Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/454 E. 2022/867 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/454 Esas
KARAR NO : 2022/867
DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Vd)
DAVA TARİHİ : 12/07/2011
KARAR TARİHİ : 10/11/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA / Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Müvekkili banka tarafından … … ya 11/11/2009 tarihli tüketici kredisi kullandırıldığını, … … nın 06/11/2010 tarihinde vefat ettiğini, murisin mirasını çocuklarının reddettiğini, davalı eş … … nın mirası reddetmediğini,bu nedenle murisin borçlarından TMK 599/2 gereğince şahsen sorumlu olduğunu,
Murisin borçları nedeniyle …. İcra Dairesinin 2011/… ve … İcra Dairesinin 2011/…, 2011/… Esas sayılı takip dosyaları ile toplam 110.852,54 TL’nin faiz ve ferileri ile birlikte tahsili için haciz yoluyla icra takibi yapıldığını, davalı … …’nın İstanbul İli,. … İlçesi, …, … parselde bulunan … nolu bağımsız bölümdeki dairede olan borlu muris … …’ya ait %50 hisseyi mirasçı olarak kendisine ait %50 hisseyi 04/12/2009 tarihinde 200.000,00 TL bedelle … …’na sattığını ve devir ettiğini,
İstanbul İli, … İlçesi, … 5 pafta, … parsel üzerinde bulunan … arsa paylı … 1. Kat 2 nolu bağımsız bölümün tamamı … … adına kayıtlı iken vefatı ile davalı … … ya intikal ettiğini, onunda 23/12/2010 tarih ve 8757 yevmiyeli işlemle 400.000,00 TL bedelle … …’ya sattığını ve devir ettiğini,
Yapılan işlemlerin İİK.277 ve devamı maddeleri gereğince iptali gerektiğini, davalı … …’nun muris … ın köylüsü olduğunu soy isimlerinin benzediğini, davalı … ile borçluların aynı mahallede oturmaları nedeniyle birbirini tanıdığını, davalıların murisin borcundan haberdar olduklarını, davalı … in borçtan haberdar olmasına rağmen muvazaa yolu ile taşınmazları davalılara devir ettiğini belirterek, alacağın tahsil imkanı kalmadığından dava konusu taşınmazlara ilişkin tasarrufların İİK.277 ve devamı maddeleri gereğince banka yönünden iptaline, kesinleşen 110.812,54 TL alacak için ihtiyati haciz kararı verilmesine karar verilmesini, yargılama gideri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
CEVAP /
Davalı … 21/05/2012 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle;
Kendisine TK 35’e göre satılan …’deki taşınmazda tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu, dava dosyasında Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, iş bölümü itirazında bulunduğunu, dava konusu edilen taşınmaz değerinin davacının istediği alacak miktarının çok üzerinde olduğunu, tasarrufun iptalini istemesinin yasaya aykırı bulunduğunu, davacının geçici ya da kesin aciz vesikası ibraz etmesi gerektiğini, taşınmazların rayiç bedelleri üzerinden satıldığını, davacının diğer davalılar ile ilgili iddialarının doğru olmadığını belirterek, usuli itirazları ve esas itirazlarının kabulü ile davanın reddini istemiştir.
Davalı … … 30/01/2012 tarihli cevap dilekçesinde özetle;
Mayıs 2001 yılından Mart 2011 yılına kadar … Malikanelerinde bulunan evinde oturduğunu, bir oda daha büyük olan davaya konu evi … aracılığı ile satın aldığını, muris … …’nın ölmeden önce emlak şirketine vekalet verdiğini, dava konusu taşınmazı rayiç değeri ile satın aldığını ayrıca emlakçı içinde ücret ödediğini, ödemeyi banka aracılığı ile yaptığını, davacının muris ve davalı … ile yakın ilişkide bulunduğu iddiasının doğru olmadığını, davalının zaruret içinde olduğunu bilmediğini, hısımlık olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … vekili 23/09/2011 tarihli cevap dilekçesinde özetle;
Davalının soy ismi ile kendi soy adının benzerliği nedeniyle kan bağı bulunduğu iddiasının doğru olmadığını satışta olan gayrimenkulü öğrenince konut kredisi kullanarak satın aldığını, davanın dayanağı olmadığını, müvekkilinin petrol istasyonu sahibi olup maddi durumunun çok iyi olduğunu belirterek, haksız ve dayanaksız davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK.277.ve devamı maddeleri gereği açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce 12/07/2018 tarih ve 2014/…-2018/… sayılı davanın kabulüne ilişkin karar verilmiştir.
Davalı vekillerince karar temyiz edilmiş, Yargıtay … Hukuk Dairesi 30/06/2021 tarih 2021/…- 2021/… sayılı ilamında;
“..2-Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278. maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. Araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280. maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279. Maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Mahkemece dava konusu gayrimenkullerin tapuda gösterilen satış bedelleri ile gerçek bedelleri arasında bedel farkı bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmişse de varılan sonuç doğru görülmemiştir.
Dosya içerisindeki belgelerden dava konusu “İstanbul İli, … İlçesi, …, parselde bulunan … arsa paylı … nolu bağımsız bölümdeki dairede borçlu muris … …’ya ait 1/2 hisse’nin ve dava konusu olmayan mirasçısı … …’a ait 1/2 hissenin 04/12/2009 tarihinde 200.000,00 TL bedelle … …’na,
İstanbul İli, … İlçesi, … pafta, … parsel üzerinde bulunan … arsa paylı … Kat 2 nolu bağımsız bölümün tamamı 400.000,00 TL bedelle … …’ya devredildiği,
Dosyadan aldırılan bilirkişi raporuna göre de 04.12.2009 tasarruf tarihinde dava konusu “İstanbul İli, … İlçesi, …, parselde bulunan … arsa paylı … Blok … nolu bağımsız bölümleri dairede borçlu muris … …’ya ait 1/2 hisse’nin değerinin 100.000,00 TL (dava konusu olamayan … …’ya ait 1/2 hisse ile birlikte toplam 200.000,00 TL),
İstanbul İli, … İlçesi, … 5 pafta, … parsel üzerinde bulunan … arsa paylı B7 Blok 1. Kat 2 nolu bağımsız bölümün ise tasarruf tarihi olan 23.12.2010 tarihindeki değerinin 420.000,00 TL olmasına, dava konusu gayrimenkullerin tasarruf tarihindeki gerçek değerleri ile tapuda gösterilen değerleri arasında misli aşan fark olmadığının anlaşılmış olmasına ve davalı … …’nun ve davalı … …’nun davalı borçlunun (muris … …) durumunu bilen ve bilmesi gereken kişilerden olduğunun davacı alacaklı tarafından ispat edilememiş olmasına göre mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile mahkememiz kararını bozmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuştur. Uyulan bozma ilamı gereğince ;
Dosya içerisindeki belgelerden dava konusu “İstanbul İli, … İlçesi, …, parselde bulunan … arsa paylı … nolu bağımsız bölümdeki dairede borçlu muris … …’ya ait 1/2 hisse’nin ve dava konusu olmayan mirasçısı … …’a ait 1/2 hissenin 04/12/2009 tarihinde 200.000,00 TL bedelle … …’na,
İstanbul İli, … İlçesi, … 5 pafta, … parsel üzerinde bulunan … arsa paylı … nolu bağımsız bölümün tamamı 400.000,00 TL bedelle … …’ya devredildiği,
Dosyadan aldırılan bilirkişi raporuna göre de 04.12.2009 tasarruf tarihinde dava konusu “İstanbul İli, … İlçesi, …, … arsa paylı A8 Blok 5. Kat 12 nolu bağımsız bölümleri dairede borçlu muris … …’ya ait 1/2 hisse’nin değerinin 100.000,00 TL (dava konusu olamayan … …’ya ait 1/2 hisse ile birlikte toplam 200.000,00 TL),
İstanbul İli, … İlçesi, … 5 pafta, … parsel üzerinde bulunan … arsa paylı … nolu bağımsız bölümün ise tasarruf tarihi olan 23.12.2010 tarihindeki değerinin 420.000,00 TL olmasına, dava konusu gayrimenkullerin tasarruf tarihindeki gerçek değerleri ile tapuda gösterilen değerleri arasında misli aşan fark olmadığının anlaşılmış olmasına ve davalı … …’nun ve davalı … …’nun davalı borçlunun (muris … …) durumunu bilen ve bilmesi gereken kişilerden olduğunun davacı alacaklı tarafından ispat edilememiş olması
Nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-İstanbul İli, … İlçesi, …, 5 pafta … parsel sayılı …. Nolu bağımsız bölümde kayıtlı olan taşınmazın … … adına kayıtlı iken 23/12/2010 tarihinde … …’ya satışına ilişkin tasarrufun iptali talebinin REDDİNE
2-İstanbul İli, … İlçesi, … Mah. … parsel … arsa paylı … nolu çatı aralı bağımsız bölümün tamamının 04/12/2009 tarihinde … …’ya satışına ilişkin tasarrufun iptali talebi tazminat istemine döndüğünden tazminatın (… ‘nın %50 payına karşılık gelen 107.500,00 TL ile sınırlı olmak üzere) davalı … …’ndan tahsiline ilişkin talebin REDDİNE
3-Mahkememizce dava dosyasında 12/07/2018 tarihinde davalı … … yönünden … …’nın %50 payına karşılık gelen 107.500,00 TL ile sınırlı olmak üzere verilen ihtiyati tedbir mahiyetindeki ihtiyati haczin kaldırılmasına
4-Davacı … Bankası Anonim Şirketi harçtan muaf olduğundan harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalılar vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 20.330,61’er TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
6-Davalı … …’nın yapmış olduğu 156,20-TL giderin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
7-Davalı … …’nın yapmış olduğu 184,40-TL giderin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-Davalı … …’nun yapmış olduğu 220-TL giderin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-HMK 333. md. uyarınca yatırılan ve bakiye kalan gider avanslarının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Davalı … … vekili Av…. davalı asil … … davalı … … vekili Av … yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Yargıtay da temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/11/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır