Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/202 E. 2023/751 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/202 Esas
KARAR NO : 2023/751
DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2015
KARAR TARİHİ : 14/09/2023

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davalı …’in diğer davalı şirket ortağı olduğunu, davalı şirketin 22.500,00 TL sermaye taahhüdü ile 27/08/2010 tarihinde kurulduğunu, davacıların da şirketin ortağı olup, davacı … ve davalı … in müşterek şirket yetkilisi bulunduklarını,
Davalı …’in şirketin … Bankası A.Ş. … Şubesi’nde bulunan … nolu USD hesabı ve … nolu TL hesabından muhtelif tarihlerde kendi hesabına para aktardığını, yaklaşık 65.000,00 TL para aktarımının tespit edildiğini, müvekkillerinin sadece şirket kuruluşu ve banka hesabı işlemi açılmasını imzaladığını, davalıya … noterliğinin … yevmiyeli ihtarı ile uzlaşma talep ettiklerini, … noterliğinin 01/04/2015 tarih ve … yevmiyeli cevabi ihtarı ile davalının bu talepleri reddettiğini, ayrıca şirketin gayri faal olup, ticaret sicil müdürlüğü nezdinde ki üyeliğinin askıda bulunduğunu, belirterek;
Davalı … in şirketin yönetimi ve temsili konusunda güveni kötüye kullanması, sorumluluklarına aykırı davranması, şirket zararına hareket etmesi sabit olduğundan gayri faal olan bu durum nedeniyle TTK 636 maddesi uyarınca haklı nedenle davalı şirketin feshine, şirket hesabından davalı hesabına haksız olarak aktarılan paranın belirlenerek şirket hesabına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Açılan davanın haksız ve dayanaksız olduğunu, 75.000,00 TL sermayeli şirkette …’in payının 22.500,00 TL, davacıların her birinin payının 26.250,00 TL olduğunu, davacıların sermaye koyma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalının ise sermaye yükümlülüğünü yerine getirdiğini, … Bankası A.Ş. … Şubesi’nde şirket için … müşteri numaralı hesabın 27/09/2010 tarihinde açıldığını, hesaba ilk paranın müvekkili tarafından yatırıldığını, internet şifresi alındığını, tüm bu işlemlerin müşterek imza ile yapıldığını, alınan internet şifresinin davacı … tarafından müvekkiline verildiğini, müvekkilinin de şirketin tasfiyesinin istediğini, ancak diğer ortaklar yükümlülüklerini yerine getirmediği için toplantı ve işlem yapılamadığını, davacıların tanık olarak gösterdiği … ‘in şirketin temizlik görevlisi, … ‘ün ise şirket dışından bir şahıs olduğunu ve şirketin hesapları konusunda bilgisi olmadığını belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, TTK 644/1-a göndermesi ile TTK 554 mad. gereğince şirket kurucu ortağı ve yöneticisine karşı açılan tazminat davası, TTK 636 maddesi gereğince haklı sebeple limited şirketin sona ermesi – feshi istemine ilişkindir.
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda davanın reddine ilişkin 2015/… Esas 2018/… Karar sayılı ve 20/12/2018 tarihli karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
… Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 2020/… esas 2022/… karar sayılı 10/02/2022 tarihli ilamı ile “…..Davalı şirketin haklı nedenle feshi ve tasfiyesi yönünden ise, davacı … ve davalı … hem şirket ortağı hem de şirketi müştereken temsille yetkili olduklarına ve şirketin ortak ve müdürleri arasında menfaat çatışması doğduğuna göre, davalı şirkete münhasıran bu davada temsil etmek üzere bir temsil kayyumu atanması sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi, davacı ortakların şikayeti üzerine, davalı hakkında güveni suistimal suçundan dolayı ceza davasının açıldığı, dolayısıyla ortaklar arasında güven ilişkisinin zedelendiğinin ileri sürülmüş olması karşısında, davalı ortağın cevap dilekçesindeki şirketin fesih ve tasfiyesi hakkındaki beyanı da gözetilerek şirketin haklı feshi sebeplerinin gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar tesisi de doğru değildir” gerekçesiyle mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre;
Davalı …San. Ve Tic. Ltd. Şti. ‘ni getirtilen ticaret sicil dosyasından;
Şirketin 27/08/2010 tarihinde kurulduğu, ticaret sicil numarasının …, şirket merkezinin … Şişli-İstanbul, ortaklarının davacılar …, … ve davalı … olduğu,
Ana sözleşmenin 8.maddesinde; ilk on yıl için … ve …’ın şirket müdürü olarak seçildiği,
Ana sözleşmenin 9.maddesinde; şirketin sevk ve idaresinde tüm resmive hususi daireler, bankalar, finans kuruluşları ve diğer kuruluşlar, firmalar, özel ve tüzel kişiler ile yapılacak yazışma, borçlandırma, hak kazandıracak her türlü müracaat, beyanname , sözleşme, taahhüt ve işlemlerde müştereken imza atılacağının kararlaştırıldığı,
Ticaret sicil müdürlüğüne … ve …’in imza sirkülerini sunduğu tespit edilmiştir.
