Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/539 E. 2023/352 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/539 Esas
KARAR NO : 2023/352
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/07/2022
KARAR TARİHİ : 12/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davacı şirketin davalı şirketten olan 19.838,75 TL tutarlı dava dışı … adına davacı şirket … Gazetesinde yayınlanan reklamlara ilişkin fatura alacağının tahsili amacıyla ….İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça iletilen ilan görselleri 06.01.2019 ve 16.01.2019 tarihlerinde … Gazetesinde yayınlandığını, davalı tarafça borcun ödendiğine dair herhangi bir ödeme belgesi ibraz edilmediği gibi ödeme iddiasında da bulunulmadığını, ….İcra Müdürlüğü 2019/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ve takibin devamını, davalı aleyhine % 20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; … ın davacı firmaya 19.838,75 TL olarak gözüken işbu borcu … Okullarının reklam işinden kaynaklandığını, diğer müvekkili … A.Ş. tarafından … alıcı firma olan … … firmasına satıldığını, yapılan protokol ile … A.Ş.’ nin tedarikçi borçları da alıcı firma … İnovasyona geçtiğini bu sebeple davanın reddini, alacağın % 20′ den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
04.03.2023 tarihli bilirkişi raporu özetle; Davacıya ait 2019, 2020, 2021 ve 2022 yılları yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğunu, davacı … A.Ş.’ ne ait 2019 yılı yevmiye defterinde davalı … Reklam A.Ş. … cari hesap koduyla kayıtlı olduğunu, bu cari kodla yevmiye defterinde yapılan işlemler kayıt altına alındığını, davacı şirketin davalı şirketten 02.12.2019 takip tarihi itibariyle 19.838,75-TL alacaklı olduğunu, takip talebinin de asıl alacak olarak 19.838,75-TL ile birbirlerini teyit ettiğini, davacı ile davalı arasında 2019 yılıyla ilgili olarak aralarında hizmete dayalı ticari bir ilişkinin var olduğunu, davacı şirket 02.12.2019 tarihinde icra işlemine başlamış olması nedeniyle alacağını 03.12.2019 tarihinde 128 şüpheli alacaklar hesabına devir yaptığını, bu yapılan kayıt muhasebe işlemlerine uygun ve doğru bir kayıt olduğunu, düzenlenen faturaların tümünün e fatura olarak düzenlendiğinin görüldüğünü, dava dosyasında davalı tarafından faturalara itiraz edildiğine dair bir bilgi veya belgeye rastlanılmadığı gibi yayınlanan ilanlarla ilgili davalı firmadan gerekli teyitlerin alındığının icra dosyasında var olduğunun görüldüğünü, davalı şirket tarafından BA olarak iki faturanın bildirimin yapıldığını, dolayısıyla davacı tarafından düzenlenen faturaların davalının yasal defterlerinde kayıtlı olduğunun kabul edilmesinin gerektiğini, icra takibinin davalıya tebliğinin dava dosyasında var olmadığı gibi davalı borçlunun ise itiraz dilekçesinde de tarih var olmadığını görüş ve beyan etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı olarak yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olup yasal sürede açılmıştır.
Davacı taraf, davalıdan yayınladığı reklam hizmetine ilişkin alacağı bulunduğunu iddia etmiş, davalı yan borcu bulunmadığını, …nın alıcı firma olan … firmasına satıldığını, yapılan protokol ile … A.Ş.’ nin tedarikçi borçlarının da alıcı ihbar olunan firma … a geçtiğini savunmuştur.
6098 sayılı TBK’nın 195 ila 204. maddelerinde borcun üstlenilmesi hususu düzenlenmiştir. Borcun üstlenilmesini, borcun iç üstlenilmesi ve borcun dış üstlenilmesi olarak ikiye ayırmak gerekir.
TBK’nın 195. maddesinde düzenlenen iç üstlenme sözleşmesiyle, borç ilişkileri dışında olan üçüncü kişi, borçluya karşı borcu üzerine alma ve borçluya borçtan kurtarma yükümlülüğü altına girer. Üçüncü kişi ile borçlu arasındaki bu ilişki alacaklıyı etkilemez. Borcun iç üstlenilmesi adını alan bu ilişki, borçlu ile üçüncü kişi arasında sonuç doğurur. Üçüncü kişi borcu eda etmezse, borçlu borcu bizzat ifa etmekle yükümlüdür.
Borcun dış üstlenilmesi ise, aynı Kanun’un 196. maddesinde düzenlenmiş olup, alacaklı ile borcu nakil alan üçüncü kişi arasındaki sözleşmeyi ifade etmektedir. Borcun dış üstlenilmesinin gerçekleşmesi için icap ve kabul iradelerinin birleşmesi yeterli olup, geçerliliği için herhangi bir şekil şartına gerek yoktur. Şu halde, borcu üstlenen üçüncü kişinin icabının alacaklı tarafından kabul edilmesiyle borcun nakli sözleşmesi kurulur. Alacaklının kabulü açıkça olabileceği gibi örtülü de olabilir.
Borcun üstlenilmesi, borç ilişkisinde taraf değişimine yol açan hukuksal bir kurumdur. Borcun yüklenilmesinde, borç ilişkisinin konusu değişmediği halde, taraflarında bir değişim meydana gelmektedir. Borcu üstlenen kişi, alacaklı ile borcun dış yüklenmesini yaptığı anda, artık asıl borçlu borçtan kurtulur, onun yerini borcu üstlenen kişi alır. Buna göre, borcu üstlenen kişi borçluya karşı borcun iç yüklenilmesi anlaşmasından doğan edimini, alacaklı ile borcun dış üstlenilmesi anlaşmasını yaptığı anda ifa etmiş olur. Bu itibarla, borcun dış üstlenilmesi sözleşmesinin kurulmasından sonra alacaklı alacağını ancak, borcu üstlenen üçüncü kişiden isteyebilir, borcu nakleden asıl borçludan isteyemez.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında; davalı tarafça yapıldığı iddia edilen protokol sunulmamış olup, davalının açıklamalarının borcun iç üstlenilmesi niteliğinde olduğu, üçüncü kişi ile borçlu arasındaki bu ilişkinin alacaklıyı etkilemeyeceği, davalı tarafından faturalara itiraz edilmediği gibi yayınlanan ilanlarla ilgili davalı firmadan gerekli teyitlerin alındığının icra dosyasında var olduğu, davalı şirket tarafından BA olarak iki faturanın bildirimin yapıldığı, dolayısıyla davacı tarafından düzenlenen faturaların davalının yasal defterlerinde kayıtlı olduğunun kabul edilmesinin gerektiği, davacı defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davacı şirketin davalı şirketten 02.12.2019 takip tarihi itibariyle 19.838,75-TL alacaklı olduğu, takip talebinin de asıl alacak olarak 19.838,75-TL ile birbirlerini teyit ettiği anlaşıldığından, davanın kabulüne, alacak likit olduğundan davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, takibin DEVAMINA,
2- Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 1.355,19-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 239,61-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 1.115,58-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL’sı arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 320,31-TL ilk gider, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti ve 46,50-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.566,81-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle … BAM ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı karar verildi. 12/04/2023

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)