Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/138 E. 2022/466 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/138 Esas
KARAR NO : 2022/466

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/01/2021
KARAR TARİHİ : 01/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davacının, davalının babası …’ye ait “… mah. … Sok. No:.. Bayrampaşa/İST.” adresinde bulunan …Eczanesinde 2013 yılında çalışmaya başladığını, eczacı teknisyeni olarak davalının babasının ölüm tarihine kadar yanında bir fiil çalıştığını, davalının babasının mart 2018 de vefat ettiğini, davalının babasının vefatından sonra, işletmekte olduğu eczaneyi mirasçılarının 5 yıl boyunca işyerinde mesul müdür olması şartı ile eczaneyi çalıştırabileceğini, yasal olarak eczanecin mirasçılarına tanınan haktan dolayı mirasçılarının, eczaneyi çalıştırabilmeleri için eczanenin işleyişini, ilaçların tanımı ve reçetelerin okunması için belli bir birikime sahip olmadıklarını, bu sebeple davacının eczacı teknisyeni olarak gerek ilaçların tanımı, reçetelerin okunması ve eczane işletilmesi hakkında 25 yıllık bilgi ve birikime sahip olduğu için davacıya eczanenin işletilmesi konusunda teklifte bulunulduğu, davacının da teklifi kabul ettiğini, 5 yıl boyunca beraber çalıştırabileceğini beyan ettiğini ancak davalı tarafın davacıdan teminat senedi istediğini, davacının da davalının teklifini kabul ettiğini ve gerek şartlar konusunda gerekse de senedin verilmesi konusunda ortak bir nokta belirleyerek (Bayrampaşada bulunan… Derneği) buluştuklarını, 150.000,00 TL tutarında teminat senedini davacının imzaladığı davacının babasının da senede kefil olduğunu, sonrasında anlaşmazlığa düştüklerini, davacının senedi geri istediğini, davalı tarafın tehdit ettiğini, bu nedenle davacının sağlık sorunları yaşadığını, sonrasında davacı hakkında haksız ve kötü niyetli kazanç sağlama amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasıyla icra takibi açıldığını, davalının teminat olarak aldığı senedi iş yerinde çalışmaya izin vermeksizin ve buna yanaşmaksızın icra takibine konu teminat senedini normal alacak takibi olarak başlatması dahi davalının ne kadar kötü niyetli hareket ettiğinin kanıtı olduğunu, bu nedenle dava ve takip konusu senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile kötüniyetli davalının %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Öncelikle görev itirazında bulunduklarını, davacının davalı emrinde çalışmadığını, davalının babasının yanında çalıştığını, davalının babasının 17/03/2018 tarihinde vefat ettiğini, bu tarihten sonra ilgili eczanenin kapatıldığını hiç bir zaman çalıştırılmadığını, davacının eczane ile olan işçi-işveren ilişkisinin sonlandırıldığını, taraflar arasında mevcut bir iş sözleşmesi dolayısı ile işçi- işveren ilişkisi bulunmadığını davanın İş Mahkemesinde değil, genel yetkili Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini savunarak görevsizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava dosyası İstanbul… İş Mahkemesi’nin 2021/51 Esas 2021/803 Karar sayılı “davaya konu senet 03.05.2018 tarihinde tanzim edilmiş olup bu tarih itibari ile davacı ile davalı arasında işçi işveren ilişkisi olmadığı anlaşıldığından..” gerekçesi ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Davacı vekili her ne kadar İş mahkemesinde davanın menfi tespit, mahkememizde ise hizmet tespiti davası olduğunu belirterek görevsizlik kararı verilmesini talep etmiş ise de; dava dilekçesi içeriğinden davanın, İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına konu bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davası olduğu, taraflar arasında işçi işveren ilişkisi olmadığı anlaşıldığından, davacının görev itirazı yerinde değildir.
Davacı taraf uyuşmazlığa konu bononun teminat amaçlı verildiğini iddia etmektedir. Senedin teminat senedi olduğu senet metninden anlaşılamadığı gibi teminat olduğuna ilişkin davacı tarafça belge ibraz edilmemiştir. Davacı tarafa yemin delili hatırlatılmış olup, davacı taraf yemin delilline de dayanmadığından, ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 59,30-TL. nin 80,70-TL. nispi karar harcından mahsubu ile kalan 21,40-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 18.666,70-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası taraflara iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul BAM ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı (E-duruşma ile) verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/06/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)