… Mahkemesi … HD sinin 10/02/2022 tarih ve 2020/… Esas 2022/… Karar sayılı ilamı gereğince;
… Bankası AŞ kayıtlarından bankanın … Şubesinde 27/09/2010 tarihinde … numaralı ve … numaralı hesapların açıldığı, hesap hareketlerinde internet yoluyla işlem yapıldığı, ya da ATM’den para çekme işlemlerinin yapıldığı görülmüştür.
… Asliye Ceza Mahkemesi 2016/… – 2019/… Esas-karar sayılı dosyasında verilen 26/02/2019 tarihli beraat gerekçeli kararı getirtilmiş kararın … BAM … CD nin 2019/…- sayılı kararı ile uzlaşma yoluna gidilmediği için kaldırıldığı anlaşılmıştır. Tarafların uzlaşmaya başvurmaları ile dava dosyasının 16/01/2020 tarihinde kapatıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların 2020-2015 yılları arasındaki ticari defter ve kayıtları incelenerek yeminli mali müşavir Dr. … , bankacı … ve akademisyen bilirkişi Doç.Dr. … ‘ın 28/10/2022 tarihli bilirkişi raporu ve 08/05/2023 tarihli bilirkişi ek raporu alınmıştır.
Davalı … San ve Tic. Ltd.Şti tarafından 2010yılı ticari defterleri ibraz edilmiş, diğer yıllara ait ticari defterler yapılan ihtara rağmen ibraz edilmemiştir.İbraz edilen 2010 yılına ait ticari defterlerin sahibi lehine
delil olma vasfına haiz olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalı şirketin bağlı bulunduğu … Vergi Dairesi Başkanlığı … Vergi Dairesi Müdürlüğünden 11.01.2018 tarih ve … sayılı yazıları ekinde 2010 ve 2011 yıllarına ait Kurumlar
Vergisi Beyannameleri getirtilmiş, bilirkişi heyeti tarafından bu mali veriler incelenerek rapor düzenlenmiştir.
A-Yapılan mali inceleme sonunda;
Davalı şirket … tarafından 03.09.2010 tarihinde tescil edildiği ve TTSG 03.09.2010 tarih ve 7642 sayılı 345-346 sayfaların da ilan edildiği kuruluşta davacılar ile davalının taahhüt ettiği sermaye tutarının;
… 26.500,00TL –35,10%
… 26.500,00TL– 35,10%
… 22.500,00TL– 29,80%
TOPLAM 75.500,00 TL– 100%
olduğu
Davalı şirketin 2010 yılı ticari defterlerine göre davacılar 31.12.2010 tarihine kadar sermaye ödemesi
yapmadıkları,
Davalı şirketin 2010 yılı ticari defterlerine göre davalı … ’in 31.12.2010 tarihine kadar sermaye
ödemelerinin;
– 30.01.2010 tarih ve 3 nolu yevmiye maddesinde 6.500,00.-TL nakit kasa ödemesi
– 30.09.2010 tarih ve 25 nolu yevmiye maddesinde 10.770,00.-TL ortaklara borçlar vasıtasıyla
ödeme,
Davalı … tarafından … nolu 2.870,00.-TL bedelli çek ve … nolu 2.360,00.-
TL bedelli çek olmak üzere toplam 5.230,00.-TL sermaye taahhüdü ödemesi edildiği,davalı … tarafından 31.12.2010 tarihine kadar 22.500,00.-TL sermaye ödemesi yapıldığı,
İncelenen ticari defterlerin kapanış kaydında ortaklara borçlar hesabının 36.017,34 olduğu ancak … Vergisi beyannamesinde hesabın 0 TL olarak gösterildiği ticari defterler ile kurumlar vergisi kayıtlarının birbirini teyit etmediği
anlaşılmış, bu çelişkiyi giderici başkaca belge ve bilgi taraflarca sunulmamıştır.
