Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/29 E. 2023/865 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/29 Esas
KARAR NO : 2023/865
DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2022
KARAR TARİHİ : 15/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil şirketin müze ve kültürel sergilerin fikir aşamasından başlayarak koleksiyon yönetimi, içerik geliştirme, tasarım, yayın, eğitim ve etkinlik geliştirme aşamalarında müşterilerine hizmet veren sektöründe başarılı bir Türk şirketi olduğunu, müvekkil şirketin sektördeki itibari neticesinde … … tasarımı için … Valiliği ile anlaşmaya varıldığını, idarenin de onayı ile birlikte proje için davalı şirket ile müze arasında alt yüklenici sözleşme imzalandığını, sözleşme ile davalı tarafından … …nin bütünsel tasarım diline uygun arayüz tasarımlarının ve arka plan yazılım işlerinin tasarlanıp uygulanacağı, davalı tarafından yerine getirilen işlerin müvekkil şirket çalışan ve yetkililerinden yazılı olarak onaylanacağını, hizmetler karşısında davalının müvekkil şirkete toplamda 180.000 TL olmak üzere 45.000 TL avans verileceği, tarafların anlaşmış olduğu tutarın bakiyesinin 135.000 TL ise kesin kabul onayı verildikten sonra kesin kabulü verilen işler için ödeneceği, sözleşme konusu işlerin imza tarihi olan 14/10/2020 tarihinden itibaren iki ay içerisinde tamamlanacağı konularında anlaşıldığını, sözleşme konusu işlerin müvekkil şirkete teslim edilmediğini, müvekkil şirketin işleri idareye teslim edecek olması sebebiyle davalının sözleşme konusu işleri zamanında sözleşmeye uygun olarak yerine getirmesinin müvekkil şirket için ciddi önem taşıdığını, sözleşme ve iş ilişkisinin niteliği gereği müvekkil şirketin onayı olmadan bir sonraki aşamaya geçilemeyeceğini, davalının müvekkil şirkete başkasının projesini gönderdiğini, bu durumun müvekkil şirketin titiz incelemeleri neticesinde açığa çıktığını, davalı sözleşme kapsamında belirlenen iş takvimlerine kendisinden kaynaklanan sebeplerle riayet etmediğini süreci yönetemediğini, davalı şirketin bitmek bilmeyen emrivakileri neticesinde davalıya toplamda 90.000 TL ödemenin fatura karşılığında yapıldığını, davalının kendisine haksız ödenen bedelleri iade etmek bir yana dursun düzenlenen faturadaki ödenmeyen KDV tutarının tahsili için icra takibi başlattığını, takibin kesinleştiğini, bu nedenlerle müvekkil şirketin borcunun olmadığı yönündeki menfi tespit ve eda istemli iş bu davayı açmak zaruretinin doğduğunu, davalının anlaşma şartlarına aykırı olarak düzenlediği faturadaki KDV tutarına istinaden borcun evleviyetle olmadığını, bu nedenlerle …. İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı takibin durdurulmasına, davalının red veya hükmolunan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, müvekkil şirketin borçlu olmadığının tespiti akabinde davalıya sözleşme kapsamında yapılmış bütün ödemelerin 19/04/2021 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle müvekkil şirkete iadesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya ilişkin herhangi bir cevap vermediği anlaşıldı.
-21/11/2022 tarihli bilirkişi raporu özetle; Taraflar arasında yapılan sözleşmede borçlu temerrüdünün oluştuğunu, sözleşmeden dönme/fesih için süre verilmesi gerekmediği, sözleşmeyi sona erdirme beyanının mahkemenin takdirine göre dönme veya fesih olarak kabul edilebileceği, fesih kabulü halinde sözleşmenin ileriye yönelik sonlandırılması gerektiği ve yapılan işi aşan ödemelerin iadesinin gerektiği, dönme kabulü halinde sözleşmenin geçmişe etkili sona erdirilmesi ve yapılan tüm ödemenin iadesi gerektiği, icra takibine borcun icra baskısı altında ödendiği, iadesine karar verilen miktara karşılık gelen KDV miktarı kadar istirdat davasında geri ödeme gerektiği, icra tazminatına yer olmadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
-11/05/2023 tarihli bilirkişi ek raporu özetle; kök rapor ve ek rapor için yapılan incelemeler neticesinde ulaşılan kanaat ile taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi bağlamında borçlu temerrüdünün oluştuğu, sözleşmeden dönme/fesih için süre verilmesi gerekmediği, ortada ifasına başlanmış sürekli edimli bir sözleşme bulunması karşısında borçlu temerrüdü halinde bunun fesih yoluyla (ileriye dönük olarak) sona erdirilebileceği, ifa edilen edimlerin geçerli olduğu ve KDV’den davacı tarafın sorumlu olduğu, bu kapsamda 3.698,37-TL KDV ödenmesi gerektiği ve geri kalan kısmın davacıya ödenmesi gerektiği, yüksek mahkeme kararları ışığında mahkemenin icra inkar tazminatına hükmedebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında yapılan eser sözleşmesi nedeniyle davalıya yapılan 90.000 TL avans ödemesinden davalının fesih hakediş bedelinin mahsup edilerek davacıya iadesi ile davalının hakediş bedeline binaen hakediş KDV tutarının belirlenmesi ve kalan kısmın istirdatı istemine ilişkindir.
Taraflarca sunulan deliller, alınan bilirkişi kök ve ek raporu tüm dosya kapsamıyla birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında … … bütünsel tasarım diline uygun arayüz
tasarımları ve arka planı işlerinin yapılması için 14.10.2020 tarihinde 60 gün sonra
borcun ifa edilmesi üzerine anlaşılarak alt yüklenici sözleşmesi imzalandığı, davalının ilgili sözleşmede belirtilen tasarımları tamamlayıp
teslim etme borcu altına
girdiği, taraflar arasında yine anlaşma yapılarak ifa tarihinin 30 gün uzatıldığı, davalının eserlerden … Tablolar’dan … için çizim yaptığı ve alacağa hak kazandığının bilirkişi raporuyla tespit edildiği, davalının diğer edimlerini ifa tarihine kadar sözleşmeye uygun olarak ifa etmediği, davacının 19.04.2021 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiği, davacının ifa zamanının geçmesine rağmen eserlerin teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmeyi fesihte haklı olduğu, davalının ifa ettiği iki esere yönelik hakedişinin 20.546,50 TL olduğunun bilirkişi heyetince hesaplandığı, bu bedelin %18’i 3.698,37 TL KDV’nin de davacı sorumluluğunda bulunduğu, davacının bu hesaplamalara bir itirazı bulunmadığı, davalı tarafın da kök ve ek rapora itiraz etmediği anlaşıldığından,
Davacının alacak istemi yönünden; davacının fesihte haklı olması nedeniyle davacının davalıya toplam ödediği 90.000,00 TL-davalının hakedişi 20.546,50 TL = 69.453,50-TL ‘yi davalının avans faiziyle birlikte davacıya ödemesi gerektiğinden, davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstirdat istemi yönünden ise; sözlemeye göre davalının hakedişi 20.546,50 TL’nin %18’i olan 3.698,37 TL KDV’nin de davacı sorumluluğunda bulunduğu, KDV için davalının …. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı dosyasında takip başlattığı, davacının bu dosyaya toplam 21.012,16 TL ödeme yaptığı, takipten önce davacı yönünden temerrüt koşulları oluşmadığından davalının KDV alacağı için takipten önce davacıdan faiz talep edemeyeceği ancak takiple davacının ilk ödeme tarihi olan 19.01.2022 tarihi arasında davalının icradaki gibi yasal faiz talep edebileceği, resen yapılan kapak hesabına göre davacının 3.698,37 TL KDV için icra dosyasına 6.620,65 TL ödemesi gerekir iken 14.391,51-TL fazla ödeme yaptığı anlaşıldığından, bu miktarın istirdatına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-69.453,50-TL’nin 19/04/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-…. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı dosyası nedeniyle davalıya fazla ödendiği tespit edilen 14.391,51-TL’nin 21/01/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İcra inkar tazminatı isteminin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 5.727,45-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.996,94-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 3.730,51-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL’sı arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 17.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 17.900,00- TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ödenmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 2.077,64-TL ilk gider, 373,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.450,64-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 4.725,39-TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle … BAM ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/11/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*