenen bedelin denkleştirilmesi ve bu dekleştirmenin güncelleştirilmiş değere göre yapılması gerektiğini, sigorta kapsamında gerçekleşen bir rizikonun tazminata konu değerinin doğrudan müvekkilinden talep edilmesinin haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek haksız ve kötü niyetli davanın reddine, kusur onlarının tespiti ve davacı yanın sağlık durumuna ilişkin uzman bilirkişiden rapor alınmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının tazminat talebinin zamanaşımına uğradığını, sorumluluk sigortası sözleşmesinden doğan her türlü tazminat davası hak sahibinin zararı ve tazminat yükümlülüğünü öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve herhalde zarara neden olan olay tarihinden itibaren 10 yıl sonra zamanaşımına uğramakta olduğunu, dava konusu kazanın 12/05/2016 tarihinde meydana geldiğini, zamanaşımına uğradığını, dava konusu kazaya karışan …plakalı aracın … adına kayıtlı, … poliçe numarası ile 17/06/2015-17/06/2016 tarihleri arasında müvekkili şirket nezdinde Karayolları Trafik kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile teminat altına alındığını, poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda azami 310.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat talepleri Karayolları Trafik Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi teminat dışında olduğunu, teminat limitinin tamamen defaten ödenmesi söz konusu olmadığını, zarar görenlerin kaza nedeniyle uğradığı gerçek maddi zararın tespiti ve sigortalının kusuru oranında bu gerçek zararın tazminin esas olduğunu, davanın dava konusu kaza nedeniyle Maluliyeti bulunup bulunmadı hususu Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından “Erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmelik” doğrultusunda incelenmesi gerektiğini, davacının dava konusu kaza nedeniyle maluliyeti ve maluliyetinin varlığı halinde dava konusu kaza ile irtibatının belirlenmesi gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin araç sürücüsünün kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğunu, davacın tarafın müvekkili sigorta şirketince sigortalı … plakalı araç sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunu ispatlaması gerektiğini, dava konusu kaza meydana geldiği esnada davacı … …’nin motosiklette sürücü olduğunun dikkate alındığında, kaskı ve koruma gözlüğü takıp takmadığı hususun önemli olduğunu, davacının koruyucu tertibat kullanmamış olması halinde tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, sigortalı araç sürücüsü bakımından rücu haklarının saklığı olduğunu, davaya konu olan kazının meydana gelmesinde etkili olan tüm unsurların irdelenerek tarafların kusur durumunun belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik ihtisas Dairesince bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, tazminat talebinin hesaplanması için Aktüer bilirkişiden rapor alınması gerektiğini, tazminat tutarına ilişkin yapılacak aktüer incelemesinde davanın aylık ücret tutarına ilişkin SGK kayıtlarının dikkate alınması gerektiğini, tazminat tutarının belirlenmesinde, davacının belirli bir ücretinin olmaması durumunda asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacağını, davacının dava konusu kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun her durumda poliçede belirtilen limit ile sınırlı olduğunu, dava konusu kaza nedeniyle birden fazla kişinin zarar görmüş olması halinde teminatın paylaştırılması gerektiğini, dava konusu tazminatın ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte talep edilebileceğini, zamanaşıma yönelik itirazlarının kabulü ile davanın zamaaşımı yönünden reddine, davaya yönelik tüm beyanlarının dikkate alınması suretiyle şartların varlığı halinde sigortalı araç sürücüsü ve işletenin rücu hakları saklı kalmak kaydıyla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davacının dava konusu kaza sonucu maluliyetinin hesaplanması için dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından sunulan 27/08/2021-14649 karar nolu maluliyet raporunda;
Dosya içerisinde mevcut 12/05/2016 olay tarihli grafilerde patella kırığına dair herhangi bir görüntü olmadığı cihetle patella kıırğı ile illiyet bağı kurulamadığı, olay tarihli katella kırığı gösteren grafilerin temin edilip gönderilmesi halinde yeniden değerlendirilebileceği, mevcut belgelere göre;
… oğlu 1997 doğumlu … hakkındaki evrak tetkik edildi.
12/05/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında;
I.Kas-İskelet Sistemi, Omurgaya ait sorunlarda Özürlülük. Tablo 1.3-Torakal omurganın özürlülük oranları Kategori IV olup;
1.Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %23 (yüzdeyirmiüç) olduğu,
2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği kanaati bildirilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle cismani zarara yönelik maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce verilen 02/03/2022 tarihli kararın, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 2022/1364 Esas 2022/1063 Karar 15.09.2022 tarihli ilamı ile yargılama aşamasında davalı …’nin vefat ettiği mirasçılarına tebligat yapılmadığı gerekçesiyle kaldırılmasına karar verilmiş olup, muris … mirasçılarına tebligat yapılarak usuli eksiklik giderilmiştir.
12.05.2016 kaza tarihinde davacının … plakalı motosikletiyle seyir halinde iken, davalı …’ın sevk ve idaresindeki …plakalı otomobilin çarpıştığı, davalı sigorta şirketinin …plakalı otomobilin zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, davalı/muris Hatice’nin ise bu otomobilin maliki oldukları anlaşılmıştır.
Davacı vekili, sunduğu dilekçelerinde ve celselerdeki beyanlarında maddi tazminat davasınından feragat ettiklerini bildirmiş olup, vekaletnamesinde de feragat yetkisi olduğu anlaşıldığından, maddi tazminat isteminin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat yönünden ise; Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir.
Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, soruşturma aşamasında alınan kusur raporunda ve kaza tespit tutanağında davacının kusursuz, davalı …’ın asli ve tam kusurlu olması, davacının alınan Atk raporunda iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceğinin mütalaa edilmesi ve tüm vücut engellilik oranının %23 olması, davacının yaşı, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; davacı için 20.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı sürücü … ve davalı/muris işleten … mirasçılarından tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Arabuluculuk ücretinin, sigorta şirketi dışındaki davalılar yönünden arabuluculuğun dava şartı olmadığı, sigorta şirketi ile ibranamede açıkça arabuluculuk ücretinin düzenlenmediği ve davacının maddi tazminat davasından feragat ettiği gözetilerek davacıdan tahsiline karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Maddi tazminat davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 20.000,00-TL’nin kaza tarihi olan 12/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince 179,90-TL başvuru harcının ve hesap olunan 179,90-TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Manevi tazminat yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90-TL başvurma harcı ve 1.366,20-TL karar harcının davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan alınarak Hazineye irat kaydına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL’sı arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Yargılama sırasında alınan Adli Tıp Raporuna istinaden düzenlenen Adli Tıp Faturası tutarı olan 820,00-TL’nin 164,00-TL’sinin davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan kalan 656,00-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Suç üstü ödeneğinden karşılanarak yapılan 1.392,00-TL tebligat ücreti ve 70-TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.462,00-TL Yargılama giderinin;
292,40-TL’sinden yargılama sırasında davalılar tarafından karşılanan 87,85-TL’nin düşülerek kalan 204,23-TL’nin davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan;
kalan 1.257,77-TL’sinden yargılama sırasında davacı tarafından karşılanan 120-TL’nin düşülerek kalan 1.137,77-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Maddi tazminat yönünden davacının ve davalı … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ’nin leh ve aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
9-Maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.000-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı … …’ye verilmesine,
10-Manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
11-Manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/3 gereğince hesaplanan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı … …’ye verilmesine,
12-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
13-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul BAM ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan davacı ve davalı … … vekilinin yüzüne karşı karar verildi. 08/02/2023

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)