Davalı şirketin 31.12.2022 tarihinde GİB tarafında Vergi Dairesinde terk işleminin uygulandığı anlaşılmıştır.
Davalı şirketin ticari defterleri ile Kurumlar Vergisi beyannamesinden elde edilen mali tablolar karşılaştırıldığında;
a- 2010 yılı ticari defterlerinde bilançonun;
100 Kasa 3.803,13 —… 7.441,88–
102 Bankalar 117,41 331
Ortaklara Borçlar 36.017,34–136 Diğer ÇeşitliAlacaklar 37.674,44
336 Ödenecek Vergiler 228,00–150 İlk Madde Malzeme 5.144,03
340 Alınan Sipariş Avanslar 20.000,00–151 Yarı Mamül 5.005,48
381Gider Tahakkukları 73,70
1–… 8.230,00
500 Sermaye 75.000,00
1–… 5.000,00
501.02 Ödenmemiş Sermaye… -26.250,00
190 Devreden KDV 4.715,86
501.03 Ödenmemiş Sermaye … -26.250,00
2
80 Gelecek Yıllara Ait Giderler 3.129,70
591 Dönem Zararı -13.440,87
AKTİF TOPLAMI 72.800,05 PASİF TOPLAMI 72.820,05 olduğu
Dava konusu olan ortaklara borçların 36.017,34.-TL olduğu,
Davacılar tarafından ödenmemiş sermaye borçlarının 52.500,00.-TL olduğu,
b- Kurumlar Vergisi Beyannamesine göre bilançonun;
Dönen var.toplamı 35.689,09- 30.353,57
Kısa vad.yab.kayn.top. 9.308,58-1.156,60
Hazır Değerler 3.760,48-280,78
Mali Borçlar 0,00-0,00
Kasa 3.748,08-280,78
Ticari Borçlar 9.006,88- 0,00
Bankalar 12,40- 0,00
Satıcılar 9.006,88- 0,00
Ticari Alacaklar 0,00 -14.437,50
Diğer Borçlar 228,00- 0,00
Alıcılar 0,00 -14.437,50
Diğer Çeşitli Borçlar 228,00-0,00
Diğer Alacaklar 333,24-333,24 Alınan Avanslar 0,00- 0,00
Diğer Çeşitli Alacak 333,24-333,24
Borç ve Gider Karşılıkları 0,00-0,00
Stoklar 26.879,51-12.103,25
Öd.Vergi ve Diğer
İlk Madde Malzeme 5.144,030
Ödenecek Vergi ve Fonlar 0,00 – 1.156,60
Yarı Mamuller-Üretim 5.005,48-000
Gel.Ay.Ait Gel.ve Gid. 73,70 0,00
Verilen Sipariş Avans.16.730,00-12.103,25
Uz.vad.yaban.kay. 0,00 0,00
Gelecek Aylara Ait Gider. 0,00- 0,00
Özkaynaklar top. 26.380,51 29.196,97

Diğer Dönen Varlıklar 4.715,86-3.198,80
Ödenmiş Sermaye 39.821,38 -39.821,38

Devreden KDV 4.715,86– 3.198,80
Sermaye 75.000,00 –75.000,000
Ödenmemiş Sermaye -35.178,62 -35.178,62
Geçmiş Yıl Zararları 0,00 -13.440,87

Dönem Net Karı (Zararı) -13.440,87-2.816,46

Duran varlık.top. 0,00 0,00
Dönem Net Karı -13.440,87 –2.816,46

Aktif var.toplamı 35.689,09–30.353,57 Pasif toplamı 35.689,09–30.353,57

Davaya konu;131- Ortaklardan Alacaklar Hesabı ile 331- Ortaklara Borçlar Hesaplarının bakiyelerinin “0” sıfır olduğu,
bilançoda ödenmiş sermayenin 39.821,38.-TL olduğu,

c-Bilançoların karşılaştırılması sonucunda;
Davalı şirketin 2011 yılı ticari defterlere göre ortak …’e borcun 36.017,34.-TL olduğu ancak kurumlar vergisi 2010 ve 2011 yıllarında ortaklara borç bakiyesinin “0” sıfır olduğu,
Davalı şirketin 2010 yılı ticari defterlerine göre davacılar tarafından ödenmemiş sermaye borçlarının 52.500,00.-TL olduğu ancak kurumlar vergisi beyannamesine göre ödenmemiş sermayenin 35.178,62.-TL olduğu defterler ile resmi kayıtların birbirini teyit etmediği
belirlenmiştir.
