Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/253 E. 2023/440 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/253 Esas
KARAR NO : 2023/440

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/04/2022
KARAR TARİHİ : 09/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili şirket, … ile, … İlçesi, … adresinde bulunan, tapuda 138 ada, 13 parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki akaryakıt istasyonunda davalı şirket ile 23.01.2018 tarihinde Otogaz Bayilik Sözleşmesi akdedildiğini, davalı, 16.07.2019 tarihinde konkordato sürecine girdiğinden, … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından … E. Dosyasında 20.11.2019 tarihinde kesin mühlet aldığından ve zarara uğradığından bahisle işbu bayilik sözleşmesini … 40. Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile tek taraflı ve haksız olarak süresinden önce feshettiğini, Üstelik davalı işbu konkordato davasından da feragat etmiş olup konkordato sürecini gerekçe göstererek yapmış olduğu feshin açıkça haksız ve dayanaksız olduğunu, davalı taraf, Otogaz Bayilik Sözleşmesi’ne ek olarak düzenlenmiş olan Ürün Alım Taahhütnameleri ile sözleşme süresince toplam 1.440 Ton LPG ürününün müvekkili şirketten almayı, eksik kalan ton üzerinden 70-USD Tutarında kâr mahrumiyeti ödemeyi; söz konusu kâr mahrumiyeti tutarının … Gaz tarafından her bir anlaşma döneminin hitamında veya bizzat belirleyeceği dönemlerde, anlaşmanın ifasıyla birlikte talep edilebileceğini veya anlaşmanın hitamında veya anlaşmanın her ne sebeple olursa olsun sona ermesine müteakip … tarafından aynı ticari bölgede yeni bir bayilik tesis edilip edilmeyeceğine bakılmaksızın talep edilebileceğini; …’in anılan kâr mahrumiyeti tutarını mutabakat dahilinde anlaşma süresi sonunda toplam olarak talep edebileceğini kabul ve taahhüt ettiğini, davalı işbu taahhüdüne uymamış ve müvekkilinden sözleşme dönemi boyunca toplam 1.440 ton ürün alma taahhüdüne karşılık 991.497 ton alım yaptığını, davalının bu durumda taahhüt edip almadı ürün miktarı 448.503 ton olup bu durumda müvekkili şirketin uğramış olduğu kâr kaybı 31.395,21-USD olduğunu, İşbu Ürün Alım Taahhütnamesi’nin e bendi ile davalı işbu taahhüdünün ve kâr mahrumiyeti miktarının sözleşmelerde öngörülen cezai şart miktarına hiçbir şekilde mahsup edilemeyeceğini, haklı nedenle feshi halinde cezai şarta ilaveten talep edilebileceğini taahhüt etmiş bulunmakta olduğunu, TTK Madde 18 gereği davalı, basiretli bir tacir gibi davranmamış ve işbu taahhüdünü yerine getirmeyerek müvekkil şirketin kâr kaybına sebebiyet verdiğini, bu nedenlerle müvekkili şirketin uğramış olduğu kâr kaybı tutarı olan 31.395,21-USD’yi ödemekle yükümlü olduğunu HMK’nın 109. Maddesine göre; “Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir.” İşbu kanun hükmü çerçevesinde fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla 31.395,21-USD miktarındaki kâr mahrumiyeti alacağının şimdilik 1000-USD’sini ve yukarıda yer verilen açıklamalar ve sözleşme maddesi yarınca davalı tarafından sözleşmenin süresinden önce haksız ve tek taraflı olarak feshi sonucu müvekkili şirketin cezai şart talep etme hakkı doğduğunu, yine HMK’nın 109. Maddesi çerçevesinde 10.000-USD miktarındaki cezai şart alacağının fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1000-USD’sini talep talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlgili yerlere müzekkereler yazılmış, cevabı yazılar dosya arasına alınmıştır.
Dosya kapsamı itibari ile bilirkişi incelemesi yapılmış, 13/12/2022 tarihli bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, tarafların beyan ve itirazları alınmıştır.
