Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/118 E. 2022/360 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/118 Esas
KARAR NO : 2022/360
DAVA : Tanıma Ve Tenfiz
DAVA TARİHİ : 11/09/2020
KARAR TARİHİ : 21/04/2022

Mahkememizde görülen Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA / Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Müvekkili Voronejstalmost ın halka kapalı anonim şirket olduğunu, müvekkili ile davalı … Anonim Şirket ‘i arasında 23.03.2016 tarih ve … sayılı alt yüklenici sözleşmesi bağıtlanıp, sözleşme sonucu davalının müvekkiline borçlandığını
Borcun zamanında ödenmemesi üzerinde davalı aleyhine Rusya Federasyonu … Bölgesi Ticaret Mahkemesinde borcun ödenmesi amacıyla … dosya sayılı dava açıldığını, dava kapsamında taraflar arasında 02.11.2018 tarih ve davalının borcunu belirli tarihlerde ödeyeceği taahhüdünü içeren sulh sözleşmesi akdedildiğini
Akdedilen sulh sözleşmesine dayanarak; Sankt-Petersburg Şehri … Bölgesi Ticaret Mahkemesi nce … tarihli kararın verildiğini, kararda davalı şirketin müvekkiline toplamda 11.979.065 ruble 96 kapik borcunun bulunduğu, bu borcun 8.500.000 Ruble’sinin 20.12.2018 tarihinde, 3.479.065 Ruble’sinin ise 20.01.2019 tarihinde ödenmesi gerektiğinin tespit edildiğini, mahkeme kararının 20.12.2018 tarihinde kesinleştiğini, icra kabiliyeti kazandığını, karar kesinleştikten sonra müvekkilinin talebi üzerine mahkeme tarafından 14.02.2019 tarihinde kararın takip edilebilir olduğunu gösteren takip emri de düzenlendiğini,
Dosyaya sunulan belgelerden Rusya mahkemesinin kararının tespit hükmü içermesine karşın tarafların sulh sözleşmesinin mahkeme kararına derc edildiği ve eda hükmünü içerdiği sabit olmakla dava konusu kararın tenfize uygun olduğunu,
Rusya Federasyonu mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizinde 5718 Sayılı MÖHUK bağlamında karşılıklılığın bulunup bulunmadığı hususunda CİMER üzerinden Adalet Bakanlığı’na başvuru yapıldığını, verilen cevapta, Rusya Federasyonu ile Türkiye arasında yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi konusunda ikili bir anlaşmanın mevcut olmadığı, fiili mütekabiliyet konusunda ise Bakanlıkça ülke bazında herhangi bir istatistiki verinin bulunmadığı, aynı zamanda temas edilen hukuki durum ile ilgili davanın açılması halinde takdirin yargı yetkisi dahilinde Mahkemeye ait olduğunun bildirildiğini
Dava konusu Rusya mahkemesinin kararının konusu Türk Mahkemelerinin münhasır yetki ve aşırı yetki kapsamına giren işlerden olmaması ve Rusya Mahkemesinin kararı taraflar arasındaki özel ilişkiden doğan ve üzerinde sulh sözleşmesi yapılabilen bir konuda verildiğinden böyle bir karar Türk kamu düzenini ihlal etmemesi nedeniyle tenfizi mümkün olduğunu,
MÖHUK’un 54/1/ç hükmü uyarınca, yabancı mahkeme kararı, o yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş olması hallerinde tenfiz edilemeyeceğini ancak davalı taraf adına temsilcisi I.M-A. Aliyeva’nın 12.10.2018 tarihli vekaletname ile katıldığını belirterek ;
Rusya Federasyonu Sankt-Petersburg Şehri Leningrad Bölgesi Ticaret Mahkemesi’nin 20.12.2018 tarihli kararının Türkiye’de tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 07/01/2021 tarihli dilekçesi ve ekinde sunmuş olduğu sayman mutemet alındısı ile eksik nispi harcı tamamladığını bildirmiş, dekontu ibraz etmiştir.
