Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/320 E. 2022/565 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/320
KARAR NO:2022/565

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2020
KARAR TARİHİ : 05/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03/08/2017 günü davalı sürücü… plakalı aracı ile seyir halinde iken müvekkilinin kullandığı motosiklete yol vermeyerek sıkıştırması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin kaza sonrasında vücudunda daimi bir güç kaybı oluştuğunu ve çalışma gücünün azaldığını beyanla; davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000-TL maddi 1.000-TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen kaza tarihinden iki yıl geçtiğini, bu sebeple davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, kazada kusurun davacı tarafa ait olduğunu, müvekkili şirketin iş bu kazada bir kusurunun bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Aş vekili cevap dilekçesinde özetle; 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 Sayılı Kanunu’nun 5. maddesiyle değişik 97. maddesiyle zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenlendiğini, aynı değişiklikle sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına dair uyuşmazlık olması hâlinde, zarar görenin dava açılabileceği belirtiltiğini, yasal değişiklikle, zarar görenin hak sahipleri ZMSS sigortacısına karşı artık doğrudan dava açamayacak olup, yasa ile özel bir dava şartı getirildiğini, dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullar olduğunu, belirterek HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremezlik iddiasına dayayı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Dosya İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/11/2020 tarih… esas … karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilmiştir.
Mahkememizce 22/06/2021 tarih … esas …karar sayılı karar ile karşı görevsizlik karar verilmiştir.
Karşı görevsizlik kararı üzerine dosya yargı yeri belirlenmesi üzerine bölge adliye mahkemesine gönderilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 12/04/2022 tarih 2021/1995 esas 2022/992 karar sayılı ilamında yargı yeri olarak mahkememizi belirlemiştir.
Davacı vekili İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında 12/11/2020 tarihli celsesinde davalı halk sigorta yönünden davalarını atiye bıraktıklarını beyan etmiştir.
İstanbul… Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı üzerine mahkememizce yapılan 01/06/2021 tarihli celsede yine davacı vekili davalı sigorta şirket yönünden davadan vazgeçtiklerini beyan etmiş, davalı sigorta şirketi vekiline davadan vazgeçme beyanına karşı muvafakat edip etmedikleri hususunda beyanda bulunmaları için 1 haftalık kesin süre verilmiş ancak davalı vekilince herhangi bir beyanda bulunulmamıştır.
Bunun üzerine davalı sigorta şirketi yönünden davadan vazgeçildiğinden bu davalı yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
HMK’nun 114. maddesinde dava şartları sayılmış, aynı maddenin 2. fıkrasında ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir.
19.12.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi eklenmiştir.
Anılan maddeye göre; “(1)Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”denilmiştir.
Görüldüğü üzere, 6102 sayılı TTK’ye eklenen 5/A maddesinde, Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri olan ticari davalarda, arabuluculuk dava şartı olarak belirlenmiştir.
Dava 01.01.2019 tarihinden sonra açılmış olmakla, ticari bir dava olarak zorunlu arabuluculuğa tabi olup, arabulucuya başvurmak ve süreç tamamlandıktan sonra dava açılması hususu ve buna uyulmaması HMK’nin 114/2.maddesinde belirtilen “diğer dava şartlarına aykırılık” olarak davanın usulden reddi sebebidir.
6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun(HUAK) 16.maddesinde, “(1) Arabuluculuk süreci, dava açılmadan önce arabulucuya başvuru hâlinde, tarafların ilk toplantıya davet edilmeleri ve taraflarla arabulucu arasında sürecin devam ettirilmesi konusunda anlaşmaya varılıp bu durumun bir tutanakla belgelendirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar….” hükmü ile sürecin başlangıcını;
HUAK madde 17/1’de belirtilen haller olan;
“a) Tarafların anlaşmaya varması.
b) Taraflara danışıldıktan sonra arabuluculuk için daha fazla çaba sarf edilmesinin gereksiz olduğunun arabulucu tarafından tespit edilmesi.
c) Taraflardan birinin karşı tarafa veya arabulucuya, arabuluculuk faaliyetinden çekildiğini bildirmesi.
ç) Tarafların anlaşarak arabuluculuk faaliyetini sona erdirmesi.
d) (Değişik: 12/10/2017-7036/23 md.) Uyuşmazlığın arabuluculuğa elverişli olmadığının tespit edilmesi.”
Arabuluculuk sürecinin sona erme hallerini düzenlemiştir.
6325 sayılı Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğu düzenleyen 18/A maddesi ise; “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir…”hükmünü içerir.
Somut olaya bakıldığında; davacı tarafın davayı 19/02/2020 açtığı, zorunlu arabuluculuk başvurusunun yapılmadığı anlaşılmıştır.
Ankara BAM 22 HD 2019/1889-2074 sayılı örnek kararında açıklandığı üzere; Dava açılmadan önce tarafların anlaşamadığını gösterir arabuluculuk son tutanağı düzenlenmediğinden dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulen reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı Sigorta Şirketi yönünden davadan vazgeçildiğinden bu davalı yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Diğer davalılar yönünden arabuluculuk dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
3-Maddi tazminat talebi yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 80,70-TL karar harcının davacıdan peşin alınan 54,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 26,30-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince 80,70-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Maddi tazminat talebi yönünden Davalı … SİGORTA A.Ş. vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 2.000-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … SİGORTA A.Ş’ye verilmesine,
6-Manevi tazminat talebi yönünden Davalı… SİGORTA A.Ş. vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 1.000-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı TÜRKİYE SİGORTA A.Ş’ye verilmesine,
7-Maddi tazminat talebi yönünden Davalı … LİMİTED ŞİRKETİ vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 2.000-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …LİMİTED ŞİRKETİ’ne verilmesine,
8-Manevi tazminat talebi yönünden Davalı …LİMİTED ŞİRKETİ vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 1.000-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … LİMİTED ŞİRKETİ’ne verilmesine,
9-Davalı … LİMİTED ŞİRKETİ yapmış olduğu 100-TL tebligat giderinin davacıdan alınarak davalı … LİMİTED ŞİRKETİ’ne verilmesine,
10-Davalı … SİGORTA A.Ş’ yapmış olduğu 50-TL tebligat giderinin davacıdan alınarak davalı … SİGORTA A.Ş’ye verilmesine,
11-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
12-HMK 333. md. uyarınca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı asilin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/07/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır