Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/381 E. 2023/507 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/381 Esas
KARAR NO : 2023/507

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 12/09/2022
KARAR TARİHİ : 23/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dava dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin …Mah. Maltepe Cad. Edirmekapı Şehitlik Arkası … Sitesi No:..Bayrampaşa/İstanbul adresinde bulunan işyerini 01.05.2015 tarihinde kiraladığını ve 15.05.2015 tarihinde de resmi Vergi açılışı yaptığını, müvekkilin işyerinde kot yıkama olarak tabir edilen tekstil işiyle iştigal ettiğini, müvekkilin 26.05.2015 tarihinde davalı ile elektrik kullanımı için sözleşme imzaladığını, sözleşme sonrasında da 21.03.2015 tarihinde tesisata önceden takılmış olan Köhler marka 51027020 seri no’lu sayacın müvekkilin üzerine geçtiğini, Müvekkilin 26.05.2015-29.02.2016 tarihleri arası işyerinde bahsedilen faaliyette bulunduğunu ve davalı tarafından gönderilen elektrik faturalar düzenli ödenirken 29.02.2016 tarihinde müvekkilin işyerinde davalı kurum elemanları inceleme yaparak mıknatıs vasıtasıyla kaçak elektrik kullanıldığı iddiasıyla davalı tarafından müvekkil adına… no’lu sayaç ile ilgili …no’lu zabıt tanzim edilmesi üzerine haksız olarak 11.03.2016 son ödeme tarihli 80.913,70-TL kaçak ve 133.780,30 TL kaçak ek tahakkuk olmak üzere toplamda 214.694,40 TL. tahakkuk ettirildiğini, işbu faturalara vekaleten … tarafından itiraz edilmiş ise de davalı kurumun itirazı dikkate almadığını, davalı idarenin ödeme yapılmaz ise elektriğin kesileceği yönünde sürekli yaptıkları tehditler neticesinde elektriğin iki gün kesik kaldığı ve sonrasında davalıya 09.03.2016 tarihinde 40.000-TL ödendiğini, müvekkili şirketin taksitlendirme yapmaya zorlandığından 18.03.2016 tarihinde de 15.000 TL. daha olmak üzere toplamda 55.000-TL ödendiğini, meydana gelen olaylar sonrasında müvekkilin iş yapamaz duruma gelmesi nedeniyle 21.03.2015 tarihinde makineleri …isimli şahsa satarak işyerini kapatmak zorunda kaldığını ve aboneliğin iptalini talep ettiğini, işyeri için …adına sözleşme yapıldığını, müvekkilin 10.989-TL güvence bedelini talep etmesine rağmen borca karşılık mahsup edildiğini öğrendiğini, müvekkilin kaçak ve ek tahakkuların nasıl ve neye göre hesaplandığını bilmediğini ve öğrenmek için davalıya müracaat ettiğini, verilen cevapta hesaplamanın abonelik sözleşmesinde yazan kurulu/bağlantı gücüne göre ve 28.05.2015 tarihindeki endeks okumasının referans alınarak yapıldığının bildirildiğini, ancak yapılan tüm işlemlerin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilin sayaca müdahale etmediğini ve kaçak elektrik kullanmadığını, müvekkilin işyerinde toplam 10 ay bulunduğu, bu süre içinde müvekkile 21.000-36.000 TL. aralığında elektrik bedellerinin tahakkuk ettirildiğini, müvekkilin kaçak elektrik kullanması durumunda belirtilen fatura meblağlarının çok daha düşük olması gerektiğini, müvekkilin kendisine maddi yarar sağlama gibi bir kastının olmadığını, müvekkilin işyerini 25.03.2016 tarihinde devrettikten sonra işyerinde aynı makineler ile çalışmaya devam edildiğini, yeni dönemdeki tüketimlere ait fatura bedellerinde belirgin bir artış olmadığını, bu durumun müvekkilin kaçak elektrik kullanmadığını gösterdiğini, davalı tarafın müvekkilin mıknatıs ile kaçak elektrik kullandığını iddia etsede, elektronik sayaçların özelliği gereği sayaca mıknatıs ile müdahale edilmesinin ve elektronik sayaca dışardan müdahale edilerek kaçak elektrik kullanılmasının mümkün olmadığını, mıknatıs ile kacak mekanik sayaca müdahale edilebileceğini, söz konusu sayacın müvekkil işyeri dışında davalı kuruma ait trafonun duvarında olduğunu, trafo içinde sayaçların güvenliği davalı tarafından sağlandığından kaçak kullanımdan abonenin sorumluluğunda olamayacağını, sonuç olarak, dava süresinde davalı kurumun müvekkil aleyhine cebri icra uygulaması yapmasının önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, haksız ve hukuka aykırı tahakkuk ettirilmiş 80.913,70 TL. kaçak ve 133.780.30-TL kaçak ek tahakkukların iptali ve müvekkilin borçlu olmadığının tespiti, müvekkilden haksız bir şekilde tahsil edilen 55.000-TL’nin 18.03.2016 ödeme tarihinden ve 10.989-TL güvence bedelininde aboneliğin iptal edildiği tarihten itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep edilmiştir.
Asıl dava dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; Davacının …Mah. Maltepe Cad. Edirmekapı Şehitlik Arkası …Sitesi No:… Bayrampaşa/İstanbul adresinde kot yıkama işi yaptığını, 26.05.2015 tarihinde müvekkil ile abonelik sözleşmesi imzaladığını, dava konusu … no’lu tesisatın olduğu mahalde 29.02.2016 tarihinde yapılan kontrolde mıknatıs ile sayaca müdahale edilmek suretiyle kaçak elektrik kullanıldığı tespit edilerek davacı hakknda … no’lu tutanağın düzenlendiğini, saat 09:15 sıralarında yapılan tespit sırasında R:248A, S:232A ve T:256A olmak üzere toplam 736A akım çekildiğinin ölçüldüğünü, yürürlükteki mevzuat hükümleri doğrultusunda davacıya 25.01.2016- 29.02.2016 tarihleri arası 35 gün için 81.683,72 TL. kaçak bedeli ve 25.01.2016 – 28.05.2015 tarihleri arası 242 gün için 93.780.30-TL kaçak ek tahakkuk bedeli olmak üzere toplamda 175.464,02 TL. bedel tahakkuk ettirildiğini, davacının iddiasının aksine elektronik sayaçlarda da mıknatıs ile kaçak elektrik kullanımının mümkün olduğunu, davacının protokol gereği ödenmemiş borçları bulunduğundan güvence bedelinin iadesinin Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 37. maddesi gereğince mümkün olmadığını, davaya konu mahalde 29.02.2016 tarihinde yapılan kontrolde sayaca mıknatıs ile müdahale edildiği tespit edildiğinden tutanağının düzenlendiğini, davacıya yapılan kaçak işlemi ve tahakkukun Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 26. ve devam maddelerine uygun olduğunu, davacı taraf işyerinde 3 vardiya çalışmadığını iddia etse de tüketim ekstrelerinden ve sayaç bilgi dökümünden işyerinde 3 vardiya çalışıldığının anlaşıldığını, ayrıca mevzuat doğrultusunda da kaçak ve kaçak ek tahakkuklarına iletim, Psh, dağıtım, Psh sayaç bedeli ve kayıp kaçak bedelinin dahil edilmesi gerektiğini ve bunun yasal bir zorunluluk olduğunu, söz konusu faturaların ve fatura bedellerinin EPDK’nm yasal düzenlemeleri ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesine göre düzenlendiğini ve tüm fatura bileşenlerinin tahsil edilmesi gerektiğini, davacı taraf kaçak elektrik kullanarak müvekkil şirketin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, davacı taraf yapılan işlemlere itiraz etmesine rağmen tüm işlemlerin mevzuat hükümleri doğrultusunda yapıldığını, davacı tarafın ihtiyatı tedbir kararı talep ettiğini, müvekkil şirketin özelleştirme ile artık bir kamu idaresi olmayıp ticari faaliyet içinde kar amacı güden bir şirket olduğunu, ancak müvekkil şirketin tüm faaliyetlerinin EPDK tarafından izlendiğini ve müvekkil şirketin kurumca belirlenen gelir tavanı üzerinden gelir elde etmesinin zaten mümkün olmadığını, bu nedenlerle belgeler ve gerekçelerle dava konusu faturaların davacının sayaca mıknatıs ile müdahalesi nedeniyle kaçak elektrik kullanması neticesinde tahakkuk ettirildiğini, dolayısıyla borçtan davacının sorumlu olduğuna karar verilmesi ve davanın reddine karar verilmesini talep edilmiştir.