GEREKÇE:
Uyuşmazlığın konusunun Taraflar arasında mevcut bayilik sözleşmesi kapsamında haksız olarak davalı tarafından fesih yapılması nedeni ile Otogaz Bayilik Sözleşmesi eki niteliğindeki ürün taahhütnamesi uyarınca eksik alınan ürün nedeni ile kar kaybı sözleşmesi 25. Maddesi uyarınca cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket, … adresinde bulunan, tapuda 138 ada, 13 parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki akaryakıt istasyonunda davalı şirket ile 23.01.2018 tarihinde Otogaz Bayilik Sözleşmesi akdedildiği davalı, 16.07.2019 tarihinde konkordato sürecine girdiğinden, … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından … E. Dosyasında 20.11.2019 tarihinde kesin mühlet aldığından ve zarara uğradığından bahisle işbu bayilik sözleşmesini … 40. Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshettiği ancak yapılan incelemede feshe sebep olarak gösterilen işbu konkordato davasından(… 2.ATM …Esas (tefrik sonrası ise…Esas, …Karar) da feragat etmiş olup konkordato sürecini gerekçe göstererek yapmış olduğu feshin haksız ve dayanaksız olduğunun anlaşıldığı, davalı taraf, Otogaz Bayilik Sözleşmesi’ne ek olarak düzenlenmiş olan Ürün Alım Taahhütnameleri ile sözleşme süresince toplam 1.440 Ton LPG ürününün davacı şirketten almayı, eksik kalan ton üzerinden 70-USD Tutarında kâr mahrumiyeti ödemeyi; söz konusu kâr mahrumiyeti tutarının … Gaz tarafından her bir anlaşma döneminin hitamında veya bizzat belirleyeceği dönemlerde, anlaşmanın ifasıyla birlikte talep edilebileceğini veya anlaşmanın hitamında veya anlaşmanın her ne sebeple olursa olsun sona ermesine müteakip … tarafından aynı ticari bölgede yeni bir bayilik tesis edilip edilmeyeceğine bakılmaksızın talep edilebileceğinin yazılı olduğu, dolayısıyla uyuşmazlığın erken fesih nedeniyle çıkan kar muhrumiyeti olmayıp, sözleşmenin feshiyle ortaya çıkan eksik ürün alım kaynaklı kar mahrumiyetine ilişkin olduğu, yukarıda da denildiği üzere fesih sebebi yapılan mahkeme dosyasının feragat ile sonuçlanması hasebiyle feshin haklı olmadığı ayrıca feshin haklı olup olmadığına bakılmaksızın davacının eksik ürün alımından kaynaklı alacağının mevcut olduğu, yapılan bilirkişi incelemesi ile de bu hususun net bir şekilde saptandığı, …’in anılan kâr mahrumiyeti tutarını mutabakat dahilinde anlaşma süresi sonunda toplam olarak talep edebileceğini kabul ve taahhüt ettiği, , davalı işbu taahhüdüne uymamış ve davacıdan sözleşme dönemi boyunca toplam 1.440 ton ürün alma taahhüdüne karşılık 991.497 ton alım yaptığı, davalının bu durumda taahhüt edip almadı ürün miktarı 448.503 ton olup bu durumda davacı şirketin uğramış olduğu kâr kaybının 31.395,21-USD olduğu, davacının 1.000 USD üzerinden davasını ikame ettiği, davalının dava öncesi iş bu alacak kalemi yönünden usulüne uygun bir şekilde temerrüde düşürüldüğüne dair ihtarname ve tebliğine dair mazbatının dosyada bulunmadığı, bu durumda temerrüt tarihi arabuluculuk son tutanak tarihi olarak esas alınmış, faiz başlangıcında bu tarih belirlenmiş, ıslah yahut talep arttırım işlemi yapmadığı ve davanın da süresinde ikame edildiği hususları nazara alınarak nazara alınarak; 1.000 USD kar kaybının arabuluculuk son tutanak tarihi olan 31/01/2022 tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar 3095 sayılı kanunun 4A maddesi uyarınca USD cinsi mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki TCMB nin efektif döviz satış kurundan hesaplanan TL karşılığının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, işbu alacak kalemi yönünden davacı tarafın fazlaya ilişkin hakkının saklı tutulmasına dair aşağıdaki hali ile hüküm tesis edilmiştir.
Davacı ile davalı şirket arasında düzenlenen ürün alım taahhütnamesi başlıklı sözleşme asgari alım taahhüdüne ilişkindir. Yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere bu sözleşmelere göre cezai şart istenilebilmesi için taahhüdünün ihlal edildiği dönemden sonra ihtirazi kayıt konulması ve bundan sonra mal verilmeye devam olunması gerekir. Bu hususta emsal niteliğinde olan Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 06.10.2016 tarihli ve 2016/2615E.- 2016/13007K. sayılı kararında; “Sözleşmenin imzalandığı 07.10.2005 tarihinden dava tarihine kadar olan dönemde kar mahrumiyeti talebinde bulunmadığını, davalı tarafın taahhüdün çok altında alım gerçekleştirdiğini, buna rağmen davacının davalının 4 yıl 6 ay eksik alımını ihtilaf konusu yapmayıp, sonra işbu dava kapsamında gündeme getirmesinin TMK’nun 2. maddesindeki objektif iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığı, her iki tarafın da tacir olup, basiretli davranma yükümlülüğü göz önüne alındığında bu konuda davacının ihmali veya tecrübesizliğinin makul görülmeyeceği, davacının daha sözleşmenin başında davalı tarafından sözleşmenin gereği gibi ifa edilmediğini fark ettiği halde eksik nitelikteki edayı kabule devam etmiş olmasının cezai şarttan feragat ettiği anlamına da geldiği..” Hükmünü haizdir. Görüldüğü üzere, dağıtıcının bir yıldan uzun süreli bayilik sözleşmelerinde yer alan asgari alım/satış taahhüdünü yerine getirmeyen bayiye takip eden yıllar bakımından herhangi bir ihtar çekmeden ve ihtirazı kayıt koymadan ifaya devam etmesi halinde önceki yıllara ilişkin cezai şart talep edemeyeceği; hatta dağıtım şirketinin TMK md. 2’de düzenlenen objektif iyi niyet kurallarına aykırı davrandığına kanaat getirilen durumlarda cezai şartın tahsilini hiç isteyemeyeceği, açık ve herhangi bir şüpheye yer vermeyecek şekilde Yargıtay tarafından kararlaştırılmış bulunmaktadır. Somut olay incelendiğinde görüleceği üzere davacı şirketin davalı tarafa ait sözleşme dönemleri içerisinde dönem bitiminden sonra teslim edilen lpg ürün teslimlerine ait düzenlenen faturalara uyarıcı bilgi ve ihtirazi kayıt yer almadığı anlaşılmakta olup, esasen alınan raporda da bu hususlar tespit edilmiş ise de; hukuki tekdir ve değerlendirmenin mahkemede olması sebebiyle sözleşme ilişkisi kapsamında cezai şart hesabı yapılmış olup, anılan durum karşısında davacı şirketin cezai şart alacağının oluşmadığı mahkememizce değerlendirilmiş, cezai şart yönünden ikame edilen davanın reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile;
-1.000 USD kar kaybının arabuluculuk son tutanak tarihi olan 31/01/2022 tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar 3095 sayılı kanunun 4A maddesi uyarınca USD cinsi mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki TCMB nin efektif döviz satış kurundan hesaplanan TL karşılığının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, işbu alacak kalemi yönünden davacı tarafın fazlaya ilişkin hakkının saklı tutulmasına,
2-Cezai şart istemli talebin reddine,
3-Kabule konu miktar üzerinden hesaplanan 1.003,28 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 501,65 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 501,63 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, davacı tarafça yatırılan peşin harç tutarı olan 501,65 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki tarifeye göre belirlenen 9.200 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki tarifeye göre belirlenen 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafça yapılan başvurma harcı (80,70 TL), bilirkişi ücretleri (3.000 TL), posta masraflarından (99 TL) oluşan 3.179,70 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 1.589,85 TL olan kısmının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Arta kalan gider ve delil avansının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
8-1.560 TL zorunlu arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranları nazara alınarak yarı yarıya olacak şekilde davacı ve davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*