Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/378 E. 2023/265 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/378 Esas
KARAR NO : 2023/265
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/05/2022
KARAR TARİHİ : 22/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkilinin, … Mah. … Cad., … /İZMİR adresinde bulunan, … Tic. Ltd. Şti.’nin tek ortaklı yetkilisi olduğunu, şirketin aslen 2 ortaklı kurulduğunu ancak tarafların 14.01.2021 tarih ve 2021/01 Karar Sayılı genel kurul kararı ile şirket ortaklarından davalı …’in 268 hissesini, 100.000,00-TL karşılığında müvekkili …’a devri ile şirket tek ortaklı limited şirketi haline geldiğini, İş bu husus pay defterine işlendiğini, anılı hisse devrinin gerçekleşmesi ile davalı yanın yetkileri münferiden sona ermiş olduğunu ve şirket ile bir ilgisi kalmadığını, … Noterliği’nin, 14.01.2021 tarih, … yevmiye numaralı ” Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi” üst başlığı altında sözleşme düzenlendiğini, iş bu sözleşme muhtevasıyla sabit olduğu üzere davalı yanın hisselerinin karşılığı olarak 100.000,00-TL tutarlı hisse devir bedelinin nakden ve tamamen müvekkilce davalıya ödendiğinin açık olduğunu ancak davalı tarafça şirket paylarının karşılığı olarak hisse devir bedeli tümden ve nakden müvekkilince tarafına ödenmiş olmasına rağmen; müvekkili hakkında 05.01.2022 tarihinde … İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, anılı devir bedelinin müvekkilince ödenmiş olması hasebiyle mezkur icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, tüm bu sebeplerle öncelikle müvekkili hakkında haksız ve hukuka aykırı şekilde kötü niyetli alacaklı tarafından başlatılan … İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyası hakkında dava sonuna kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesini, takibin durdurulmasını, takip dosyasında müvekkilinin yetkilisi olduğu şirket hakkında haciz işlemlerine geçilmemesini ve haciz uygulanması halinde icra dosyasına yapılan tahsilatın alacaklıya ödenmemesini, icra takibinden dolayı müvekkilin davalı tarafa borçlu olmadığının tespitini, davalının toplam takip tutarının %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı tarafça da açıkça kabul edildiği üzere, davacı ve davalı müvekkili arasında, bir adi yazılı sözleşme yapıldığını, bu sözleşmenin belirtilen şirket hisselerinin devrinden önce bu hisse devrine ilişkin yapıldığının belirtildiğini, belirtilen icra takibine konu edilen taraflar arasında imzalanan sözleşmenin varlığı ve doğruluğu davacı tarafça da net bir şekilde kabul edildiğini, taraflar arasında yapılmış olan yazılı sözleşmede belirtilen, yapılacak ödemeler de tek tek dava dilekçesinde yazıldığını, sözleşmenin belirtilen şirket hisselerinin davalı müvekkil …’den davacı …’a devri açısından anlaşıldığı ve bu anlaşma kapsamında 1.maddede yazılı ödemelerin … tarafından müvekkili olan …’e yapılacağının belirtildiğini, sözleşmenin 1. maddesinde davacı … tarafından, 13.01.2021 tarihinde 100.000 TL, 31.03.2021 tarihinde 150.000 TL ve 08.08.2021 tarihinde ise 200.000 TL ödeneceği, toplamda 450.000 TL karşılığında devrin gerçekleşeceğinin yazıldığını, sözleşmenin 4. maddesinde de 100.000-TL’nin sözleşmenin imza tarihi 13.01.2021 tarihinde peşin olarak ödendiğinin de belirtildiğini, ancak davacı …’ın 100.000 TL ödemesi haricinde, 06.04.2021 tarihinde kardeşi … hesabı üzerinden müvekkiline 60.000-TL daha ödeme yaptığını ancak geriye kalan 290.000 TL’lik borcunu ödemediğini, arz ve izah olunan ve Mahkememizce re’sen göz önüne alınacak sair nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı ortağın, tüm ihtiyadi tedbir taleplerinin reddolmasıyla birlikte, menfi tespit talebinin reddine ve davacının borçlu olduğuna karar verilmesini, talep edilen ihtiyati tedbirin reddini ve hacizlerin durdurulması ve tahsilat yapılırsa ödenmemesine ilişkin taleplerin ve kötü niyet tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddini, davacı aleyhine %20 inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davalının dava dışı … Tic. Ltd. Şti.’ndeki hissesinin davacıya devri sonrasında, davacının davalıya hisse devir bedeli borcu bulunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Davalının dava dışı … Tic. Ltd. Şti.’nde pay sahibi iken, anılan şirketteki hissesini davacıya sattığı, davalının devir bedelinin ödenmediği iddiası ile davacı hakkında icra takibi başlattığı, davacının ise … Noterliği’nin, 14.01.2021 tarih, … yevmiye numaralı ” Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi” üst başlığı altında sözleşme düzenlendiğini, sözleşme muhtevasıyla sabit olduğu üzere davalı yanın hisselerinin karşılığı olarak 100.000,00-TL tutarlı hisse devir bedelinin nakden ve tamamen davalıya ödendiği savunduğu somut olayda; dava, limited şirket hisse devir bedelinin tahsiline ilişkin olup, taraflar arasında 14/01/2021 tarihinde noterde hisse devir sözleşmesi düzenlenmiş ve devir bedeli 100.00,00 TL olarak gösterilmişse de bu tarihten bir gün önce taraflar devir bedelinin 450.000,00 TL olduğuna, 100.000,00 TL’nin peşin alındığına, 350.000 TL kaldığına (150.000,00 TL’nin 31.03.2021 tarihinde, 200.000,00 TL’nin 08.08.2021 tarihinde ödeneceğine), ekte düzenlenen borç listesinden davacının sorumlu olduğuna dair de adi yazılı belge düzenlemişlerdir. Davacı taraf bu belge altındaki imzasına itiraz etmemiştir. Adi yazılı belgede devir bedeli ve şirketin borçlarının davacı tarafından ödeneceği net olarak belirtilmiş olup, adi yazılı belge ekindeki borç listesinde devir bedeline ilişkin bir husus düzenlenmemiş olup, yazılan miktarlar da devir bedelinden farklıdır.
Sonuç olarak, 13/01/2021 tarihli belgeden tarafların bedelde muvazaa yaptıkları ve bu bedelin noterde ödenmediği anlaşıldığından, taraflar arasında düzenlenen imzası inkar edilmeyen belgeye itibar edilerek davanın reddine, tedbir kararı uygulanmadığından davalının tazminat talebinin de reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Tazminat talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 5.420,94-TL’nin 179,90-TL nispi karar harcından mahsubu ile fazla 5.241,04-TL harcın kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 47.440,36-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle … BAM ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı karar verildi. 22/03/2023

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)