Birleşen dava dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı/borçlunun kullanımında 436100 sayılı tesisata ait mahalde 29.02.2016 tarihinde kurum tarafından yapılan kontrollerde sayacın mıknatıs vasıtasıyla kayıta yapmasının engellenmesi suretiyle kaçak elektrik kullanıldığı tespit edildiğini, bu sebeple …seri numaralı Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı tanzim edildiğini. Bu tutanağa istinaden 80.913,70 TL kaçak faturası ve 133.780,30 TL ek tahakkuk faturası tanzim edildiğini. İlgili tahakkuklara istinaden 09.03.2016 tarihli ve 133.780,30 TL bedelli fatura için 09.03.2016 tarihinde 40.000,00 TL , 18.03.2016 tarihli ve bedelli 80.913,70 TL fatura için 18.03.2016 tarihinde 14.112,18 TL olmak üzere toplamda 54.112,18 TL ödeme yapıldığını. Geçikmiş gün faizi ve faizin KDV’si ilave edilerek ve ödenen 54.112,18 TL’nin mahsubu ile 274.387,44 TL’nin tahsili amacıyla İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü …Esas sayılı takip başlatığını, davalının borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu. Davalı tarafından işbu davaya konu kaçak elektrik bedelinden sorumlu olunmadığının tespiti maksadıyla açtığı İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas sayılı dosyasının tarafları ile dava konusunun aynı olduğunu, iş bu davanın İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile birleştirme talepli açıldığı anlaşılmıştır.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E., … K. sayılı dosyası mahkememiz dosyası ile birleşmiş, yargılamaya iş bu esas üzerinden devam edilmiştir.
GEREKÇE:
Asıl dava dosyasında Dava, davacı adına kaçak elektrik kullanımı gerekçesiyle tahakkuk ettirilen 80.913,70 TL kaçak ve 133.780,30TL. kaçak ek tahakkuk olmak üzere toplamda 214.694,40 TL’lik borcun oluşmadığının tespiti ile bu borç nedeni ile cebri icra tehditi altında ödenen 55.000,00 TL’nin ve davalı tarafa ödenen 10.989-TL güvence bedelinin istirdatına ve davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talebine ilişkindir
Birleşen dava dosyasında ise asıl dava konusu uyuşmazlığa konu alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce bozma ilamı öncesi asıl dava dosyasında yapılan yargılama neticesinde”Bedaş’ın tahakkuku yaptığı kaçak ve ek tahakkuk meblağları tüketim eğrisi üzerinde zaten daha önceden tahakkuku yapılmış tüketimlere ilave edildiğinde anormal büyük kurulu güç ortaya çıkması gerekmekte olup, ilgili tesisattan beslenen tüketici tutanak öncesi ve sonrası endeksi dikkate alındığında mümkün görülmediği bilirkişi raporunda grafik olarak belirtilen endeks ve güç dikkate alınarak yapılan değerlendirmeler sonucu tutanak öncesi kaçak elekrik tüketimin varlığının ispat edilmediğinin bildirildiği bu hali ile davacının kaçak enerji kullandığı iddiasıyla yapılan tahakkuk ve ek tahakkukun yerinde olmadığı anlaşılmıştır.Davacının diğer talebi bu borç nedeni ile cebri icra tehditi altında ödenen 55.000,00 TL’nin istirdatı talebi olup davacının kaçak elektrik tahakkukunun söz konusu olmadığı dolayısıyla kaçak elektrik faturasından dolayı borçlu olmadığı bir bedeli cebri icra tehditi altında 18/03/2016 tarihinde ödediği sabit olmakla bu bedelin de ödeme tarihinden itibaren işleyen ticari faizi ile birlikte istirdatı talebinin de kabulü gerekmiştir.” şeklindeki gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş, karar istinaf denetiminden geçmiş ise de Yargıtay tarafından yapılan temyiz incelemesi ile raporlar arasındaki çelişkinin varlığı bu çelişkilerin giderildiği, 3’lü heyetten yeni .bir rapor alınması gerekliliği sebebiyle bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş, yargılamaya devam edilmiş, bozma ilamı ışığında asıl ve birleşen dava dosyaların kapsar, çelişkileri gidermesi amacıyla yeni bir heyet teşekkülü sağlanmış, hazırlanan rapor taraflara tebliğ edilerek, savunma ve itirazlar alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde;
Asıl davada Yargıtay Bozma ilamı öncesinde mahkememizce İTÜ Elektrik Mühendisliği Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. …, İTÜ Elektrik Mühendisliği Fakültesi öğretim üyesi Dr. … ve yeminli Mali Müşavir …’dan oluşan heyetten alınan ek ve kök raporlarda da;
26.02.2016 tarihinde bedaş görevlilerince tesisatta okuma yapıldığı ve bu tarihte sayacın normal çalışmakta olduğu, tüketim değerlerine bakıldığında bu tarihten önce ve sonrasında elektrik tüketiminde belirgin bir fark görülmediği,
davalının tahakkuk ettirdiği kaçak ve ek tahakkuk meblağlarına ilişkin tüketim değerlerine, kaçak tutanağı öncesinde yapılan normal tahakkuklara ait tüketim değerleri ilave edildiğinde, kaçak öncesi ve sonrası endekslere göre anormal bir kurulu gücün ortaya çıktığı, bu yükseklikte bir tüketimin mümkün olmadığı ,
kaçak kullanıma dair dosyada bir delilin olmadığı, ayrıca sayaca yerleştirilen mıknatısla kaçak kullanıp yapıldığı söylendiği durumda bu mıknatısın hem fotoğrafının çekilip hemde mühürlü torba içerisinde saklanıp mahkemeye sunulması gerektiği ancak böyle bir sunumun da yapılamadığı, dolayısıyla kaçak kullanım tespiti delillendirilemiyorsa, endeks verileri üzerinden kaçak kullanımın varlığının araştırılması gerektiği ancak endeks verilerinden de kaçak kullanım yapıldığı konusunda yeterli bulgu ve belgeye ulaşılamadığından kaçak tüketimin yapıldığından bahsedilemeyeceği, şeklinde tespitlerle kaçak kullanım olmadığı belirtildiği,
Bozma sonrası; Elektrik Yüksek Mühendisi …, Elektrik Yüksek Mühendisi … ve ve yeminli Mali Müşavir …’dan oluşan heyetten alınan alınan 07.04.2023 tarihli raporda da;
Manyetik müdahalenin elektrik sayacının eksik tüketim kaydetmesine neden olup olmadığı
henüz yeter derecede doğrulanmamıştır. Eksik tüketim kaydına neden olacağı umulan teorik
bir görüştür.
OSOS kapsamına dahil edilecek sayaçların, haberleşme donanımının ve ilave teçhizat ve altyapının asgari teknik özelliklerine ilişkin şartnamenin” 2.25. Maddesinde ; “Elektromanyetik alanlardan etkilenmeyecek bir yapıda olacaktır” hükmü vardır. Bu şartname hükmü uyarınca imalatçılar sayaç ve donanımları manyetik etkiye (müdahaleye) karşı korumalı olarak yapmaktadır.
İddia edilen 28.05.2015-29.02.2016 tarihleri arasındaki ihtilaflı dönemin günlük ortalama tüketimi (9575-1260)x80kWh/277gün=2401,444kWh/gün, geçmiş dönemin yani 21.01.2015- 28.05.2015 tarihleri arasındaki ihtilafsız dönemin ortalama günlük tüketimi [(29999- 28901)+344+1260]x80kWh/127gün=1072,125kWh/gün olup, tüketimde azalma değil, %124 oranında artış olduğu şeklindeki tespitlerle sayaçlara manyetik etki (müdahale) olmadığını sayacın tüketimleri doğru kaydettiği ve kaçak kullanım olmadığı tespit edilmiş icra ve elektrik kesintisi baskısı altında ödenen 55.000-TL ile güvence bedelinin iadesinin gerektiği tespitleri yapılmıştır.
Yapılan tespit ve değerlendirmeler ve alınan bilirkişi heyet raporu ile çelişkilerin bozma ilamına uygun şekilde giderildiği, bozma ilamı sonrası alınan bilirkişi heyet raporunun somut olaya ve dosya kapsamına uygun olduğu, hesaplama içeriği ve tespitlerde hata bulunmadığı, sayaçlara manyetik etki (müdahale) olmadığını sayacın tüketimleri doğru kaydettiği ve kaçak kullanım olmadığı, davalının; ” ihtirazi kayıtla ödeme yapmadığından ödenen meblağların ve güvence bedelinin davacıya iade edilmesinin mümkün olmadığı” yönündeki tespitinin yerinde olmadığı, davalının dayandığı TBK’nın 78. Maddesinin olayda uygulama yeri olmayıp, bu madde borç tehdidi altında tutulmayan dönemlerde yapılan ödemelerde uygulanmaktadır. Taraflar arasında sözleşme olması kaçak elektrik kullanıldığından bahisle kaçak tutanağı düzenlenmesi ve aboneliğinin iptal edilerek elektrik kesintisi yapılması karşısında, tekstil atölyesi olan bir iş yerinin işlerinin durması riskine karşı cebri icra tehdidi altında ödeme yaptığı açıktır.

