Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/211 Esas
KARAR NO : 2023/249
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 21/03/2022
KARAR TARİHİ : 15/03/2023
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA /Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Müvekkilinin ortağı bulunduğu davalı şirkette 24.12.2021 ve 22.02.2022 tarihinde yapılan Olağan genel kurul toplantıları yapıldığını, şirket nezdinde yapılan bu genel kurullara ilişkin genel kurul çağrısı TTK ve şirket ana sözleşmesinin 10’ncu maddesinde düzenlenen davet ve çağrı usullerine uygun olarak yapılmadığını,
Şirket Anasözleşmesinin Toplantıya Davet başlıklı maddesinde genel kurul çağrıları Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayımlanan ilanla ve şirketin merkezinin bulunduğu yerde çıkan bir gazete de ilan edilir şeklinde düzenlendiğini, Yönetim Kurulu tarafından 24.12.2021 tarihinde yapılan genel kurula ilişkin çağrı Ticaret sicil gazetesinde yayımlanmadığı gibi usule uygun şekilde bildirilmediğini, 22.02.2022 tarihli genel kurula ilişkin çağrı ve davet Yönetim kurulu tarafından her ne kadar genel kurul çağrısı Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanmış ise de şirketin bulunduğu yerdeki yerel gazete de söz konusu ilan yapılmadığını,
Şirketin 2019, 2020 ve 2021 yıllarına ait yıllık faaliyet raporlarına, bilançolarına ve gelir gider tablolarına toplantı yok hükmünde olması neden ile itiraz ettiklerini, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/… Esas sayılı dava dosyası üzerinden, şekil ve geçerlilik şartlarına aykırı olarak alınan huzur hakkı ödemesi yönetim kurulu kararlarına ve anasözleşme ve TTK hükümlerine aykırı olarak yapılan hisse devir işlemlerinin butlanına ilişkin dava açıldığını, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/ … Esas sayılı dava dosyasına konu hisse devirlerinin butlanının tespiti davasında, şirket nezdinde yapılan hisse devirlerinin geriye dönük usul ve şekil şartlarının yerine getirilmemiş olması nedeni ile iptali talep edildiğini, Şirketten usulsüz hisse devri ile ayrılan … ‘nın mevcut hissedarlığı devam etmiş olsa idi, Davalı şirkette ki mevcut yönetim kurulu seçilemeyecek ve şirket tek taraflı yönetilemeyeceğini,
Yönetim kurulu üyeleri tarafından kötü niyetle hareketle, usulsüz hisse devirleri yapıldığını ve usulsüz yönetim kurulu kararı ile kendilerine faiş miktarlarda huzur hakkı ödeterek gizli kar payı dağıtımı yapıldığını, genel kurulun yetkisinde olan huzur hakkı dağıtımı yönetim kurulu tarafından alındığını, Bu usulsüzlük ise şirketin yıllık faaliyet raporunu, bilançosunu ve gelir gider tablolarını da etkileyeceğini, belirterek ;
24.12.2021 ve 22.02.2022 tarihinde yapılan Olağan genel kurul toplantılarının iptal edilmesine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle;
Çağrının usulüne uygun yapılmadığını, davacının avukat ile birlikte genel kurula kararlara oy vererek katıldığını ve muhalefet şerhlerini tutanağa geçirdiğini, çağrıda bir usulsüzlük olduğu kabul edilse dahi, bu genel kurul kararının alınmasını etkilemediğinden ilgili kararların iptali talep ve dava edilemeyeceği,
22.02,2022 . tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 4 numaralı kararda açıkça 2019, 2020 ve 2021 yılları için ödenip Şirket kayıtlarına alınmış bulunan huzur hakkı ödemeleri genel kurul tarafından da kabul edildiğini, huzur haklarına ilişkin yönetim kurulu kararının butlanına ilişkin talebin konusuz kaldığını, ayrıca pay defterine işlenmemesi sebebiyle ana sözleşme ve TTK hükümlerine aykırı oldukları iddia edilen ilgili hisse devirleri yönetim kurulu tarafından onaylanmış ve pay defterine işlenmiş olduğunu, pay devirlerine ilişkin TTK m. 494/3 kapsamında yönetim kurulunun bir itirazı olmadığı gibi pay defterine kayıt hisse devirleri bakımından sadece bildirici etki taşıyıp, kurucu bir unsur olmayıp bu aşamadaki bir eksiklik hisse devirlerinin geçerliliğini zaten etkilemeyeceğini,
Davacı tarafından davaya konu edilen yıllık faaliyet raporları, bilançolar ve gelir gider tabloları düzenlendikleri ve olağan genel kurul toplantısının yapıldığı tarih itibariyle gerçeği yansıtmadığını,
Yönetim kurulu üyelerine fahiş huzur hakkı ödemeleri yapıldığı ve 23.01.2019 tarihli genel kurulda tüm ortaklar toplantıda hazır gibi diğer hissedarlar tarafından imza atıldığını belirttiğini, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını, 23.01.2019 tarihli genel kurulda ortakların birbiri yerine imza attığı gibi afaki bir iddia da savunma hakkının sınırlarını geçen, İftira teşkil eden yanlış bir suçlama olduğunu, belirterek ;haksız ve dayanaksız davanın esastan reddine ve yargılama masraf ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava davalı … AŞ nin 24.12.2021 tarihinde yapılan 2019 ve 2020 yıllarına ait olağan genel kurul toplantısında alınan kararların ve 22/02/2022 tarihinde yapılan 2021 yılına ait genel kurul kararlarının kanuna esas sözleşmeye aykırı olması nedeniyle iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili Av…. 14/03/2023 havale tarihli dilekçe ile taraflar arasında sulha gidildiğini, davanın konusuz kaldığını,dava konusu iddia ve taleplerinden koşulsuz, şartsız feragat ettiklerini belirterek feragat beyanı doğrultusunda hüküm kurulmasını talep ettiklerini bildirmiştir.
Davalı vekili Av…. 14/03/2023 tarihli dilekçesi ile taraflar arasındaki sulh çerçevesinde, davadan feragat ettiklerini, vekalet ücreti, yargılama gideri, benzeri bir taleplerinin olmadığını belirterek , feragat ettiklerini bildirmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu tespit edilmiştir.
Davadan feragat H.M.K. nun 307. maddesi hükümü gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. H.M.K. nun 309. Maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde davadan feragata yetkili olduğu saptanmaktadır. Feragat bildirimi de H.M.K. nun 309. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tesbit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan ve alınması gereken 179,90 TL peşin harcın davacı tarafından yatırılan 80,70 TL harçtan mahsubu ile eksik 99,2 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
3-HMK 333. md. uyarınca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde yatıran davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde … Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/03/2023
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır