Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/312 E. 2022/667 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/… Esas
KARAR NO : 2022/667
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2022
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/07/2022
KARAR TARİHİ : 20/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekili şirket ile davalılar … A.Ş. (“Şirket”) ve … … (“Satıcı”) ve arasında 15.03.2019 tarihinde Alım Opsiyonu Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme’nin 2.2. maddesinin“Sözleşme Tarihi’nden itibaren 12 (oniki) ay içinde (“Opsiyon Süresi”), Alıcı, Satıcı herhangi bir bedel ödemeksizin Alım Opsiyonu Hisseleri’nin %100’üne kadarını Satıcıdan alma hakkına sahip olacak ve Satıcı da bu hisseleri Alıcı’ya satma yükümlülüğünde olacaktır.” hükmünü içermekte olup, bu hüküm 10.03.2020 yürürlük tarihli Ek Protokol ile revize edildiğini, buna göre tarafların karşılıklı yazılı mutabakatı ile opsiyon süresinin 15.05.2020 tarihine kadar uzatıldığını ve müvekkil şirketin, şirket’te satıcı’ya ait ve şirket toplam sermayesinin %20’sine tekabül eden hisseleri satın alma hakkına sahip olacağının ve satıcının da bu hisseleri müvekkili şirkete satma yükümlülüğünde olacağının düzenlendiğini, bu kapsamda müvekkili şirket tarafından 55.000,00-USD tutarındaki ödeme ve sözleşmenin 4.1. numaralı maddesinde öngörülen malzeme tedarikinin şirkete yapıldığını, ancak devre konu paylar müvekkili şirkete devredilmeden ve opsiyon süresi henüz tamamlanmadan önce, müvekkili şirket tarafından alım opsiyonu hakkının kullanılmamasına karar verildiğini ve …. Noterliği’nden keşide edilen 14 Mayıs 2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname ile nakit olarak ödenen opsiyon bedelinin iadesinin talep edildiğini, davalıların opsiyon sözleşmesindeki yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, Opsiyon Bedeli tutarında cezai şart bedelinin de davalılardan talep edildiğini ancak şirketin 27 Mayıs 2020 tarihli ve 11490 yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesinde dayanağı olmayan gerekçelerle müvekkili şirketin taleplerini kabul etmediğini ifade ettiğini, diğer davalı satıcının ise ihtarnameye yanıt dahi vermediğini, hal böyle iken müvekkili şirketin davalılar aleyhine arabuluculuk yoluna başvurduğunu ancak arabuluculuk görüşmeleri de anlaşmama ile sonuçlanınca işbu davayı açma zorunluluğu doğduğunu belirterek halihazırda doğmuş ve doğacak tüm zararları ayrıca tazmin hakları ile fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakelemeleri Kanunu’nun 109.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre, işbu kısmi nitelikteki dava kapsamında; müvekkili şirket tarafından ödenen opsiyon bedelinden şimdilik 5.000 USD (73.979,00 TL)’nin davalıların temerrüde düştükleri müvekkili tarafından kendilerine gönderilen ihtarnamenin tebellüğ tarihini takip eden on iş günlük süre sonundan itibaren işlemiş ve işleyecek avans faizi ile birlikte iadesini, davalıların sözleşmeden doğan yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle ana edim borcu yanında doğan cezai şart bedelinden şimdilik 5.000 USD’nin (73.979,00 TL) müştereken ve müteselsilen müvekkili davacıya ödenmesini, dava konusu talebe konu bedellere ilişkin olarak ayrı ayrı arabuluculuk son toplantı tarihinden itibaren işleyecek 1 yıl vadeli ABD hesabına uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden aynen veya fiili ödeme tarihinde T.C.M.B. efektif satış kuru üzerinden hesap edilecek TL karşılığının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri, arabuluculuk resmi ücretlerini, bilcümle harç ve vergi ile ücreti vekaletin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacının iddia ettiği alacağın zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın bir start-up olan müvekkili şirketin başlangıç aşamalarındaki olası riskine ortak olmamak, mevcut işlerinin yeni kurulan şirketten dolayı zarar görmemesi adına, yaptığı yatırım karşılığında şirketten hisse almak yerine, hisse alım opsiyon sözleşmesi yapmayı istediğini, sözleşme tetkik edildiğinde davacı tarafın borçlarından biri, hissenin değerine tekabül eden tutarı müvekkillere ödemek, akabinde … isimli şirketle “oyna kazan” oyunuyla alakalı sözleşme görüşmelerini yürütmek olup anlaşma olmaması durumunda “oyna kazan muadili spor oyunu” hakkında gerekli malzemeleri tedarik ederek fizibilite çalışmalarını müvekkiline bildirmek şeklinde olduğunun anlaşılacağını, davacı tarafın müvekkillerinin uymadığını iddia ettiği sözleşmenin 4.2 numaralı maddesinin tamamını dava dilekçesine yazmadığı gibi, süreci ayrıntısıyla anlatmaktan özellikle kaçındığını, dava konusu sözleşmenin 15.03.2019 tarihinde imza edildiğini, işbu sözleşmenin süresinin sözleşmenin 2.2 numaralı maddesinde; “Sözleşme tarihi’nden itibaren 12 (oniki) ay içinde (“Opsiyon Süresi”), Alıcı, Satıcı herhangi bir bedel ödemeksizin Alım Opsiyonu Hisseleri’nin %100’üne kadarını Satıcıdan alma hakkına sahip olacak ve Satıcı da bu hisseleri Alıcı’ya satma yükümlülüğünde olacaktır.” şeklinde işlendiğini, sözleşmenin normal şartlar altında 15.03.2020 tarihinde sona erdiğini, işbu süre içerisinde davacı tarafın vadettiği 55.000,00 USD’yi müvekkiline gönderdiğini, akabinde müvekkillerinin sözleşmede kararlaştırıldığı üzere (2.3 numaralı madde) şirketin yüzde 20’lik payının opsiyon sözleşmesi süresince başkasına devredilmeyeceğini vadettiğini ve buna uyduğunu, ancak sözleşmede alıcı olarak bahsedilen davacı tarafın, alım opsiyonunu ana sözleşmenin süresi içerisinde kullanmadığını, buna ilişkin bildirimlerde de bulunmadığını, sözleşmenin 2.4 numaralı maddesinde belirtilen kaideler çerçevesinde alım opsiyonunu kullanmadıklarını, dolayısıyla pay devrine ilişkin devamında yer alan maddelerde fiilen uygulama alanı bulamadığını, müvekkillerinin sözleşmenin akdedilmesinden bitişine ve hatta sözleşme bittikten sonra da iyi niyetli davranarak sanki iş sahibi kendileriymiş gibi, uygulamanın hazırlanması için sürekli olarak davacı tarafından bilgi almaya çalıştıklarını, davacı tarafın feshinin, dürüstlük ve iyi niyet kurallarına asla uymadığı gibi işbu fesih bildiriminin ise açık bir şekilde geçersiz olduğunu, davacının …. Noterliği’nden keşide edilen 14 Mayıs 2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname ile alım opsiyonunu kullanmadığını dolayısıyla ödenen miktarın iadesini, cezai şartın ödenmesini ve sözleşmenin ise feshedildiğini anlatan bir ihtarname gönderdiğini, işbu ihtarnamenin müvekkili … …’e 16.05.2020 tarihinde, müvekkili şirkete ise 22.05.2020 tarihinde (muhtara) tebliğ edildiğini, ek protokolün bitiş tarihinin 15.05.2020 tarihi olduğunu, davacının tekrar bir süre uzatımı talep etmediğini, dolayısıyla fesih bildiriminin sözleşmenin bitiş tarihinden sonra tebliğ edildiğini, sonuç olarak fesih bildiriminin geçersiz olduğunun sarih olduğunu, sözleşme kapsamında, opsiyon alım hakkının kullanılmaması halinde; ödenen miktarın iadesine ilişkin herhangi bir ibare bulunmadığını, müvekkillerinin cezai şarta konu olabilecek bir kusurlarının bulunmadığını, bu yönde somut bir iddia var ise ispat yükünün davacıya ait olduğunu, işbu dava konusu imzalanan sözleşmede tam manasıyla zararlı çıkan tarafın müvekkilleri olduğunu, işbu zararların tazminine yönelik karşı dava ikame edileceğini, 30.05.2022 tarihinde dava şartı arabuluculuk kapsamında … Arabuluculuk Bürosu nezdinde 2022/… dosya numarası ile başvuru gerçekleştirildiğini, işbu hususa ilişkin açacakları dava ile birleştirme talebini de ayrı olarak sunacaklarını belirterek davacı tarafından açılan haksız ve mesnetsiz iş bu davanın reddi ile yargılama masrafları ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; öncelikle açtıkları işbu davanın konusuyla davalı tarafından açılan … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/… Esas numaralı dosyası arasında bağlantı bulunması sebebiyle dosyanın birleştirilmesini, davalının sözleşmeye ve dürüstlük kuralına açıkça aykırı haksız fiilleri nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararın tazmini için, bilirkişi marifetiyle hesaplanacak tutarları ile diğer hak ve taleplerine ilişkin hakları saklı kalmak üzere, şimdilik 10.000,00-TL tazminat taleplerinin kabulünü, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin davalıya tahmilini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davacı vekili 12/08/2022 tarihli dilekçesi ile davalı ile sulh olduklarını, taraflar arasında yapılan protokol gereği davanın konusuz kaldığını, müvekkili şirketin, davalı/karşı davacılardan dava konusuna ilişkin herhangi bir vekalet ücreti, yargılama gideri, hak ve alacak talebi bulunmadığını, söz konusu Sulh Protokolü neticesinde davalı/karşı davacıların da müvekkili şirketten herhangi bir vekalet ücreti, yargılama gideri, tazminat, hak ve alacak talebi olmadığı hususunun sarih olduğunu belirterek 11.08.2022 tarihli Sulh Protokolü çerçevesinde huzurda görülen davalar konusuz kaldığından, karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek dosyanın kesinleştirilmek suretiyle kapatılmasını talep etmiştir.
Davalı- karşı davacı vekili de 12/08/2022 tarihli dilekçesinde davacı karşı davalıdan herhangi bir vekalet ücreti, yargılama gideri, hak ve alacak kalemi bulunmadığını, işbu hususlarla ilgili davacı karşı davalı tarafın da herhangi bir talebinin olmadığının protokol çerçevesinde sabit olduğunu belirterek işbu sulh ve ibraname protokolü çerçevesinde davanın konusuz kalmasından ötürü, karar verilmesine yer olmadığı kararı verilerek dosyanın kesinleştirilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre tarafların sulh olup, davanın konusuz kaldığı bildirildiğinden ve ibraz edilen sulh protokolü ile tespit edildiğinden, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Tarafların yapmış oldukları sulh protokolü doğrultusunda her iki dava dosyası yönünden de karar verilmesine yer olmadığına,
2-ASIL DAVADA;
a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 80,70-TL karar harcının davacı- karşı davalıdan alınan 2.526,76-TL peşin harçtan mahsubu ile 2.446,06-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı- karşı davalıya iade edilmesine,
b-Arabuluculuk Ücret Kararı gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL’nin davacı- karşı davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
c-Taraflarca talep olmadığından vekalet ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
d-Davacı- karşı davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
e-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca davacı- karşı davalı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacı- karşı davalıya iadesine,
3-BİRLEŞEN DAVADA;
a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 80,70-TL karar harcının davacıdan alınan 170,78-TL peşin harçtan mahsubu ile 90,08-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iade edilmesine,
b-Arabuluculuk Ücret Kararı gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.600-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
c-Taraflarca talep olmadığından vekalet ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
d-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
e-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*