CEVAP /Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle;
Usule ilişkin olarak ; Türk Ticaret Kanunu’nun TTK 5/A maddesi kapsamında ticari davalar zorunlu arabuluculuk şartına tabi tutulduğunu, huzurdaki davanın her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir hukuk davası olup arabuluculuk dava şartı yokluğundan huzurdaki davanın reddi gerektiğini
Dava açılırken sadece maktu harç olan 54,40-TL yatırıldığını, Bu kapsamda dava değerine tekabül eden nispi harcın davacı yan tarafından ödenmemiş olması sebebiyle ddavanın reddi gerektiğini
Rusya Federasyonu ile Türkiye arasında bir mütekabiliyetin olmadığı ve davacı yan tarafından yatırılması gereken teminatın ödenmediği ortadadır. Bu doğrultuda MÖHUK kapsamında usule aykırı olarak açılmış huzurdaki davanın reddi gerektiğini
Esasa ilişkin olarak ; Yabancı mahkeme kararının türk mahkemeleri nezdinde tanıma ve tenfizinin yapılabilmesi için söz konusu yabancı mahkeme kararının möhuk m.54 kapsamındaki şartlara uygun olması gerektiğini, mütekabiliyet şartı sağlanmadığından Rusya mahkemesi tarafından verilen kararın Türkiyede tanıma ve tenfizi mümkün olmadığını,
Hukuki ve fiili bir mütekabiliyetin varlığından bahsedebilmek için yabancı mahkeme kararına dayanak olan kanun maddeleri, somut olay ve karar özelinde inceleme yapılması gerektiğini, Rusya Federasyonu akdi mütekabiliyet şartını en katı olarak uygulayan ülkelerden biri olmakla birlikte fiili mütekabiliyeti kabul etmediğini, Rusya Federasyonu yabancı ülkeler ile arasında fiili veya hukuki mütekabiliyetin olup olmadığını değerlendirmeksizin akdi mütekabiliyet şartı aradığını ,bu doğrultuda Rusya Federasyonu ile Türkiye arasında da akdi veya fiili mütekabiliyetin olduğundan söz edilemeyeceğini,
Rusya Mahkemesi tarafından verilen karar Türk kamu düzenine, hukuk prensibine ve Türk Kanunlarında düzenlenen emredici hükümlere aykırı olup, kamu düzenine aykırı olarak verilmiş olan bir yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfizinin yapılması mümkün olmadığını,
Davacı yan Rusya Mahkemesinde açılan davanın tarafların mahkeme nezdinde sulh olması ile sonuçlanması ve taraflar arasındaki sulhün hükümleri mahkemenin kararına derç edildiği takdirde tanıma ve tenfizinin mümkün olduğunu belirtmiştir. Lakin Rusya Mahkemesi nezdinde yapılan sulh, Türk Kanunları çerçevesinde mahkeme huzurunda yapılacak olan sulhün şartlarını taşımadığını, müvekkil şirketi Rusya mahkemesi’nde temsil eden vekil, mahkeme huzurunda sulhe yetkili olmayıp, mahkeme huzurunda yapılan sulh geçerli olmadığını, ayrıca somut olayda usule uygun bir şekilde kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmadığını belirterek; sonuçta davanın reddine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, yabancı mahkemece hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve Devlet Kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamın Türkiye’de icra olunabilmesi için 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku hakkındaki kanunun (MÖHUK) 50-54. maddesi uyarınca tanınması ve tenfizine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Tarafların bildirdiği deliller, … ATM nin 2018/ … sayılı kararı, HMK 293 md gereğince ibraz edilen hukuki mütalaalar, 30/09/2019 tarihli Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü tarafından CİMER üzerinden verilen görüş yazısı, Sankt-Petersburg Şehri Leningrad Bölgesi Ticaret Mahkemesinin №A56-124981/2018 dosya sayılı ve 20.12.2018 tarihli kararı orijinal dilinde apostilli aslı ve onaylı tercümesi, kararın kesinleştiği-icra edilebir olduğuna dair şerhin apostilli orijinal dilinde aslı ve onaylı tercümesi, ibraz edilmiştir.
Mahkememizce; Türkiye Cumhuriyeti ile Rusya Federasyonu arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut, Rusya Federasyonu’nda Türk Mahkemelerinden verilmiş ilamların tenfizini mümkün kılan bir kanun, Türkiye Cumhuriyeti’ nde Rusya Federasyonu mahkemelerinden verilmiş ilamların tenfizini mümkün kılan bir kanun bulunmadığı, bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti ile Rusya Federasyonu arasında MÖHUK’ un 54/1-a.maddesi anlamında fiili uygulama durumunun incelendiği, davacı tarafça dosyaya sunulan … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… sayılı kararının yabancı hakem/tahkim kararlarının tanınmasına ilişkin olduğu, bu kararın dayanağının Türkiye Cumhuriyeti ile Rusya Federasyonu’nun 1958 tarihli hakem kararlarının tenfizine ilişkin New York sözleşmesine taraf olmaları şeklinde açıklandığı, bunun dışında Prof. Dr … ‘ in 15/03/2021 tarihli hukuki mütalaasında detaylıca açıklandığı üzere fiili uygulamaya ilişkin olarak Türkiye Mahkemeleri’nde ya da Rusya Federasyonu Mahkemeleri’nde verilmiş bir tanıma ve tenfiz kararı bulunmadığını, bu nedenle mahkemece MÖHUK’ un 54/1-a. Maddesi anlamında Türkiye Cumhuriyeti ile Rusya Federasyonu arasında fiili uygulama sonucu oluşan mütekabiliyetin bulunmadığının sabit bulunduğu, bu itibarla davada MÖHUK’un 54/1-a. maddesinde da açıklanan mütekabiliyet/karşılıklılık yasal koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından mahkememizce verilen karara karşı İstinaf yoluna gidilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. HD si 2021/3417 Esas 2022/80 Karar sayılı 18/01/2022 tarihli karar ilamında;
” Rusya Mahkemeleri tarafından verilen kararların Türkiye Mahkemelerinde tenfiz edildiğine, dolayısıyla fiili karşılıklılığın bulunduğuna ilişkin kararlar bulunduğu tespit edilmiştir. (bkz.Yargıtay 19. HD, 19/12/2018 tarih,2018/579 Esas, 2018/6742 Karar sayılı kararı) Yargıtay’ın tespit edilen bazı kararlarında da Rusya Mahkemelerine ait kararların kamu düzeni, usulsüz tebligat ve kesinleşme şerhinin bulunmamasından dolayı bozulduğu görülmektedir. MÖHUK’ un 54.maddesinin a bendinde düzenlenen ve tenfizin birinci kriteri olan iki ülke arasındaki mütekabiliyet kriterinin sağlanmadığı durumlarda aynı maddenin devamında sayılan ve ikincil kriterlerin incelenmesi mümkün görünmemektedir ( bkz. Yargıtay 11.HD, 29/05/2014 tarih, 2014/2883 Esas, 2014/10015 Karar sayılı kararı, Yargıtay 13. HD, 06/03/2012 tarih, 2011/12027 Esas, 2012/5468 Karar sayılı kararı) Dolayısıyla Yargıtay’ın bu kararlardan da Rusya Federasyonu ile Türkiye Cumhuriyeti arasında fiili mütekabiliyetin varlığının bulunduğunu kabul ettiği sonucuna varılmaktadır. O halde yapılan bu açıklamalar Yargıtay kararları ışığında mahkemece, iki devlet arasında tanıma ve tenfiz konusunda fiili karşılıklılık bulunduğu kabul edilerek işin esastan incelenmesi ve taraf delillerin değerlendirilmesi ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur. ” gerekçesiyle mahkememiz kararını kesin olarak kaldırmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre;
Davanın tarafları arasında 23/03/2016 tarihli, … sayılı alt yüklenici sözleşmesi imzalandığı, davalı yüklenici tarafından davacıya ait iş bedelinin ödenmemesi üzerine davacı hakkında Rusya Mahkemesi’nde dava açıldığı, Rusya Federasyonu … Bölgesi Ticaret Mahkemesi’nce 20/12/2018 tarihli kararı ile taraflar arasında düzenlenen sulh sözleşmesi esas alınarak No … sayılı karar ile; davalı şirketin davacıya toplam 11.979.065 Ruble,96 kapik borcu olduğu, bu borcun 8.500.00 Rublesinin 20/12/2018 tarihinde, 3.479.065 Rublesinin ise 20/01/2019 tarihinde ödenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Huzurdaki dava ile Rusya Federasyonu Sankt-Petersburg Şehri Leningard Bölgesi Ticaret Mahkemesi’nin (“Rusya Mahkemesi”) No … sayılı dosyasından verilen 20.12.2018 tarihli kararın 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku hakkındaki Kanunun (MÖHUK) 50-54. maddesi uyarınca tanınması ve tenfizine karar verilmesi istenmektedir.
