Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/198 E. 2022/543 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/198 Esas
KARAR NO : 2022/543
DAVA : Alacak (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2022
KARAR TARİHİ : 29/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davacı müvekkili olan şirketin emlak şirketi olduğunu ve müşterilerine emlak komisyonculuk hizmeti verdiğini, davalı adına kayıtlı İstanbul ili, … ilçesi, … mahallesi, … numaralı taşınmaz için emlak komisyon hizmetleri çerçevesinde davalıya taşınmaz alım / satımına aracılık hizmeti verildiğini, müvekkili olan şirketin bulduğu daire müşterisi … görüp beğenip fiyatta anlaştığını sonrasında davalının müvekkili şirketi aradan çıkararak … ’ a taşınmazın satışının yapıldığını, TBK 520 maddesi gereğince düzenlenen müvekkili ile davalı arasında aracılık hizmetinin ifasına yönelik kanunun aradığı tüm şekil şartları gerçekleştiğini, müvekkili olan şirketin eski müşterisi olan davalının şirketin ücret uygulaması konusunda bilgi sahibi olup söz konusu taşınmazın satış işlemi ile ilgili aracılık komisyon bedelinin satış bedeli üzerinden % 2 + KDV hizmet bedelini kabul ettiğini, ancak müvekkili olan şirketi devre dışı bırakan davalının komisyon bedelini ödememesi üzerine … Noterliği 24.01.2022 tarih … yevmiye numarası ile davalıya komisyonculuk sözleşmesinden kaynaklanan aracılık komisyon bedelinin ödenmesi talepli ihtarname gönderildiğini, davalı tarafından … Noterliği 13.01.2022 tarih, … yevmiye numarası ile verilen cevapta verilen hizmetimiz ve hizmet bedelinin inkar edildiğini, taraflarınca gönderilen ihtarname sonucunda ödeme yapılmaması ve davalı tarafından taraflar arasında dosyaya sunulan delillerlede sabit olan satış öncesi tüm hizmetlerin inkar edilerek taraflar arasında sözleşme ve alım satıma aracılık ilişkisi bulunmadığından bahisle süreç inkar edildiğinden ticari uyuşmazlık sebebi ile arabuluculuğa başvuruda bulunulduğunu ve anlaşamam şeklinde sonuçlandığını tüm bu sebeplerle müvekkili olan şirketin davalıdan şimdilik miktarı belirsiz komisyon bedeli alacağının TBK maddeleri gereğince 06.01.2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkili olan davacı şirkete verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı tarafın iddia ettiği alacağının, davaya temel teşkil eden kendi beyanları ve yaklaşımları dolayısı ile bedeli belirli olması gerektiği mantıksal gerçekliğine rağmen davayı belirsiz alacak davası olarak açmasında hukuki yarar bulunmadığını, işbu davanın dava şartı yokluğu sebebiyle davacıya herhangi bir süre verilmeden hukuki yarar yokluğundan davanın reddi gerektiğini, davacı şirket tarafından taraflarına 06.01.2022 tarihli, 118.000,00 TL bedelli bir fatura gönderdiğini, taraflarınca … Noterliği’nin 13.01.2022 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile faturaya itiraz edildiğini, davacı şirket ile müvekkili arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davacı tarafın ilgili kanun maddesinde öngörülen “yazılı şekil” şartını whatsapp yazışmaları ile sağladığını iddia etmiş ise de işbu iddiaların hiçbir hukuki dayanağının olmadığını, malik … ‘ın, müvekkiline sosyal medya aracılığıyla ulaştığını “… Mah. … 1/12 Daire: …/İstanbul” bulunan taşınmazı satın almak istediğini müvekkiline bildirdiğini, taşınmazın satışı müvekkili … ile dava dışı … arasında 29.12.2021 tarihinde ikili bir görüşme ve anlaşma ile gerçekleştirdiğini, müvekkilinin davacıdan aldığı herhangi bir hizmet bulunmadığını, bu sebeplerle işbu davanın dava şartı yokluğu sebebiyle davacıya herhangi bir süre verilmeden usulden reddini, Mahkememiz aksi kanaatte ise terditli olarak davacıya, 118.000,00 TL olarak düzenlemiş olduğu arşiv faturasından daha az olmamak kaydı ile dava değerini belirlemesi ve gerekli harcı yatırılması için ihtarat ile kesin süre verilmesini, haksız ve kötüniyetli davanın esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, 6098 Sayılı T.B.K.’nın 521.md.ne göre simsarlık sözleşmesi mahiyetindeki emlak komisyon sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebine ilişkindir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde, Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3/1-(l) maddesinde de, tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda, tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında, Kanunun 83. maddesinde de, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda, davacı taraflar arasında komisyonculuk sözleşmesi olduğunu, bu sözleşme uyarınca ödenmeyen ücretin tahsilini talep etmiş olup, uyuşmazlığa konu taşınmazın konut vasfında bağımsız bölüm olduğu, tarafların mal sahibi davalının bu konutun ticari veya esnaf faaliyeti kapsamında olduğu yönünde bir iddiaları ve delili de olmadığı, davalının tüketici konumunda bulunduğu, bu nedenle uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklandığı anlaşılmakla, davaya bakma görevi tüketici mahkemelerine ait olduğundan görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Dosyanın yetkili İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar serileceğinin İHTARATINA,
4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
5-İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde talep halinde HMK 20. maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtaratına,
6-HMK nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle … Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, Davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı karar verildi. 29/06/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)