Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/4 E. 2022/642 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/4 Esas
KARAR NO : 2022/642
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2013
KARAR TARİHİ : 14/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında … Cad. N: … – İSTANBUL adresinde yapılacak … Apartmanına Asansör temin, montaj ve teslim edilmesi için 24/03/2011 tarihinde sözleşme imzalandığını, davalının 17.921,94 TL borcu kalmasına rağmen borcunu ödemediğini, bunun üzerine ….İcra Müdürlüğü’nün 2012/… E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının borcu olmadığından bahisle takibe ve borca itiraz ettiğini beyanla; davalının itirazının iptaline takibin devamına, % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında … … Cad. N: … – İSTANBUL adresinde yapılacak … Apartmanına Asansör temin, montaj ve teslimatı için 24/03/2011 tarihinde sözleşme imzalandığını, davacı yanın ödemelerden 17.921,94 TL’nin ödenmediği gerekçesi ile müvekkili aleyhinde ….İcra Müdürlüğü’nün 2012/… E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatmış olup, bu takibe yasal süresi içinde itiraz edildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre davacı şirketin yüklendiği işi en geç 24/08/2011 tarihinde tamamlayarak teslim etmesi gerekirken gerekli teslimatı ancak 15/12/2011 tarihinde geçici teslim tutanağı ile yaptığını, ilgili Geçici Teslim Tutanağında 15/12/2011 tarihinde işin tam olarak teslim edilmediği ve mevcut aksaklıkların tek tek belirtildiğini ve “eksiklikler giderildiği taktirde geçerlidir” ibaresinin Geçici Teslim Tutanağı üzerine şerh düşüldüğünü, davacı şirketin Asansör Ruhsatlarını temin etmediğini, davacı şirketin sözleşmeye aykırı tavırları nedeniyle müvekkilinin kendisine ait 7 adet daireyi 3 ay gecikme ile teslim aldığını bunun sonucu olarak 60.000,00 TL’lik kira gelirinden mahrum olduğunu beyanla; haksız açılan davanın reddine, davacı tarafın % 20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
27.12.2012 tarihli bilirkişi raporu özetle; a) 1 adet yeni asansörün temin ve tesisinin tamamladığı ve sorunsuz çalıştığını, geçici teslim tutanağında belirtilen eksikliklerin davacı asansör firması tarafından tamamlandığını, ruhsat alma işleminin davacı asansör firması tarafından yapılmadığını, kuyu teslim tutanağının düzenlenmediğini, teknik proje çizimlerinin onaylanmadığı hususları dikkate alındığında, sözleşmenin madde 3. göre işin teslim (bitiş) tarihinin öngörülen 5 aylık (24.08.2011) uzamasının uygun olduğunu, davalı tarafın, davacının eksiklerini giderdiğinin belgelenmediğini, davalı tarafın toplam bedelin 43.815,54 TL kısmını ödediği ve 17.510,00 TL (7.671,08 EUR) kısmınını bakiye kısmından mesul olduğunu görüş ve beyan etmişlerdir.
23.05.2022 tarihli bilirkişi ek raporu özetle; Dava konusu asansörün geçici teslim tutanağının düzenlendiği tarih (15.12.2011) itibariyle asansör ruhsatını almaya (asansörü tescil ettirmeye) uygun vaziyette olmadığını, davacı yüklenicinin üstlendiği işlerin eksik, kusurlu ve mevzuata göre yapılmayan iş ve imalat düşülmüş haldeki gerçekleşen imalat ve montajın, sözleşme kapsamındaki işin tamamına göre fiziki oranı %95 olduğu, talep edilebilecek miktarın (49.372,26 TL + KDV – 43.815,54 TL = ) 5.556,72 TL + KDV olarak hesaplandığını, dava konusu asansörün bina yöneticisi Zülfü Sütçü’ye çalışır halde teslim edildiği tarih (03.08.2012) itibariyle asansör ruhsatını almaya (asansörü tescil ettirmeye) uygun vaziyette olduğunu, davacı yüklenicinin üstlendiği işlerin eksik, kusurlu ve mevzuata göre yapılmayan iş ve imalat düşülmüş haldeki gerçekleşen imalat ve montajın, sözleşme kapsamındaki işin tamamına göre fiziki oranı %100 olduğu, talep edilebilecek miktarın (51.970,80 TL + KDV – 43.815,54 TL = ) 8.155,26 TL + KDV olarak hesaplandığını görüş ve beyan etmişlerdir.
02.08.2022 tarihli bilirkişi ek raporu özetle; Dosyaya sunulan bilgi ve belgelerle yapılan değerlendirmelerden hareketle; Durum1: geçici teslim tarihli (15.12.2011) itibariyle sözleşme kapsamındaki işin tamamına göre fiziki oranı %95 olduğunu, talep edilebilecek miktarın KDV hariç 5.556,72 TL – KDV dahil 14.444,13 TL olduğunu, Durum2: bina yöneticisine teslim tarihi (03.08.2012) itibariyle sözleşme kapsamındaki işin tamamına göre fiziki oranı %100 olduğunu, talep edilebilecek miktarın KDV hariç 8.155,66 TL – KDV dahil 17.510,40 TL olduğunu görüş ve beyan etmişlerdir.
GEREKÇE:
Mahkememizce verilen 08/11/2016 tarih ve 2016/… Esas, 2016/… Karar sayılı “direnme” kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/15-2331 Esas, 2021/739 Karar sayılı ilamıyla anılan kararın bozulmasına karar verildiği, bozma ilamı uyarınca mahkememizce bilirkişilerden ek raporlar alındığı somut olayda;
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, imzalanan 24.03.2011 tarihli sözleşme konusu asansörün teslimi için düzenlenen 15.12.2011 tarihli geçici teslim tutanağında belirtilen eksiklerin kim tarafından giderildiği, eksik işlerin tamamlanması konusunda ispat külfetinin taraflardan hangisinin üzerinde olduğu; davacı yüklenicinin asansör ruhsatını ve diğer izinler ile resmî onayları almamasının davalının kusurundan mı kaynaklandığı, sözleşmenin 13. maddesindeki düzenleme gereğince davacının bakiye iş bedeli alacağını talep etmekte haklı olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacı yüklenici şirketin, sözleşmede teknik özellikleri belirtilen bir adet asansörü temin ederek davalı iş sahibinin önceden belirlediği yere montajını yapıp çalışır vaziyette teslim etmeyi üstlendiği, taraflarca dosyaya sunulan 15.12.2011 tarihli “Geçici Teslim Tutanağı” başlıklı belgeye göre asansörlerin davalı iş sahibine teslim edildiği, ancak bu tutanakta bir takım eksikliklerin tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce mahallinde yapılan keşif sonucu bilirkişi heyetinden alınan 27.12.2012 tarihli raporda; sözleşme konusu asansörün montajının tamamlandığı, aktif olarak ve sorunsuz biçimde çalışır vaziyette olduğunun görüldüğü, 15.12.2011 tarihli geçici teslim tutanağında belirtilen eksikliklerin giderildiği, davacı asansör firmasının ruhsat alma işlemini yerine getirmediği, kuyu teslim tutanağının düzenlenmediği, teknik proje çizimlerinin onaylanmadığı belirtilmiştir. Bu noktada uyuşmazlık, geçici teslim tutanağında saptanan eksikliklerin kimin tarafından giderildiği, noksan işlerin tamamlanması konusunda ispat yükünün taraflardan hangisinin üzerinde olduğu noktalarında toplanmaktadır. Bu durumda 15.12.2011 tarihli tutanakla işin teslim edildiği dikkate alındığında, teslim tarihinden sonra tutanakta yazılı olan eksikleri giderdiğini yüklenici şirket kanıtlamalıdır; kanıtlayamadığı takdirde ise karinenin iş sahibi lehine olduğu açıktır. Diğer bir ifade ile, karine olarak teslim tarihinden sonra tutanakta belirtilen eksik işlerin davalı iş sahibi tarafından tamamlandığının kabul edilmesi gerekir. Ancak bilirkişi kurulunun 27.12.2012 tarihli raporunda, davalının noksan işleri kendisinin ikmal ettiğine yönelik savunmasıyla ilgili dosyaya ibraz ettiği bir takım faturaların, geçici teslim tutanağı belgesinde sayılan eksikliklerle ilgili olmadığı açıklanmış; davacı yüklenici şirket ise, tutanaktaki eksikleri tamamlayarak asansörü çalışır vaziyette davalıya teslim ettiğine ilişkin apartman yöneticisinin imzası bulunan ve davalının yargılamanın hiçbir aşamasında itiraz etmeyerek benimsediği 03.08.2012 tarihli teslim tutanağını dosyaya sunmuştur. Bu nedenle geçici teslim tutanağında yazılı olan eksik işlerin davacı şirket tarafından tamamlandığı kabul edilmelidir.
Bu aşamada taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 13. maddesindeki düzenlemenin ve ruhsata tabi bir iş olan asansörün ruhsat alınacak durumda olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı sonrası mahkememizce alınan ek raporda; geçici teslim tutanağındaki eksikliklerin giderilmesi sonucu düzenlenen AT Uygunluk Beyanın tarihi itibariyle asansörün, Asansör Yönetmeliğine uygun halde olduğu ve bunun da asansörün işletme ruhsatı alınabilir durumda olduğunu gösterdiğinin tespit edildiği, benzer şekilde 03.08.2012 tarihinde bina yöneticisi Zülküf Sütçü’nün “kata getirici testleri yapıldığı ve çalışır durumda teslim edildiği” el yazısıyla notu bulunduğu saptanmıştır. Bu tarih itibariyle davalı işveren tarafından sözleşmenin ilgili maddesinde “Ruhsat ve diğer gerekli izinlerin alınması için yapılması gereken resmi ödemeler işveren tarafından karşılanacaktır.” denilmesine rağmen ödemelerin yapıldığını gösteren bir belge dosya kapsamında bulunmadığından davalı işveren tarafından resmi ödeme yapılmadığı, sözleşme ile davacı yüklenicinin üstlendiği ve eksik olduğu belirlenen işlerin tamamlanarak AT Uygunluk Beyanı düzenlendiği ve 03.08.2012 tarihinde bina yöneticisine çalışır halde teslim edildiği dikkate alındığında, davalı işverenin sözleşmenin 13. maddesi yükümlülüklerini yerine getirmesi halinde asansörün ruhsat alınmasına (asansörün tesciline) uygun durumda olduğundan, gerçekleşen imalat ve montajın, sözleşme kapsamındaki işin tamamına göre fiziki oranının %100 olarak tespit edildiği, bu durumda talep edilebilecek miktarın KDV dahil 17.510,40 TL olduğu anlaşıldığından, taleple bağlılık ve davalı yararına kazanılmış hak dikkate alınarak 17.510,00-TL üzerinden davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Alacak likit olmadığından icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalının …. İcra Dairesinin 2012/… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın KISMEN İPTALİ ile takibin 17.510,00-TL üzerinden takip tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte DEVAMINA,
2-İcra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 1.196,11-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 261,50-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 934,61-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 411,94- TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 285,80-TL ilk gider, 569,70 TL tebligat, müzekkere ve keşif gideri, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.355,50-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 2,307,93-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 110,00 TL tebligat ve müzekkere giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 2,53-TL nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine.
8-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Yargıtay Hukuk Dairesince incelenmek üzere Yargıtay yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı karar verildi. 14/09/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)