Davacının isteminde MÖHUK 5 ve 54.maddeleri uygulanacaktır.
MÖHUK 5.madde -Kamu düzenine aykırılık
(1) Yetkili yabancı hukukun belirli bir olaya uygulanan hükmünün Türk kamu düzenine açıkça aykırı olması halinde, bu hüküm uygulanmaz; gerekli görülen hallerde, Türk hukuku uygulanır.
MÖHUK 54.madde Tenfiz şartları
(1) Yetkili mahkeme tenfiz kararını aşağıdaki şartlar dahilinde verir:
a) Türkiye Cumhuriyeti ile ilamın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilamların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiili uygulamanın bulunması.
b) İlamın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilamın, dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı halde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmiş olmaması.
c) Hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması.
ç) O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması.
Koşulları aranacaktır. MÖHUK 54.madde gereğince
Yetkili mahkeme/ Mahkememiz davalı şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olması nedeniyle yetkilidir.
Türkiye Cumhuriyeti ile ilamın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilamların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiili uygulamanın bulunması/ İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. HD si 2021/3417 Esas 2022/80 Karar sayılı 18/01/2022 tarihli kararı ile Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu devletleri arasında fiili mütekabiliyet bulunduğu tespit edilmiştir.
İlamın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilamın, dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı halde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmiş olmaması/ İlam Rusya Federasyonu Sankt-Petersburg Şehri Leningard Bölgesi Ticaret Mahkemesi’nin (“Rusya Mahkemesi”) No … sayılı dosyasında verilmiş olup, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen ticari sözleşme nedeniyle verilmiştir.
Hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması./ taraflarca serbestçe kararlaştırılabilen sözleşme hükümlerinden doğan alacak nedeniyle verilen kararda kamu düzenine açıkca aykırılık bulunmadığı sabittir.
O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması./ Davalı şirketin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmama, veya o mahkemede temsil edilmeme yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilme itirazları yoktur.
Mahkememizce MÖHUK 54.madde koşullarının gerçekleştiği tespit edildiğinden; Rusya Federasyonu Sankt-Petersburg Şehri Leningard Bölgesi Ticaret Mahkemesi’nin (“Rusya Mahkemesi”) No… sayılı dosyasından verilen 20.12.2018 tarihli kararın 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku hakkındaki Kanunun (MÖHUK) 50-54. maddesi uyarınca tanınması ve tenfizi karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /.
1- Rusya Federasyonu Sankt-Petersburg Şehri Leningard Bölgesi Ticaret Mahkemesi’nin (“Rusya Mahkemesi”) … sayılı dosyasından verilen 20.12.2018 tarihli kararın 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku hakkındaki Kanunun (MÖHUK) 50-54. maddesi uyarınca TANINMASI VE TENFİZİ
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan ve hesap olunan 80,70 TL karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 20.534,19 TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, artan 20453,49 TL harcın karar kesinleştiğinde yatıran davacı tarafa iadesine
Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL peşin harç , 54,40 TL başvuru harcı ve 227,50 TL yargılama gideri olmak üzere 362,6 TL giderin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi nin 13/4 md gereğince 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Artan gider avanslarının HMK 333 gereğince karar kesinleştikten sonra yatıran taraflara iadesine
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul BAM da istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/04/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır