Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/28 E. 2022/418 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/28 Esas
KARAR NO : 2022/418
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2022
KARAR TARİHİ : 18/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkilinin 30/07/2017 tarihinde kendisi eşi ve vefat eden çocuğunun bulunduğu davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plakalı araç ile seyahat etmekte iken başka bir aracın çarpması sonucu çocuğu … ‘nun vefat ettiğini, ceza davası ile dava açıldığını ve davanın sonuçlandığını, davalı … Sigorta’nın genişletilmiş kasko poliçesi kapsamında yer alan 10.000,00 TL hukuksal koruma bedelinin ödenmesi için başvuruda bulunulduğunu, ancak davalı şirketin bu meblağı müvekkiline ödemediğini, 2021/… dosya numarası ve 2021/93972 arabuluculuk numarası ile arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşamama şeklinde sonuçlandığını, müvekkilinin yargılama giderlerini ödeyebilecek ekonomik duruma sahip olmadığını ve adli yardım taleplerinin bulunduğunu belirterek açıklanan ve mahkememizce re’sen gözetilecek nedenlerle müvekkiline ödenmeyen 10.000,00-TL hukuksal koruma alacağının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle davalıdan tahsilini, adli yardım taleplerinin kabulünü, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalı yan üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre kasko poliçesinden kaynaklanan talepler bakımında görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu bu sebeple görevsiz mahkemede açılan davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesini, davacının taleplerinin 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu bu sebeple de zamanaşımı sebebiyle davanın reddine karar verilmesini, … plakalı aracın müvekkili olan şirkete 01.07.2017- 01.07.2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçede hukuksal koruma teminatı talepleri yönünden olay başına 10.000,00-TL ile sınırlı olduğunu ve bu teminatın her durumda ödenen bir bedel olmadığını, başvuru sahibinin öncelikli olarak hukuksal koruma poliçesinden talepte bulunma hakkı olduğunu ispatlaması gerekmekte olduğunu ancak dava dilekçesi ekinde bulunan davacının evrakları arasında bu yönde bir delil bulunmadığını, başvuru sahibinin poliçe genel şartları gereğince hangi sıfatla ve hangi teminata istinaden talepte bulunduğunu, açık olarak ortaya koyması gerektiğini tüm bu sebeplerle görev itirazlarının kabulü ile dosyanın görevli ve yetkili tüketici mahkemesine gönderilmesini, zamanaşımı itirazlarının kabulü ile haksız davanın zamanaşımı nedeni ile davanın reddini, davacı tarafından açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddini, bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesi halinde dosyanın sigorta hukuku konusunda uzman bir bilirkişiye gönderilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasını ve faiz taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, 30.07.2017 tarihinde yaşanan kaza nedeniyle davalı sigorta şirketi nezdinde genişletilmiş kasko poliçesi kapsamında 10.000-TL hukuksal koruma bedelinin kaza tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketi, davacının … plakalı aracını genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalamış olup, dosya arasına alınan kasko poliçesi ve trafik kazası tespit tutanağına göre, … Plakalı aracın kamyonet/doblo olup, kullanım amacının hususi olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1. maddesinde; “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” hükmü yer almaktadır. HMK 114/1.c maddesi uyarınca “Mahkemenin görevli olması” dava şartlarından olup, HMK 138 maddesi dikkate alınarak dava şartlarının öncelikle karara bağlanması gerekmektedir. HMK 115. maddesinde ise “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir…” düzenlemesi yer almaktadır.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesi; “Bu Kanun her türlü tüketici işleri ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde düzenlenmiş, 3. maddesinde tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak, tüketici işlemi ise; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmıştır. Aynı yasanın 73/1 bendinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 73/4 bendinde tüketici mahkemelerinde görülecek davalarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Altıncı Kısmında yer alan basit yargılama usulüne göre yürütüleceği belirtilmiş, 83/2 maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 Sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engelleyemeyeceğine işaret edilmiştir.
Somut olayda; aracın hususi kayıtlı olduğu, mesleki ve ticari amaçla kullanılmadığı, davacının da tacir sıfatının bulunmadığı, uyuşmazlığın genişletilmiş kasko poliçesi kapsamında 10.000-TL hukuksal koruma bedeline ilişkin olduğu anlaşıldığından, mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/05/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)