d-Ortakların sermaye borcu; Davalı … tarafından 6.500,00.-
TL sermaye ödemesi yapıldığı, toplam 16.292,00.-TL ve 16.000,00.-TL sermaye ödemesinin yapılmadığı,
davacılar tarafından ödenmemiş sermaye borcunun 52.500,00.-TL olduğu
Mali incelemenin 3. Maddesinde detaylıca açıklandığı üzere 331- Ortaklara Borçlar hesabının incelenmesinde; davalı … tarafından davalı şirketin borcu olan toplam 54.000,00.-TL nin … ile …’na ödendiği anlaşılmıştır.
B-Tarafların şirketin feshi talepleri yönünden yapılan değerlendirmeye göre;
TTK m.636/III: (3) Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.
Maddenin gerekçesi şu şekildedir: Üçüncü fıkra; Şirketin kişisel niteliği gözönünde tutularak ve 639 uncu maddenin birinci
fıkrası da dikkate alınarak her ortağa haklı sebeplerle şirketin feshini isteme hakkı tanınmıştır. İsviçre’nin öntasarısında da yer alan bu hak ortağın çoğunluğa karşı konumunu kuvvetlendirecektir. Ortağa tanınan bu hak anonim şirketlerdeki 531 inci maddede yer alan
hükme paralel olarak düzenlenmiş ve yargıca şirketin yararına geniş müdahale hakkı tanınmıştır.
TTK m.629/III uyarınca haklı sebepler, özellikle yönetici ortağın görevini aşırı ölçüde ihmal etmesi veya iyi yönetim için gerekli olan yeteneği kaybetmesi durumlarında vardır.
TTK m.219 uyarınca yönetim işleri şirket sözleşmesiyle bir ortağa verilmiş ise, onun yönetim hak ve görevi diğer ortaklar tarafından sınırlandırılamayacağı gibi kendisi görevden de alınamaz. Ancak, haklı sebeplerin varlığında, ortaklardan birinin istemi üzerine, mahkeme kararı ile yönetim
hak ve görevi sınırlandırılabilir veya geri alınabilir. Görevin yerine getirilmesinde basiretsizlik,
ağır ihmal veya yönetimde iktidarsızlık gibi hâller, haklı sebep sayılır.
TTK m.245/I uyarınca haklı sebep, şirketin kuruluşuna yol açan fiili veya kişisel sebeplerin şirketin işletme konusunun elde edilmesini imkânsız kılacak veya güçleştirecek şekilde ortadan kalkmış
olmasıdır; özellikle;
a) Bir ortağın, şirketin yönetim işlerinde veya hesaplarının çıkarılmasında şirkete ihanet etmiş olması,
b) Bir ortağın kendisine düşen asli görevleri ve borçları yerine getirmemesi,
c) Bir ortağın kişisel menfaatleri uğruna şirketin ticaret unvanını veya mallarını kötüye kullanması
d) Bir ortağın, uğradığı sürekli bir hastalık veya diğer bir sebepten dolayı, üstüne aldığı şirketin işlerini yapmak için gerekli olan yeteneği ve ehliyetini kaybetmesi,
gibi hâller haklı sebeplerdendir. Haklı sebep, ortaklık işlerinden doğmuş olabileceği gibi, ortaklık ilişkisi dışında kişisel ilişkiden
doğmuş olabilir. Önemli olan husus; böyle bir olayın ortaya çıkması durumunda ortaklık ilişkisinin devamının objektif olarak çekilmez bir hal almasıdır. Şirketten çıkacak ortağın haklı sebebin
meydana gelmesinde kusurlu olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.Davacı pay sahiplerinden şirketin devamı –objektif olarak beklenemez bir hal aldığı bir durumda haklı sebeplerin mevcut olduğu kabul edilebilir. Ayrıca haklı sebebin gerçekleştiği hususunun kabulünde davacı pay sahipleri dışında kalan diğer menfaat sahiplerinin (şirket, diğer pay sahipleri,çalışanlar) haklarının da dikkate alınması gerekmektedir. Dolayısıyla haklı sebep ve bunun devamında fesih, ancak bu kimselerin menfaatlerinin haleldar edilmemesi kaydı ile ve son çare olarak kabul edilebilir.
Yargıtay şirketin “uzun yıllar ciddi bir faaliyetinin olmamasının” haklı sebep olduğu görüşündedir.
“…Şirketin uzun yıllar ciddi bir faaliyeti olmamışsa, fesih için yasal haklı nedenler oluşmuştur…”
Yargıtay 11. HD. E. 1995/2880, K. 1995/ 3952, T. 1.5.1995.
“…şirketin faaliyete geçemeyip atıl durumda kaldığı, şirket giderlerini ortaklardan aldığı borçlarla
kapatmaya çalıştığı, bu borçlara ilişkin icra takiplerine uğradığı …O halde…feshi için kanuni haklı
nedenlerin oluştuğu kabul edilmelidir…” Yargıtay 11 HD. E. 2000/55, K. 2000/1242, T.21.2.2000.
Somut olayda;
Davalı şirket ortaklarının karşılıklı ileri sürdükleri iddialar incelendiğinde, davalı şirketin ekonomik faaliyetlerini gerçekleştiremediği, ortaklar arasındaki iletişimin tamamen koptuğu ve ortaklık ilişkisinin fiilen sona erdiği anlaşılmaktadır. Davalı şirket ortağının da şirketin
feshi yönünde talebi bulunduğu görülmektedir.
Alınan bilirkişi raporları ile davalı şirket ortağı …’in eylemleri ile şirkete zarar verdiği tespit edilememiştir. Davacılar zarar eylemini ve zarar miktarını ispatlayamamıştır .Bu nedenle davacıların tazminat ve sair talepleri sabit olmadığından reddedilmiştir.
Şirketin feshi değerlendirmelerinde dikkate alınan en önemli menfaat unsuru olan işleyen çarkların bozulmaması, şirket faaliyetlerinin sona erdirilmemesi hususunun somut olayda gayri faal durumda bulunan davalı şirket bakımından zaten söz konusu olmaması sebebiyle şirketin feshinin
sebep olacağı ekonomik bir yıkım da bulunmamaktadır.
Yukarıda ortaya konan Kanun hükmü
ve Yargıtay kararları uyarınca davalı şirketin uzun yıllar ciddi ticari bir faaliyetinin bulunmaması, ortaklar arasında süregelen anlaşmazlıklar sebebiyle TTK m.636/III uyarınca şirketin feshi şartlarının oluştuğu kanaatine varılmış, davacıların fesih ve tasfiye taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davacıların tazminat ve sair taleplerinin sabit olmadığından reddine
Davacıların fesih ve tasfiye taleplerinin kabulü ile
… nün … sicil numarasında kayıtlı … nin TTK 636/3 gereğince FESİH VE TASFİYESİNE,
Davalı şirketin tasfiye işlemlerini başlatıp sonuçlandırmak üzere SMM … ın aylık 5.000 TL ücretle TTK’nın 536/3. maddesi uyarınca davalı şirkete tasfiye memuru olarak atanmasına,tasfiye memuruna ücretinin aylık ve peşin olarak ödenmesine, bu hususta dosyaya tasfiye memuru sıfatıyla eklenerek Mahkeme kararı kesinleştikten sonra gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde görevine başlamak üzere tasfiye memuruna yetki verilmesine, tasfiyesine karar verilen davalı şirketin TTK’nın 533/2. maddesi uyarınca ticari unvanını “Tasfiye Halinde” ibaresi eklenmiş olarak kullanmasına ve şirket organlarının yetkilerinin tasfiye amacıyla sınırlı olduğunun bilinmesine,
Karar kesinleşince bir suretin tescil ve ilanı için ayrıca bilgi mahiyetinde derhal … ‘ne gönderilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 269,85 TL karar harcının davacı tarafından yatırılan 170,78 TL harçtan mahsubuna eksik 99,07 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3- a-Kabul nispetine göre ;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarbifesi uyarınca 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
b-Red nispetine göre ;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvuru harcının, 170,78 TL peşin harcın , 12.388,70 TL yargılama giderinin ve davacı tarafından dosyaya yatırılan tasfiye memurunun 12 aylık ücreti olan 60.000 TL ile tasfiye memurunun işlemleri için 5.000 TL olmak üzere toplam 77.587,18‬ TL yargılama giderinin kabul nispetine göre 71.293,59 TL’sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde davacıya iadesine,
Dair, Davacı Vekili Av. … ve Davalı … Vekili Av. … vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde … BAM da istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/09/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır