Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/621 E. 2023/509 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/621 Esas
KARAR NO : 2023/509

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 08/09/2022
KARAR TARİHİ : 23/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle;” Davalı/borçlu aleyhine müvekkile olan borcunu ödememesinden dolayı … 29. İcra Müd. … E. Sayılı dosyası ile takip başlatılmıştır. Ancak davalı/borçlu haksız ve kötü niyetli olarak ilgili icra takibine itiraz etmiş ve takibin durmasına sebebiyet vermiştir.
Davalı/borçlu 25/06/2022 tarihli itiraz dilekçesinde; Müvekkil Şirketin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcu bulunmayıp aralarında herhangi bir hukuki/ticari ilişki olmamış, sözleşme yapılmamıştır. Hiçbir şekilde borcu kabul etmemek kaydıyla esasen takibe alınan alacak süre yönünden de zamanaşımına uğradığı gibi, yetkisiz yerde de açıldığını belirterek icra takibine itirazlarını sunmuştur.
Davalı/borçlunun itirazı haksız ve kötü niyetli olup her türlü hukuki dayanaktan yoksundur. Davalı borçlu borcu olmadığına dair herhangi bir delil sunmamak ile birlikte borcun ödendiğine dair herhangi bir belge de sunmamıştır.
Kaldı ki; takibe konu fatura yapılacak işlere karşılık verilmiştir. Müvekkil tarafından davalı/borçluya kesilen faturalar itiraza uğramaksızın kesinleşmiştir. İlgili faturalar dilekçemizin ekinde sunulmuştur. Borçlu yetkilileri ile yapılan görüşmelerde borcu kabul eden davalı taraf borcu ödeyeceğini beyan etmesine rağmen müvekkil halen alacağını alamamıştır. Davalı şirket ile yapılan görüşmelerde borcu ödeyeceklerini beyan etmeleri üzerine bakiye alacak dökümleri müvekkilin oğluna şirket çalışanı tarafından whatsapp kanalıyla gönderilmiştir. Buna ilişkin ekran görüntüsü ve dökümleri ekte sunuyoruz. Kaldı ki sunmuş olduğumuz faturaların bir kısmı borçlu tarafından müvekkile ödenmiş olup kalan bakiye alacak yönünden takip başlatılmıştır. Hal böyle iken müvekkil ile ticari iş yaptıklarının ve müvekkile, davalı/borçlunun borcunun bulunduğunun açık ispatı iken icra takibine itiraz etmeleri kötü niyetin açık göstergesidir.
Davalı/borçlu , müvekkilin süresinde talep ettiği alacağa ilişkin yetkisiz yerde açıldığını ve söz konusu alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek itirazda bulunmuş ise de bu itirazların kabulü mümkün değildir. Zira icra dosyası incelendiğinde yapılan tüm itirazlar borcu sürüncemede bırakmak ve müvekkili zarara uğratmak amacı ile yapıldığı anlaşılacaktır.
İzah ettiğimiz nedenler ile davalı/borçlunun itirazının ve sair taleplerimiz için iş bu davayı huzurunuza getirme zorunluluğu hasıl olmuştur.” şeklinde talepte bulunmak suretiyle davasını ikame etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlgili yerlere müzekkereler yazılmış, cevabı yazılar dosya arasına alınmıştır.
GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı yan ticari ilişki kapsamında bakiye kalan fatura alacağının tahsili amacı ile takip başlattığını, takibe davalı yanın haksız itiraz ettiğini, faturaya itiraz etmediklerini beyan etmiş olup, Faturanın içeriğine 8 gün içerisinde itirazda bulunulmadığı takdirde sadece faturada belirtilen verilerin doğru olduğu karinesi doğar; yoksa faturanın verilmesine neden olan iş veya hizmetin de yapılmış olduğunun kabulü anlamını taşımaz. Uyuşmazlık halinde, işin yapılmış olduğunun kanıtlanması gerekir. Ayrıca, davalıya tebliğ edilmiş olan fatura içeriğinin kesinleşmesi söz konusu olamaz.
Davacı yanın fatura konusu ticari işin yapıldığını yazılı olarak ispat etmesi gerektiği, ancak bu hususu ispatlar yazılı delilin olmadığı, sunulan faturaların davalı imzasını ihtiva etmediği, sunulan mesaj kaydının kimin ile yapıldığı belli olmadığı gibi hangi konuya istinaden yapıldığının da belli olmadığı, davacı yanca sunulan diğer kayıtların tek taraflı düzenlendiği, davacının ticari defter kayıtları ile davasını ispat etme olanağının bulunduğu ancak mahkememizce bu yönde kurulan ihtaratlı ara karara rağmen ticari defter kayıtlarını incelemeye sunmadığı, bilirkişi için gereken ücreti de yatırmadığı bu durumda davacının davasını ispat etme olanağının kalmadığı, mevcut dosya kapsamı itibari ile davacının davasını ispat edemediği değerlendirilmekle davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce her ne kadar istinaf yasa yolu acık olmak kaydı ile karar verilmiş ise de yapılan incelemede takip dosyasına konu asıl alacağın 15.000 TL, işlemiş faizin ise 1.435,07 TL olduğu, takip çıkış tutarının ise 16.435,07 TL olduğu, bu durumda dava değerinin kesinlik sınırı altında kaldığı anlaşılmakla mahkememizce verilen kararın kesin olduğu ancak kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olmaması gerekliliği ve bu durumun tashih ve tavzih ile düzeltilmesi mümkün görülmediğinden mahkememizce verilen kararın kesin olduğu hususuna iş bu gerekçeli karar ile değinilmesi ile yetinilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın reddine,
2-Alınması gereken harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına, fazladan alınan 69,03 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı yanca yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki tarife gereğince hesaplanan 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Arta kalan gider ve delil avansının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
6-1.560 TL zorunlu arabuluculuk ücreti giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*