Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/226 E. 2023/39 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/226 Esas
KARAR NO : 2023/39
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2022
KARAR TARİHİ : 17/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesi özetle; Üretici firma … San. ve Tie. Ltd. Şti.’nin, … firması tarafından siparişi ile üretimi yapılmış olan araç şaselerinin nakliyesi sırasında hasar görmesi nedeniyle, … San. ve Tie. Ltd. Şti. tarafından 11.04.2019 tarihinde … SİGORTA A.Ş. ye hazırlanmış dilekçe ile hasar nedeniyle oluşan zararın tazmininin talep edildiği, hasar nedeniyle … A.Ş. firması tarafından 19.04.2019 tarihinde hazırlanmış hasar ekspertiz raporunda , “… Industrie firması tarafından sipariş edilmiş ve nakliye sıkıntısına bağlı hasar (araç içinde sabitleme ve emniyet almada yetersizlik , hatalı istifleme nedenleriyle araç içi sabit ve diğer yapılara fiziksel olarak çarpmasından oluşabileceği) nedenleriyle 3 adet … ve 2 adet … şaselerinin iade edildiği, bu hasarın üretici ve satıcı firma olan … San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından kalite kontrol yapılarak aynı hasarların teyit edildiği , hasarlı şaselerden toplamda 5 adet olduğu , bunlardan 4 adedinin onarım yapılabileceği, 1 adedinin ise kullanılamaz durumda olması sebebiyle onarımının gerçekleştirilemeyeceğinin belirtildiği, sigortalı firma tarafından düzenlenen hasar beyanında ise alıcı firmaya teslim edilen şaselerde teslim edilirken hasar meydana geldiği ve hasar tazmininin gerektiğinin belirtildiği , hasarın nakliyeci firma sorumluluğunda olduğu , teminat dahilinde değerlendirilmesi gerekliği, sigortalı açısından hasarın rücu muhatabının nakliye firması olduğu. toplam hasar bedelinin sovtaj düşüldükten sonra 2.498,45 Euro olduğu , sigortalının hesabına 29/04/2019 tarihinde 15.462,00 TL ödeme yapılmasından bahisle davalının icra dosyasına yaptığı itirazın 17.875 TL için kaldırılması ile takibin devamına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi özetle; Dava dilekçesinde hasarın yükleme ve istiflemeden kaynaklı olduğu iddia edilmiş olup, yükleme ve istifleme gönderici firma tarafından yapıldığını, Yükler teslim alındığında, iddia edilen hasara ilişkin olarak teslim belgelerine bir şerh düşülmediğini, Taşıyan olarak iddia edilen hasara ilişkin olarak müvekkilimizin hiçbir kusuru olmadığını ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Delil olarak; icra dosyası, eksper raporu, fotoğraflar, mail yazışmaları, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Alınan 25/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle, Dava konusu hasarlı şaselerin nakliye sırasındaki olumsuzluklar nedeniyle hasar görmüş olduğu, oluşan hasar nedeniyle araç üretiminde kullanılan ana parçalardan biri olan şaselerden 1 adedinin kullanılamaz şekilde hasarlanmış olduğu ve bu parçanın tekrar orjinal parça olarak üretim/montajda kullanılamayacak durumda olması nedenleriyle yenisiyle değiştirilmesinin zaruri olduğu, Alıcı … şirketine teslim edilmek üzere taşıyıcı tarafından alınan şaselerden I tanesinin zayi olduğu, diğer 4 tanesinin hasara uğradığı, zıya ve hasarın eşya taşıyıcının hakimiyetinde iken meydana geldiği, Ekspertiz raporunda eşyanın zıyaa ve hasara uğramasına sebep olan olayın hatalı/eksik istif işlemi olarak gösterildiği, CMR uyarınca gönderenin hatalı istifi nedeniyle eşyanın zıyaa veya hasara uğraması halinde taşıyıcının bu zarardan sorumlu olmadığı, ancak dosya içeriğinden istif işlemini kimin yaptığının tespit edilemediği, İstif işlemini davacı sigortacının sigortalısı olan gönderenin yaptığını iddia eden davalı taşıyıcının bu hususu ispat külfeti altında olduğu, taşıyıcının bunu ispat etmesi halinde meydana gelen zarardan sorumlu olmadığı, aksi halde zarardan sorumlu olduğu, Taşıyıcının zarardan sorumlu olduğu sonucuna ulaşılması halinde, sigortacı tarafından sigortalısına ödenen miktarın (15.462 TL) taşıyıcının sorumluluk sınırının altında olduğunun tespit edilmesi halinde, sigortacının ödediği tutarın esas alınması gerektiği tespit edilmiştir.
HUKİKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE
Dava, İİK. 67 ve devamı maddeleri uyarınca CMR hükümlerine tabi taşınan emtianın hasarlanması nedeniyle, sigortacı tarafından taşıyıcı aleyhine başlatılan rücuen alacak talepli icra takibine yapılan itirazın iptali istemidir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 18/03/2020 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi (15.462,00 TL asıl alacak ve 2.413,13 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.875,13 TL) başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği, davalı borçlunun ayrı ayrı icra takibine, borca, faize ve yetkiye itiraz ettiği ve davalı borçlunun itirazlarının süresinde olduğu anlaşılmıştır.
CMR Konvansiyonu’nun 17. Maddesi gereğince ;”1. Taşımacı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur. 2. Eğer kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından değil de, istek sahibinin verdiği talimattan, yüke has bir kusurdan yahut da taşımacının önlenmesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise, taşımacı sorumlu tutulamaz. 3. Taşımacı taşımayı yapmak için kullandığı kusurlu taşıtları, bu taşıtı kiraladığı kişinin veya vekilinin yahut çalışanlarının hata ve veya ihmallerinden dolayı sorumludur. 4. Madde 18 paragraf 2 ila 5`e uygun olmak üzere kayıp veya hasar durumları aşağıda belirtilen koşullardan bir veya bir kaçının doğal sonucu olan özel risklerden doğmuş ise, taşımacı sorumlu tutulamaz. a) Kullanılmasında anlaşmaya varılmış ve sevk mektubunda açıkça belirtilmiş olduğu üzere, madeni levha ile kaplanmamış açık taşıtlar kullanılması, b) Ambalajlanmadıkları veya kötü ambalajlandıkları zaman, özellikleri gereği fire veren veya hasara uğrayan malların ambalajlanmaması veya hatalı ambalajlanmış olması, c) Yükün gönderici, alıcı veya bunlar adına hareket eden kişiler tarafından alınması,taşınması, yüklenmesi, yığılması veya boşaltılması, d) Özellikle kırılma, paslanma, çürüme, kuruma, normal fire yahut da güve ve haşerattan kısmen veya tamamen zarar görebilecek malların özelliği, e) Sandık veya paketlerin üzerindeki marka veya numaraların yetersiz veya hatalı oluşu, f) Canlı hayvan nakli, 5. Kayıp, hasar ve gecikmeye neden olan faktörlerden bazıları bakımından bu maddeye göre sorumlu olduğu faktörlerin kayıp, hasar ve gecikmeye yaptıkları katkı oranında sorumlu olacaktır. ” denilmektedir.
Yüklemenin taşıyıcıya ait olması halinde, hasarın tamamından davalı sorumlu olacaktır. Yüklemenin gönderene ait olması halinde ve hasarın da yükleme hatasından kaynaklanması halinde ise, taşıyıcının tazminatla sorumlu tutulması düşünülemez. Yükleme ve istif hatasının, ayrıca bir araştırmaya gerek duyulmaksızın kolaylıkla fark edilebileceği hallerde, taşıyıcının göndereni uyarması M.K’nun 2 nci maddesinde yer alan dürüstlük ilkesinin bir gereğidir. Dolayısıyla uyarı yapılması gereken hallerde, zararın gönderen ile taşıyıcı arasında B.K.nun 44 ncü maddesi uyarınca kusur oranında paylaştırılması gerekmektedir.
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Alınan eksper raporu ile Bilirkişi raporuna göre, hasarlı şaselerin nakliye sırasındaki olumsuzluklar nedeniyle hasar görmüş olduğu, oluşan hasar nedeniyle araç üretiminde kullanılan ana parçalardan biri olan şaselerden 1 adedinin kullanılamaz şekilde hasarlanmış olduğu ve bu parçanın tekrar orjinal parça olarak üretim/montajda kullanılamayacak durumda olması nedenleriyle yenisiyle değiştirilmesinin zaruri olduğu ve ziya ve hasarın taşıyıcının hakimiyetinde iken meydana geldiği tespit edilmekle ayrıca sunulan mail yazışmalarında da 20/03/2019 gönderme tarihli yazışmada emtiayı yükleyen davalı şirketin sürücüsü olduğu ve her malzemeye ikişer adet spanzet attığını belirtmesi üzerine davalının teslim için gerekli dikkat ve özeni göstermediği ve tam kusuru ile malların hasara ve ziyana uğradığı anlaşılmakla CMR Konvansiyonu’nun 17. maddesi uyarınca, taşıyıcının sorumluluğu yükün kendisine teslimiyle başlayıp teslim edene kadar olan dönemi kapsadığı bu kapsamda davalının yükleme işlemi ve devamı sırasında malların zarara uğramasına sebebiyet vermesinden bahisle davacı sigorta şirketinin sigortalısına ödediği bedelden davalı şirketin meydana gelen hasarda kusuru bulunduğundan sorumlu olduğu kanaati ile takibe yapılan itirazın haksız olduğu ve yine tarafın tacir olması, davanın ticari dava olması sebebiyle takipte belirtiyi faiz oranınında yerinde olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiş, alacağın likit mahiyette olması sebebiyle haksız çıkan davalı taraftan asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının tahsiline dair davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, davalının … İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına,
2- Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla Asıl alacak 15.462,00 TL nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 1.221,04-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan harçtan mahsubu ile 1.005,15 TL nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesinin “…Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır…” hükmü gereği 1.320,00-TL’sı arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ilk gider, bilirkişi ücreti ve tebligat, posta gideri olmak üzere toplam 3.131,09-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı17/01/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*