Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/101 E. 2022/793 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/101 Esas
KARAR NO : 2022/793
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 24/05/2021
KARAR TARİHİ : 18/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi nezdinde … Nakliyat Emtea Sigorta Poliçesi ile sigortalı …Tic. A.Ş. tarafından Polonya’da mukim … firmasından 3.634 adet transfer kağıdı satın almış olup söz konusu emtianın Polanya’dan Türkiye’ye havayolu ile nakliyesini davalı tarafın üstlenmiş olduğunu, söz konusu emtianın … konşimento numarası ile … sefer sayılı uçuşuyla Zalom/Polonya’dan İstanbul/Türkiye’ye sevk edilmesi gerekirken, emtianın nakliye sürecinde kaybolduğunu, bu hususun … yetkilileri ile tutulmuş tutanaklar ve davalı tarafın yazılı beyanları ile sabit olduğunu, emtianın kaybolması nedeniyle müvekkili şirket tarafından sigortalısına 8.806,45 TL tazminat ödenmiş olduğunu, davalının nakliye sırasından taşınan emtianın kaybolması nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olduğunu, bu nedenle sigortalıya ödenen tazminatın faizi ile birlikte rücuen tazmini için davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girişilmiş olduğunu, davalının takibe, borca ve ferilerine itiraz etmiş olduğunu, uyuşmazlığın çözümü için arabuluculuk kanun yoluna başvurulmuş ancak anlaşma sağlanamamış olduğunu beyanla; itirazın iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 30/06/2021 tarihli süre uzatım talebi ile; müvekkili davalı şirketin yerleşim yerinin İstanbul Adalet Sarayı’na bağlı olduğundan öncelikle yetki itirazında bulunarak davanın yetkili yerde görülmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının 1 yıllık süre zarfında davayı açmamış olması sebebi ile zamanaşımına uğradığından davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkili taşıma sözleşmesinde doğrudan taraf olmadığı için fiili taşıyan olmadığını, bu nedenle mevcut davanın ”husumet” ve ”hukuki yarar yokluğu” sebebiyle reddedilmesi gerektiğini, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi olmadığını, bu nedenle borcun kaynağı olarak ”haksız fiil” gösterilmiş olduğunu, ancak davacının haksız fiil sorumluluğu neticesinde talep etmiş olduğu tazminat için üzerine düşen ”kusur” ve ”zarar” ispatı külfetini yerine getirmemiş olduğunu, davacı tarafın üzerine düşen ispat yükümlülüğünün davanın bu aşamasında ifa edilmemiş olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkiline kusur atfedilse dahi sorumluluğunun montreal konvansiyonu uyarınca sınırlı olduğunu, müvekkiline kusurun yüklendiği ihtimalde dahi müvekkilinin Varşova Konvansiyonu ve diğer uluslararası protokoller uyarınca ”sınırlı sorumlu” olduğunu, davalı müvekkili şirketin emtiada meydana gelen hasardan ve kaybolmasından herhangi bir sorumluluğu olmayıp, rücu şartlarının oluşmamış olduğunu, 7/10/2009 tarihli ve 27369 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gümrük Yönetmeliği Kapsamında düzenlenen Gümrük Genel Tebliği (transit Rejimi) (seri No: 5) “Varış Gümrük İdaresinde Yapılacak İşlemler” başlıklı 9.maddesinin 2.fıkrasına göre varış işlemleri ile birlikte giriş özet beyanının hazırlanması gerektiğini ne var ki, … Gümrük Antrepo Müdürlüğü tarafından uyuşmazlık konusu kargo için NOKSAN TUTANAĞI tutulmuş olduğunu, dava konusu uyuşmazlık sebebi ile dava dışı … nın sorumlu olduğunu, müvekkili şirkete ilgili kargonun hiç ulaşmadan zaten kaybolmuş olduğundan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davacının, sigorta şirketini rücu muhatabı olarak göstererek müvekkiline karşı işbu davayı ikame etmesinin tamamen haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, kaldı ki, uyuşmazlık konusu kargonun kaybına/hasarına ilişkin olarak taşımayı yapan hava yolu firmasının (taşıyıcı: Hava yolu kargo taşımacılığında kullanılan ‘taşıyıcı’ kavramı, sözleşme gereğince kargoyu iki nokta arasında hava yolu vasıtasıyla taşınmasından sorumlu işletmedir) tutanak tutması gerekirken bu sorumluluğu da yerine getirmemiş olduğunu, dosya içerisinde yer alan “… ” ise Havayolu taşımacılığında taşıma komisyoncusu tarafından düzenlenen bir belge olup, malın sevk edildiğini değil yalnızca malın teslim alındığını gösterdiğinden müvekkili şirket adına hukuki bakımdan hiçbir anlam ifade etmediğini beyanla; öncelikle davanın dava şartı noksanlığından USULDEN REDDİNE, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkili hakkında açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının ESASTAN REDDİNE, alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İlgili yerlere müzekkereler yazılmış, cevabi yazılar dosya arasına alınmıştır.
Dosya kapsamı üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmış, hazırlanan heyet raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı vekili her ne kadar hak düşürücü süre itirazında bulunmuş ise de icra dosyasına yapılan itirazın davacı tarafa tebliğine dair bir belge olmadığı görülmekle süre içerisinde açılan dava nedeniyle hak düşürücü süre itirazının reddine dair karar verilmiştir.
Davalı yan her ne kadar, husumet ve hukuki yarar itirazında bulunmuş ise de; dava konusu taşımacılığın davalı şirket tarafından organize edildiği, nakliye sırasında emtianın kaybolması ve zarar oluşması hasebiyle açılan davada hukuki yarar var olduğu gibi davalıya husumet tevcih edilmesinde hukuki olarak isabetsizlik mahkememizce görülmemiştir.
Yukarıda da belirtildiği üzere ve yine dosya kapsamına ibrazı sağlanan 18.06.2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda da dercedildiği üzere; dava konusu taşımacılığın Polonya-Türkiye arasında gerçekleşen havayolu taşımacılığı olduğu, çıkan sorunların Montreal Konvansiyonu hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği, dava konusu taşımacılığın davalı şirket tarafından organize edildiği iş bu sebeple zarardan davalının sorumlu olduğu, taşıma sırasında kaybolan kargodan Montreal Konvansiyonu 18. Maddeye göre davalının sorumluluğu bulunduğu hususunda mahkememizce kanaat getirilmiş, denetlemeye elverişli heyet raporu ile zarar miktarı doğru belirlenmiş olup, davalının sorumlu olduğu tazminat tutarının 2.481,41 TL olduğu, işlemiş faiz talebinin de aynı rapora göre yerinde olmadığının anlaşıldığı görülmekle; açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile … İcra Müdürlüğünün 2020/…E sayılı takip dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın kısmen kabulü ile takibe 2.481,41-TL asıl alacak üzerinden devamına, işlemiş faize ilişkin talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren başlamak üzere %18,25 ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, alacağın tespitinin yargılama gerektirmesi sebebiyle davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacı yanın takip başlatmasında kötüniyetli olduğunun davalı yanca ispatlanamaması sebebiyle davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair, kabule ve redde konu miktarların ayrı ayrı kesinlik sınırı altında kalması sebebiyle kesin olmak üzere aşağıdaki hali ile hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile … İcra Müdürlüğünün 2020/…E sayılı takip dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın kısmen kabulü ile takibe 2.481,41-TL asıl alacak üzerinden devamına, işlemiş faize ilişkin talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren başlamak üzere %18,25 ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Davalı tarafın husumet ve hukuki yarara ilişkin itirazlarının reddine,
5-Alınması gereken 169,50 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 156,42 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 13,08 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, davalı tarafça yatırılması gerekip davacıdan karşılanan 156,42 TL peşin harç tutarının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafça yapılan başvurma harcı, posta, müzekkere masrafı ve bilirkişi ücretlerinden oluşan 2.926,90 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranları nazara alınarak; 792,95 TL olan kısmının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça yapılan 100 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak, 72,90 TL olan kısmının davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye kısmının davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabulüne konu kısım üzerinden hesaplanan 2.481,41 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddine konu kısım üzerinden hesaplanan 6.667,84 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
10-Arta kalan gider ve delil avansının kararın kesinlemesi ile yatıran tarafa iadesine,
11-Zorunlu arabuluculuk gideri olarak Bakanlık tarafından karşılanan 1.320,00 TL’nin kabul ve ret oranları nazara alınarak; 357,61 TL olan kısmının davalıdan, bakiye kalan kısmının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*