YARGITAY 23. HUKUK DAİRESİ’nin E. 2019/54K. 2019/2791 sayılı ilamında;
” davacının, icra tehdidi altında kalmamak ve davalının “enerji nakli” konusunda tekel durumunda olduğunu dikkate aldığı için ödeme yaptığını belirtmesi; daha önemlisi davacının, istirdat talebini taraflar arasında geçerli olan sözleşmeye ve sözleşme hükmünün yanlış uygulanmasına dayandırması dikkate alındığında, davacının ayrıca ihtirazı kayıt koymasına gerek olmaksızın; sözleşmeye istinaden zamanaşımı süresi içinde istirdat talebinde bulunabileceği, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi’nin “ihtirazı kayıt konulmadığı” gerekçesiyle ödenen bir kısım cezaların istirdadının mümkün olmadığı yönündeki kanaat ve kararında da isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Yüksek Mahkemenin yerleşik içtihatlarında; iş bu dava gibi bir tarafın elektrik idaresi olduğu davalarda elektrik kesintisi tehdidi altında yapılan ödemenin ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş dahi olsa istirdatına karar verileceği belirtilmekte olup anılan sebeplerle asıl davanın KABULÜ ile;
Davacıya ait … nolu sayaca ilişkin olarak… nolu zabıta istinaden 11/03/2016 son ödeme tarihli 80.913,70-TL kaçak ve 133.780,30-TL kaçak ek tahakkuk olmak üzere toplam 214.694,40-TL olarak tahakkuk ettirilen borçtan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Davacının faturalara istinaden haciz baskısı altında ödediği 55.000-TL’nin ödeme tarihi olan 18/03/2016 tarihinden ve güvence bedeli olarak yatırılan 10.985-TL’nin aboneliği iptal tarihi olan 25/03/2016 tarihinden itibaren işleyen ticari faizi ile birlikte davalıdan istirdatı ile davacıya verilmesine dair karar verilmiş ve yine aynı gerekçeler hasebiyle birleşen itirazın iptali davasının da reddine karar verilmiş, aşağıdaki hali ile hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davanın KABULÜ ile;
Davacıya ait 5102720 nolu sayaca ilişkin olarak …nolu zabıta istinaden 11/03/2016 son ödeme tarihli 80.913,70-TL kaçak ve 133.780,30-TL kaçak ek tahakkuk olmak üzere toplam 214.694,40-TL olarak tahakkuk ettirilen borçtan dolayı DAVALIYA BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
Davacının faturalara istinaden haciz baskısı altında ödediği 55.000-TL’nin ödeme tarihi olan 18/03/2016 tarihinden ve güvence bedeli olarak yatırılan 10.985-TL’nin aboneliği iptal tarihi olan 25/03/2016 tarihinden itibaren işleyen ticari faizi ile birlikte davalıdan istirdatı ile davacıya verilmesine,
2-Birleşen İstanbul … ATM …E 2022/502K sayılı davanın reddine,
ASIL DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 19.173,48-TL Harçtan peşin alınan 3.853,35-TL harcın mahsubu ile bakiye 15.320,13-TL karar ve ilam harcının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalıdan tahisili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 33.057,22TL. nispi vekalet ücretinin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından bozma öncesi yapılan 3.882,55-TL ilk gider, 155-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 3.250-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7.287,55-TL ile bozma sonrası yapılan posta masraflarından oluşan 155,00 TL’nin toplamı olan 7.442,55 yargılama giderinin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalıdan tahsili davacıya verilmesine, davalı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333. md. uyarınca taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde yatıran tarafa iadesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
7-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 4.685,86 TL peşin harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 4.505,96 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
8-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki tarifeye göre belirlenen 41.414,24 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
10-HMK 333. md. uyarınca taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde yatıran tarafa iadesine,
11-1.560 TL zorunlu arabuluculuk ücreti giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/05/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*