Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/669 E. 2022/714 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/669 Esas
KARAR NO : 2022/714
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 28/12/2020
KARAR TARİHİ : 28/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkiline poliçe ile sigortalı olan … …’ün sevk ve idaresinde ki … plakalı aracın 19.10.2019 tarihinde davalı tarafından çalışma yapılmasına rağmen herhangi bir uyarıcı levha veya tabela konulmayan yolda, sol şeritte 20cm yükseklikte bırakılan rögar kapağına çarpması sonucu hasar gördüğünü, bu nedenle müvekkilinin sigortalısına 25.11.2019 tarihinde 25.250,00-TL ödeme yaptığını, davalının iş bu hasarın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin ödemiş olduğu 25.250,00-TL’sının davalı/borçludan rücuen tahsilini teminen davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosya ile icra takibi başlattığını ve ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalı borçlunun haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davaya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Hasara konu fiilin sahibinin müvekkil idare olmayıp müvekkil idare ile aralarında istisna akdi yapılmış olan … Limited Şirketi ve … Limited Şirketi olduğunu, dava dışı olan bu şirketlerin dava konusu yerde iş sırasında başkalarına zarar vermişse bile bundan bizzat kendilerinin sorumlu olduğunu, bağımlılık ilişkisi bulunmadığından müvekkil idarenin sorumlu tutulamayacağını, müvekkil idare ile yüklenici firma arasında yapılan sözleşme hükümleri gereği verilen hasardan yüklenici şirketlerin sorumlu olduğunu, yüklenici şirketlerin emniyet için bütün tedbirleri kendi sorumluluğu altında almaya mecbur olduğunu, müvekkil idarenin dava konusu olayda kastı, kusuru, ihmali bulunmadığı gibi zararla müvekkil idare arasında bir illiyet bağının kurulmasının da mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava konusu olayın incelenmesi sırasında davacının karşılıklı kusur durumunun da araştırılması gerektiğini ve bu husus açıklığa kavuştuktan sonra hakkaniyete uygun bir sonuca varılabileceğini, davacı tarafın hasar bedeli olarak istediği meblağın fahiş olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddine, davanın dava dışı … Şirketi ve … Limited Şirketi’ne ihbarına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ve … Limited Şirketi vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkil şirketlerin işbu davaya konu olayın meydana gelmesinde herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını,… Tarafından ihale usulü ile “… İnşaatı” işi Müvekkil Şirketlere devredildiğini, ihale edilen iş kapsamında, altyapı borulaması biten kısım, asfaltın altındaki beton kaplamanın altına kadar stabilize malzeme ile doldurulmakta ve sonrasında beton kaplama işinin müvekkil şirketler tarafından yapıldığını, bu şekilde müvekkil şirketlerin akdedilen sözleşmeler kapsamında sorumluluğu beton kaplama işinin tamamlanması ile sona erdiğini, betonlama işleminden sonra asfalt döküm işinin programlanması ve koordineli olarak gerçekleştirilmesi davalı idare ile … Belediyesi bünyesindeki ’ın sorumluluğunda olduğunu, müvekkil şirketlerin akdedilen sözleşmeler kapsamında üzerlerine düşen sorumluluğunu yerine getirdiğini ayrıca güvenlik amacıyla müvekkil şirketlere ait güvenlik uyarıları ve dubaları iş bitiminden sonra dahi sahada tutulduğunu, davaya konu olayın davalı idarenin asfaltlama işlemini geciktirmesi sonucu meydana geldiği açıkça anlaşıldığını, davaya konu olayın meydana gelmesinden yaklaşık 25 gün önce bitirilen ve gerekli kontrolleri yapılarak idare tarafından teslim alınan yolda meydana gelen olay sebebiyle müvekkil şirketlerin sorumlu tutulması hukuken mümkün olmadığı ve tüm bu nedenlerle müvekkil şirketler aleyhine hüküm kurulmamasını ve müvekkil şirketler aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Mahkememizin 15/02/2022 tarih ve 2020/… Esas, 2022/… Karar sayılı kararı ile ”Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davalının … İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 18.937,50 TL asıl alacak üzerinden aynen devamına, Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,” dair verilen kararın davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine … Hukuk Dairesi’nin 2022/… Esas, 2022/… Karar sayılı kararı ile ”davacı sigorta şirketinin sigortalısı gerçek kişi … … olup, sigortalı … plaka sayılı araç ise hem ruhsat kayıtlarına ve hemde davacı ile sigortalı arasındaki sigorta sözleşmesine göre özel-hususi araçtır.Ticari nitelikte araç değildir. Davacının halefiyete dayalı olarak iş bu davayı açtığı ve davacının sigortalısı ile davalı arasındaki eylemin haksız fiil niteliğinde bulunduğu gözönüne alındığında, eylem her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmayıp, haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla az yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler kapsamında uyuşmazlık ticari dava kapsamında bulunmamaktadır. (-Yargıtay 17 HD 18.10.2017 gün 2016/17751E-2017/9309K. sayılı ilamı; Yargıtay17 HD 24.05.2017 gün 2016/2639E -2017/5840 K. sayılı ilamı-) Bu durum karşısında davanın ticari nitelikte olmadığı gözetilerek; Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla incelemeye konu kararın verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçesi ile kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Dosya mahkememize gelmekle 2022/… Esasına kaydı yapılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu maddede sayılan dava ve işlerin Asliye Ticaret Mahkemelerince incelenerek karara bağlanacağı hükme bağlanmıştır.
Taraflar arasındaki davanın itirazın iptali istemine ilişkin olduğu ve davanın TTK’nun 4.maddesinde sayılan dava ve işlerden olmadığı ve yine bam kararında da görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirtildiğinden, davanın usulden reddi ile dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince, taraflardan birince süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle dava dosyasının görevli ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca tebliği müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Davaya yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde … Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 28/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*