Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/115 E. 2022/106 K. 11.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/115 Esas
KARAR NO : 2022/106
DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/03/2021
KARAR TARİHİ : 11/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkili şirkete ait … plakalı araç ile … plakalı araç arasında 12.12.2018 tarihinde İstanbul/Sarıyer’de meydana gelen trafik kazası sonucunda müvekkil şirkete ait aracın maddi hasar görmüş olduğunu, aracın 41.275,60 TL tutarına onarılmış, Söz konusu onarım bedelinin tazmini için … plakalı aracın ZMM Sigortacısı olan … Sigorta A.Ş.’ye başvurulmuş olduğunu, müvekkili tarafından aracın onarımı için toplamda 41.275,60 TL tutarında harcama yapılmasına rağmen sigorta şirketinden sadece 36.000 TL tazmin edilebildiğinden, bakiye 5.275,60 TLtutarındaki onarım bedeline ilişkin tazminatın kaza tarihinden itibaren hesap edilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle işleten ve araç sürücüsü aleyhine açılan maddi tazminat istemine dayanmaktadır.
…. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 11/03/2021 tarih ve 2021/… Esas 2021/… Karar sayılı görevsizlik kararıyla dosya 15/06/2021 tarihinde mahkememize tevzi edilerek 2021/… sayılı esasına kaydedildiği, mahkememizce yapılan yargılama sonucunda: “HMK ‘nun 114/2 delaletiyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A-1, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A-2 ve HMK’nın 115/2 maddeleri gereğince arabuluculuğa yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine,” karar verildiği, bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunduğu, … Bölge Adliye Mahkemesi’nin 24/11/2021 tarih ve 2012/… Esas 2021/… Karar sayılı ilamıyla “uyuşmazlık, davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 18/12/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı TTK’na eklenen 5/A maddesi ile; “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” ve geçici 12. maddesi ile de “(1) Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.” düzenlemesi getirilmiştir. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na (HUAK) “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlığı ile eklenen 18/A maddesinin 2. fıkrasında; “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi getirilmiştir. Bu yasal düzenlemeler gereğince 01/01/2019 tarihinden sonra konusu bir miktar paranın ödenmesi talebi ile açılan ticari davalarda dava açılmadan önce uyuşmazlıkla ilgili arabulucuya başvurup anlaşılamaması halinde son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi zorunludur. Arabulucuya başvurulmadan doğrudan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilecektir. Dava şartı olan zorunlu arabuluculuk hükümlerinin uygulanabilmesi için taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari dava olması gerekir. Ticari dava ile ilgili düzenleme TTK’nun 4. maddesinde yapılmıştır. TTK’nun 4/1 maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Konusu bir miktar paranın ödenmesi olan, ticari dava niteliğindeki alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Davanın konusu (müddeabih), dava dilekçesindeki talep sonucu, yani neticei talep esas alınarak belirlenir. Neticei talebin bir para alacağının tahsili veya tazminata ilişkin olduğu durumlarda, arabulucuya başvuru yapılmış olması dava şartıdır. Ancak, öncelikle hangi dava şartının inceleneceğinin ortaya konulması gerekir. Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasındaki uyuşmazlığın konusunun bir miktar para alacağına ilişkin olduğu, davacı ile davalı … İşl. Tic. Ltd. Şti.’nin tüzel kişi tacir olduğu, bu nedenle eldeki uyuşmazlığın, TTK’nın 4/1.maddesi uyarınca nispi ticari dava olduğu, davanın 04/07/2019 tarihinde açıldığı, dava dilekçesi ve istinaf dilekçesi içeriğinden davacının, davalı …. İşl. Tic. Ltd. Şti. bakımından arabulucuya başvurmaksızın dava açtığı anlaşılmaktadır. 6325 sayılı HUAK’nın 18/A maddesinin 2. fıkrasına göre dava açılmadan önce arabulucuya başvurup anlaşamama tutanağının aslının veya onaylı örneğinin dava dilekçesine eklenmesi zorunlu olduğu halde davanın arabulucuya başvuru yapılmadan doğrudan açılmış olmasına göre İlk Derece Mahkemesince davalı …. İşl. Tic. Ltd. Şti.’nin yönünden zorunlu dava şartı arabuluculuk koşulu yerine getirilmediğinden ve 6325 sayılı Kanun’un ek 18/A/2. fıkrası gereğince arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden davacıya mehil verilmeksizin usulden red kararı verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık yoktur. Ancak diğer davalı gerçek kişidir. Bu durumda davacı ile davalı gerçek kişi arasındaki uyuşmazlık, haksız fiil niteliğindeki trafik kazasından kaynaklandığından ticari dava olarak nitelendirilemeyecektir. Bu nedenle davalı gerçek kişi … …’a yöneltilen dava, ticari dava olmadığı ve dava şartı olarak zorunlu arabuluculuk şartını ihtiva etmediğinden bu davalı aleyhine açılan dava tefrik edildikten sonra, davalı …. Ltd. Şti. yönünden zorunlu arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden HMK’nın 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, zorunlu arabuluculuk dava şartına tabii olmayan davalı gerçek kişi yönünden de yazılı olduğu şekilde usulden red kararı verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/4. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.” şeklinde karar verdiği, dosyanın mahkememizde 2022/99 Esas numarasını aldığı ve davalı … … yönünden dosya tefrik edilmekle mahkememizin esasına kaydedildiği görülmüştür.
GEREKÇE :
Türk Ticaret Kanunu’nun 5/1.maddesi hükmüne göre ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3. maddesi gereği Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususların ticari davalar oldukları belirtilmiş, aynı maddenin b, c, d, e ve f alt bentlerinde de diğer hangi hallerden doğan uyuşmazlıkların ticari dava olduğu açıklanmıştır. Somut olaya dönüldüğünde; davalı … … gerçek kişidir. Bu durumda davacı ile davalı gerçek kişi arasındaki uyuşmazlık, haksız fiil niteliğindeki trafik kazasından kaynaklandığından ticari dava olarak nitelendirilemeyecektir. Davalı gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmakta bulunduğundan uyuşmazlığın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. Bu durum karşısında dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince, taraflardan birince süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle dava dosyasının görevli ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca tebliği müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere … Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Davaya yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 11/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır