Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/124 E. 2023/64 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/124 Esas
KARAR NO : 2023/64
DAVA : Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
DAVA TARİHİ : 15/02/2022
KARAR TARİHİ : 19/01/2023

Mahkememizde görülen Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA /Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Müvekkili şirketin ticaret sicilinde daha önce kayıtlı “… Makine Sanayi ve Ticaret A.Ş. nin bölünmesi neticesinde kurulduğunu ve dava sonra “… Havalimanı Ekipmanları Sanayi ve Ticaret A.Ş. unvanını aldığını,
Ticaret unvanını eski unvanı olan “… Ticaret A.Ş” olarak tekrar değiştirmek için 24.12.2021 tarihinde dilekçe ile başvurduğunu, başvurunun ticaret sicilinde … ticaret sicili ile kayıtlı “… Ticaret Ltd. Şti” ünvanlı şirket olduğu için reddedildiğini, Ticaret Unvanları Hakkındaki Tebliğin 4/8. maddesinde yazılı “Ticaret sicilinden silinen bir ticaret unvanı, unvanın silinmesine ilişkin ilanın Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı tarihten itibaren 5 yıl geçmedikçe başka bir tacir adına tescil edilemez.” hükmü uyarınca müvekkilinin ticaret unvanının “… San. ve Tic. A.Ş.” olarak değiştirilmesi üzerinden 5 yıl geçmediğini, bu nedenle diğer davalı adına yapılan tescilin doğru olmadığını,
… ne 14.12.2021 tarihinde yaptıkları başvuru ile davalı adına olan unvanın silinmesi/iptalini ve eski ticaret unvanının adlarına tescilini istediklerini, davalı Müdürlüğün 12.01.2022 tarihli…sayılı yazısı/kararı ile bu konuda işlem yapma yetkilerinin olmadığı gerekçesiyle taleplerini ret ettiğini, bu nedenle dava açılmak zorunda kalındığını ileri sürerek; davalı … Müdürlüğünün 12.01.2022 tarihli ve … sayılı kararının iptaline, davalı “… Sanayi ve Ticaret Ltd.Şt. nin ticaret unvanının iptaline ve sicilden terkinine, … Sanayi ve Ticaret A.Ş.” ticaret unvanının müvekkili şirket adına tesciline yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /Davalı … cevap dilekçesinde özetle;
TTK.m.34 de yazılı olduğu gibi, dava konusu işlem ve taleple ilgili olarak kendilerine bir başvuru yapılmadığı için ret kararı da bulunmadığını, bu nedenle açılan davanın dava şartının yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini,
Müvekkilinin yeni kurulan veya unvan değiştiren işletmelerin unvanlarını, mevcut bir işletmenin TTK.m.50 vd. gereğince korunması gereken unvanına tecavüz edip etmediğinin veyahut da tescile engel bir mahiyette benzer ünvanlı bir şirket bulunup bulunmadığının incelenmesinde bir mahkeme gibi hareket edemeyeceğini, inceleme yetkisinin hukuken ve fiilen (teknik olarak) sınırlı olduğunu, başka bir ifade ile TTK.nun 52. maddesine göre korunması gereken bir işletmenin ticaret unvanını münhasıran kullanma hakkının bir başka işletme tarafından ihlal edilip edilmediğinin değerlendirilmesinde, tamamen aynı olan iki unvanın söz konusu olmadığı durumlarda, müvekkili müdürlüğün bir mahkeme gibi hareket ederek unvana tecavüz edilip edilmediğine ilişkin geniş kapsamlı bir inceleme yapması ve bu konuda yorumda bulunmasının hukuken mümkün olmadığını ve bu konuda müvekkilinin yetkisinin hukuki düzenlemelerle sınırlandırıldığını,
“Ticaret Unvanları Hakkındaki Tebliğ” kapsamında, benzer unvana ilişkin olarak kendilerince yapılması gereken incelemenin kapsamının belirlendiğini, dava konusu edilen unvanın da anılan Tebliğ hükümlerine uygun olduğunu, TOBB sistemi üzerinden unvan sorgulaması ile benzer unvanlı şirket olup olmadığını teyit eden personelin benzer unvanlı şirket tespit edemediğini ve davalı şirketin tescil edildiğini,
Kabul edilmemekle birlikte anılan Tebliğin 4/f.8. maddesinde öngörülen beş yıllık sürenin dolması nedeniyle davacı şirketin anılan Tebliğ gereğince korunması gereken herhangi bir hakkının kalmadığını, mevzuata uygun olmakla birlikte haksız rekabet oluşturduğu iddia edilen şirketle ilgili iddiaların muhatabının ve dolayasıyla huzurdaki davanın unvanını terkin etmesi istenen şirkete karşı açılması gerektiğini, kendilerine husumetin yöneltilemeyeceğini,
Huzurdaki davanın bir tür haksız rekabetin önlenmesi davası olarak kabul edilmesi halinde de müvekkiline husumetin yöneltilemeyeceğini, bu nedenle yargılama giderleri ve vekillik ücretinden sorumlu olamayacaklarını savunarak açılan davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Makine Sanayi ve Ticaret Ltd Şti ye dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliğ edildiği, cevap dilekçesi verilmediği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; davacı şirketin yeni kuracağı şirkete … San Ve Tic AŞ ünvanını almak istemi nedeniyle ticaret sicil ünvanının iptali ve tescili istemi konusundadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık mahkememizce yapılan 02/06/2022 tarihli duruşmada;
“davacı … San Ve Tic AŞ nin bölünmeden önce kullandığı … San Ve Tic AŞ ünvanını alma isteminin davalı … tarafından 12/01/2022 tarih ve … sayılı karar ile diğer davalı … San Ve Tic Ltd Şti ye verildiği gerekçesiyle reddedilmesi sonucu; 12/01/2022 tarih ve … sayılı … kararının iptaline, davalı … San Ve Tic Ltd Şti nin ticaret ünvanının iptaline, … San Ve Tic AŞ ünvanının davacı şirket adına tesciline karar verilmesi” olarak belirlenmiştir.
Dosya içine bildirilen deliller toplanmış, davacı şirketin kuruluşuna ilişkin 06.10.2016 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi, dava dışı … A.Ş. şirketine ilişkin 06.10.2016 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi ve ticaret sicil kayıtları,davalı … tarafından yayınlanan duyuru ,iptali istenen şirket ito kaydı, … cevabı, 4917046 numaralı davacının itoya yapılan talebi, ticari mevzuattan kaynaklanan nitelikli hesaplamalar bilirkişi … ‘nın 14/11/2022 tarihli bilirkişi raporu dosya içine alınmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre ;
Dava dışı … nin … sırasına kayıtlı “… Sanayi ve Ticaret A.Ş.” nin 04.02.1994 tarihinde ana sözleşmesinin sicile tescil edildiği,
Davalı “… Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. nin ise 06.07.2015 tarihinde ticaret siciline tescil edildiği, tescilin 10.07.2015 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı,
Ticaret unvanı yeniden kullanılmak istenen “… A.Ş”.nin 28.09.2016 tarihinde yapılan genel kurulunda, şirketin tam bölünmesi suretiyle yeni iki A.Ş. in kurulmasına, şirketin tüm aktif ve pasiflerinin yeni kurulacak şirketlere devrine, yeni kurulacak şirketlerden bir tanesinin “… A.Ş. olacağı…vs. hususların kabul edilerek … A.Ş nin tam bölünme nedeniyle sicilden terkinine karar verildiği, kararın 30.09.2016 tarihinde ticaret siciline tescil edildiği, 06.10.2016 tarihli 9170 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde ise ilan edildiği şirketin 03.02.1994 tarihinde ticaret siciline tescil edildiği,
Tam bölünme suretiyle ikinci kurulan şirketin ise” … A.Ş.” olarak 30.09.2016 tarihinde ana sözleşmesinin ticaret siciline tescil edildiği,
Ticari unvanının “… Makine Sanayi ve Ticaret A.Ş.” olmasını isteyen Davacı şirketin tescili istenen yeni şirketin ana sözleşmesini “on line” olarak davalı müdürlüğe göndererek kuruluş başvurusunda bulunduğu, başvuru sahibi şirkete 08.10.2021 tarihi için randevu verildiği, kendilerine “… sicil numarasına kayıtlı “… Makine adı altında benzer unvan bulunduğu, Makine/Makine aynı anlamı taşıdığı, unvan revize edilmelidir…” şeklinde “on-line” yanıt verildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda uyuşmazlık davalı “… Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.” ünvanında ki “… Makine” ibaresinin terkini gerekip gerekmediği noktasındadır. Bu konuda davalı … nün taraf sıfatı bulunmamaktadır. Kaldı ki müdürlük tarafından bu konuda verilmiş iptale tabi bir karar da bulunmadığı anlaşılmıştır.Bu nedenle … yönünden HMK 114/1-d ve 115 maddeleri gereğince taraf dava şartı yokluğundan davanın usulen reddine karar verilmiştir.
Davalı “… Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti” nin 06.07.2015 tarihinde ticaret siciline tescil edildiği, davacı “… Sanayi ve Ticaret A.Ş.” nin bölünme sonucu ticaret sicilinden terkininin 30.09.2016 tarihinde yapıldığı, bu duruma göre; davalı müdürlükçe yayınlanan “Ticaret Unvanı Seçerken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar” başlıklı yazıda yazılı hususların bir şekilde gözden kaçırılması sonucu davalı “… Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.” nin 06.07.2015 tarihinde ticaret siciline tescil edildiği tespit edilmiştir.
Ticaret unvanının korunması 6102 Sayılı TTK’nın 52 vd maddelerinde düzenlenmiş olup ticaret unvanı, bu hali ile kendine has özel koruma tedbirlerine tabi tutulmuştur. Bu türden açılan davalarda Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulaması gereğince, terkini talep edilen şirkete ait ticaret unvanının ayrıca ek alıp almadığı, tacirlerin iştigal sahalarının benzer olup olmadığı,unvanların genel görünüm itibari ile benzer olup olmadıkları ve bu benzerliklerin üçüncü kişiler açısından karışıklığa neden olup olmayacağı hususları incelenip değerlendirilmektedir.
Öte yandan bir başka tacire ait ticaret unvanının terkinini talep eden tarafın davasını belirli ve makul bir süre içinde açması gerekir. Ticaret unvanları tescil ve ilana tabi bulunduğundan makul sürenin hesabında bunun da nazara alınması icap eder. Makul sürenin geçirilmesi halinde sessiz kalma nedeni ile hak kaybı oluşur. Uzun süreli sessiz kalma suretiyle hak kaybı, TTK’da düzenlenmiş değildir. Bu durum Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin uygulaması ile hukukumuza yerleşmiş olup, yasal dayanağı da TMK’nin 2. maddesidir. Sessiz kalma yolu ile hak kaybının oluşması için öncelik hakkı sahibinin kullanımdan haberdar olması gerekmekte ise de sessiz kalmanın kaç yıl sonra hak kaybına yol açacağı ile ilgili kesin bir süre vermek mümkün değildir. Burada önemli olan öncelik hakkı sahibinin sonraki kullanıma bir süre katlanmış olmasıdır. Bu itibarla bu sürenin belirlenmesinde somut olayın özelliklerinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
Terkin talep eden tarafın, sessiz kalma ve göz yumma kast ve iradesi olmasa dahi geçen süre zarfında ticaret unvanının terkini talep olunan tacirin, yapmış olduğu belirli yatırımlarla müşteri çevresi oluşturması, işletmesini geliştirerek belirli kesimlerce tanınır hale getirmesi de mümkündür. Bu açıdan bakıldığında, davanın ihmal yolu ile de geç açılıp hak kaybına uğranması mümkün hale gelebilecektir.(Yargıtay 11.HD , 03.04.2013 tarih, 2013/974 E., 2013/6703 K. sayılı ilamı)
Somut olayda,ticaret siciline davacı şirketin ticaret ünvanı 04/02/1994 tarihinde ,davalı şirketin ise 10/07/2015 tarihinde tescil edilmiştir. Davacının öncelikli kullanım hakkına sahip olduğu “… Makine” ibaresinin her iki şirketin ünvanının çekirdek unsuru olduğu ,iştigal alanlarının benzer olduğu da anlaşılmaktadır. Davalının unvanı tescilli olup, tescilli unvanın sicilden terkin edilmesi anına kadar kullanılmasında usulsüzlük bulunmamaktadır.Ticaret sicili kayıtlarının herkese açık olduğu gözetildiğin de davacı şirketin 10/07/2015 tarihinden dava tarihi 15/02/2022 ye kadar olan sürede dava açmak için makul süreyi geçirdiği, bu nedenle davalının ünvanının terkini konusunda hakkı olmadığının kabulü gerekmiş, davalı … Ltd Şti yönünden istenen iptal ve tescil taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın … yönünden HMK 114/1-d ve 115 maddeleri gereğince taraf dava şartı yokluğundan usulen reddine
Davanın davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd Şti yönünden istenen iptal ve tescil taleplerinin reddine
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 80,70-TL. nispi karar harcının mahsubu ile eksik 99,2 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 9.200-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Davacı vekilin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde … BAM da istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/01/2023

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır